( (

Camia BİSAV'ın Etrafında Kenetlendi

Gündem (Osman Kabalcı) - | 22.01.2020 - 18:33, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Camia BİSAV'ın Etrafında Kenetlendi

Gözbebeği söz konusu olunca, İslami camia diye anılan aydınlar, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşları, arlarındaki ayrılıkları aşarak, duruma göre iktidarla ilişkilerine dair hassasiyetleri yahut kaygıları da aşarak, seslerini beraberce yükseltiyor: Bilim ve Sanat Vakfı’na dokunmayın!
Bilim ve Sanat Vakfı’na (BİSAV) devlet tarafından el konulmasına tepkiler çığ gibi.   İnsan ve Medeniyet Hareketi (İMH), Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der), İnsan Hkları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Çocuk Vakfı, Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), İlim Kültür Eğitim (İLKE) Vakfı, İlmi Etüdler Derneği (İLEM), Yusuf Kaplan, Sibel Eraslan, Kemal Öztürk, Yıldız Ramazanoğlu, İsmail Kılıçarslan, Mustafa İslamoğlu, Nihal Bengisu Karaca, Adem Özköse, Temel Karamollaoğlu, Cihan Aktaş, Mustafa Yeneroğlu, Tülay Gökçimen, Feridun Bilgin, Elif Çakır ve daha niceleri, çeşitli mecralarda yayımladıkları mesajlarla BİSAV’a sahip çıktı.   ‘Kayyıma karşı kıyam’ mahiyetindeki tepkilerden örnekler sunuyoruz.   AKIL TUTULMASI   İnsan ve Medeniyet Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Kemal Özden: “Şehir Üniversitesi’ne kayyum atanmasından sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından üniversitenin kurucusu olan Bilim Sanat Vakfına da kayyum atandığını ve yöneticilerinin görevlerinden uzaklaştırıldığını öğrenmiş bulunmaktayız. Şehir Üniversitesi’nin Marmara Üniversitesi’ne devredilmesinin bir devamı olarak anlaşılan ve kanuna uygun olduğu zikredilen bu süreç bizler gibi vakıf kültürünü yaşatmaya ve geliştirmeye çalışan kişi ve kurumları son derece üzmüş ve rahatsız etmiştir. Üniversiteye el koyma sürecini vakfa taşımak asla kabul edilemez.  Bilim Sanat Vakfı, bugüne kadar ortaya koyduğu çalışmalar ile binlerce kişinin karşılıksız hizmet aldığı, itibarlı ve İslami camia adına önemli bir kurumdur. Yaşanan süreç maalesef İslami camiaya karşı güveni ciddî manada zedelemektedir. Kazananı olmayan; ama kaybedeni İslami camia olan bu sürecin bir an önce suhulete kavuşması en büyük arzumuzdur. Siyasî olarak yaşanan rekabet, binlerce insanı ve kurumu tedirgin etmektedir. Yaşananların vakıf kültürümüze ve geleneğimize büyük bir zarar vereceği aşikârdır. Bir akıl tutulması olarak gördüğümüz bu süreç devam ettirilmemelidir. Ezcümle, bugün şahıslarımızın ve kurumlarımızın kuruluş gayelerine uygun olarak ortaya koyduğu fedakârane çalışmaların bu şekilde sekteye uğratılması birbirimize karşı duyduğumuz güveni sarsmaktadır. Bize göre bir an önce bu vahim hatadan dönülmeli ve vakıf, sahiplerine itibarlarıyla birlikte iade edilmelidir.”   UTANÇ VERİCİ   Özgür-Der Başkanı Rıdvan Kaya: “Bilim ve Sanat Vakfı gibi bu ülkede İslami birikime katkı sağlamış ve bilhassa da 28 Şubat zorbalığının doğrudan hedef aldığı eğitim alanında gençlerimiz için bir nefes borusu, bir sığınak işlevi görmüş bir kurumun maruz kaldığı muamele utanç vericidir!”   