Doğu Türkistanlılar Gardaşımızdır

Gelecek Partisi Selçuklu İlçe Gençlik Kolları Doğu Türkistan'lı vatandaşlar için Vatan Partisi Konya İl Teşkilatı karşısında imza kampanyası başlattı.

 Çin Halk Cumhuriyeti ile 2017 yılında imzalanan Suçluların İadesi Anlaşması’nın TBMM gündemine gelmesi nedeni ile başlatılan kampanyada Gelecek Partisi Konya İl Başkanı Hasan Ekici, Selçkuklu İlçe Başkanı Osman Başaran, İl Gençlik Kolları Başkanı Mert Levent Açöldüm, İl Kadın Kolları Başkanı Çiğdem Türker, Selçuklu Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Sezer ile çok sayıda partili katıldı. Çok sayıda Doğu Türkistan’lı vatandaşların da destek verdiği imza kampanyasında bir konuşma yapan Satuk Buğrahan İlim ve Medeniyet Vakfı Konya Şube Başkanı Abdulahad Udun Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında üç yıl önce imzalanan Suçluların İade Anlaşması’nın sözde Çin Parlamentosu tarafından onaylandığını belirterek halen parlamentonun Dışişleri Komisyonu’nda bulunan anlaşmanın TBMM tarafından da onaylanması durumunda yürürlüğe gireceği endişesini taşıdıklarını ifade etti. ÇİN SOYKIRIM UYGULUYOR Anlaşmanın terör suçları nedeniyle itham edilen kişilerin taraf ülkeye iadesini içerdiğinin altını çizen Udun, İade etme yükümlülüğü başlıklı birinci maddede “taraflardan biri bu anlaşma hükümleri uyarınca diğer tarafın talebi üzerine kendi ülkesinde bulunan kişileri haklarında ceza soruşturması veya kovuşturmasını yürütmek ya da cezasının infazı amacıyla birbirlerine iade etmeyi kabul eder” ifadesinin yer aldığını, bir başka maddede ise “İade anlaşmasıyla her iki tarafın kanunlarının iade konusu suça aynı kategori altında yer verip vermemesi önem arz etmez” denildiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Çin yönetiminin “terör” ve “terörist” tanımlamasının uluslararası hukuktaki anlamıyla bağdaşmadığı, insan haklarına aykırı şekilde uygulanan baskılara, yapılan zulümlere direnenleri ezmek ve sindirmek amacıyla kullandığı herkesçe bilinir. Pekin, özellikle son yirmi yıldır otuz beş milyon civarındaki Doğu Türkistan halkına, Uygur’lara tam bir “soykırım” politikası uygulamakta. Bu bölgenin iki bin yıllık asli sahibi olan Türk halkının milli ve dini kimlikleri yok edilmeye, tarihleri unutturularak mankurtlaştırılmaya çalışılıyor. Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları örgütleri ve çok sayıda Batılı ülke tarafından ağır şekilde eleştirilen Çin. Ekonomik , askeri ve teknolojik gücü nedeniyle bu eleştirileri önemsemiyor; 5 milyondan fazla insanın tutulduğu toplama kamplarını "sanat ve meslek eğitimi verilen”, işe ihtiyacı olan insanların kendi rızalarıyla katıldıkları “eğitim merkezleri” diye ilan edecek kadar fütursuz davranıyor. KAMUOYUNU ALDATIYORLAR Birleşmiş Milletler ’in “kendi belirleyeceği “ bölgelerde” denetim yapabilmek maksadıyla tahkik heyeti gönderme talebini Pekin üç yıldır kabul etmiyor. Buna karşılık bazı ülkelerden yönlendirebildiği basın mensuplarına, kendince uygun yerlerde özel olarak seçtiği kişilerle röportaj yaptırarak dünya kamuoyunu aldatmaya çalışıyor.” Udun konuşmasını Bilge Hakan’ın “Ben Çinlilerin altın, gümüş, ipekleri, tatlı sözleri ve diğer değerli hediyelerine aldanmadım. Biz, birçok Türklerin onlara aldanıp yok olup gittiklerini ve Kulluğa maruz kaldıklarını hiç unutmadık. Ben, Tanrı’nın yardımına sığındım ve ben Türklerin Hakanıyım” sözü ile tamamladı. YASANIN ONAYLANACAĞINA İNANMIYORUZ Gelecek Partisi Selçuklu Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Sezer ise “Doğu Türkistan’ın bizim anavatanımız, ata yurdumuz orada yaşayanlarda bizim gardaşımızdır” söleri ile başladığı konuşmasında şu açıklamalara yer verdi: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizler için ne ifade ediyorsa Doğu Türkistan’da aynı anlamı taşımaktadır. Yine malumunuz olduğu üzere Doğu Türkistan’da yaşayan 35 milyon gardaşımız yıllardır Çin Halk Cumhuriyeti tarafından zulüm ve işkenceye maruz bırakılmaktadır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, son günlerde Çin Halk Cumhuriyeti ile 2017 yılında imzalanan anlaşma gündemi meşgul etmektedir. Çin hükümeti sözde “Suçluların İadesi Anlaşmasını” kendi meclisinde kabul ettiğini ve yakında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de oylanarak kabul edileceğini her platformda dile getirmektedir. Her ne kadar Gazi Meclisimizin milliyetçi, müslüman ve insan haklarına saygı duyan milletvekillerinin böyle bir yasayı onaylamayacaklarına dair inancımız tam olsa da; böyle bir yasanın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine gelmesi bile hem 35 milyon Doğu Türkistan’lı gardaşımızın hem de 83 milyon Türk vatandaşının rencide edilmesine ve gururunun kırılmasına sebebiyet verecektir. Gazi meclisimizin, Doğu Türkistan’lı kardeşlerimizin Kızıl Çin’e iadesi konusunu gündemine almayarak bizlere ikinci bir “Boraltan” utancı yaşatmayacağını temenni ediyoruz.” “ORADA DUR!” DİYORUZ Son olarak söz alan Gelecek Partisi Konya İl Başkanı Hasan Ekici şunları söyledi: “Uygurlu kardeşlerimiz bizim soydaşlarımızdır. Çin ile 2017 yılında yapılan bu anlaşma Türk Milleti’nin onurunu incitmiştir. Böyle bir onursuzluğa kimsenin imza atmaması gerekirdi. Şu anda yasa mecliste onaylanmayı bekliyor. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden beklentimiz bu yasayı kesinlikle onaylamamasıdır. Bu yüzden kendilerine ‘Orada dur!’ diyoruz. Sayın Dış İşleri Bakanı bunun mutat bir yasa olduğunu, diğer ülkelerle yapılan suçluların iadesine yönelik bir anlaşma olduğunu ifade etti. Fakat anlaşmanın içeriğini incelerseniz göreceksiniz ki bu anlaşmada Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi potansiyel terörist ilan edip geri iade edilmelerini kolaylaştıran hükümler var. Gelecek Partisi olarak bir an önce sözde yerli ve milli hükümetten bu anlaşmanın mecliste onaylanmadan çekilmesini istiyoruz.”