Eğitim Sendikaları, Mevcut İçeriğiyle Öğretmenlik Meslek Kanununa İtiraz Ediyor
Eğitim Sendikaları, Mevcut İçeriğiyle Öğretmenlik Meslek Kanununa İtiraz Ediyor
Konya’daki eğitim iş kolundaki sendikalardan Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hür-Sen, AES Sendikası birlikte yaptıkları basın açıklamayla, mevcut içeriğiyle Öğretmenlik Meslek Kanununa(ÖMK) itiraz ettiklerini dile getirdiler.
Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılan ortak basın açıklamasına Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul, Eğitim-Sen Konya Şube Başkanı Özgür Konukçu, Hürriyetçi Eğitim Sendikası Konya Şube Başkanı Semih Demir, Anadolu Eğitim-Sen Karatay İlçe Temsilcisi Şerife Dalkıran, CHP Konya İl yönetim kurulu üyeleri ve Meram İlçe yönetim kurulu üyeleriyle sendikaların üyeleri katıldı.
Basın açıklamasında konuşan Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul, “Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), eğitimin bileşenlerinin görüşlerini almadan masa başında hazırladığı Öğretmenlik Mesleği Kanunu (ÖMK) geçtiğimiz yasama dönemi sonunda TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanmış ve kanunun ilk 22 maddesi bütün eleştiri ve itirazlara rağmen kabul edilmiştir.
Eğitimin ana bileşenlerinden birisi olan eğitim ve bilim emekçilerini yok sayan, taleplerine ısrarla kulak tıkayan MEB, sürecin başından bu yana bildiğini okumaya devam etmeyi sürdürmektedir. Eğitim sendikalarının, halen görevde olan ve atama bekleyen bir milyonu aşkın öğretmenin taleplerini yok sayan ÖMK’ ye yönelik eleştiri ve önerilerimizin ısrarla görmezden gelinmesi bizler açısından kabul edilemez bir durumdur. Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran ve emeğimizi değersizleştiren, ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarımıza çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarımızı zayıflatan, çalışanlar arasında ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip olan ÖMK’nin TBMM gündemine yeniden geleceği açıklanmıştır” dedi.
Eğitim-Sen Konya Şube Başkanı Özgür Konukçu, “Bugün burada Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifi ile ilgili itirazlarımızı sizlerle paylaşmak için toplandık. Bu teklif, öğretmenlerin mesleki haklarını güvence altına almak bir yana, bizi daha da zor şartlar altına sürükleyecek hükümler içermektedir. Kanuna dair temel itirazlarımız şu şekildedir; Bu kanun teklifi, öğretmenlik mesleğini tanımlamıyor; bir meslek kanunu niteliği taşımıyor. Öğretmenliğin temel özellikleri, görev ve sorumluluklar, mesleki haklar, sosyal haklar, örgütlenme özgürlükleri gibi konular hiçbir şekilde kapsamda yer almıyor. Daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümler yeniden düzenlenmeden teklifte yer alıyor. Özellikle aday öğretmenlik süreci, bu sefer hazırlık eğitimi adı altında güvencesiz bir hale getirilmiştir. Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanları, görevde herhangi bir yetki farklılaştırması olmadan korunmuştur. Meslek kıdemi esas alınarak yapılan ücret düzenlemesi, tüm öğretmenlere unvan şartı aranmaksızın verilmelidir.”
Hürriyetçi Eğitim Sendikası Konya Şube Başkanı Semih Demir’de, “Eğitim Fakülteleri Suçlanıyor: Kanun teklifine göre Millî Eğitim Bakanlığı başarılı, eğitim fakülteleri ise başarısız olarak gösterilmektedir. Bu gerçek dışı bir iddiadır ve öğretmen yetiştiren kurumların itibarını zedelemektedir. Öğretmenlik Mesleğini Güçlendirmiyor, Aksine Zayıflatıyor: Kanun teklifi, öğretmenleri otoriteye uygun şekilde seçmeyi amaçlamaktadır. Bu anlayış, öğretmenleri güçlendirmeyi değil, tam tersine zayıflatmayı hedeflemektedir. Mesleki Güvence Yok, Güvencesiz İstihdam Var: Sözleşmeli, ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam biçimleri bu kanun teklifiyle daha da yaygınlaştırılmakta, hazırlık eğitimi adı altında yeni bir güvencesizlik basamağı eklenmektedir.
Öğretmen Yetiştirme Sistemi Sapmıştır: Kanun teklifi, öğretmen yetiştirme sürecinde ciddi bir sapma içeriyor. Öğretmenlik lisans eğitimi üzerine kısa süreli bir eğitimle mesleği kazanma öngörülüyor, bu da öğretmenliğin niteliğini düşürecektir. Öğretmenlerin Hakları Görmezden Gelinmiştir: Bu kanun teklifinde öğretmenin hakları yoktur. Görev ve sorumluluklar detaylandırılırken, öğretmenin sosyal hakları, kürsü dokunulmazlığı, dinlenme ve tatil hakları gibi konular yok sayılmıştır” şeklinde konuştu.
Anadolu Eğitim-Sen Karatay İlçe Temsilcisi Şerife Dalkıran’da, “Milli Eğitim Akademisi’ni Kabul Etmiyoruz: Öğretmenlik, öğretmen yetiştiren kurumlarda edinilen beceri ve bilgiye dayalı bir uzmanlık mesleğidir. Öğretmenlik mesleğini, sadece MEB’in belirleyeceği hazırlık eğitimine dayandıran bu anlayışı reddediyoruz. Bu gerekçelerle bizler eğitim alanında örgütlü sendikalar olarak, yeniden TBMM gündemine getirilecek olan kanun teklifine itiraz ediyoruz. Unvanlarda ayrıştırmayı kabul etmiyoruz! Kıdem yılına göre tüm öğretmenlere ödemeler yapılmalı, bu ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır. Milli Eğitim Akademisi’ni kabul etmiyoruz! Öğretmenlik diploması esastır, başka bir yapıya ihtiyaç yoktur. ÇEDES gibi protokollerle öğretmenlik mesleği dışında bizlere dayatılan görevleri kabul etmiyoruz! Öğretmenler kanunda belirtilen asli görevlerini yapmalı, kanunlarda açıkça yazdığı gibi okullarda öğretmenler dışında hiç kimse eğitim öğretim hizmeti vermemelidir. Disiplin hükümleriyle baskılanmak istemiyoruz! Haklarımızı kısıtlayan ve bizleri keyfi ceza uygulamalarıyla baş başa bırakacak olan her türlü düzenlemeye karşıyız” şeklinde konuştu.
Konya HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.