( (

Tarım Arazileri GES Projesiyle Tehdit Altında Olan Taşkent Halkına Arslan’dan Destek

Gündem (Haber Merkezi) - | 14.04.2025 - 10:39, Güncelleme: 14.04.2025 - 10:39
 

Tarım Arazileri GES Projesiyle Tehdit Altında Olan Taşkent Halkına Arslan’dan Destek

Taşkent ilçesi, yüzyıllardır süregelen kültürel ve tarımsal mirasıyla öne çıkan, değerli topraklarıyla bilinen bir yerleşim yeri olarak dikkat çekiyor. Ancak, özel bir şirket tarafından hayata geçirilmek istenen, HES’in devamı niteliğindeki GES projesi, bölgenin sınırlı tarım arazilerini son derece hassas bir noktaya getirmiş durumda. Projenin ÇED raporu kapsamında “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilmiş olsa da, yerel halkın ve çevrecilerin yoğun itirazları, projenin gerçek arka planındaki ekonomik ve kültürel çelişkileri gözler önüne seriyor.
Taşkent’li vatandaşların hazırlamış olduğu itiraz metni; projenin teknik, çevresel, tarımsal ve tarihsel boyutlarına dair geniş bir perspektif sunuyor. Metinde, proje alanının 53.249,27 m² olarak belirtilmesine rağmen, bu alanın önemli bir kısmının verimli tarım arazisi ve bağ alanı olduğu vurgulanıyor. İtiraz metninde; Yer Seçimi ve Uygunluk Sorgulanıyor: Proje alanı, ilçenin kalbine, kamu kurumlarına ve tarihi değerlere çok yakın konumda yer alıyor. Tarım arazisinin yanı sıra, ilçe merkezindeki hastane, lojman, eğitim kurumları ve diğer kamu binalarının da zarar göreceği endişesi dile getiriliyor. Çevresel ve Kültürel Değerlerin Göz Ardı Edilmesi: İtiraz metninde, projenin sadece teknik boyutunun değil, aynı zamanda bölgenin tarihi, kültürel ve coğrafi dokusunun da dikkate alınmadığı; hatta bu değerlerin yok sayılarak projenin hayata geçirilmek istendiği belirtiliyor. Sadece tarımsal üretimin değil, bölgenin yüzyıllardır süregelen kültürel mirasının da zarar göreceği ifade ediliyor. Lisans ve Mevzuat İhlalleri: Proje kapsamında yapılan düzenlemelerin, Enerji Piyasası Kurulundan lisans sürecindeki muafiyetin sağlanması amacıyla HES’in devamıymış gibi gösterilmeye çalışıldığı, bunun ise mevzuat ve teknik kriterlerle bağdaşmadığı eleştiriliyor. Bu kapsamlı itiraz metni, Taşkent halkının sadece ekonomik çıkarlarını değil, aynı zamanda kültürel varlıklarını, doğal güzelliklerini ve tarihsel mirasını koruma adına duyduğu hassasiyeti de gözler önüne seriyor. Taşkent Halkı: “Sahip Çıkılmasını İstiyoruz” Taşkent halkı; tarım arazilerinin sadece bölgesel verimlilik için değil, aynı zamanda yüzyıllardır süregelen kültürel değerlerin yaşatılması açısından da son derece önemli olduğu vurgulanıyor. Bu değerli toprakların “üç-beş şirkete peşkeş çekilmesinin” söz konusu olamayacağı, iktidar yetkililerinin bu konuda yetersiz kaldığı ileri sürülüyor. Halkın, sahip oldukları sınırlı tarım arazilerinin ve kültürel mirasın, bölgeye ait özgün kimliği simgelediği; bu nedenle korunmasının elzem olduğu belirtiliyor. Gelecek Partisi Konya İl Başkanı Ahmet Arslan’dan Taşkent Halkına Destek Mesajı Konuya ilişkin olarak Gelecek Partisi Konya İl Başkanı Ahmet Arslan, Taşkent halkının sesinin duyulacağını ve bu haksız projeye kesin bir karşı çıkışın gerektiğini vurguladı. Arslan, açıklamasında şunları söyledi:  "Taşkent halkı, tarih boyunca tarımsal üretimi, kültürel varlığı ve insanın temel geçim kaynaklarını koruyarak yaşamını sürdüren değerli bir toplumdur. Bizler, bu toprakların sadece ekonomik bir meta olarak değerlendirilemeyeceğine inanıyoruz. Sınırlı kalan tarım arazilerimizin, üç-beş şirkete havale edilmesine müsaade edilemez. Hem yerel halkımızın hem de ülkemizin kültürel mirası, korunması ve yaşatılması gereken nadide değerlerdir. İktidar yetkililerinin Taşkent halkına sahip çıkmadığını görmek bizim için kabul edilemez. Torosların şirin ilçesi, Türkiye Cumhuriyetinin seçilmiş son Başbakanı, Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu’nun da memleketi olanTaşkent’in sınırlı miktardaki verimli, yeşil toprakları ve kültürel değerleri, geleceğe aktarılması gereken mirasımızdır.  Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu da konuyu yakinen takip etmektedir. Genel Başkanımız konu üzerinde hassasiyetle durmakta olup, Taşkent halkına yapılacak bir yanlışa göz yummayacağı aşikârdır. Bizler de, bölge halkımızın haklarını savunmak ve bu projenin iptal edilmesini sağlamak adına mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi. Ahmet Arslan, Taşkent halkının yalnız olmadığını, adaletin ve hakkaniyetin sağlanacağına inandığını belirterek; "Bizler, Taşkent’in sesi olmak için buradayız. Tarım arazilerimizin, kültürümüzün ve değerlerimizin elden gitmesine asla müsaade etmeyeceğiz." şeklinde konuştu.   TAŞKENT HALKININ SOSYAL MEDYADAKİ TEPKİLİ PAYLAŞIMI
Taşkent ilçesi, yüzyıllardır süregelen kültürel ve tarımsal mirasıyla öne çıkan, değerli topraklarıyla bilinen bir yerleşim yeri olarak dikkat çekiyor. Ancak, özel bir şirket tarafından hayata geçirilmek istenen, HES’in devamı niteliğindeki GES projesi, bölgenin sınırlı tarım arazilerini son derece hassas bir noktaya getirmiş durumda. Projenin ÇED raporu kapsamında “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilmiş olsa da, yerel halkın ve çevrecilerin yoğun itirazları, projenin gerçek arka planındaki ekonomik ve kültürel çelişkileri gözler önüne seriyor.

Taşkent’li vatandaşların hazırlamış olduğu itiraz metni; projenin teknik, çevresel, tarımsal ve tarihsel boyutlarına dair geniş bir perspektif sunuyor. Metinde, proje alanının 53.249,27 m² olarak belirtilmesine rağmen, bu alanın önemli bir kısmının verimli tarım arazisi ve bağ alanı olduğu vurgulanıyor. İtiraz metninde;

Yer Seçimi ve Uygunluk Sorgulanıyor: Proje alanı, ilçenin kalbine, kamu kurumlarına ve tarihi değerlere çok yakın konumda yer alıyor. Tarım arazisinin yanı sıra, ilçe merkezindeki hastane, lojman, eğitim kurumları ve diğer kamu binalarının da zarar göreceği endişesi dile getiriliyor.

Çevresel ve Kültürel Değerlerin Göz Ardı Edilmesi: İtiraz metninde, projenin sadece teknik boyutunun değil, aynı zamanda bölgenin tarihi, kültürel ve coğrafi dokusunun da dikkate alınmadığı; hatta bu değerlerin yok sayılarak projenin hayata geçirilmek istendiği belirtiliyor. Sadece tarımsal üretimin değil, bölgenin yüzyıllardır süregelen kültürel mirasının da zarar göreceği ifade ediliyor.

Lisans ve Mevzuat İhlalleri: Proje kapsamında yapılan düzenlemelerin, Enerji Piyasası Kurulundan lisans sürecindeki muafiyetin sağlanması amacıyla HES’in devamıymış gibi gösterilmeye çalışıldığı, bunun ise mevzuat ve teknik kriterlerle bağdaşmadığı eleştiriliyor.

Bu kapsamlı itiraz metni, Taşkent halkının sadece ekonomik çıkarlarını değil, aynı zamanda kültürel varlıklarını, doğal güzelliklerini ve tarihsel mirasını koruma adına duyduğu hassasiyeti de gözler önüne seriyor.

Taşkent Halkı: “Sahip Çıkılmasını İstiyoruz”

Taşkent halkı; tarım arazilerinin sadece bölgesel verimlilik için değil, aynı zamanda yüzyıllardır süregelen kültürel değerlerin yaşatılması açısından da son derece önemli olduğu vurgulanıyor. Bu değerli toprakların “üç-beş şirkete peşkeş çekilmesinin” söz konusu olamayacağı, iktidar yetkililerinin bu konuda yetersiz kaldığı ileri sürülüyor. Halkın, sahip oldukları sınırlı tarım arazilerinin ve kültürel mirasın, bölgeye ait özgün kimliği simgelediği; bu nedenle korunmasının elzem olduğu belirtiliyor.

Gelecek Partisi Konya İl Başkanı Ahmet Arslan’dan Taşkent Halkına Destek Mesajı

Konuya ilişkin olarak Gelecek Partisi Konya İl Başkanı Ahmet Arslan, Taşkent halkının sesinin duyulacağını ve bu haksız projeye kesin bir karşı çıkışın gerektiğini vurguladı. Arslan, açıklamasında şunları söyledi:

 "Taşkent halkı, tarih boyunca tarımsal üretimi, kültürel varlığı ve insanın temel geçim kaynaklarını koruyarak yaşamını sürdüren değerli bir toplumdur. Bizler, bu toprakların sadece ekonomik bir meta olarak değerlendirilemeyeceğine inanıyoruz. Sınırlı kalan tarım arazilerimizin, üç-beş şirkete havale edilmesine müsaade edilemez. Hem yerel halkımızın hem de ülkemizin kültürel mirası, korunması ve yaşatılması gereken nadide değerlerdir. İktidar yetkililerinin Taşkent halkına sahip çıkmadığını görmek bizim için kabul edilemez. Torosların şirin ilçesi, Türkiye Cumhuriyetinin seçilmiş son Başbakanı, Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu’nun da memleketi olanTaşkent’in sınırlı miktardaki verimli, yeşil toprakları ve kültürel değerleri, geleceğe aktarılması gereken mirasımızdır.  Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu da konuyu yakinen takip etmektedir. Genel Başkanımız konu üzerinde hassasiyetle durmakta olup, Taşkent halkına yapılacak bir yanlışa göz yummayacağı aşikârdır. Bizler de, bölge halkımızın haklarını savunmak ve bu projenin iptal edilmesini sağlamak adına mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

Ahmet Arslan, Taşkent halkının yalnız olmadığını, adaletin ve hakkaniyetin sağlanacağına inandığını belirterek; "Bizler, Taşkent’in sesi olmak için buradayız. Tarım arazilerimizin, kültürümüzün ve değerlerimizin elden gitmesine asla müsaade etmeyeceğiz." şeklinde konuştu.

 

TAŞKENT HALKININ SOSYAL MEDYADAKİ TEPKİLİ PAYLAŞIMI

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (