Kamuoyu Araştırmaları...
Şüphesiz her işin kendine göre zorlukları vardır. Helal kazançta ya alın teri ya akıl terine bağlı bir emeğin sonucudur.
Yıllardır siyasi araştırmalar yapan, yaptığım iş bir manada kamuyu bilgilendirme mantığına dayalı iş olması nedeniyle de her renkten siyasetçiyle görüşen biriyim. Zira kamuoyu araştırmaları; salt anlamda sokağın sonuçlarını vermenin ötesinde sosyo kültürel değerlendirmelerle, konjonktürel siyasi gelişmelerle ama daha da önemlisi siyasi deneyimlerle doğru analiz edilmesi gereken önemli bir iştir. Bundan dolayıdır ki çok sık her renkten siyasilerle görüşmeyi ve fikir teatisini işimizin bir parçası sayarız. Kaldı ki bu görüşmelerin bize katkısının ötesinde siyasiler, devlet ricali, iş dünyasının önemli isimleri hatta zaman zaman yabancı misyon şefleri Türkiye nin siyasi nabzını anlama adına bizlere müracaat ederler.
Özetle bu bizim işimizin bir parçası... Doğrusu bir Ankara firması olmamızın siyasi kulisleri çok yakından tanımamıza özel katkısını da kimse yatsıyamaz...
Sadece yurt içinde değil zaman zaman hem yurt dışındaki Türk seçmenin nabzını tutma adına, zaman zamanda farklı ülkelerin kendi seçimleri için ya doğrudan yada paydaşlarıyla uluslararası çalışmalar yapıyoruz.
Bu uzun giriş cümlesinin nedeni son günlerde yaptığım bir dizi görüşmelerden bazılarının basına yansıması sonrası "bize sorma zahmetine katlanmayan" nevzuhur bazı gazeteciler tarafından aslı astarı olmayan anlamlara çekilmesi...
Kaldı ki son 1 ayda ülkemizin etrafındaki tüm denizlerin kenarlarında oturmuş, tüm önemli göllerlinin yakınında bir çay içmiş, neredeyse tüm önemli ırmaklarının üstünden geçmiş bir sıra dışı tempoyla sahadayım. Ekibimde 160 + 18 kişiyle hemen tüm Türkiye de çalışmalar yapıyoruz. Yaptığımız çalışmaların bir kısmı zaten basına da özet raporlarla veriliyor. Diğerleri de sınırlı sayıdaki abonelerimize servis ediliyor. Kamuoyuyla paylaştığımız hem siyasi hem de gündem araştırmalarımızın etkisi ve isabet oranı sanırım abonelerimizi memnun ediyor olmalı ki kurulduğumuz günden bu yana tek bir abonemiz aboneliğini bırakmış değil.
Son gündem araştırmamız olan "Türk toplumunun Din e bakışı ve Din Algısı" ülkemizde gazeteciliğiyle maruf hemen her gazetecinin köşesinde tartışma konusu oldu. Tercüme edildi ve bilgim dahilinde şimdiden 7-8 mastır ve doktora tezine kaynak olmakta.
Son bir ayda ülkemizin hemen her siyasi parti lideriyle yüzyüze de görüşmeler yaptım. Elbette siyasetin duayen isimleriyle de görüşme imkanı bulduğumda değerlendirdim. Kişisel kanaatini samimi ortaya koyan, bir siyasi parti yetkilisiyle konuştuğumda farklı başkasıyla konuşurken farklı olmadım. Net bir çizgim var. Bu süreçte istifa eden Belediye Başkanlarının seçim bölgelerinde istifa öncesi ve sonrası da araştırmalar yaptığım gibi bu başkanlarla da genelde ya yüzyüze ya da telefonla konuştum.
Daha ilginci kimsenin içine kur düşürmek istemediğim için bu diyalogların özelde kalmasını istemeyenleriyle yaptığım görüşmeleri sosyal medyada da paylaştım. Bu görüşmeleri yapmasanız, masanın sadece bir tarafını görerek, (siyasetçiden beklentisi olan vatandaşı görerek) ama siyasetçilerin kendi yaklaşımlarını bilmeden, birinci elden konuyu değerlendiremeden yaptığımız iş ne kadar sağlıklı olabilir ki?
Bu şeffaf çalışma sistemimize rağmen görüşmeleri başka yerlere çekmek isteyenlere tavsiyem telefon numarasına en kolay ulaşılan biri olarak keşke lütfedip arayıp doğrusunu öğrenseniz.
MAK Danışmanlık abonelerine ve kamuoyuna doğru bilgi verme adına ilk günkü çalışma azmine; farklı renklerde siyaset yapmış yapan yapacak olan kişilerle yoğun görüşme trafiğini de eklemlendirerek daha profesyonel bir kurum olma gayretindedir.
Ne diyor Erzurumlu Mehmet Lütfi Efendi;
"Nadanlar eder sohbeti; nadanla eder telezzüz,
Divanelerin hemdemi divane gerektir"