AK PARTİ NEDEN GIDIM GIDIM ERİYOR
Aslına bakarsak Türkiye 2002 den bu yana gerçekten de küçümsenemeyecek kadar çok yol kat etti. Mesela hep anlatıldığı gibi sağlık sisteminde gerçekten güzel işler yapıldı, Yollar iyileştirildi, Konya – Ankara ve devamında İstanbul hızlı tren seferleri başlatıldı, Uçak bilet fiyatları düşürülerek Uçağa binmek lüks olmaktan çıkarıldı, Konya şehir içi ulaşımına belki de ilk defa ulaştırma bakanlığı el atıyor, İç Anadolu’ya can verecek olan KOP Projesi gerçekleştiriliyor ki zaten sadece bunu anlatmak bile başlı başına bir kitap konusu, İller arası yollar bittiği gibi artık ilçelere duble yollar yapılıyor, onca tüneller açıldı, Vesaire Vesaire…
Fakat 13 yıllık bir iktidardan, hem de tek başına bir iktidardan bahsediyoruz. Türkiye’nin yaş ortalaması 29,6 ve 18-33 yaş arası nüfusun da yaklaşık 22 Milyon olduğunu farz edersek ve geçmişi de çabuk unutan bir millet olduğumuzu varsayarsak bize siyaset yaparken 2002 öncesi ile bu günü kıyaslamamanız gerekir. Evet doğru söylüyorsunuz 2002 den önce belki hastane kuyrukları bekliyorduk, yollarımız duble değil iki şerit gidiş gelişti, Uçağa binmek çok lükstü, Hızlı Trenleri sadece televizyonda görürdük, kendi uydumuz da yoktu ama o günler geçti artık biz o günleri unuttuk. Hani demiş ya Hz. Mevlana : “Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
Artık kıyaslama yapılırken 2010 öncesi ve 2010 sonrası diye kıyaslama yapılması gerekir. Başlıkta demiştim ya Ak Parti neden gıdım gıdım eriyor diye, sadece birkaç madde sayacağım;
1 - Kamu hastaneleri insana gereken saygı ve güler yüzü artık göstermiyor ( İspat mı istiyorsunuz? Araştırma Hastanesi Çocuk Acile bir akşam gidip yarım saat oturmanız, Gündüz muayenehanelerin bulunduğu katlara veya Tıp Fakültesi muayenehanelerine uğramanız yeterli)
2 - Eğitim sistemi içler acısı (İspat mı? Altyapısı hazırlanmadan neredeyse her yıl müfredatın yenilenmesi)
3 - Belediye Başkanlarının ulaşılamaz olması ( İspat mı? Büyükşehir Belediye Başkanı ile görüşebilmek için nerede ise bakanlardan birini devreye sokmak gerekiyor.)
4 - MEDAŞ’ın hakkından gelinememesi ( İspat mı? 2002 den önce bu kadar elektrik kesintisi yaşanmıyordu desek abartmış olmayız galiba)
Bu belirttiklerim aslında sadece devede kulak kalır, geçtiğimiz hafta İl Başkanlığının toplantısında 15 yılı aşkındır tanıdığım ve dürüstlüğünden asla şüphe etmediğim bir abim demişti ki “sizin saydığınız sadece birkaç sebep, biz yirmi tane sebep belirledik” dedi. Doğrudur saygı duyarım ama atı alan Üsküdar’ı geçmiş bunu seçimlerden önce yapmanız gerekmez miydi?