MAZLUMDER: Bilim ve Sanat Vakfı tarafından kurulan İstanbul Şehir Üniversitesi'nin faaliyet izni geçici olarak durdurularak, üniversitenin idaresi Marmara Üniversitesi'ne devredilmişti. Yükseköğretim Kanunu’na 2016 yılında eklenen Ek 11. maddemin 10. fıkrasına istinaden üniversitenin kurucu vakfı olan Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyım atanması sürecinin de başlatıldığını öğrenmiş bulunmaktayız…  Üniversiteyi gerekçe göstererek Bilim ve Sanat Vakfı gibi köklü vakıflara yaptırım uygulanması, vakıf kültürünü derinden zedeleyecek ve tamamen yok edecek bir geleneğin başlangıcıdır. Gönüllülüğün esas olduğu vakıf kültüründe isimler de, mekanlar da geçicidir. Bilim ve Sanat Vakfı’nı kuranlar elbette çalışmalarına başka bir isim ve mekânda devam edebilirler, ancak vakıflara siyasi saiklerle yaptırım uygulanması yüzlerce yıllık vakıf kültürünü ve vakfetme düşüncesini zedeleyecek bir uygulama olup asırlara meydan okumuş vakıf kültürünün tehlikede olduğunun işaretidir.   İLKE Vakfı: “Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyum atanması kabul edilemez. Bu hususta kamuoyunu ikna edici bir açıklama yapılmalıdır. Yöneticilerin açık bir suiistimali söz konusu değilse vakıflar dokunulmazdır. Bu yolu açmanın vebali büyüktür ve güven kaybının sonuçları ülkemiz için vahim olur.”   İLEM: “BİSAV’a yapılan müdahale endişe vericidir. Politik olanın üstünde bir duyarlılıkla, vakıf kurumunu ve ilmi üretim mecralarının bağımsızlığını korumak gerekir. Karar alıcıları bunun vebali ve vakıflarla ilgili doğuracağı ileri sonuçlar hususunda muhasebeye davet ediyoruz.”   İGİAD Başkanı Ayhan Karahan: “Bilim Sanat Vakfı kurulduğu günden beri ilmi ilmek ilmek dokuyan, göz nurumuz olan bir vakıftır. Vakıflarımız medeniyetimizin sınır taşlarıdır. BİSAV’a kayyum atanması sınır taşlarıyla oynamaktır.”   Çocuk Vakfı Kurucusu Mustafa Ruhi Şirin: “Az önce Bilim ve sanat Vakfı’na üç kişilik bir kayyum heyetinin atandığını öğrendim. Günlük politik söylemin dışında kalmış her insan gibi, bu haberden dolayı, İstanbul Şehir Üniversitesi’ne kayyum atanmasından daha derin bir acı duydum. Bilim ve Sanat Vakfı’nın kuruluşuna öncülük etmiş kardeşlerimin heyecanı o yıllarda ülke için bir umut olmuştu. Ve bugün kurucusu olduğum Çocuk Vakfı’na kayyum atanmış kadar üzgünüm. Evet, politik krizin derin olduğu toplumlarda umut da büyüktür. Hem de dünyadan da büyük. Ve dünden daha umutluyum. Çünkü umudu olanların hayallerini gerçekleştireceklerinden hiçbir zaman endişeye kapılmadım.”   İHH İnsani Yardım Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Osman Atalay: “Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyum atanması iyi düşünülmüş bir karar gibi gelmiyor, kamuoyunu ikna edici bir açıklama yapılması çok önemlidir. Muhafazakar İslami camiada çok derin sessiz ve telafisi zor kırgın/kırılmalara sebep olabilir.”   