( (
                        Bekir KARAKUŞ
Köşe Yazarı
Bekir KARAKUŞ
 

HOCA’YA DERS VERMEYE KALKMIŞ KENDİNİ BİLMEZ’İN BİRİ…

HOCA’YA DERS VERMEYE KALKMIŞ KENDİNİ BİLMEZ’İN BİRİ… Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olması ile başlayan ve son zamanlarda neredeyse zirve yapan bir Konya düşmanlığı aldı başını gidiyor.     Özellikle ulusal basında Konya aleyhinde ki çıkan haberler yenilir yutulur tarzdan değil. Konya ve Konyalıları karalamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.         İki yıl önce 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlanmasının hemen ardından 11 Ağustos Pazartesi sabahı Ankara’dan önemli bir araştırma şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı dostum, değerli Abim ile görüşmemde sormuştum kendisine; Abi Cumhurbaşkanı’nı seçtik peki şimdi ne olacak? Başbakan kim olur? Verdiği cevapta, “Kardeşim Başbakan Büyük İhtimalle Hemşehriniz Ahmet Hoca olur, ama Başbakanlığın kıymetinin iyi bilinmesi lazım” demişti. Dediği gibi de oldu fakat kıymeti ne kadar bilindi işte o tartışılır!         Konyalılar olarak yüzde yüz olmasa da Ahmet Hoca’ya, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanına sahip çıkıldığına inanıyorum fakat bürokratlar ve idareciler olarak aynı duyguları maalesef taşımıyorum.         Konya için yeterince proje yapıldığına da inanmıyorum. Her kurumda ve ilçede bir proje ofisi oluşturulması gerekirken oluşturulmadı mesela, sanıldı ki Başbakanlık Konya’da kalıcı ama olmadı işte…         Sayın Davutoğlu’nun başarısına gelince; biliyorsunuz 7 Haziran seçimleri öncesi meydanlarda Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte dolaşıldı, mitingler yapıldı ama sonuçta başarılı olunamadı. Yüzde 40.9 oyla 258 milletvekili alınırken hükümet kurulamadı.         1 Kasım seçimlerinde meydanlarda tek başına dolaşan, mitingler yapan Genel Başkan Pr. Dr. Ahmet Davutoğlu, 2 Kasım sabahı yüzde 49,5 oyla 317 milletvekilliği alarak büyük bir başarıya imza attı. İşte bu Ahmet Hoca’nın başarısıydı. Asıl başarı ise 64. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin kurulması ile birlikte kısa bir sürede seçim vaatlerinin tamamının yenine getirilmesiydi...         Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun kısa bir süre sonra  64. Hükümetin Başbakanı olarak istifasını vermesi bir Konyalı olarak bizleri derinden üzmüştü fakat kendisinden Allah binlerce kere razı olsun ki ardında hiçbir yolsuzluk ve hiçbir şaibe bırakmadı. Fakat başta da dediğim gibi Konya’yı Konyalıları ve özellikle Ahmet Hoca yı karalamak için asparagas haber yapmak, yazılar yazmak, tabiri caizse birilerinin kalemi olmak son zamanlarda revaçta. Önceki gün bir yazı okudum güya Ahmet Hoca’ya dış politika dersi veriyor, kendini bilmezin biri. Adama sormazlar mı “Senin ne kadar bilgin var? Dış politika hakkında kaç kitap yazdın?” diye. Senin ders vermeye kalktığın kişinin dış politika ile ilgili yazdığı kitaplar kaç tane? Üniversitelerde ders kitabı olarak okutulduğunu biliyor musun?         Değerli kardeşim sırf birilerine şirin gözükmek için kulaktan dolma bilgilerle ısmarlama yazılar yazan birine Yunus Emre’nin şu dizeleri çok şey anlatabilir. Tabi anlayana… “GEZDİM HALEP İLE ŞAM’I EYLEDİM İLMİ TALEP, İLİM BİR HİÇ İMİŞ İLLA EDEP İLLA EDEP.”     
Ekleme Tarihi: 19 Ocak 2017 - Perşembe
                        Bekir KARAKUŞ

HOCA’YA DERS VERMEYE KALKMIŞ KENDİNİ BİLMEZ’İN BİRİ…

HOCA’YA DERS VERMEYE KALKMIŞ KENDİNİ BİLMEZ’İN BİRİ…

Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olması ile başlayan ve son zamanlarda neredeyse zirve yapan bir Konya düşmanlığı aldı başını gidiyor.

 

 

Özellikle ulusal basında Konya aleyhinde ki çıkan haberler yenilir yutulur tarzdan değil. Konya ve Konyalıları karalamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.

 

 

 

 

İki yıl önce 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlanmasının hemen ardından 11 Ağustos Pazartesi sabahı Ankara’dan önemli bir araştırma şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı dostum, değerli Abim ile görüşmemde sormuştum kendisine; Abi Cumhurbaşkanı’nı seçtik peki şimdi ne olacak? Başbakan kim olur? Verdiği cevapta, “Kardeşim Başbakan Büyük İhtimalle Hemşehriniz Ahmet Hoca olur, ama Başbakanlığın kıymetinin iyi bilinmesi lazım” demişti. Dediği gibi de oldu fakat kıymeti ne kadar bilindi işte o tartışılır!

 

 

 

 

Konyalılar olarak yüzde yüz olmasa da Ahmet Hoca’ya, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanına sahip çıkıldığına inanıyorum fakat bürokratlar ve idareciler olarak aynı duyguları maalesef taşımıyorum.

 

 

 

 

Konya için yeterince proje yapıldığına da inanmıyorum. Her kurumda ve ilçede bir proje ofisi oluşturulması gerekirken oluşturulmadı mesela, sanıldı ki Başbakanlık Konya’da kalıcı ama olmadı işte…

 

 

 

 

Sayın Davutoğlu’nun başarısına gelince; biliyorsunuz 7 Haziran seçimleri öncesi meydanlarda Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte dolaşıldı, mitingler yapıldı ama sonuçta başarılı olunamadı. Yüzde 40.9 oyla 258 milletvekili alınırken hükümet kurulamadı.

 

 

 

 

1 Kasım seçimlerinde meydanlarda tek başına dolaşan, mitingler yapan Genel Başkan Pr. Dr. Ahmet Davutoğlu, 2 Kasım sabahı yüzde 49,5 oyla 317 milletvekilliği alarak büyük bir başarıya imza attı. İşte bu Ahmet Hoca’nın başarısıydı. Asıl başarı ise 64. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin kurulması ile birlikte kısa bir sürede seçim vaatlerinin tamamının yenine getirilmesiydi...

 

 

 

 

Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun kısa bir süre sonra  64. Hükümetin Başbakanı olarak istifasını vermesi bir Konyalı olarak bizleri derinden üzmüştü fakat kendisinden Allah binlerce kere razı olsun ki ardında hiçbir yolsuzluk ve hiçbir şaibe bırakmadı. Fakat başta da dediğim gibi Konya’yı Konyalıları ve özellikle Ahmet Hoca yı karalamak için asparagas haber yapmak, yazılar yazmak, tabiri caizse birilerinin kalemi olmak son zamanlarda revaçta. Önceki gün bir yazı okudum güya Ahmet Hoca’ya dış politika dersi veriyor, kendini bilmezin biri. Adama sormazlar mı “Senin ne kadar bilgin var? Dış politika hakkında kaç kitap yazdın?” diye. Senin ders vermeye kalktığın kişinin dış politika ile ilgili yazdığı kitaplar kaç tane? Üniversitelerde ders kitabı olarak okutulduğunu biliyor musun?

 

 

 

 

Değerli kardeşim sırf birilerine şirin gözükmek için kulaktan dolma bilgilerle ısmarlama yazılar yazan birine Yunus Emre’nin şu dizeleri çok şey anlatabilir. Tabi anlayana… “GEZDİM HALEP İLE ŞAM’I EYLEDİM İLMİ TALEP, İLİM BİR HİÇ İMİŞ İLLA EDEP İLLA EDEP.” 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (