CB Erdoğan'ın bayram mesajı verirken ki görüntüsü tereddütlere neden oldu. Kimi böyle bir görüntünün yayınlanmasını eleştirdi, devleti acz içinde göstereceğini söyledi, kimi CB'yi -hasta olarak göstermek- isteyen odaklar var dedi. Tabi bu mihraklar daha çok dışarıdan değil, AKP'nin içindendi. Sn Erdoğan hastaysa acil şifalar dileriz. Kimsenin hastalığı üzerinde tepinmek, siyasi hesaplar yapmak doğru değil. Doğru olan, herkesin kendi programı, projeleri, kadrosu ile halkın karşısına çıkıp ülkeyi nasıl yöneteceğini söylemesi, siyasi yarışa kendi dağarcığındakilerle girmesidir. Ama bizde hiç bir zaman böyle olmadı, kutuplaştırma hastalığı bir türlü yakamızı bırakmadı, gelen gideni arattı. Siyaset için, parti için şu veya bu lider için birbirimize hasım hale getirildik. Biri çıkıp zile bassa paydos ilan ediyorum dese millet  sadece oyunu değil, varını yoğunu verecek. Emin olun sulha, barışa millet o kadar muhtaç. Hep İkinci dünya Savaşına girmemekle övünürüz. Evet, girmemekle iyi de ettik. O dönem Türkiye'yi yönetenler savaşın yıkımını görmüş insanlardı. Siz bakmayın onları özel hayatlarına bakarak eleştirenlere. Devlet adamı, özel hayatı ile değil, yönetim anlayışı, hizmetleri ve ülkeye katıklarıyla değerlendirilir. Biz namaz kılıp oruç tutanları da gördük. Din onlar için sadece bir aldatma aracı idi. Çaldılar din dediler, soydular din dediler, fitne çıkardılar din dediler, kamu malına çöktüler din dediler. Yani devlet yönetiminde dindarlık değil, adaletli, doğru yönetmek, milletin hakkını hukukunu korumak ölçüdür. Bu perspektiften bakarsak hem sübjektif değerlendirmelerin saplantılarından kurtulur, hem tarihi daha iyi anlarız. Gelelim sayın Cumhurbaşkanının görüntülerine... CB gözünü yumar gibi oldu, hasta yorgun bir görüntü vermeye çalıştı veya öyle bir görüntü verdi. Bu bir canlı yayın değil, canlı yayınlarda istenmeyen görüntüler ortaya çıkabilir. Bu bir bant yayını, yani çekim yapılıyor, önce  iletişim dairesinin sonra Anadolu Ajansının kontrolünden geçiyor. En az iki üç aşamalı bir denetim mekanizması söz konusu. Görüntüler bu aşamalardan geçtikten sonra yayınlandığına göre o görüntülerde bir kaza veya istenmeyen bir durum yok. Yani o görüntüyü yayınlanabilir bulanlar aslında toplumun CB Erdoğan'ı böyle görmesini istemişler.    Sayın Erdoğan'ı hepimiz yeterince tanıyoruz, onun istemediği, özellikle vermek istemediği bir görüntünün yayınlanması mümkün değil. Erdoğan'ın o görüntülerin yayınlanmasını özellikle istediğini düşünüyorum. Niyesi basit, vatandaşın merhametini, acıma duygularını harekete geçirerek son bir defa icazet almak. Bizim toplumda şöyle bir eğilim vardır, yahu nasıl olsa gidici, hadi bir defa daha oyumuzu verelim. Çok septik düşündüğümü iddia edenler olabilir, ama CB Kuran okurken gizli çekimmiş gibi medyaya servis edilen görüntüleri hatırlayın. O görüntüler aklı gözünde olanları Kuran okuyarak istismar etme içindi, bu defa da acıma ve merhamet duygularımıza hitap ediliyor. Merhamet güzel bir duygu, her insanda olması gereken bir meziyet ama esas merhamet millete olmalıdır. Millet zararına olacak bir merhamet marazdır. O kadar istismar edildik, o kadar aldatıldık ki artık kimseye inanmak o kadar kolay değil. Doğru olan acıma duygusu ile oy kullanmak değil, o görüntüler bir gerçekliğin ifadesi ise sayın Cumhurbaşkanını devlet yükünden kurtararak onu emekli edip dinlenmesini sağlamaktır. Acımanın gereği budur!