VANDALİZM   Star gazetesi yazar Sibel Eraslan: “Bilim Sanat Vakfı, entelektüel bir çatı olmanın yanısıra, üniversite yasakları esnasında kesintiye uğrayan eğitim dünyamızı onaran sıcak bir mektepti bizler için. İslami çevrelerin emeği ve birikimiyle kurduğu bir müessesenin bugün kayyım idaresine devredilmesi cidden üzücü.”   Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan: “Bilim Sanat Vakfı’na kayyum atanmış! İnanılır gibi değil gerçekten! İnsafa, vicdana ahlâka sığmayacak vebali çok ağır bir vandalizm bu! Tam bir akıl tutulması! Yüzkarası! Oysa ülkenin İslâmî fikrî birikiminin geleceğiyle ilgili siyaset üstü, siyaset ötesi bir mesele bu.”   Karar gazetesi yazarı Yıldız Ramazanoğlu: “Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanması kabul edilemez. Saygın bir kültür sanat kurumu olarak burada nice güzel işlere imza atıldı. Kendimizi imha ediyoruz.”   Cins dergisi genel yayın yönetmeni ve Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan: “Bilim Sanat Vakfı’na kayyum atanmış’ cümlesi can sıkan, can acıtan, canımızı yoran bir cümle. Üzgünüm çok.” şeklinde Twitter üzerinden bir paylaşım yaptı.   Müfessir Mustafa İslamoğlu: “Zulüm bizdense ben bizden değilim.”   Haksöz dergisi ve Akit gazetesi yazarı Kenan Alpay: “Bilim ve Sanat Vakfı'na el koymak hiç de teknik ve kanuni bir mesele değil. Gösterilen ve şimdilik gösterilemeyen tepkileri de nostalji filan sanmayın. Şehir Üniversitesi'ne, Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum kararı siyaseti hepten itibarsızlaştırıp bitirir.”   Yazar Adem Özköse: “Bilim Sanat Vakfı'na da kayyum atanmış. Yazıklar olsun, gerçekten utanç verici. Daha utanç verici olan ise sırf iktidar döneminde elde ettikleri makam ve menfaatleri için yaşanılan haksızlıklar karşısında susan muhafazakar ve İslamcıların durumu.”   Habertürk gazetesi yazarı Nihal Bengisu Karaca: “Çok değil beş yıl önce biri çıkıp Ak Parti iktidarında hem müslümanların yüz akı, hem entelektüel donanım, birikim ve sosyal bilimler açısından sivil bir mihenk taşı olan Bilim-Sanat Vakfı’na el konulacak dese ‘yalancısın ve fesat peşindesin’ der ve uzaklaşırdık.”   Şair-yazar Ömer Erdem: “Bilim ve Sanat vakfına kayyum atanmasını kınıyorum. Rüyasını görmediğiniz, vizyonunu çizip şiirini yazmadığınız bir kurumun üstüne çökebilirsiniz ama ruhunu devralamazsınız.”   Karar yazarı Elif Çakır: “O kadar da olmaz diye bir şey yok bu döneme dair. Olmaz, vicdan kabul etmez, insani ve İslami değil denilen her şey yapıldı bu dönemde. Şimdi de Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyum atandı! Bütün cemaatler muhafazakar stk’lar susmaya, görmezden gelmeye devam etsinler.”   Yazar Taha Ün: “Abdestsizi ile kavga ettik, şimdi sıra abdestli 28 Şubat ile hesaplaşmakta.”   Yazar Cihan Aktaş: “Bilim ve Sanat Vakfı arkasında uzun bir mazisi olan, pek çok kültür ve sanat insanının yetişmesine emeği geçmiş oturmuş bir kurum. Kayyum denetimiyle kültür sanat faaliyetleri bir arada nasıl düşünülür, nasıl nitelikli çalışmalar yapılması beklenir o şartlar altında...”   