Son günlerde kaleme aldığı "Külliye'ye giden CHP'li" iddialarından sonra gazeteci Rahmi Turan'a saldıran yandaş medya birilerine yaranabilimek için canla başla çalışıyor.
Rahmi Turan, sağlık sorunları yaşarken Talat Atilla’nın “Bu haber yüzde yüz doğru” diyerek kendisini oyuna getirdiğini söylüyor
Öte yandan kendilerini gazeteci sanan bir kısım ise herşeyi unutup bilinçsizce meslektaşlarına yapılan saldırının arkasından gidiyor.
Bu medyanın kendi kendini bitirdiğinin en büyük göstergesi oluyor.
Meslektaşlarını korumayanlar, siyasilerin oyununa gelerek onlara çanak tutmak için yapmadıklarını bırakmıyorlar. Sanki kendi yazdıkları her zaman çok doğruymuş gibi atıp tutuyorlar.
Haberleri okudukça içim acıyor. Gazetelerde deneyimli gazeteciler kalmadı. Gazeteleri ve TV’lerdeki haberleri izleyin.
Tabii onların hepsi vızıltı medya… Geçmişleri yok, gelecekleri ise hiç yok…
Çünkü destekledikleri siyasiler gidince hepsi her zaman olduğu gibi birer sabun köpüğü gibi kaybolacaklar. Aya yine başarılı olacaklar ise dansöz gibi kıvırıp güçten yana saf tutanlar olacaktır.
Onlarda onun bunun adamı oldukları için, zaman içinde giderek itibarsızlaşacaklar.
Rahmi Turan’ın açıklamalarına baktıkça şüphem artıyor. Çünkü adalette ‘şüphe sanığın lehinedir’ şeklinde bir söz var.
Burada sanık durumunda Rahmi Turan’dır
Rahmi Turan’a “Bu haber yüzde yüz doğru”diyen Ankaralı gazeteci Talat Atilla benim için biraz şüpheli bir tip… Asıl araştırılması gereken odur.
Önceden Rahmi Turan’a bir çok kulis haberi uçurmuş ve güvenini kazanmış.
Ama son olayın bir kumpas olmadığı ne malum?
“Alıştı, Rahmi Turan artık her dediğime inanıyor’ demiştir.
Haaaa! Öyle mi ‘Bunu da al!’ diyenler olmaz mı?
Köşe yazarları bir şeyler yazmak için kendi birikimleri yanında, gelecek olan istihbaratlara dayanarak yazılarını kaleme alırlar.
Türk medyasının en önemli ismi ve 7 gazeteyi hayata geçirerek yüzlerce gazeteciye iş imkanı yaratan Rahmi Turan bir çok insan için ütopyadır…
Bana kalırsa ona ‘sınıfta kaldı’ diye kin kusmak, medyanın bindiği dalı kesmesinden öteye gitmez.
Rahmi Turan’la birlikte geriye bakılırsa, yaptığı gazetelerdeki başarısıyla Türk insanını ne kadar tanıdığı görülür.
Bizim insanımız okuma özürlüdür. Heyecanı sever, tatlı asparagası sever.
Rahmi Turan bunu bildiği için gazeteyi Türk insanına okutmanın çeşitli yöntemlerini adeta icat etmiş ‘medya sihirbazı’dır.
Hürriyet’te ve Meydan gazetesinde birlikte çalıştığım dönemde sabah toplantılarındoa onu izlerken her gün ayrı bir ders çıkarıyordum.
Rahmi Turan, Babıaili’de gelmiş geçmiş en değişik yayın müdürüdür.
Ondan sonra yaratıcılıkta hayran olduğum yazı işleri müdürü Yılmaz Özdil’dir.
Yılmaz Özdil’in Star gazetesinin başında olduğu dönemdeki eski nüshaları görenler ne demek istediğimi anlarlar.
Gelelim Rahmi Turan’a bence Basın Yayın Okullarında tez konusu olacak kişidir.
Öyle birilerinin dolmuşa getirip te çökertecekleri kadar güçsüz biri değildir.
Rahmi Turan Türk basının günümüzde yaşayan yıldızıdır.
Onunla birlikte bir çok yıldız isim yazabiliriz. Ama ona yapılan saldırıyı haksız buluyorum.
Medyanın artık kendi bindiği dalı kesmekten ve onun bunun oyuncağı olmaktan kurtulup meslektaşlarının yanında yer alması gerektiğini düşünüyorum.
Unutmayın bugün ona, yarın bize demek lazım.
Sevende var sevmelende vardır. Ama Rahmi Turan Türk basınında bir ekoldür.
Bu oyunu ona oynayanlar bu işin sırrını ve perde arkasını biliyorlar.
Birileri ‘oyuna gelmeseydi’ diyorlar.
O zaman “Sizin hiç tartışmadan haberlerini kullandığınız güvendiğiniz haber kaynakları yok mu?” diye sorarım.
50 yıla yaklaşan gazeteciliğimde bende çeşitli istihbarat kaynaklarıma güvenerek haber yaptım ve hala yapıyorum. Gazetecinin kaynaklarının olması normaldır.
Bundan sonrasının sorumluluğu Rahmi Turan’ı oyuna getirenlerindir.
Onlar şimdi ellerini ovuşturup “nasıl yaptık?” diye kıs kıs gülüyorlardır.
Aslında olayın gerçek olup olmadığı bile tartışılır.
Ortaya bir konu atıp, gündemi değiştirmenin kime yaradığının sorgulanması gerekir. Bu arada boş yere başkalarını hedef gösteriyorlar. Onların topa gelmesi ve yaptıkları düşüncesiz açıklamalar tamamen acemiliktir.
Bu işte en iyi savunma inkardır.
Nitekim Rahmi Turan’ı oyuna getirenler bu işin arkasındakileri biliyorlar ve inkar ediyorlar. Günahları onların boynuna…
Rahmi Turan iyi bir gazetecidir. Kaynağını belirtmiştir ve sorumluluk üzerinden kalkmıştır. Asıl hedef Talat Atilla’dır.
Ama unutmayalım: Ateş olmayan yerden duman çıkmaz