Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından, Selçuk Üniversitesi rektörlüğüne ataması yapılan, Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz hocamıza, akademik ve idari kadroya, yeni görevlerinin şimdiden hayırlı olmasını dilerim!
Rektörlük atama sürecinde, emeği geçen, gayret ve mücadele eden, tüm siyasi aktör, şehirde ki tüm denge gruplarına, göstermiş oldukları üstün başarıyı, şehrin ali menfaati yatırım ve diğer hizmetler için de sergilemelerini, bir gazeteci olarak talep ediyorum!
Rektörlük devir teslim töreninde, basına yansıyan resimlere takılmadan, acele karar vermeden, karamsar bir tabloya mahal vermemek için; rektör hocamızın, kuracağı rektörlük yönetimi, dekanlık ve diğer yönetim kadrosu çerçevesinde, üniversite adına, şehir adına, ülke adına ve geleceğimizin teminatı gençler adına; takdir veya eleştirilerimiz mutlaka olacaktır!
- Yol ve dava arkadaşlığı çok önemlidir! Yol arkadaşları, bazen yükünüzü alır ve bazen de yük olur! Yük alan yol arkadaşları ile yürünen yol zevkli olur! Bir de, Yük olan yol arkadaşlığı var ki! Atsanız atamazsınız satsanız satamazsınız!
Rektör hocam, yeni bir yola çıkarken, kendisine her alanda; YÜK olacak, ENGEL oluşturacak, SORUNLAR çıkaracak; kin – nefret ve intikam hissi ile yanıp tutuşan kişileri çevresinden uzak etmesini!
YÜKÜNÜ alacak ve YÜKÜNÜ hafifletecek, Yol ve Yolculuğun bilinci ve mesuliyetini bilen, basiret ve feraset sahibi, akademik kültüre yakışan bireyler ile yol yürümesini, Yüce Allah’tan niyaz ederim!
Aksi halde yolculuk süresince sürekli KAZALAR ile muhatap olacak! Kazalar ile uğraşmaktan yolcuğun keyfine varamayacaktır!
Millete hizmet ile dolu dolu geçecek koca bir dört yıl; hay huy, lak lak, dedikodu ve kısır çekişmeler ile heba olup gidecektir!
- Kin – Nefret – Dedikodu ve İntikam hissi ile yanıp tutuşan; İNSANİ – AHLAKİ – ETİK DEĞERLER ve AKADEMİK Kültüre yakışmayacak türde faaliyetleri ile şaibeye bulaşmış; ESKİ ve EKSİ kişiler ile YOL ve YOLCULUK yürünemez!
- Böyle bir YOL ve YOLCULUKTAN, YOL Arkadaşlığından; Üniversite, Şehir ve Ülke adına Hayırlar beklenilemez!
Üniversite; gerçekleri arayan, bilim üreten ve bilim yayan, en üst düzeyde araştırma, geliştirme ve eğitimin yapıldığı, içerisinde fakülte, yüksek okul, enstitü ve araştırma merkezlerini barındıran, ödüllendirme, derecelendirme ve diploma verme yetkisine sahip kurumlardır!
Üniversite; ne fonksiyonel ve ne de fiziksel olarak çağın gerisinde kalamaz!
Üniversiteler, topluma yön verir ve toplumda itici güç rolünü üstlenir! Bilgi ve teknolojide yaşanan gelişmeler, üniversite ve üniversite yönetimlerini, değişim ve değişmeye zorlar!
Üniversite; günlük siyasetin dışında, özerk yapısı ve politika üstü kurumlar olarak kalmalı!
Bilim ve teknolojide gelişmiş dünya üniversiteleri, üst düzey araştırmaların yapıldığı ve evrensel anlamda, dünyanın her alanda ihtiyacı olan mesleki bilgilerin teorik ve pratik anlamda öğretildiği ve üretildiği yerlerdir!
Üniversite; bilim insanı akademisyenlerin ne dinleri, ne ırkları, ne de yaşam tarzları ile ilgilenir! Fakat, her türlü düşüncenin hür ve bağımsız olarak, kimseden çekinmeden ve korkmadan savunulduğu ve tartışıldığı yerlerdir!
Akademisyenler, idareye yakın ya da idarenin adamı kaygıları ile idarenin çevresindeki ehliyetsiz ve kifayetsiz, çapsız muhterisler tarafından mobbing ve engellenmeye muhatap olmamalı!
Üniversite; yeterli bilimsel ve saha çalışması yapılmaz, bilimsel makale yayınlanmaz, ulusal ve uluslar arası ölçekte patent alınmaz, piyasada aranan ve başarılı öğrenciler mezun olmaz ise, ülkesi ve bulunduğu şehre ekonomik katkısı da olamaz!
Üniversite yatay değil, dikey büyüme stratejisine uygun çalışmalar yapılmalı!
Üniversite kaynakları yeni ve atıl binalar için değil, piyasada aranan, başarılı ve nitelikli öğrenci, kendini geliştiren akademisyen ve idari kadro için kullanılmalı!
Üniversitenin marka değeri ve marka itibarına katkı sağlayacak, reel sektörde üniversitenin ismi ile aranan nitelikli ve başarılı öğrenciler yetiştirebilmek için araştırma ve geliştirme çalışmalarına önem verilmeli!
Üniversite; akademik dünyada başarılı hocaları takdir etmek, ödüllendirmek ve gelişime önem verilmediği, idare ve idareye yakın adamı olmadığı kaygıları ile küstürülen kurumlarda, dedikodu hastalığı boşluğu dolduracaktır!
Üniversitenin ismi ile müsemma olabilmesi, şehrine ve ülkesine, bilimsel ve ekonomik katkı sağlaması, idarenin çevresinde ki, ehliyetsiz ve liyakatsiz, çapsız muhteris ve dedikodudan başkaca bir şey üretemeyen, kifayetsiz kişi ve akademisyenlerden ivedi bir şekilde arındırılmalı!
Rektör, üniversitenin lideridir! Dinamik, aktif, inovatif, pro-aktif, atılgan, girişimci, modern yönetim tekniklerine hakim, iletişim ve iletişim krizlerini de yönetebilen, kendisi ve çevresi ile barışık ise üniversite yönetimi de kurumsal olarak aynı özellikleri taşıyıp başarılı olacaktır!
Rektör, çalışır ve gayret ederse, üniversite yönetimi, akademisyenler ve tüm personel çalışacak ve üniversite ile birlikte rektör de başarılı sayılacaktır!
Dünyada ve bölgesinde büyük ve güçlü Türkiye için, Üniversite Sanayi işbirliği stratejik çalışması ivedilikle sağlanmalı!
Rektör ve yönetim, toplum ile üniversite arasında köprüler kurabilmeli!
Yüksek Öğretimde çeşitlenen öğrenci profiline uygun, talepleri karşılayabilecek, sosyal ve ekonomik gelişime katkı sağlayabilecek, piyasaların çeşitlenen iş gücüne cevap verebilecek, istihdamı arttırabilecek ve artan rekabete uyum sağlayabilecek bir üniversite, üniversite yönetimi ve akademik kadro kurmalı!
Mezkur açıklamalar ve geçmiş dönemlerde yaşanan GÖNÜL KIRGINLIKLARI çerçevesinde; Kurumsal BARIŞ – HUZUR ve Kurumsal AİDİYETİN yeniden tesis edilebilmesi adına; Selçuk Üniversitesinin bir Rektör’den daha fazla; bir BABA – bir AĞABEY ve bir KARDEŞ gibi hissedecek ve davranabilecek, tüm akademisyenleri ve tüm idari kadroyu da KUCAKLAYABİLECEK, etik ve ahlaki değerlere sahip, BİREY’E ihtiyacı vardır!