Gazeteci Kemal Öztürk: Kayyum atanan Şehir Üniversitesi kurucusu Bilim ve Sanat Vakfı’na da kayyum atandı.  Vakfın sosyal medya hesaplarına el konulduğundan açıklama Whatsapp üzerinden duyuruldu. Vakıf geleneğine uymayan, STK’ların geleceğini de tehlikeye sokan son derece yanlış bir adım.”   Yardım gönüllüsü/aktivist ve belgesel film yönetmeni Tülay Gökçimen: “28 Şubat döneminde okullara alınmayan öğrencilerin sığınağı, umudu olmuştu Bilim-Sanat Vakfı. Şu an içinde bulunduğu durum çok üzücü. İnşaallah en kısa zamanda gerçek sahiplerine geri döner. Bilim-Sanat Vakfı umuttur!”     VAKIF ANLAYIŞINA DARBE   Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: “Ülkemizin önemli bilim ve düşünce kuruluşlarından biri olan Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyum atanması kararının siyasi bir maksatla alındığı açıktır ve kabul edilmesi mümkün değildir.  Bir an evvel bu yanlış karardan vazgeçilmelidir. Bu karar hukuka, demokrasiye ve vakıf anlayışına bir darbe mahiyetindedir. "Asırlardır medeniyetimizin sembolü olan vakıflar üzerinden 'siyasi öç' alma hesabı yapmanın kimseye faydası yoktur!”   Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feridun Bilgin: “Bilim ve Sanat sadece vakıf değil, bir ilim ve irfan yuvasıydı. Misyonu bir medeniyet inşa etmek olduğu için üniversiteleşmişti. Önce üniversitesine, şimdi kendisine el konularak kayyum atandı. Bizim medeniyetimizde ilmin yolu açılırdı; yolu kesildi! Vakfa dokunulmazdı; dokunuldu! Kutsal adına tüketilmedik kavram, yok edilmedik müessese kalmadı. Bunca haksızlık ve hukuksuzluğu, sadece içinden buğzederek, bugünün geçici makamları uğruna sessizce izleyenler, yarın bu hallerinden utanacaklardır. Bu millet hiç kuşkusuz yarın bu kurumların daha iyilerini kurarak Türkiye’nin aydınlık geleceğini inşa edecek, diğerlerini ise kendi utançları ile başbaşa bırakacak ve Yarın bu kubbede baki kalacak, sadece hoş bir sada olacaktır. Ya Rab! Bizi sonradan hayırla anılanlardan eyle.”   Bağımsız milletvekili Mustafa Yeneroğlu: “40 yıldır nitelikli insan yetiştirmekten başka gayesi olmayan Bilim ve Sanat Vakfı'na da kayyım atanmış. Gerçekten utanç verici. Geçmişte uniform toplum mühendislerine karşı mücadele ettik, maalesef bugün Türkiye çok daha beter noktada ilerliyor. Kimse görmedik, duymadık demesin!... Aslında 28 Şubat bitti demiştik ama bugün adeta zafere koşuyor. 28 Şubat'ın sadece mütedeyyin kesimi hedef aldığı zannına kapıldık, travmalarımız sorumluluklarımızı bastırdı, herkes için özgürlükçü Türkiye hedefinden saptık, tarihten ders çıkarmadık. Bu sürecin galibi olmayacak.”
Gözbebeği söz konusu olunca, İslami camia diye anılan aydınlar, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşları, arlarındaki ayrılıkları aşarak, duruma göre iktidarla ilişkilerine dair hassasiyetleri yahut kaygıları da aşarak, seslerini beraberce yükseltiyor: Bilim ve Sanat Vakfı’na dokunmayın!

Bilim ve Sanat Vakfı’na (BİSAV) devlet tarafından el konulmasına tepkiler çığ gibi.

 

İnsan ve Medeniyet Hareketi (İMH), Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der), İnsan Hkları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Çocuk Vakfı, Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), İlim Kültür Eğitim (İLKE) Vakfı, İlmi Etüdler Derneği (İLEM), Yusuf Kaplan, Sibel Eraslan, Kemal Öztürk, Yıldız Ramazanoğlu, İsmail Kılıçarslan, Mustafa İslamoğlu, Nihal Bengisu Karaca, Adem Özköse, Temel Karamollaoğlu, Cihan Aktaş, Mustafa Yeneroğlu, Tülay Gökçimen, Feridun Bilgin, Elif Çakır ve daha niceleri, çeşitli mecralarda yayımladıkları mesajlarla BİSAV’a sahip çıktı.

 

‘Kayyıma karşı kıyam’ mahiyetindeki tepkilerden örnekler sunuyoruz.

 

AKIL TUTULMASI

 

İnsan ve Medeniyet Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Kemal Özden: “Şehir Üniversitesi’ne kayyum atanmasından sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından üniversitenin kurucusu olan Bilim Sanat Vakfına da kayyum atandığını ve yöneticilerinin görevlerinden uzaklaştırıldığını öğrenmiş bulunmaktayız. Şehir Üniversitesi’nin Marmara Üniversitesi’ne devredilmesinin bir devamı olarak anlaşılan ve kanuna uygun olduğu zikredilen bu süreç bizler gibi vakıf kültürünü yaşatmaya ve geliştirmeye çalışan kişi ve kurumları son derece üzmüş ve rahatsız etmiştir. Üniversiteye el koyma sürecini vakfa taşımak asla kabul edilemez.  Bilim Sanat Vakfı, bugüne kadar ortaya koyduğu çalışmalar ile binlerce kişinin karşılıksız hizmet aldığı, itibarlı ve İslami camia adına önemli bir kurumdur. Yaşanan süreç maalesef İslami camiaya karşı güveni ciddî manada zedelemektedir. Kazananı olmayan; ama kaybedeni İslami camia olan bu sürecin bir an önce suhulete kavuşması en büyük arzumuzdur. Siyasî olarak yaşanan rekabet, binlerce insanı ve kurumu tedirgin etmektedir. Yaşananların vakıf kültürümüze ve geleneğimize büyük bir zarar vereceği aşikârdır. Bir akıl tutulması olarak gördüğümüz bu süreç devam ettirilmemelidir. Ezcümle, bugün şahıslarımızın ve kurumlarımızın kuruluş gayelerine uygun olarak ortaya koyduğu fedakârane çalışmaların bu şekilde sekteye uğratılması birbirimize karşı duyduğumuz güveni sarsmaktadır. Bize göre bir an önce bu vahim hatadan dönülmeli ve vakıf, sahiplerine itibarlarıyla birlikte iade edilmelidir.”

 

UTANÇ VERİCİ

 

Özgür-Der Başkanı Rıdvan Kaya: “Bilim ve Sanat Vakfı gibi bu ülkede İslami birikime katkı sağlamış ve bilhassa da 28 Şubat zorbalığının doğrudan hedef aldığı eğitim alanında gençlerimiz için bir nefes borusu, bir sığınak işlevi görmüş bir kurumun maruz kaldığı muamele utanç vericidir!”

 

MAZLUMDER: Bilim ve Sanat Vakfı tarafından kurulan İstanbul Şehir Üniversitesi'nin faaliyet izni geçici olarak durdurularak, üniversitenin idaresi Marmara Üniversitesi'ne devredilmişti. Yükseköğretim Kanunu’na 2016 yılında eklenen Ek 11. maddemin 10. fıkrasına istinaden üniversitenin kurucu vakfı olan Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyım atanması sürecinin de başlatıldığını öğrenmiş bulunmaktayız…  Üniversiteyi gerekçe göstererek Bilim ve Sanat Vakfı gibi köklü vakıflara yaptırım uygulanması, vakıf kültürünü derinden zedeleyecek ve tamamen yok edecek bir geleneğin başlangıcıdır. Gönüllülüğün esas olduğu vakıf kültüründe isimler de, mekanlar da geçicidir. Bilim ve Sanat Vakfı’nı kuranlar elbette çalışmalarına başka bir isim ve mekânda devam edebilirler, ancak vakıflara siyasi saiklerle yaptırım uygulanması yüzlerce yıllık vakıf kültürünü ve vakfetme düşüncesini zedeleyecek bir uygulama olup asırlara meydan okumuş vakıf kültürünün tehlikede olduğunun işaretidir.

 

İLKE Vakfı: “Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyum atanması kabul edilemez. Bu hususta kamuoyunu ikna edici bir açıklama yapılmalıdır. Yöneticilerin açık bir suiistimali söz konusu değilse vakıflar dokunulmazdır. Bu yolu açmanın vebali büyüktür ve güven kaybının sonuçları ülkemiz için vahim olur.”

 

İLEM: “BİSAV’a yapılan müdahale endişe vericidir. Politik olanın üstünde bir duyarlılıkla, vakıf kurumunu ve ilmi üretim mecralarının bağımsızlığını korumak gerekir. Karar alıcıları bunun vebali ve vakıflarla ilgili doğuracağı ileri sonuçlar hususunda muhasebeye davet ediyoruz.”

 

İGİAD Başkanı Ayhan Karahan: “Bilim Sanat Vakfı kurulduğu günden beri ilmi ilmek ilmek dokuyan, göz nurumuz olan bir vakıftır. Vakıflarımız medeniyetimizin sınır taşlarıdır. BİSAV’a kayyum atanması sınır taşlarıyla oynamaktır.”

 

Çocuk Vakfı Kurucusu Mustafa Ruhi Şirin: “Az önce Bilim ve sanat Vakfı’na üç kişilik bir kayyum heyetinin atandığını öğrendim. Günlük politik söylemin dışında kalmış her insan gibi, bu haberden dolayı, İstanbul Şehir Üniversitesi’ne kayyum atanmasından daha derin bir acı duydum. Bilim ve Sanat Vakfı’nın kuruluşuna öncülük etmiş kardeşlerimin heyecanı o yıllarda ülke için bir umut olmuştu. Ve bugün kurucusu olduğum Çocuk Vakfı’na kayyum atanmış kadar üzgünüm. Evet, politik krizin derin olduğu toplumlarda umut da büyüktür. Hem de dünyadan da büyük. Ve dünden daha umutluyum. Çünkü umudu olanların hayallerini gerçekleştireceklerinden hiçbir zaman endişeye kapılmadım.”

 

İHH İnsani Yardım Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Osman Atalay: “Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyum atanması iyi düşünülmüş bir karar gibi gelmiyor, kamuoyunu ikna edici bir açıklama yapılması çok önemlidir. Muhafazakar İslami camiada çok derin sessiz ve telafisi zor kırgın/kırılmalara sebep olabilir.”

 

VANDALİZM

 

Star gazetesi yazar Sibel Eraslan: “Bilim Sanat Vakfı, entelektüel bir çatı olmanın yanısıra, üniversite yasakları esnasında kesintiye uğrayan eğitim dünyamızı onaran sıcak bir mektepti bizler için. İslami çevrelerin emeği ve birikimiyle kurduğu bir müessesenin bugün kayyım idaresine devredilmesi cidden üzücü.”

 

Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan: “Bilim Sanat Vakfı’na kayyum atanmış! İnanılır gibi değil gerçekten! İnsafa, vicdana ahlâka sığmayacak vebali çok ağır bir vandalizm bu! Tam bir akıl tutulması! Yüzkarası! Oysa ülkenin İslâmî fikrî birikiminin geleceğiyle ilgili siyaset üstü, siyaset ötesi bir mesele bu.”

 

Karar gazetesi yazarı Yıldız Ramazanoğlu: “Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanması kabul edilemez. Saygın bir kültür sanat kurumu olarak burada nice güzel işlere imza atıldı. Kendimizi imha ediyoruz.”

 

Cins dergisi genel yayın yönetmeni ve Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan“Bilim Sanat Vakfı’na kayyum atanmış’ cümlesi can sıkan, can acıtan, canımızı yoran bir cümle. Üzgünüm çok. şeklinde Twitter üzerinden bir paylaşım yaptı.

 

Müfessir Mustafa İslamoğlu: “Zulüm bizdense ben bizden değilim.”

 

Haksöz dergisi ve Akit gazetesi yazarı Kenan Alpay: “Bilim ve Sanat Vakfı'na el koymak hiç de teknik ve kanuni bir mesele değil. Gösterilen ve şimdilik gösterilemeyen tepkileri de nostalji filan sanmayın. Şehir Üniversitesi'ne, Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum kararı siyaseti hepten itibarsızlaştırıp bitirir.”

 

Yazar Adem Özköse: “Bilim Sanat Vakfı'na da kayyum atanmış. Yazıklar olsun, gerçekten utanç verici. Daha utanç verici olan ise sırf iktidar döneminde elde ettikleri makam ve menfaatleri için yaşanılan haksızlıklar karşısında susan muhafazakar ve İslamcıların durumu.”

 

Habertürk gazetesi yazarı Nihal Bengisu Karaca: “Çok değil beş yıl önce biri çıkıp Ak Parti iktidarında hem müslümanların yüz akı, hem entelektüel donanım, birikim ve sosyal bilimler açısından sivil bir mihenk taşı olan Bilim-Sanat Vakfı’na el konulacak dese ‘yalancısın ve fesat peşindesin’ der ve uzaklaşırdık.”

 

Şair-yazar Ömer Erdem: “Bilim ve Sanat vakfına kayyum atanmasını kınıyorum. Rüyasını görmediğiniz, vizyonunu çizip şiirini yazmadığınız bir kurumun üstüne çökebilirsiniz ama ruhunu devralamazsınız.”

 

Karar yazarı Elif Çakır: “O kadar da olmaz diye bir şey yok bu döneme dair. Olmaz, vicdan kabul etmez, insani ve İslami değil denilen her şey yapıldı bu dönemde. Şimdi de Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyum atandı! Bütün cemaatler muhafazakar stk’lar susmaya, görmezden gelmeye devam etsinler.”

 

Yazar Taha Ün: “Abdestsizi ile kavga ettik, şimdi sıra abdestli 28 Şubat ile hesaplaşmakta.”

 

Yazar Cihan Aktaş: “Bilim ve Sanat Vakfı arkasında uzun bir mazisi olan, pek çok kültür ve sanat insanının yetişmesine emeği geçmiş oturmuş bir kurum. Kayyum denetimiyle kültür sanat faaliyetleri bir arada nasıl düşünülür, nasıl nitelikli çalışmalar yapılması beklenir o şartlar altında...”

 

Gazeteci Kemal Öztürk: Kayyum atanan Şehir Üniversitesi kurucusu Bilim ve Sanat Vakfı’na da kayyum atandı.  Vakfın sosyal medya hesaplarına el konulduğundan açıklama Whatsapp üzerinden duyuruldu. Vakıf geleneğine uymayan, STK’ların geleceğini de tehlikeye sokan son derece yanlış bir adım.”

 

Yardım gönüllüsü/aktivist ve belgesel film yönetmeni Tülay Gökçimen:

“28 Şubat döneminde okullara alınmayan öğrencilerin sığınağı, umudu olmuştu Bilim-Sanat Vakfı. Şu an içinde bulunduğu durum çok üzücü. İnşaallah en kısa zamanda gerçek sahiplerine geri döner. Bilim-Sanat Vakfı umuttur!”

 

 

VAKIF ANLAYIŞINA DARBE

 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: “Ülkemizin önemli bilim ve düşünce kuruluşlarından biri olan Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyum atanması kararının siyasi bir maksatla alındığı açıktır ve kabul edilmesi mümkün değildir.  Bir an evvel bu yanlış karardan vazgeçilmelidir. Bu karar hukuka, demokrasiye ve vakıf anlayışına bir darbe mahiyetindedir. "Asırlardır medeniyetimizin sembolü olan vakıflar üzerinden 'siyasi öç' alma hesabı yapmanın kimseye faydası yoktur!”

 

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feridun Bilgin: “Bilim ve Sanat sadece vakıf değil, bir ilim ve irfan yuvasıydı. Misyonu bir medeniyet inşa etmek olduğu için üniversiteleşmişti. Önce üniversitesine, şimdi kendisine el konularak kayyum atandı. Bizim medeniyetimizde ilmin yolu açılırdı; yolu kesildi! Vakfa dokunulmazdı; dokunuldu! Kutsal adına tüketilmedik kavram, yok edilmedik müessese kalmadı. Bunca haksızlık ve hukuksuzluğu, sadece içinden buğzederek, bugünün geçici makamları uğruna sessizce izleyenler, yarın bu hallerinden utanacaklardır. Bu millet hiç kuşkusuz yarın bu kurumların daha iyilerini kurarak Türkiye’nin aydınlık geleceğini inşa edecek, diğerlerini ise kendi utançları ile başbaşa bırakacak ve Yarın bu kubbede baki kalacak, sadece hoş bir sada olacaktır. Ya Rab! Bizi sonradan hayırla anılanlardan eyle.”

 

Bağımsız milletvekili Mustafa Yeneroğlu: “40 yıldır nitelikli insan yetiştirmekten başka gayesi olmayan Bilim ve Sanat Vakfı'na da kayyım atanmış. Gerçekten utanç verici. Geçmişte uniform toplum mühendislerine karşı mücadele ettik, maalesef bugün Türkiye çok daha beter noktada ilerliyor. Kimse görmedik, duymadık demesin!... Aslında 28 Şubat bitti demiştik ama bugün adeta zafere koşuyor. 28 Şubat'ın sadece mütedeyyin kesimi hedef aldığı zannına kapıldık, travmalarımız sorumluluklarımızı bastırdı, herkes için özgürlükçü Türkiye hedefinden saptık, tarihten ders çıkarmadık. Bu sürecin galibi olmayacak.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (