Dünya; her 100 yılda, küresel hegemonya hedefleri çerçevesinde, büyük savaşlar ile karşı karşıya kalmaktadır! Acaba neden? Dünya halkları, bu durumu hiçbir zaman çözümleyemedi?
Dünya hakları; sömürü, paylaşım ve bölüşüm savaşlarının arka planını, anlaması ve anlamlandırması, küresel sistemin, işine gelmez!
Dünya halklarının uyanması ve dünyada dönen kirli planları kavraması, küresel sistemin sömürü adına hayat damarlarının kesilmesi demektir!
Küresel sistem, mezkûr durumu çok iyi bildiğinden, dünya yığınlarını, her dönemde, etki ajanları ve algı yönetimleri ile uyutmaya ve uyuşturmaya devam etmektedir!
Dünyada son 200 yılda ki; bölüşüm ve paylaşım savaşları, coğrafyamızda cereyan etmektedir! Tüm bunlar, neden ve nasıl oluyor? Tesadüfî olabilir mi?
Başkaca bir üst akıl tüm bunları planlamakta ve bölge halkları da oyunculuk yapmaya ve figüran olmaya devam edecek midir?
Bölgemizde, kirli oyun ve sinsi planlar hazırlanmakta ve sergilenmektedir! Peki, ne zamana kadar? Bu gidişe ne zaman dur diyeceğiz?
Tüm küresel kirli oyunları, seyretmeye ve senaryoda verilen görevi, oynatmaya devam etmelerine izin mi vereceğiz?
Dünyanın enerji deposu Avrasya bölgesi ve bu bölgenin anahtarı durumundaki Türkiye; dünya yeniden dizayn edilirken, tüm küresel emperyalistlere karşı, Devlet Aklı nezaretinde ki devlet yönetimi; Ankara vizyonu çerçevesinde, bir ön alma ve bir öngörü hazırlığı yapmaktadır?
Akdeniz havzası ve çevresinde, rezervi tespit edilmiş şu kadar trilyon dolarlık petrol ve enerjinin paylaşımı için bölgede bekleşmekte olan yüzlerce savaş gemisi, bölge halklarının menfaati için mi durmaktadır? Yoksa ulusal çıkarları adına mı?
Bölge halkları birbirleri ile uğraşırken, küresel oyuncular bölgemizde; bölge halkların anasının ak sütü, helal olan; yer altı ve yerüstü kaynaklarını hiç etmenin derdindedir!
Bu kısır çekişmeler ve kavgaların kime faydası olacaktır! Bölge halkları, 100 yıllardır enerjilerini sürekli olarak içeride tüketiyor! Bu durumda birilerinin işine yaramaktadır!
Hala mı akıllanmayacağız? Hala mı oyuna gelmeye devam edeceğiz? Hala mı makam – mevki – para, kadın, iktidar ve güç peşinde koşmaya devam edeceğiz?
Artık kavga zamanı değildir! Millet ve bölge halkları olarak, bir ve beraber olmanın tam vaktidir! 100 yıl önce olduğu gibi parça parça etmek için kapımızda bekleşmekte olan küresel emperyalistler ve onların uşakları; vesayet – vekâlet savaşçılarına fırsat vermemelidir!
Asil millet önderliğinde, bölge halklarının ayağa kalkma zamanıdır! Ayağa kalk; Sakarya! Yüz üstü çok süründün! Türkiye ayağa kalktığı zaman, bölge şahlanacaktır! Bölge halkları, Türk Devletine bakmaktadır!
TÜRK; tarihin ve coğrafyanın yüklemiş olduğu sorumluluk ve tarih – kültür – coğrafya aklının gereği; yirmi dört milyon kilometrekarelik gönül coğrafyası ve mazlum halkların olduğu tüm bölgelerde, barış ve huzurun temsilcisi olarak görülmektedir!