İnsanlık büyük badireden geçiyor. Her gün binlerce insan virüs salgınından hayatını kaybediyor. Her türlü tedbirin iflas ettiği, aciz kaldığı bir dönemdeyiz.
Bu gibi durumlarda ne yapılır?
Sıkıntıları azaltmak, vatandaşın sorunlarını çözmek için her imkan seferber edilir. Öyle de oldu, özellikle belediyeler ciddi bir çalışma başlattılar. Aşı, işi, ekmeği olmayanların yardımına koştular. Bazıları yardım paketi, bazıları ekmek, bazıları nakdi yardım dağıtmaya başladı.
Bu hizmetlerin hepsi de güzeldi. Hepsi de farklı toplum kesimlerine uzanarak kenarda köşede kalmış insanlara uzanıyordu. Ne oldu, siyasi iktidar belediyelerin başarısından rahatsız oldu, bu yardımlara, hizmetlere bloke koydu engellendi. Bu hizmetler bu ülkenin insanlarına yapılıyor, yardıma muhtaç olanlar için yardımı kimin yaptığı değil,ihtiyaçlarının giderilmesi önemlidir.
Efendiler! Siz CHP'li belediyeleri engellemiyorsunuz, siz vatandaşa hizmeti engelliyorsunuz. Bırakın bu felaketi her partilisi ile dayanışarak, el ele vererek en az sıkıntıyla atlatalım.
Bu belediyeler sizin yapamadıklarınızı yapıyor. Gelin bu felaketi fırsata çevirelim. Unutmayın ne kadar çok yardımlaşır, ne kadar çok dayanışırsak o kadar millet oluruz.
ÖNCE İNSAN
Bir devleti güçlü yapan insandır. İnsana ne kadar değer verir, ne kadar sahiplenirseniz aslında devleti de o kadar güçlendirmiş olursunuz. Hangi devlet insanı ezerek, yok sayarak güçlü olabilmiştir? İnsanı merkez almayan hiç bir fikir, hiç bir ideoloji insanlığa huzur ve mutluluk getirmemiştir. İnsanı ihmal eden, parti, lider, ideoloji, cemaat, fırka merkezli düşünceler insanı yaradılışın merkezi olarak değil, bu mekanizmaların basit bir aparatı olarak görür. Bir toplumda insan ne kadar değer kazanırsa siyaset o kadar demokratlaşır. Otoriterleşme aslında insandan uzaklaşmaktan başka nedir ki?
İNFAZ YASASI
Affetmek iyidir ama daha iyi olan adalettir. Yargı doğru işler, ülke doğru yönetilirse affa da gerek kalmaz. Bu yasa çıkarken Hukukçular imkanlarının elverdiği ölçüde seslerini duyurmaya çalıştılar. Ama kibir kulakları sağır, vicdanları kör eder. Kimse onları duymadı. Affederken bile yeni adaletsizlikler yapıldı. İktidar vatandaşa karşı suç işleyenleri affetti kendisine karşı suç işleyenleri affetmedi. Eylem yapanı affetti, fikrini söyleyeni affetmedi. Çalanı affetti, hırsızlığı yazanı affetmedi. Bir yerde ölçülerin yerini çıkar ilişkileri alırsa oradan artık doğruluk çıkmaz. Bugün iktidarın her konuda patinaj yapmasının nedeni budur. Ama Türkiye çaresiz değildir, bu türbülanstan en az zararla çıkacak kadrolara sahiptir.Yeni bir sayfa açmak milletin elindedir. Bir topluluk kendi halini değiştirmedikçe Allah onların halini değiştirmez. Daha iyi bir Türkiye için halimizi değiştirmek zorundayız, eskilerin dediği gibi; ya yeni hal, ya izmihlal!