( (

Lenf Bezinde Ağrısız Şişkinliklere Dikkat!

Sağlık 13.09.2019 - 12:20, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Lenf Bezinde Ağrısız Şişkinliklere Dikkat!

Lenf bezlerindeki şişkinlik halk arasında ilk olarak lenfomayı akla getiriyor. Ancak boyunda veya vücudun herhangi bir yerinde lenf bezlerinde yaşanan şişkinliğin büyük bir çoğunluğu kanser dışı nedenlerden meydana geliyor.
   Yine de bu tür şişkinliklerde zaman kaybetmeden doktora başvurmak hayati önem taşıyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hakan İsmail Sarı, 15 Eylül Dünya Lenfoma Günü öncesinde lenfoma ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Bu belirtileri önemseyin Lenfoma, lenf sisteminin hücrelerinde başlayan bir kanser türüdür. Lenf sistemi, vücudun enfeksiyon ve hastalıklarla savaşmasına yardımcı olan bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Lenfomanın en sık görülen belirtisi, lenf bezindeki şişkinlik yani lenf bezinin büyümesidir. Fakat lenf dokusu tüm vücutta bulunduğundan hemen hemen her yerde de başlayabilir. Bu nedenle hastalığın belirtileri, tutulan bölgeye ve organa göre değişiklik gösterebilir: Dalakta büyüme Ateş,  gece terlemeleri ve nefes darlığı Halsizlik, yorgunluk, iştah ve kilo kaybı Özellikle kemiklerde ağrı ve karın ağrısı Kalıcı öksürük, inatçı kaşıntılar ve cilt döküntüleri Alkol tüketiminden sonra lenf bezlerinde ağrı Sık sık enfeksiyon geçirmek lenfomada görülebilen belirtiler arasındadır. Şişkinlikten korkmayın ama ihmal de etmeyin Boyunda 1 cm. kasık bölgesinde ise 2 cm. olan lenf bezleri normal kabul edilebilir. Bu boyutların üzerinde bir büyümede lenfoma akılda tutulması gereken bir hastalıktır. İster boyunda ister başka bir bölgede yaşanan lenf bezi şişkinliklerinde, hastaların kötü huylu bir tümörü düşünerek telaşlanması doğaldır. Ancak bu tür büyümelerin büyük bir çoğunluğu kanser dışı nedenlere bağlıdır. Lenf bezinde lenfoma haricindeki şişkinlikler; enfeksiyon, bağışıklık sisteminden kaynaklanan otoimmün hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar, romatizmal hastalıklar ve lenf dokusunu oluşturan hücrelerin içinde bazı moleküllerin birikiminden kaynaklanan depo hastalıklardan meydana gelebilmektedir. Lenf bezlerinde şişkinlik olması durumunda zaman kaybetmeden doktora başvurulması ve büyümenin nedeninin belirlenmesi gerekmektedir. Lenf bezindeki şişkinlik ağrımıyorsa Lenf bezindeki şişkinliklerin ağrıyla birlikte yaşanması hastaları daha fazla endişelendirmektedir. Ancak lenf bezi şişkinliklerinde ağrı genellikle enfeksiyon kaynaklıdır. Lenfomadaki şişkinliklerin büyük bir çoğunluğu ise ağrısızdır.  40 yaş ve üzerinde ortaya çıkan, ağrısız ilerleyen,  haftalar veya aylardır geçmeyen, sert, birbirine yapışık, birden çok ve lastik kıvamında olan şişkinlikler lenfoma şüphesini artırmaktadır. Tedavi hastaya göre planlanıyor Lenfoma tedavisinde belirli standartlar olmakla birlikte, tedavinin planlanmasında hastalığın yaygınlığı, alt tipi, tümörün bazı biyolojik özellikleri ve kişinin genel sağlığı da dahil olmak üzere dikkate alınması gereken birçok faktör mevcuttur. Bu nedenle her hastaya göre tedaviyi bireyselleştirmek gerekebilir. Lenfoma tedavisinde; kemoterapi, akıllı moleküller denilen hedefe yönelik tedaviler, kök hücre nakli ve radyoterapi tedavileri uygulanabilmektedir.
Lenf bezlerindeki şişkinlik halk arasında ilk olarak lenfomayı akla getiriyor. Ancak boyunda veya vücudun herhangi bir yerinde lenf bezlerinde yaşanan şişkinliğin büyük bir çoğunluğu kanser dışı nedenlerden meydana geliyor.

 

 Yine de bu tür şişkinliklerde zaman kaybetmeden doktora başvurmak hayati önem taşıyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hakan İsmail Sarı, 15 Eylül Dünya Lenfoma Günü öncesinde lenfoma ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

Bu belirtileri önemseyin

Lenfoma, lenf sisteminin hücrelerinde başlayan bir kanser türüdür. Lenf sistemi, vücudun enfeksiyon ve hastalıklarla savaşmasına yardımcı olan bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Lenfomanın en sık görülen belirtisi, lenf bezindeki şişkinlik yani lenf bezinin büyümesidir. Fakat lenf dokusu tüm vücutta bulunduğundan hemen hemen her yerde de başlayabilir. Bu nedenle hastalığın belirtileri, tutulan bölgeye ve organa göre değişiklik gösterebilir:

  • Dalakta büyüme
  • Ateş,  gece terlemeleri ve nefes darlığı
  • Halsizlik, yorgunluk, iştah ve kilo kaybı
  • Özellikle kemiklerde ağrı ve karın ağrısı
  • Kalıcı öksürük, inatçı kaşıntılar ve cilt döküntüleri
  • Alkol tüketiminden sonra lenf bezlerinde ağrı
  • Sık sık enfeksiyon geçirmek lenfomada görülebilen belirtiler arasındadır.

Şişkinlikten korkmayın ama ihmal de etmeyin

Boyunda 1 cm. kasık bölgesinde ise 2 cm. olan lenf bezleri normal kabul edilebilir. Bu boyutların üzerinde bir büyümede lenfoma akılda tutulması gereken bir hastalıktır. İster boyunda ister başka bir bölgede yaşanan lenf bezi şişkinliklerinde, hastaların kötü huylu bir tümörü düşünerek telaşlanması doğaldır. Ancak bu tür büyümelerin büyük bir çoğunluğu kanser dışı nedenlere bağlıdır. Lenf bezinde lenfoma haricindeki şişkinlikler; enfeksiyon, bağışıklık sisteminden kaynaklanan otoimmün hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar, romatizmal hastalıklar ve lenf dokusunu oluşturan hücrelerin içinde bazı moleküllerin birikiminden kaynaklanan depo hastalıklardan meydana gelebilmektedir. Lenf bezlerinde şişkinlik olması durumunda zaman kaybetmeden doktora başvurulması ve büyümenin nedeninin belirlenmesi gerekmektedir.

Lenf bezindeki şişkinlik ağrımıyorsa

Lenf bezindeki şişkinliklerin ağrıyla birlikte yaşanması hastaları daha fazla endişelendirmektedir. Ancak lenf bezi şişkinliklerinde ağrı genellikle enfeksiyon kaynaklıdır. Lenfomadaki şişkinliklerin büyük bir çoğunluğu ise ağrısızdır.  40 yaş ve üzerinde ortaya çıkan, ağrısız ilerleyen,  haftalar veya aylardır geçmeyen, sert, birbirine yapışık, birden çok ve lastik kıvamında olan şişkinlikler lenfoma şüphesini artırmaktadır.

Tedavi hastaya göre planlanıyor

Lenfoma tedavisinde belirli standartlar olmakla birlikte, tedavinin planlanmasında hastalığın yaygınlığı, alt tipi, tümörün bazı biyolojik özellikleri ve kişinin genel sağlığı da dahil olmak üzere dikkate alınması gereken birçok faktör mevcuttur. Bu nedenle her hastaya göre tedaviyi bireyselleştirmek gerekebilir. Lenfoma tedavisinde; kemoterapi, akıllı moleküller denilen hedefe yönelik tedaviler, kök hücre nakli ve radyoterapi tedavileri uygulanabilmektedir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (