( (
GÖKMEN
Köşe Yazarı
GÖKMEN
 

Hadi Hayırlısı…(2 )

Hadi Hayırlısı…(2 ) Bana kalırsa 1 Kasım 2015 Genel Seçimlerini en fazla etkileyecek hususlardan birisi de, hükümetin izlediği dış politika ve buna mukabil diğer siyasi partilerin dış politika konusundaki misyon ve vizyonları olacak. Dış politika konusunda hükümetin izlemiş olduğu politikayı sayın başbakanın şekillendirdiğini çok rahat bir şekilde söylemek mümkündür. Zira daha akademisyen iken kaleme aldığı ‘Stratejik Derinlik’  adlı eser bu konuyu derinlemesine işlemektedir. Şöyle kitabı ana hatları ile bir incelediğiniz zaman Türkiye yi çevreleyen ülkeler ve aralarındaki tarihi, coğrafi ve kültürel bağların bir gereği olarak iletişim ve ilişkilerin normal seyrinde devam zorunluluğundan ve bu ilişkilerin bölgede dini, siyasi ve ekonomik çıkarları olan ülkeler tarafından sürekli engellendiği tezini ortaya koyduğunu görmekteyiz. Soğuk savaş sonrası dönemin getirdiği dinamik uluslararası ve bölgesel konjonktürde en yakın havzasından başlayarak dışa açılması kaçınılmaz olan Türkiye nin stratejik derinliğinin yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta bağlantıları ile yeniden tanımlanması ve bu derinliğin jeopolitik, jeoekonomik ve jeokültürel boyutlarının dış politika parametreleri olarak kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerektirdiği savını görmekteyiz.  Modernite Avrupa-Merkezli bir tarihî sürecin eseriydi; küreselleşme ise kaçınılmaz bir şekilde Asya merkezli ve bütün insanlık birikimini tarihin akış seyrinde tekrar devreye sokacak unsurlar taşıdığını görmekteyiz. Tarihî birikimi etkin bir açılıma temel sağlayacak toplumların öne çıkacağı bu süreçte Türkiye, Tarihî derinliği ile stratejik derinliği arasında yeni ve anlamlı bir bütün oluşturma ve bu bütünü coğrafî derinlik içinde hayata geçirme sorumluluğu ile karşı karşıya olduğunu görmekteyiz. Stratejik açıdan mihver bir ülke olan Türkiye, bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmesi durumunda, yeni dengelerin oluşacağı daha istikrarlı ve uluslararası konjoktürlere daha uygun şartlarda gireceği ve merkez bir ülke olacağı tez ve savını ortaya koyduğunu görmekteyiz. Bu stratejik derinlik içerisinde Türkiye’nin Irak politikasını, Suriye politikasını, İran politikasını, İsrail ve Ortadoğu politikasını, Avrasya politikasını tartmak ve elde edilen değerler üzerinden bir misyon ve vizyon yüklemenin gerekliliği aşikardır. Eğer Türkiye lider ülke olmak istiyorsa, eğer Türkiye tarihin akışını ‘kavimler göçünde’ olduğu gibi değiştirmek istiyorsa, eğer Türkiye İstanbul’un fethinde olduğu gibi yeni fetihler ve yeni fatihler yetiştirmek istiyorsa bu ‘stratejik derinlik’ tezini daha ayrıntılı ve daha belirgin hale getirmek zorundadır. Aslında stratejik derinlik analizi yapıldığı zaman biz aynı zaman da Türkiye’nin AB ve Türkiye’nin ABD yani kısacası Türkiye’nin BATI bloğu ile olan siyasal, sosyal ekonomik ve kültürel ilişkilerini de bir masaya yatırmak gerektiği sonucuna varabiliriz. Düşünebiliyor musunuz, AB Türkiye’nin dahil olma sürecini, karar süreci içinde olmamak kaydı ile kabul ediyor. Yani siz AB’nin dış politika belirleme sürecinde olmayacaksınız, yani siz AB’nin siyasal politika belirleme sürecinin içinde yer almayacaksınız, yani siz AB’nin ekonomik politikalarını belirleme sürecinin içinde olmayacaksınız, ama siz göçmenleri ve mültecileri karşılama sürecinde çok mahirsiniz, o konuda size söz söyleme hakkı verebilirler, bu konuda bile karar sürecinde bulunamazsınız kendinizi. Siz AB’nin ürettikleri ürünleri yüksek fiyatlarla alıp onlara iyi bir tüketici ve hatta onlara iyi bir pazar olabilirsiniz. Yani o efendilere sizler iyi ve başkaldırmayan çağdaş köleler olabilirsiniz. Modernite’nin, sömürü ve sanayi devriminin şımarık ağa babalarına kendinizi ve değerlerinizi peşkeş çekebilirsiniz. Çağdaş kavramlarla bezenmiş Batı ejderhasının rahatlıkta ve hatta hayranlıkla lokmalarından en lezizi olabilirsiniz. CHP’nin ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesi üzerine oturtmaya çalışması ve güncel olan ve güncel olmayan her meseleyi bu havuzda homojen hale getirmeye çalışması, bırakın meselenin homojen hale gelmesini, homojen olan meseleyi bile ayrışmaz hale getiriyor. İlke kendi konteksi içerisinde ne kadar doğru ise, başka konteksler içinde konu mütaala edildiği zaman o denli yanlış sonuçlar ortaya koymaktadır.  MHP’ nin sığ dış politik argümanlarını ve HDP’nin etnik temelli olan herkim yanımda ise O’na kul ve köle olma yaklaşımlarını değerlendirmekten imtina ediyor ve bunu hakikaten ülkem ve milletim adına zillet olarak kabul ediyorum. Bütün bunları dimağımdan ve süzgecimden geçiriyor        1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinin umduğum ve arzuladığım gibi hayırlara vesile olmasını diliyorum…                                                                                                                                                                                                                                        
Ekleme Tarihi: 27 Ekim 2015 - Salı
GÖKMEN

