Bencil olmak ve bencillik; sadece kendi çıkarlarına, isteklerine odaklanmak ve başkalarının ihtiyaç ve duygularını önemsememek anlamına gelen bir kavramdır!
Bencillik, son dönemde, ekonomideki votalitileden kaynaklı, fırsatçılıktan istifade ayyuka çıkmıştır! Kimse başkasını düşünemez bir durumdadır! Herkes kendi güncel menfaat ve çıkarlarını düşünmektedir!
Varlıklı diyecekler ya! Zengin diyecekler ya! Malı mülkü atı arabası bilmem neleri var diyecekler ya!
Peki, İYİ İNSAN olmak nedir? Yarın, Musalla da, iyi biliriz, diyecekler mi? Yoksa ATEŞİ BOL olsun mu, diyecekler!
Kimse, vicdan ve merhamet sahibi, iyi bir insan olarak anılmak istemiyor! Ya da, kimsenin GARİP bir İnsanın Duasına iihtiyacı kalmamış! Bu dünyada kazık çakacağına göre! Ya da hiç ölmeyeceğine göre!
Aman Allah’ım! Fırsatçılıktan istifade herkes malının fiyatını normalin BEŞ – ON katına satmak ya da kiralayabilmek için var gücü ile mücadele ediyor! Neden acaba?
Beyler! Yarın bir savaş çıksa! Bir deprem olsa! Ya da Kıtlık vb. pandemi olsa! Bu kadar mal ile ya da enkaz yığını apartmanlar ile ne yapacaksınız? DUA almaya bakın! Bazılarının parası ve bazı güzel insanların da, duası paradan daha kıymetlidir!
Bencil insanlar, kendi isteklerini her şeyden önce tutar ve başkalarına zarar vermeyi umursamayabilir! Empati eksikliği ve düşüncesizlik, bencilliğin temel özellikleridir!
Bencil İnsan; bir diğerinin çukurunu kazması, kendi çıkarları uğruna karşısındakinin haklarını gasp etmesi ve kendi hariç herkesi yok saymasıdır!
Bencil İnsan; Her zaman mükemmel, haklı ve en doğru olduğuna inanmaktadır! İnsan ilişkilerinde, hep beni yani kendisini ortaya koyar! Ben haklıyım, benim dediğim olsun, ben böyle istiyorum vb. söz ve cümle kalıplarını çok sık duyarız!
- Adamın biri Musa Aleyhisselâm’a: Ya Musa, ben bütün hayvanların dilinden anlamak istiyorum. Tur’u Sina’ya gittiğin zaman Allah’tan iste de, benim duamı kabul etsin, diyor!
Musa Peygamber: Her şeyi bilmek iyi olmaz. Senin hayvanların dilinden anlamaman daha iyidir. Bu sevdadan vazgeç, dediyse de adam illâ öğrenmek istiyor!.
Musa Aleyhisselâm Tur’a çıktığı zaman Cenab-ı Allah Musa Aleyhisselâm’a: Ya Musa! O kulumun duasını kabul ettim, bundan sonra bütün hayvanların dilinden anlayacak. Yalnız her şeye ehemmiyet vermesin, sonra onun için iyi olmaz, buyurmuştur!
Musa Aleyhisselâm; Tur’u Sina’dan geldikten sonra durumu bildirip her şeyle fazla ilgilenmemesini söyler! Kendisine selâhiyet verilen adam, akşam ahıra hayvanlarını yemlemeye girmişti. Orada eşekle öküzün konuşmalarına şâhid olur!
Onlar aralarında şöyle konuşuyorlar!
Öküz: Yahu eşek kardeş, senin işin ne iyi, bana yazın rahat yok, kışın rahat yok. Sabah olacak çifte koşacaklar, ama sense akşama kadar rahat gezeceksin, diyor!
Eşeğin öküze nasihati şöyle olur!
Bunlar hep senin ahmaklığından! Sen sabah olunca hasta numarası yaparsın, akşamdan sahibimizin döktüğü yemi bile yemezsin. O da sabahleyin seni bu haliyle görünce çifte koşmaktan vazgeçer ve birkaç gün olsun istirahat etmiş olursun, diyor!
Bu sözler öküzün hoşuna gitmiş. Hakikaten yem yemez ve öyle aç karnına sabaha kadar yatar! Eşek ise öküzün yemlerini bile kendisi yemiştir. Tabii bunların bu konuşmalarını sahibi duymuş ve gülerek ahırdan çıkmış!
Sabah olur, adam ahıra girer ki, öküz aç. Kalkması için birkaç tekme vurdu ise de öküz hastalanmıştır.
Adam: Bu sefer de onun yerine eşeği koşalım, diyerek tarlaya götürür!
Akşama kadar eşekle çift sürer. Eşeğin emdiği süt burnundan gelmiştir. Akşam eve geldiği zaman öküz rahat rahat geviş getiriyor kendi kendine hakikaten bu iyi bir numara oldu diyor. Eşek bu işin çekilemeyecek gibi olduğunu görünce öküze başka yoldan akıl verip kurtulmak ister!
Öküz kardeş: sen böyle yatarsan sahibimiz seni satacak. Bugün tarlada beni gören köylüler sordular. O da zaten tembel bir öküz, şimdi de hasta oldu. Yarın kasaba vereceğim, dedi. Eğer yarın da böyle yaparsan kendini bıçağın altında bil, diyerek sabahleyin çifte gitmekten kurtulur!
Adam bunların bu konuşmalarını dinledikçe kendi kendine gülüyor ve Gördün mü ne kadar iyi bir şeymiş hayvanların dilinden anlamak, diyor!
Ertesi sabah horozla köpeğin konuşmalarına şahit olur!
Horoz: Yarın efendinin, öküzü ölecek. Sana müjdem var. İyi bir ziyafet olacak senin için, diyor!.
Adam bunu duyar duymaz hemen pazara götürüp öküzünü satar ve zarardan kurtulur!
İkinci gün olur, köpek horoza: Niye yalan söyledin? Hani ziyafet? Adam öküzü sattı kurtuldu, diyor!
Bu sefer horoz: Hiç merak etme! Öküzü sattı ama, yarın kölesi ölecek ve onun hayrına mutlaka bir yemek yedirir. Sen de artıklarından istifade etsen yeter, diyor!
Adam bunu da duymuştur! Hemen pazara çıkarıp kölesini de satar!. Köpek yine ziyafete erişememiştir!
Köpek: Horoza: Beni ne kandırıp duruyorsun, diye çıkışır!
Horoz: Ben yalan söylemem! Ziyafet var dediysem vardır! Efendimiz öküz ve köleyi satarak zarardan kurtuldu fakat yarın kendisi ölecek, işte o zaman ziyafetin büyüğü olacak, diyor!
Adam horozdan bunları duyunca etekleri tutuşur! Ne yapacağını şaşırır ve doğru Hazreti Musa’nın huzuruna çıkıp durumu anlatır!
Adam: Hakikaten ben yarın ölecek miyim? Bunun bir çaresi yok mu, diye yalvarmaya başlar!
- Musa Aleyhisselâm: Ben sana demedim mi? Her şeye ehemmiyet vermeyeceksin, diye! Eğer sen öküzü satmasaydın, o ölecek ve belâ atlatılmış olacaktı! Ama sen onları satmakla başkalarının zarar etmesini istedin!
- Musa Aleyhisselâm: Kendi menfaatini ve çıkarlarını düşünüp başkalarını kendisi gibi hesap etmeyenin hali budur, diyor!