ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ ANISINA
Bir daha dönmemek üzere şehadete gidenleri hayırla yad etmek,
tarihin yazdığı en gerçek, en şerefli kahramanları gelecek nesillere aktarmak,
Çanakkale Zaferini kutlamak,
aziz şehitlerimizi saygı ile anmak,
tabii ki istiklal Harbi ve Çanakkale Zaferimizden ilham alarak kaleme alınmış İstiklal Marşımızın kabulünü hatırlamak,
ve Mehmet Akif Ersoy’u anmak üzere toplanmış bulunmaktayız.
Değerli dostlarım yüz bir yıl önce– evet çok değil tam 101 yıl önce yüz binlerce insanımız –ecdadımızın bize vatan haline dönüştürdüğü bu toprakları, ebedi bir şekilde bu milletin vatanı olarak kalmasını sağlamak üzere, Çanakkale’ye çağrılmış ve Orada şehadet şerbetini içmişlerdir.
Aziz kardeşlerim bütün samimiyetimle ifade etmek isterim ki; amacımız, geçmişteki savaşların zaferleriyle gururlanıp-kibirlenip kendisi hiçbir şey yapmayan asalaklardan olmak değildir.
Asıl amacımız, ecdadımızdan ilham alarak; bu vatanı bölmek isteyenlere bu vatanın bölünmeyeceğini ve bölünemeyeceğini bütün dünyaya ilan etmektir.
Asıl amacımız, şehitlerimize karşı olan vefa borcumuzu, onların hatıralarına olan saygımızı bir nebze olsun ifade etmektir,
Asıl amacımız, Çanakkale’de ve istiklal Savaşımızda Yedi Düel’e karşı savaşarak kazandığımız bu toprakları, bugün yine O yedi Düel’in maşası haline gelmiş olan çapulculara ve ihanet şebekelerine karşı, bu vatanı korumak ve bu bilinci önce kendimize daha sonra da çocuklarımıza hatırlatmaktır.
Asıl amacımız, maziden ders alarak atimizi şekillendirmektir.
Asıl amacımız, şehit kanları ile suladığımız bu toprakların üzerinde yetiştirip, büyüteceğimiz ve meyvesini devşireceğimiz fidanlar dikmektir.
Kıymetli misafirler; Çünkü,
eğer söz konusu olan, vatanımızın bölünmez bütünlüğü ise,
eğer söz konusu olan, milletimizin birlik ve beraberliği ise,
eğer söz konusu olan, gelecek nesillerimizin özgürlüğü ise,
eğer söz konusu olan, ADİL BİR DÜNYA’nın tesisi ise,
eğer söz konusu olan dünyadaki mazlumların hak ve hukukunun korunması ise,
BİZİM İÇİN ECDADIMIZIN HATIRASINI YAD ETMEK VE YENİ NESİLLERE ÇANAKKKALE RUHUNU ANLATMAK ve HATIRLATMAK MİLLİ BİR GÖREVDİR. Bunu kimse yadsıyamaz, bunu kimse yadırgayamaz ve bunu kimse örseleyemez…
Değerli dostlarım, gerçekten Türk Milletinin tarihi, inanılmaz destanlarla doludur. Ama Çanakkale Destanının yeri apayrıdır.
Zira bu destan, başka milletlerin tarihinde yer alan, mitolojik hadiselerden biri değildir.
Zira bu destan, hayal mahsulü veya gerçekleşmesi mümkün olmayan ütopik yaklaşımlardan biri değildir.
Zira bu destan, batıla karşı Hakkın galip geldiği destanın adıdır.
Zira bu destan, dünyadaki egemen güçlere karşı mazlum milletlerin gösterdiği direnişin adıdır.
Zira bu destan, tarihin akışını değiştirip milletimizi tarih sahnesinden silmek, milletimizi köleleştirmek isteyen müstevlilere karşı diktiğimiz ZAFER ANITININ adıdır.
Zira bu destan, bütün içtenliğimle söyleyebilirim ki, ecdadımızın bedelini canları ile ödediği, kanlarıyla yazdığı ve hiçbir milletin tarihinde yazamadığı ve yazamayacağı DESTAN’IN adıdır.
Aziz kardeşlerim, parasını kaybedenler, bir şeylerini kaybedermiş,
Cesaretini kaybedenler, çok şeylerini kaybedermiş,
Şeref, haysiyet ve onurunu kaybedenler herşeylerini kaybedermiş
Bizim ülkemiz, kişi başına düşen milli geliri 30 000-40 000 doları olan ülkelerden biri değildir.
Zaman zaman çeşitli sebeplerden dolayı cesaretimizi kaybettiğimiz dönemlerde olmuştur.
Ama asla bu millet şerefini, haysiyetini, onurunu kaybetmemiştir.
Onun için 1071 Malazgirt’te Anadolu’nun kapıları bize açılmıştır.
Onun için, 1453 te İstanbul’un fethi bu millete nasip olmuştur.
Onun için , 1915 te Çanakkale de bu millet tarihi bir destan yazmıştır.
Onun için, bu millet İstiklal Harbini kazanmıştır.
Bu çerçevede, 12 Mart İstiklal Marşımızın kabulünü, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u saygıyla anar ve 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 97. Yıldönümü kutlar, bu toprakları bize kutsal kılan tüm şehitlerimizi rahmet şükran ve minnetle anıyorum. Göstermiş olduğunuz ilgiyi de şehitlerimize gösterdiğiniz saygının gereği olarak değerlendiriyorum.