( (
Özkan Altıntaş
Köşe Yazarı
Özkan Altıntaş
 

TÜRSAB'ın Hali: Masal Masal Matitas

Yolda bir acenteye rastladım Hani hep sorarlar ya “Ne olacak bu Fener’in hali?” diye… Ben de “TÜRSAB’ın durumunu nasıl görüyorsun?” diye sordum Hiç ummadığım ve beni şaşırtan bir üslupla yanıt verdi. Belli ki çok doluydu... Masal masal matitas Kaynanamın götü tas Çukura düşmüş çıkamaz Pır pır eder uçamaz Fındık kadar sıçamaz “İşte Türsab’ın durumu böyle” dedi. “Bu ne demek?” diye sordum ve şöyle anlattı. “Türsab’a büyük umutlarla bir başkan seçildi. Seçilmez olaydı. Çok şey bekledik. Ama hüsrana uğradık. Bir çok vaat verdi. Herkesin gözünü boyadı. Başaran Ulusoy’a tepkiyi fırsat bilip dolaştı ve seçildi. Ama büyük iddialarla verdiği vaatler rafa kalktı…Ulusoy'un 20 yılda yaptığının iki katını 17 ayda becerdi. En önemli vaadi artık acente açılmayacak, sayı dondurulacaktı… Ama 1278 acente açıldı. 80 milyon lira toplandı.. Vakfa bağış adı altında bir o kadarda acente açanlardan para topladı. Öte yandan Genel Kurul’da eski yönetim ibra edilmedi. ‘Dava açılsın hakkımız aransın’ denildi. Ortada ne dava var, ne de hak arama… Yani Türsab yönetimi Genel Kurul’un verdiği görevi yapmadı ve görevi ihmal etti. Yılların BYK’larını büyük bir işmiş gibi BTK yaptı. Bağımsız olacaklar dedi. Onlara büfelerinin işletmesini vererek kendine bağımlı yaptı. Yani BYK’lar BTK olup beter oldu… Hatta yönetim kurulu ve personel bile büfeleri için çalışıyor. Çok iş yapmış gibi hukuk müşaviri ile oturup kimseye haber vermeden, göstermeden 1618 Sayılı Kanunu yeniden yazdılar. Ne olduğu belirsiz kanunu kendisine destek verdiği için “benim adamım’ diyerek bakana sundular. Bakan akıllı adam ve sektörü tanıyor. Kanun taslağını turizm sektörü için yeterli bulmadı. Kanunun tüm turizmi kapsamasını hedefleyerek, turizmin sivil toplum kuruluşlarıyla görüştü. Sonunda “Kanun taslağı böyle olmaz” diyerek uzmanlara teslim etti. Belki daha sonra kanun taslağı Meclis Komisyonu’na teslim edilir. Komisyonda inceler ve görüş almak üzere tüm bakanlıklara gönderir. Sonra inceleme yapılır ve yeniden Meclis Komisyonu’na gelir. Oradan sonra uygun görülürse belki Meclis’e sunulur. Sonra tabii kim onaylacak. Cumhurbaşkanı… Türsab başkanı hala kanunu Kültür ve Turizm Bakanı çıkarır sanıyor. Zaten 1618 Sayılı Kanunu’un devlet katında hiçbir kıymeti harbiyesi yoktu. 1618 vardı da biz mi bilmiyorduk. Ne işe yarıyordu. Polise soruyorsun bilmiyor. Valiye soruyorsun haberi yok. Zorlama ile kanunu işletmeye çalışıyorsun. Yanına polis, turizm müdürünü alan acenteler yollarda kaçak kovalıyor. Kanun varken acentenin sokaklarda elinde sopa ne işi var. Bir de korsanlardan dayak yiyorlar. Hani kanun vardı? Devletin kolluk kuvvetledi kanuna dayanıp kaçakları yakalasa ya… Hırsızlık yapılınca, evi soyulan mı hırsızın peşine düşüyor, yoksa polis mi? Kaçaklar acentenin ekmeğini yıllardır çalıyor, Türsab hala kanun diyor… Hiçbir sorunu çözmeyen, polisin bile tanımadığı kanun zaten vardı. Şimdi ise üzerine tuz biber ektik diye “tahsilat kanunu” hazırlamışlar. Hiçbir zaman çıkmayacak olan acenteleri sövüşleme kanun taslağını her sorunu çözecekmiş gibi, her yerde anlatıyorlar. Tabii anlatacak bir şeyleri yok… Masala sığınıyorlar. Türsab seçimleri yaklaşıyor. Türsab başkanı, Türsab’ın parasıyla seçim kampanyası yapıyor. Her yerde “Kanun çıkacak. Herşey süt liman olacak’” diye insanları aldatıyor. Bir Allah’ın kulu “Bu kanun vardı da ne işe yaradı?” diye sormuyor. Sadece dinliyorlar… İnşallah bu sefer akıllanırlar. Yani Türsab’ın durumu “masal masal masal matitas…”. Ne yapalım acenteler 'Masalcı Başkan'dan masal dinlemeyi seviyorlar. Her gün yeni bir film çeviriyorlar o da bana yarıyor. Ben de memnunum, başkan olmasa yazacak konu nereden bulurdum? Fox TV'deki "Yaparsın Aşkım' programındaki sunucu İlker Ayrık gibi düşünüyorum ve... Ben başkanı tutuyorum...  
Ekleme Tarihi: 25 Eylül 2019 - Çarşamba
Özkan Altıntaş

TÜRSAB'ın Hali: Masal Masal Matitas

Yolda bir acenteye rastladım
Hani hep sorarlar ya “Ne olacak bu Fener’in hali?” diye…
Ben de “TÜRSAB’ın durumunu nasıl görüyorsun?” diye sordum

Hiç ummadığım ve beni şaşırtan bir üslupla yanıt verdi.
Belli ki çok doluydu...

Masal masal matitas
Kaynanamın götü tas
Çukura düşmüş çıkamaz
Pır pır eder uçamaz
Fındık kadar sıçamaz

“İşte Türsab’ın durumu böyle” dedi.
“Bu ne demek?” diye sordum ve şöyle anlattı.
“Türsab’a büyük umutlarla bir başkan seçildi. Seçilmez olaydı.

Çok şey bekledik. Ama hüsrana uğradık.

Bir çok vaat verdi. Herkesin gözünü boyadı. Başaran Ulusoy’a tepkiyi fırsat bilip dolaştı ve seçildi. Ama büyük iddialarla verdiği vaatler rafa kalktı…Ulusoy'un 20 yılda yaptığının iki katını 17 ayda becerdi.
En önemli vaadi artık acente açılmayacak, sayı dondurulacaktı…
Ama 1278 acente açıldı. 80 milyon lira toplandı..
Vakfa bağış adı altında bir o kadarda acente açanlardan para topladı.

Öte yandan Genel Kurul’da eski yönetim ibra edilmedi.
‘Dava açılsın hakkımız aransın’ denildi.
Ortada ne dava var, ne de hak arama…
Yani Türsab yönetimi Genel Kurul’un verdiği görevi yapmadı ve görevi ihmal etti.

Yılların BYK’larını büyük bir işmiş gibi BTK yaptı.
Bağımsız olacaklar dedi.
Onlara büfelerinin işletmesini vererek kendine bağımlı yaptı. Yani BYK’lar BTK olup beter oldu…
Hatta yönetim kurulu ve personel bile büfeleri için çalışıyor.
Çok iş yapmış gibi hukuk müşaviri ile oturup kimseye haber vermeden, göstermeden 1618 Sayılı Kanunu yeniden yazdılar.
Ne olduğu belirsiz kanunu kendisine destek verdiği için “benim adamım’ diyerek bakana sundular.

Bakan akıllı adam ve sektörü tanıyor.
Kanun taslağını turizm sektörü için yeterli bulmadı.
Kanunun tüm turizmi kapsamasını hedefleyerek, turizmin sivil toplum kuruluşlarıyla görüştü.
Sonunda “Kanun taslağı böyle olmaz” diyerek uzmanlara teslim etti.
Belki daha sonra kanun taslağı Meclis Komisyonu’na teslim edilir.
Komisyonda inceler ve görüş almak üzere tüm bakanlıklara gönderir.
Sonra inceleme yapılır ve yeniden Meclis Komisyonu’na gelir.
Oradan sonra uygun görülürse belki Meclis’e sunulur.
Sonra tabii kim onaylacak. Cumhurbaşkanı…
Türsab başkanı hala kanunu Kültür ve Turizm Bakanı çıkarır sanıyor.

Zaten 1618 Sayılı Kanunu’un devlet katında hiçbir kıymeti harbiyesi yoktu.
1618 vardı da biz mi bilmiyorduk. Ne işe yarıyordu.
Polise soruyorsun bilmiyor. Valiye soruyorsun haberi yok.
Zorlama ile kanunu işletmeye çalışıyorsun.

Yanına polis, turizm müdürünü alan acenteler yollarda kaçak kovalıyor.
Kanun varken acentenin sokaklarda elinde sopa ne işi var.
Bir de korsanlardan dayak yiyorlar.
Hani kanun vardı?
Devletin kolluk kuvvetledi kanuna dayanıp kaçakları yakalasa ya…
Hırsızlık yapılınca, evi soyulan mı hırsızın peşine düşüyor, yoksa polis mi?
Kaçaklar acentenin ekmeğini yıllardır çalıyor, Türsab hala kanun diyor…
Hiçbir sorunu çözmeyen, polisin bile tanımadığı kanun zaten vardı.
Şimdi ise üzerine tuz biber ektik diye “tahsilat kanunu” hazırlamışlar.
Hiçbir zaman çıkmayacak olan acenteleri sövüşleme kanun taslağını her sorunu çözecekmiş gibi, her yerde anlatıyorlar. Tabii anlatacak bir şeyleri yok… Masala sığınıyorlar.

Türsab seçimleri yaklaşıyor.
Türsab başkanı, Türsab’ın parasıyla seçim kampanyası yapıyor.
Her yerde “Kanun çıkacak. Herşey süt liman olacak’” diye insanları aldatıyor.
Bir Allah’ın kulu “Bu kanun vardı da ne işe yaradı?” diye sormuyor.
Sadece dinliyorlar…
İnşallah bu sefer akıllanırlar.
Yani Türsab’ın durumu “masal masal masal matitas…”.

Ne yapalım acenteler 'Masalcı Başkan'dan masal dinlemeyi seviyorlar.
Her gün yeni bir film çeviriyorlar o da bana yarıyor.
Ben de memnunum, başkan olmasa yazacak konu nereden bulurdum?
Fox TV'deki "Yaparsın Aşkım' programındaki sunucu İlker Ayrık gibi düşünüyorum ve...
Ben başkanı tutuyorum...

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (