Eskiden ‘Ne olacak bu Fener’in hali” diye sorarlardı.
Şimdilerde söylem değişti.
Çünkü Türk turizmi en amatör kümenin en altına düştü….
Herkes birbirine soruyor…
“Ne olacak bu turizmin hali?”
###
İnternet ortamı patladı…
Sosyal paylaşımlarda ahkam kesen kesene…
O bitti canlı yayınlar başladı…
Soruların ardı arkası kesilmiyor…
###
Aslında soruları kime sormak lazım…
Turizm sektörünün en büyük soruyu kendine sorması lazım.
Biz neden gafil avlandık.
Veya biz ne yaptık ta böyle olduk?
###
Yıllardır söyledim ve yazarım…
Bunları yazdık diye, menfaat çarklarının gözünde ‘tu kaka’ oldum..
Hatta benim, yıllardır turizmin içinde yaşayan bir gazeteci olduğumu bile unutarak saldırıya geçtiler.
Öyle ki eskiden bana saldıranlar şimdi beni haklı buldular…
Sonra…. Takke düştü kel göründü ve….
Eskiden beni haklı bulanlar, şimdi bana saldırır oldular…
Ne yapalım”menfaat dünyası’ deyip geçiştiriyorum.
50 yıldır gazeteciyim…
Allah izin verirse bir 50 yıl daha gazeteiciyim…
Şaka…. Korona duyar da gelir. Neme lazım…
Biz neler yazdığımıza devam edelim…
###
Turizme liyakatlı yöneticiler lazım.
Turizmde kurulan STK’ların asli görevi üyelerinin hak ve menfaatlerini korumaktır.
Üyeleri adına iyi şeyler yapmak için çalışmalıdırlar.
Turizmin STK’larına ‘ben merkezli” değil ‘biz merkezli” anlayış lazım.
Turizme, tüm turizmi bir çat altında toplayacak “turizmin Anayasası” lazım…
###
Bunları ben söyledim…
Herkes söyledi…
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy da söyledi.
Önüne konulan bir kaç kişinin hazırladığı taslak kanunun bir zümrenin menfaatine olduğunu gördü ve sektörün tüm STK’larının ortak çatı altında buluşacağı turizmin anayasası olacak bir kanun çalışmaları başlattı.
Ama koronvirüsü tüm bu çalışmaları sekteye uğrattı.
###
Şimdi herkes dünyanın başına bela olan ve en çok turizm sektörünü yerine dibine sokan, bu koronavirüsten nasıl kurtulacağını araştırıyor.
İşte böyle bir dönemde Türkiye’de turizmin STK’larının ne kadar aciz kaldığı ve ileriye dönük hiçbir çalışma yapmadıkları, hazırlıksız oldukları ortaya çıktı.
Yani ‘kriz yönetimi’ denilen sosyal toplu yaşamanın en önemli gereğinin ortada olmadığı görüldü.
###
Herkesin ayrı telden çaldığı turizmde böylesine kritik bir dönemde ‘ortak akılı’ın ne kadar önemli olduğu bir kez daha görüldü.
Olabilir mi derseniz, Türk turizminde “kriz yönetimi’ ve ‘ortak akıl’ olmaz…
Demokrasinin olmadığı yerde bunlar konuşulamaz.
Çünkü koltuk kapan herkes “beylik’ peşinde.
Koltuğa oturanlar ‘ben merkezli’ zihniyette iken bu birliktelik sağlanamaz.
###
Kendi sorumluluklarına başkasına atıp, koltuğunu korumaya çalışanlarla bu iş olmaz.
Devleti, bakanlığı, bakanlıkları, iş ortaklarını ve birbirlerini suçlamakla bu iş halledilmez.
Çünkü koronavirüsüne dünya direnemiyor.
Devlet veya bakanlık ne yapsın?
###
İşin sırrı yine turizmcilerde…
Ama bunu kabul eden veya anlayan yok…
Yani, en başta ortaya koyduğum “Turizmin hali ne olacak?” sorusunun cevabı bu anlayıştaki turizmciler olduğu sürece Türkiye’de yok!
Çünkü turizmde korona sonrasınının hiçbir hazırlığı yok.
Türk turizmi öyle bir gafil avlandı ki, kimse işin içinden çıkamıyor.
Yani ‘Saldım çayıra, Mevlam kayıra’ misali beklenti içindeler.
###
Korona sonrası için biraz acı gerçekleri açıklayalım.
İnsanlar eve kapandı, elde avuçta ne varsa ailesinin karnını doyurmak ve yaşamak için harcıyor.
Onlara destek olan hiçbir güç yok…
Yapılan yardımlar da cılız kalıyor.
###
Sosyal patlamaya hazır olun…
‘Türk’ün aklı sonradan gelir’ lafını bir kenara bırakıp korona sonrasına hazırlanın…
Turizm sıfırdan başlayacak…
Turizme yeni bir disiplin koymak gerekiyor…
Turizmi sistemsizlikten kurtarmak gerekiyor.
Turizmi yeniden tasarlamak gerekiyor.
###
Turizmde birlik ve beraberlik zamanıdır.
Herkes kılıcını kınına koysun, birbirine sarılsın…
Suçlamalar, kavgalar bitsin ve tek hedef ‘turizmin geleceği’ olsun.
###
Gün bitti… Zaman su gibi akıp gidiyor…
Koronavirus turizmcinin sattığı en kıymetli ürün olan ‘zaman’ı silip süpürdü… Hatta yoketti.. 2020 bitti…2021’in ne olacağı belli değil…
###
Herkes gelecekten umutsuz…
Ama umudu yeniden yaratacak olan turizmcilerdir.
Herkes geleceği birlik ve beaberlik için hazırlansın…
Turizmin bir çatı altında toplanmasının kıymeti koronavirüsle ortaya çıktı.
###
‘Benim kanunum var’, ‘onun kanunu var’ söylemlerini bir kenara bırakın…
‘Biz hazırladık herşeyi kanun çözecek’ dönemi de çoktan bitti.
Kanun herşeyin çözümü değildir.
Önemli olan icraattır…
###
Profesyonel turist rehberlerinin haline bakın…
Kanunları var da ne oldu?
Eskiden esnaftılar.
Bankalar kredi veriyordu.
Artık alamıyorlar.
Hiçbir sosyal güvenceleri yok.
Kanunlar kıymeti harbiyesini yitirdi.
“Ne olursa olsun kanun olsun” diyenlere, kanun şimdi ‘muska’ olsun.
Belki bu muska onları korona virüsünden korur.
###
Turizmin birlik beraberliğe ve bir çatı altında toplanarak geleceğini planlamaya ihtiyacı var.
Bu nasıl olur?
Herkes bir araya gelir ‘ortak akıl’da buluşur ve geleceği planlar…
Dünya böyle yapıyor.
Sıra Türk turizmcilerde…