Hadi Hayırlısı…(2 )

Hadi Hayırlısı…(2 )


Bana kalırsa 1 Kasım 2015 Genel Seçimlerini en fazla etkileyecek hususlardan birisi de, hükümetin izlediği dış politika ve buna mukabil diğer siyasi partilerin dış politika konusundaki misyon ve vizyonları olacak.


Dış politika konusunda hükümetin izlemiş olduğu politikayı sayın başbakanın şekillendirdiğini çok rahat bir şekilde söylemek mümkündür. Zira daha akademisyen iken kaleme aldığı ‘Stratejik Derinlik’  adlı eser bu konuyu derinlemesine işlemektedir. Şöyle kitabı ana hatları ile bir incelediğiniz zaman


Türkiye yi çevreleyen ülkeler ve aralarındaki tarihi, coğrafi ve kültürel bağların bir gereği olarak iletişim ve ilişkilerin normal seyrinde devam zorunluluğundan ve bu ilişkilerin bölgede dini, siyasi ve ekonomik çıkarları olan ülkeler tarafından sürekli engellendiği tezini ortaya koyduğunu görmekteyiz.


Soğuk savaş sonrası dönemin getirdiği dinamik uluslararası ve bölgesel konjonktürde en yakın havzasından başlayarak dışa açılması kaçınılmaz olan Türkiye nin stratejik derinliğinin yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta bağlantıları ile yeniden tanımlanması ve bu derinliğin jeopolitik, jeoekonomik ve jeokültürel boyutlarının dış politika parametreleri olarak kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerektirdiği savını görmekteyiz. 


Modernite Avrupa-Merkezli bir tarihî sürecin eseriydi; küreselleşme ise kaçınılmaz bir şekilde Asya merkezli ve bütün insanlık birikimini tarihin akış seyrinde tekrar devreye sokacak unsurlar taşıdığını görmekteyiz.


Tarihî birikimi etkin bir açılıma temel sağlayacak toplumların öne çıkacağı bu süreçte Türkiye, Tarihî derinliği ile stratejik derinliği arasında yeni ve anlamlı bir bütün oluşturma ve bu bütünü coğrafî derinlik içinde hayata geçirme sorumluluğu ile karşı karşıya olduğunu görmekteyiz.


Stratejik açıdan mihver bir ülke olan Türkiye, bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmesi durumunda, yeni dengelerin oluşacağı daha istikrarlı ve uluslararası konjoktürlere daha uygun şartlarda gireceği ve merkez bir ülke olacağı tez ve savını ortaya koyduğunu görmekteyiz.


Bu stratejik derinlik içerisinde Türkiye’nin Irak politikasını, Suriye politikasını, İran politikasını, İsrail ve Ortadoğu politikasını, Avrasya politikasını tartmak ve elde edilen değerler üzerinden bir misyon ve vizyon yüklemenin gerekliliği aşikardır. Eğer Türkiye lider ülke olmak istiyorsa, eğer Türkiye tarihin akışını ‘kavimler göçünde’ olduğu gibi değiştirmek istiyorsa, eğer Türkiye İstanbul’un fethinde olduğu gibi yeni fetihler ve yeni fatihler yetiştirmek istiyorsa bu ‘stratejik derinlik’ tezini daha ayrıntılı ve daha belirgin hale getirmek zorundadır.


Aslında stratejik derinlik analizi yapıldığı zaman biz aynı zaman da Türkiye’nin AB ve Türkiye’nin ABD yani kısacası Türkiye’nin BATI bloğu ile olan siyasal, sosyal ekonomik ve kültürel ilişkilerini de bir masaya yatırmak gerektiği sonucuna varabiliriz.


Düşünebiliyor musunuz, AB Türkiye’nin dahil olma sürecini, karar süreci içinde olmamak kaydı ile kabul ediyor. Yani siz AB’nin dış politika belirleme sürecinde olmayacaksınız, yani siz AB’nin siyasal politika belirleme sürecinin içinde yer almayacaksınız, yani siz AB’nin ekonomik politikalarını belirleme sürecinin içinde olmayacaksınız, ama siz göçmenleri ve mültecileri karşılama sürecinde çok mahirsiniz, o konuda size söz söyleme hakkı verebilirler, bu konuda bile karar sürecinde bulunamazsınız kendinizi. Siz AB’nin ürettikleri ürünleri yüksek fiyatlarla alıp onlara iyi bir tüketici ve hatta onlara iyi bir pazar olabilirsiniz. Yani o efendilere sizler iyi ve başkaldırmayan çağdaş köleler olabilirsiniz. Modernite’nin, sömürü ve sanayi devriminin şımarık ağa babalarına kendinizi ve değerlerinizi peşkeş çekebilirsiniz. Çağdaş kavramlarla bezenmiş Batı ejderhasının rahatlıkta ve hatta hayranlıkla lokmalarından en lezizi olabilirsiniz.


CHP’nin ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesi üzerine oturtmaya çalışması ve güncel olan ve güncel olmayan her meseleyi bu havuzda homojen hale getirmeye çalışması, bırakın meselenin homojen hale gelmesini, homojen olan meseleyi bile ayrışmaz hale getiriyor. İlke kendi konteksi içerisinde ne kadar doğru ise, başka konteksler içinde konu mütaala edildiği zaman o denli yanlış sonuçlar ortaya koymaktadır. 


MHP’ nin sığ dış politik argümanlarını ve HDP’nin etnik temelli olan herkim yanımda ise O’na kul ve köle olma yaklaşımlarını değerlendirmekten imtina ediyor ve bunu hakikaten ülkem ve milletim adına zillet olarak kabul ediyorum.


Bütün bunları dimağımdan ve süzgecimden geçiriyor        1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinin umduğum ve arzuladığım gibi hayırlara vesile olmasını diliyorum…                                                                                                                                                                                                                                        

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (