Ağlar Mescid-i Aksa!..
Kudüs; insanlık tarihinin inanç haritasının kilometre taşıdır. Her sokağında bir peygamber izini, her teneffüs ettiğiniz nefestebir diriltici peygamber nefesinin nefesinize karıştığı bir kutsiler yurdudur…
Etrafı mübarek kılınan Mescid-i Aksa; mü’minlerin ilk kıblegahı, Efendiler Efendisi’nin (sav) mirac-ı güzinin yükseliş rampasıdır. Hadis-i Şerif’te özel ziyaretine hususi sevap tahsisi ile mü’minlerin gönül dünyasında; hayallerini, rüyalarını süsleyen mukaddes diyardır.
Zeytun dağında oturup Mescid-i Aksa’yı temaşa ederken; Süleyman Aleyhisselam’ıncinlerle, insanlarla, karıncalarla, rüzgârla konuşmalarını, Davud Aleyhisselamın Zebur’u zemzemesini, atamız İbrahim Aleyhisselam’ınAnadoludan Mekke’ye yürüyüşünün ayak seslerini, Hz. ZekeriyyaAleyhisselam’ınevrad-u ezkarı arasında hakka teslim oluşunu, Hz. İsa’nın aleyhisselam’ınmesih eda haykırışıyla dirilen ölüler gibi ruhlarımızı nasıl dirilttiğini, nihayet Efendiler Efendisi Efendimiz’in (sav) imametinde mana aleminde toplanan Enbiyayı Kiram’ın ezcümle hacer’ul muallaka etrafında kutsal yolcunun miraç yolculuğuna refakat eden Cibril’in vahyi soluklayışını, kutsal binit Burak’ın yolcusuyla yükselirken ruhunuzu yükselttiğini duyar gibi olursunuz…
Kudüs sokaklarının hepsinin açıldığı Mescid-i Aksa’nınOsmanlı Vakfiyesi kale kapısından içeriye Siyonist İsrail askerlerinin kontrolünde girmek zorundasınız. Filistinlilerden 50 yaşın altındakilerin girmesinin yasak olduğu Mescid-i Aksa’ya hasretle ama mahsun giriyorsunuz… Kaleden içeriye ilk girdiğinizde ALEM-İ İSLAM’ın HZ. MERYEM gibi iffet abidesi gelin gibi süslü KUBBETU’S SAHRA’yla ruhunuz miraca, kab-ı kavseyne yol bulur…
El Halil’in sokaklarında dünyanın en büyük açık hava cezaevinde mağdur, mazlum, mahkum ama yürekleri cihadla çarpan Filistin’liyiğit insanları görürsünüz. Sultan Abdulhamid’in torunları olmanız hasebiyle size sevgiyle hatta minnetle bakarlar… Kudüs’ün etrafındaki surlarda Kanuni Sultan Süleyman’ın ve Hürrem Sultan’ın vakfiyesiyle Osmanlı Ümmet Bilincini bir arada yaşarsınız. Kudüs sokaklarında dolaşırken; size dünkü tarihi misyonunuzun referansıyla ALEM-İ İSLAM’ın umudu olarak hasret yüklü bakışlar görürsünüz…
Hz. İbrahim’in kabri başında sadakati ve vefayı soluklarken, bizim O’na vefasızlığımızın yüreğinizi paramparça edişini aynı anda yaşarsınız.
Şimdilerde mahsun, mağdur ve gariptir Kudüs… Onu kurtaracak iman dolu yüreklerin sahiplerini gözlüyor… Lakin O’na imdat edecek olanların sefahat ve debdebe içinde şatafatalı hayat sürenler olmadığı kesin. Ona imdat eden ilk Kudüs Fatihi Hz. Ömer’in cübbesinin yamalıklı oluşu ibretamiz değil midir? Siz Kudüs’ü ne kadar özleseniz de emin olun O’da bir kurtarıcı bekliyor…
Kudüs’ü fethe giderken hizmetçisiyle tek ata münavebe halinde binen Hz. Ömer’i…
Kudüs haçlıların eline geçince; orası kurtuluncaya kadar “gülmemeye yemin eden” SELAHADDİN EYYUBİşuurunu arıyor… Sizin onu özlediğinizden daha fazla O peygamberden muştulu AHİRZAMAN GARİPLERİ’ni bekliyor!
Geçen hafta hayasızlığın, soysuzluğun, lanetin ar damarlarını çatlattığı lanetli kavim Yahudi polisler Mescid-i Aksa’ya bir kez daha saldırdı… Kirli ayaklar belki mescidin halılarını duvarlarını kirletseler de kendi ruhlarındaki kirliliği mescide bulaştıramayacaklar. KIRADETEN HASİİN (alçaltılmış maymun) olma yolunda hızla ilerleyen bu mahluklar olsa olsa belki KUR’AN’daki ifadeyle “BELHUM A’DAL (hayvandan aşağı) sıfatlarını te’yid ettiler.
Bu lanetli kavmin Mescid-i Aksa’ya ilk saldırısı değil. Muhtemelen son da olmayacak. Mescid-i Aksa’yı yıkmak için Süleyman Mabedi’nin izlerini arama bahanesiyle yaptıkları kazılar zaten biliniyor. Lanetli kavmin bizim coğrafyamızı kana bulama adına kaynattığı fitne kazanları bir yana Filistin’deki zulümleri artık Gayretullah’ı ihtizaza getirecek noktada…
Ağlar MESCİD-İ AKSA, lakin bir Ömer gerek
İmanla dolu sine, sevdayla dolu yürek…
Müjdeyi sen vermiştin KARDEŞLERİM diyerek
Muştuna muhatap kıl, çaresizim muhtacım
Peygamberim, Efendim, Müjdecim, Kurtarıcım…
Alem-i İslam’ın bugün en temel sorunu kaybettiği ümmet bilincidir. O bilincin inşaasında MESCİD-İ AKSA çok önemlidir. Belki bizlerinde ruhlarının bu şuurla miraç yapması için Mescid-i Aksa’ya hasretiz. Ve bir gün, evet bir gün bu bilince erdiğimizde MESCİD-İ AKSA tekrar kurtulacak. Dahası kurtulan esir ruhlarımız olacak…
Fiili ve kavli dualarımız MESCİD-İ AKSA için!..