( (

Karpuz: “Binalar İnsan Nefesiyle Ayakta Durur”

Gündem 28.01.2020 - 10:56, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Karpuz: “Binalar İnsan Nefesiyle Ayakta Durur”

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nde Konya Köy Odaları’nın tarihi ve kültürümüzdeki yerini anlatan Prof. Dr. Haşim Karpuz, “Binalar ancak insan nefesiyle ayakta durur. Köy Odaları da halkın nefesiyle ve sahip çıkmasıyla yok olmaktan kurtarılabilir” dedi
Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki Pazartesi Sohbetleri’nde, Konya Köy Odaları konuşuldu. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk ve İslam Sanatları Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Karpuz, Konya Köy Odaları’nı araştırmaya 1996 yılında başladığını Türk Tarih Kurumu (TTK) adına bir proje yaptıklarını belirterek Konya, Karaman, Sivas ve Erzurum başta olmak pek çok şehrin köy odalarının planını çizerek fotoğrafını çektiğini, Anadolu Köy Odaları diye kitaplaştırıldığını söyledi.   Misafirperverliğimiz kültür değerimizdir “Köy odası, köye gelen Tanrı misafirlerinin ağırlandığı yapılardır. Bu yapıların hem dinî hem kültürel önemi bulunmaktadır” diyen Prof. Dr. Haşim Karpuz,  köy odalarının mimarî, tarihi ve kültürümüzdeki yerinden bahsederek misafirlikle ilgili âyet, hadis ve atasözlerine yer vererek odaların genel fonksiyonları hakkında bilgi verdi. Türklerin misafirperverliğinin bizim en önemli kültür değerlerimizden birisi olduğuna dikkati çekerek “Bu değerlerimizle ilgili en önemli belge bu köy odalarıdır” diyerek 1885-90 yıllarında Anadolu’ya seyahat eden Alman Seyyah Friedrich Sarre ile Macar araştırmacı Bela Horvath’ın eserlerinde yar alan köy odalarıyla ilgili hatıralarına yer verdi. Köy odalarının mimarlık tarihi açısından da öneminin büyük olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karpuz, “Köy mimarisi ülkemizde hızla yok oluyor. Aslında mimarlık tarihi bakımından halk mimarisi ve bu mimariyi oluşturan evler başta olmak üzere cami, mektep, çeşme, köprü, kuyu ve bütün köy mimarisi son yıllarda köyden şehirlere göç dolayısıyla halk mimarisi hızla yok oluyor” dedi. Köy Odalarının sahiplerinin zengin insanlar olduğunu ve odaları süslü yaptıklarını belirten Karpuz, o dönemin mimari üslûplarının da yansıtıldığını söyledi.   Köy Odalarının sosyal foksiyonları Sarayönü-Gözlü Kasabası Köy Odası, Kadınhanı Hacıbekir’in Seyit Ali Ersoy’un Odası ile Ilgın Kadir Efendi Köy Odası’nın planını anlatırken köy odalarının tek veya iki katlı olduğunu ve alt katın ahır, üst katların hayat, mabeyn, yataklık ile yüklük ve odadan oluştuğunu söyleyen Karpuz, “Bu odaların fonsiyonları arasında misafir ağırlamaktan başka genel sohbetler, düğünler, oturak alemleri, asker uğurlamaları, bayramlaşma, taziye ziyaretleri, kütüphane ve eğitim maksatlı olarak kullanıldığı gibi aynı zamanda mescit olarak da kullanılmıştır. Bu sebeple köy odaları sanat ve estetik açıdan da önem arzetmektedir” dedi.   “Binalar insan nefesiyle ayakta durur” Misafirperverlikle ilgili “Allah ve ahiret gününe inanan misafirine ikrâm etsin” şeklinde âyet okuduktan sonra “Bir kimse misafirini evinin kapısına kadar çıkıp uğurlaması sünnettendir”, “Misafirlik üç gündür. Bundan sonrası sadakadır” ve “Misafir on kısmetle gelir ve dokuzunu bırakır” hadislerini paylaşan Karpuz,  “Binalar insan nefesiyle ayakta durur. 18.yüzyıla kadar dayanan Özgün Köy Odalarının korunması ve yaşatılması yönünde Kültür Bakanlığının o seviyeye gelmediğini düşünüyorum. Köylerimizin tarihi ve kültürel dokusu ancak köy halkının maddi ve manevi açıdan sahiplenmesiyle korunabilir” şeklinde konuşmasına son verdi. Prof. Dr. Mikail Bayram da, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de köy odalarının bulunduğunu ve âşıklar ile meddahların da bu odalarda görevler icra ettiklerini ifade etti. Meram Uluslararası Gençlik Akademisi’nde gerçekleştirilen sohbetten sonra dernek adına Prof. Dr. Haşim Karpuz’a hediyesini Hisder Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu, Prof. Dr. Mikail Bayram ile birlikte verdi.
Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nde Konya Köy Odaları’nın tarihi ve kültürümüzdeki yerini anlatan Prof. Dr. Haşim Karpuz, “Binalar ancak insan nefesiyle ayakta durur. Köy Odaları da halkın nefesiyle ve sahip çıkmasıyla yok olmaktan kurtarılabilir” dedi

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki Pazartesi Sohbetleri’nde, Konya Köy Odaları konuşuldu. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk ve İslam Sanatları Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Karpuz, Konya Köy Odaları’nı araştırmaya 1996 yılında başladığını Türk Tarih Kurumu (TTK) adına bir proje yaptıklarını belirterek Konya, Karaman, Sivas ve Erzurum başta olmak pek çok şehrin köy odalarının planını çizerek fotoğrafını çektiğini, Anadolu Köy Odaları diye kitaplaştırıldığını söyledi.

 

Misafirperverliğimiz kültür değerimizdir

“Köy odası, köye gelen Tanrı misafirlerinin ağırlandığı yapılardır. Bu yapıların hem dinî hem kültürel önemi bulunmaktadır” diyen Prof. Dr. Haşim Karpuz,  köy odalarının mimarî, tarihi ve kültürümüzdeki yerinden bahsederek misafirlikle ilgili âyet, hadis ve atasözlerine yer vererek odaların genel fonksiyonları hakkında bilgi verdi. Türklerin misafirperverliğinin bizim en önemli kültür değerlerimizden birisi olduğuna dikkati çekerek “Bu değerlerimizle ilgili en önemli belge bu köy odalarıdır” diyerek 1885-90 yıllarında Anadolu’ya seyahat eden Alman Seyyah Friedrich Sarre ile Macar araştırmacı Bela Horvath’ın eserlerinde yar alan köy odalarıyla ilgili hatıralarına yer verdi.

Köy odalarının mimarlık tarihi açısından da öneminin büyük olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karpuz, “Köy mimarisi ülkemizde hızla yok oluyor. Aslında mimarlık tarihi bakımından halk mimarisi ve bu mimariyi oluşturan evler başta olmak üzere cami, mektep, çeşme, köprü, kuyu ve bütün köy mimarisi son yıllarda köyden şehirlere göç dolayısıyla halk mimarisi hızla yok oluyor” dedi. Köy Odalarının sahiplerinin zengin insanlar olduğunu ve odaları süslü yaptıklarını belirten Karpuz, o dönemin mimari üslûplarının da yansıtıldığını söyledi.

 

Köy Odalarının sosyal foksiyonları

Sarayönü-Gözlü Kasabası Köy Odası, Kadınhanı Hacıbekir’in Seyit Ali Ersoy’un Odası ile Ilgın Kadir Efendi Köy Odası’nın planını anlatırken köy odalarının tek veya iki katlı olduğunu ve alt katın ahır, üst katların hayat, mabeyn, yataklık ile yüklük ve odadan oluştuğunu söyleyen Karpuz, “Bu odaların fonsiyonları arasında misafir ağırlamaktan başka genel sohbetler, düğünler, oturak alemleri, asker uğurlamaları, bayramlaşma, taziye ziyaretleri, kütüphane ve eğitim maksatlı olarak kullanıldığı gibi aynı zamanda mescit olarak da kullanılmıştır. Bu sebeple köy odaları sanat ve estetik açıdan da önem arzetmektedir” dedi.

 

“Binalar insan nefesiyle ayakta durur”

Misafirperverlikle ilgili “Allah ve ahiret gününe inanan misafirine ikrâm etsin” şeklinde âyet okuduktan sonra “Bir kimse misafirini evinin kapısına kadar çıkıp uğurlaması sünnettendir”, “Misafirlik üç gündür. Bundan sonrası sadakadır” ve “Misafir on kısmetle gelir ve dokuzunu bırakır” hadislerini paylaşan Karpuz,  “Binalar insan nefesiyle ayakta durur. 18.yüzyıla kadar dayanan Özgün Köy Odalarının korunması ve yaşatılması yönünde Kültür Bakanlığının o seviyeye gelmediğini düşünüyorum. Köylerimizin tarihi ve kültürel dokusu ancak köy halkının maddi ve manevi açıdan sahiplenmesiyle korunabilir” şeklinde konuşmasına son verdi.

Prof. Dr. Mikail Bayram da, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de köy odalarının bulunduğunu ve âşıklar ile meddahların da bu odalarda görevler icra ettiklerini ifade etti.

Meram Uluslararası Gençlik Akademisi’nde gerçekleştirilen sohbetten sonra dernek adına Prof. Dr. Haşim Karpuz’a hediyesini Hisder Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu, Prof. Dr. Mikail Bayram ile birlikte verdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (