Türkiye’nin bir yıl içerisinde çevirmesi gereken dış borç miktarı 190,3 milyar dolardır. Dolar kurunun cuma günü 7,22 TL olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, dolar kuru 7,97 TL olduğunda ise bütçeye 142,7 milyar liralık ek bir maliyet getirmiştir.
Toplam dış borçlar 435,1 milyar dolardır. CDS primleri (borçlanma maliyeti) bir anda 158 puan artışla 466 puana çıkmıştır. Türkiye’nin 5 yıl vadeli Eurobond tahvillerinin faizleri ise 170 puan sıçramayla yüzde 6,48 ’ i bulmuştur. Böylelikle yurtdışı borçlanma maliyeti hızla artmıştır. Dış borç seviyesinin bir yıllık maliyeti 7,40 milyar dolar yükselmiştir.
En son açıklanan Hazine’nin iç borç stoku 1 trilyon 64 milyar liraydı. 5 yıllık Tahvillerin faiz oranı 296 baz puanlık değişimle yüzde 18,20 ‘ ye yükselmiştir. Bu da iç borçların faiz maliyetinin 31,5 milyar lira artışına sebep olmuştur.
Ülkemizde, demokrasi ve insan hakları standartlarının iyice düşmesi, evrensel hukuk kurallarının dışına çıkılması, ekonomide büyük bir kargaşa yaratmıştır. Ülkemize ise uluslar arası piyasalarda güvensizlik oluşmuştur. Onun içindir ki başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere diğer ülkelerde ellerindeki TL’yi bozdurarak dolar ve Euro almaya yönelerek döviz kurunun yükselmesine sebep olmuşlardır.
Sonuç olarak ;
Merkez Bankası (MB) başkanı Naci Ağbal’ın alışılageldik bir Cuma gecesi kararnamesiyle görevden alınması ile ilgili çeşitli yorumları ortaya çıkmıştır. Bunlardan birincisi Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın Finansal piyasalar açısından faizleri yükselterek iyi polisi oynamış, ancak inşaatçılar ve borçlu firmalar için kötü polis unvanını kazanmıştır. Böylece misyonunu tamamlamıştır. İkinci yorum ise, tartışılan 128 milyar dolar rezerv kaybını araştırmak için bir soruşturma komisyonu kurmaya yeltenmesi olmuştur. Üçüncü yorum ise, AKP Genel Başkanı yardımcısı Nurettin Canikli’nin açıklamaları olmuştur. Optimal seviyenin üzerinde belirlenen reel faizin ekonomi için maliyetler ortaya çıkarmış şeklindeki açıklamalardır. Dördüncü yorum ise, bardağı taşıran son damla şeklinde gelmiştir.
Selefi eski AKP milletvekili Prof Dr. Şahap Kavcıoğlu Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde, rezervlerle ilgili yorumunda, ancak TCMB’ dan bir açıklama gelmeyince, sanki kamuoyunda konuşulan 128 milyar dolar bir yerlere uçtu gibi algılanıyor şeklindeki eleştirisi olmuştur. Ülkemiz enflasyon, kur ve faiz sarmalında sıkışıp kalmıştır.
Türkiye’ de ekonomi yönetiminde çalkantılar ve belirsizlikler devam etmektedir. Borsada panik yaşanırken bankalar faiz, sanayiceler ve ticaret sahipleri ise fiyat belirlemede zorluk çeker hale gelmişlerdir.