( (
Numan Aladağ
Köşe Yazarı
Numan Aladağ
 

YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLSUN

Muhterem Müslümanlar!   İPEK YOLU MEDYA AİLESİ OLARAK, MÜBAREK MEVLİD KANDİLİNİZİ TEBRİK EDER. ALLAH TEKRARINI NASİP ETSİN.   Muhterem Müslümanlar!   20221 17 Ekim Pazar gününü Pazartesi gününe bağlayan gece Mevlid kandili gecesidir.   Resullerin serdarı bulunan Hazret-i Muhammed; Mekke-i Mükerreme'de Rebiulevvel ayının on ikisine rastlayan günü dünyaya şerefler kazandırdı. Henüz tanyeri ağarmadan, Mekke ufuklarında doğan şems-i Muhammedi ile bütün cihan aydınlandı.   "Zerre-i nurundan eyler Arş-ı iktibas, Mah-ı rahşan-ı saadet doğduğu şebtir bu şeb."   Rebiulevvel ayı Resullullah Efendimiz'in hayatında çok önemli tecellilere zaaf olmuş bulunmaktadır. Dünyaya gelişi, Medine'ye gidişi ve Alem-i Cemale göç etmesi hep bu aya tesadüf etmektedir.    Bütün tarihçiler, Resulullah Efendimiz'in doğumunun Rebiulevvel ayında olduğunu ittifakla nakletmektedirler. Bu ayın kaçıncı ve hangi günü olduğunda ihtilaf vaki olmuşsa da ekseriyetin görüşü, on ikinci Pazartesi günüdür. Süleyman çelebi ne güzel ifade etmiş: "Ol Rabbiu'l-evvel ayın nicesi, On ikinci gece isneyn gecesi."   Kırk yaşına vardığında Peygamberlikle vazifelendirilen Resulullah, putperest bir kavmi, hakperest bir hale getirmiştir. "Mazhar-ı imanısın, şer'inle pekçok kafirin. Batının pür nur idi, andan münevver zahirin."   Peygamberliğin onüç senesi Mekke'de geçmiş, geri kalanı Medine-i tahirede devam etmişti.   Ademoğlunun en şereflisi, alemlerin rahmeti, Ahirzaman Peygamberi Hazret-i Muhammed, son derece mütevazi, hayalı, doğru ve insanların en güzel ahlaka sahip olanı idi. Açık ifadeli, tek tek konuşan ve doğrudan ayrılmayan Resulullah Efendimiz'in en çok kızdığı fena huy, yalancılıktı.   Gülden daha güzel kokan Resulullah; güldüğü zaman, edebinin kemalinden, ağzını örterdi. Şairne kadar haklı söylemiş: "Kalemle kal ile tarif olunmaktan münezzehsin, Nekaisten serapa aksin ya Resulellah!"   Bu mübarek gecenin sabahında güneş ufuktan doğmadan, karanlıklar içinde bunalan beşerin hayat ufkunda ilahi bir rahmet doğdu. İbrahim aleyhi's-selam'ın: "Ey Rabbimiz, içlerinden onlara Senin ayetlerini okuyan, Kitap'ı ve hikmeti öğreten, onları her kötülükten arıtan bir Peygamber gönder." diye yaptığı duaya, İsa aleyhi's-selam'ın müjdesine ve Hz. Amine'nin rüyasına mazhar olan Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem doğdu.   Bu gecenin sabahı gerçekten feyizli bir sabahdı; insanlık için yepyeni bir gün doğmuş, rahmetli-bereketli bir devir açılmıştı. Gönülleri karartan, insana, insanlığını unutturan küfür ve zulüm kalkacak, şirk sönecek ve İbrahim aleyhi's-selam'ın inandığı Tevhid akidesi yeniden canlanacaktı. İnsanlar cehaletten ve esaretten kurtulacak, ilim ve hürriyete kavuşacaktı. Kadın, bir ticaret meta'ı olmaktan çıkacak, toplum içindeki itibarlı yerini alacaktı.    O'nun doğumunu anmaktan asıl gaye, Cenab-ı Allah'a olan tevekkül ve itimadını, yüksek ahlakını, insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve sebatını, kerem ve cömertliğini, kanaat ve zühdünü fazilet ve şecaatını anmak ve bütün bunlarda kendisine itaat azmimizi tazelemektir.   Cenab-ı Allah onu, bir ümmet ve millete değil, bütün insanlığa ve alemlere rahmet olarak göndermişdi. O, "Bir şahid, bir müjdeci ve korkutucu ve Cenab-ı Allah'a O'nun emriyle bir davetçi ve rahmet ve huzur saçan bir kandil" idi.    İşte onun içindir ki, Türk İslam Dünyası olarak, her yıl bu mübarek günü, Kur'an-ı kerim okuyarak kutluyor ve O'nun aziz hatırasını tazimle anıyoruz.   Cenab-ı Allah'ın sevgisine ve mağfiretine mazhar olmanın tek yolu ve çaresi, O'nun sevgili Peygamberine uymaktır. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de Habibim, de ki: "Cenab-ı Allah'ı seviyorsanız bana uyun, Cenab-ı Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın."    Mübarek Mevlid kandilinde, Kur'an-ı Kerim okumasını bilenler Kur'an okusunlar, bilmeyenler ise bilgileri dahilinde ki, sureleri okuyup dua etsinler. Cenab-ı Allah, bu mübarek günlerde yaptığınız ibadet ve duaları kabul etsin. Amin.   Değerli okuyucularımız, Bu bilgiler, Dini konuları hatırlatmadan ibarettir. Önemli olan konu bu hakka, İslam Dünyasının Türk Büyük Türk milleti olarak, sahip olmak ve onu nesilden nesile devretmektir.   Milli-Dini varlığımız bakımından önemi çok büyük olan Mevlid kandilini kutlarken, Diyanet İşleri Başkanlığını kuran ve bugünleri bize armağan edenleri ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, cümle vatan şehitlerini rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz. Bir an önce COVİD-19 salgınından bizleri kurtarmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ederiz.    Kaynakça:  Dualar: Hindistan İslam Dünyasının ünlü din görevlisi hafız Omar Turhanhan Bilecik eski müftüsü Mehmed Emre 1974
Ekleme Tarihi: 17 Ekim 2021 - Pazar
Numan Aladağ

YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLSUN

Muhterem Müslümanlar!
 
İPEK YOLU MEDYA AİLESİ OLARAK, MÜBAREK MEVLİD KANDİLİNİZİ TEBRİK EDER. ALLAH TEKRARINI NASİP ETSİN.
 
Muhterem Müslümanlar!
 
20221 17 Ekim Pazar gününü Pazartesi gününe bağlayan gece Mevlid kandili gecesidir.
 
Resullerin serdarı bulunan Hazret-i Muhammed; Mekke-i Mükerreme'de Rebiulevvel ayının on ikisine rastlayan günü dünyaya şerefler kazandırdı. Henüz tanyeri ağarmadan, Mekke ufuklarında doğan şems-i Muhammedi ile bütün cihan aydınlandı.
 
"Zerre-i nurundan eyler Arş-ı iktibas,
Mah-ı rahşan-ı saadet doğduğu şebtir bu şeb."
 
Rebiulevvel ayı Resullullah Efendimiz'in hayatında çok önemli tecellilere zaaf olmuş bulunmaktadır. Dünyaya gelişi, Medine'ye gidişi ve Alem-i Cemale göç etmesi hep bu aya tesadüf etmektedir. 
 
Bütün tarihçiler, Resulullah Efendimiz'in doğumunun Rebiulevvel ayında olduğunu ittifakla nakletmektedirler. Bu ayın kaçıncı ve hangi günü olduğunda ihtilaf vaki olmuşsa da ekseriyetin görüşü, on ikinci Pazartesi günüdür. Süleyman çelebi ne güzel ifade etmiş:
"Ol Rabbiu'l-evvel ayın nicesi,
On ikinci gece isneyn gecesi."
 
Kırk yaşına vardığında Peygamberlikle vazifelendirilen Resulullah, putperest bir kavmi, hakperest bir hale getirmiştir.
"Mazhar-ı imanısın, şer'inle pekçok kafirin.
Batının pür nur idi, andan münevver zahirin."
 
Peygamberliğin onüç senesi Mekke'de geçmiş, geri kalanı Medine-i tahirede devam etmişti.
 
Ademoğlunun en şereflisi, alemlerin rahmeti, Ahirzaman Peygamberi Hazret-i Muhammed, son derece mütevazi, hayalı, doğru ve insanların en güzel ahlaka sahip olanı idi. Açık ifadeli, tek tek konuşan ve doğrudan ayrılmayan Resulullah Efendimiz'in en çok kızdığı fena huy, yalancılıktı.
 
Gülden daha güzel kokan Resulullah; güldüğü zaman, edebinin kemalinden, ağzını örterdi. Şairne kadar haklı söylemiş:
"Kalemle kal ile tarif olunmaktan münezzehsin,
Nekaisten serapa aksin ya Resulellah!"
 
Bu mübarek gecenin sabahında güneş ufuktan doğmadan, karanlıklar içinde bunalan beşerin hayat ufkunda ilahi bir rahmet doğdu. İbrahim aleyhi's-selam'ın: "Ey Rabbimiz, içlerinden onlara Senin ayetlerini okuyan, Kitap'ı ve hikmeti öğreten, onları her kötülükten arıtan bir Peygamber gönder." diye yaptığı duaya, İsa aleyhi's-selam'ın müjdesine ve Hz. Amine'nin rüyasına mazhar olan Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem doğdu.
 
Bu gecenin sabahı gerçekten feyizli bir sabahdı; insanlık için yepyeni bir gün doğmuş, rahmetli-bereketli bir devir açılmıştı. Gönülleri karartan, insana, insanlığını unutturan küfür ve zulüm kalkacak, şirk sönecek ve İbrahim aleyhi's-selam'ın inandığı Tevhid akidesi yeniden canlanacaktı. İnsanlar cehaletten ve esaretten kurtulacak, ilim ve hürriyete kavuşacaktı. Kadın, bir ticaret meta'ı olmaktan çıkacak, toplum içindeki itibarlı yerini alacaktı. 
 
O'nun doğumunu anmaktan asıl gaye, Cenab-ı Allah'a olan tevekkül ve itimadını, yüksek ahlakını, insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve sebatını, kerem ve cömertliğini, kanaat ve zühdünü fazilet ve şecaatını anmak ve bütün bunlarda kendisine itaat azmimizi tazelemektir.
 
Cenab-ı Allah onu, bir ümmet ve millete değil, bütün insanlığa ve alemlere rahmet olarak göndermişdi. O, "Bir şahid, bir müjdeci ve korkutucu ve Cenab-ı Allah'a O'nun emriyle bir davetçi ve rahmet ve huzur saçan bir kandil" idi. 
 
İşte onun içindir ki, Türk İslam Dünyası olarak, her yıl bu mübarek günü, Kur'an-ı kerim okuyarak kutluyor ve O'nun aziz hatırasını tazimle anıyoruz.
 
Cenab-ı Allah'ın sevgisine ve mağfiretine mazhar olmanın tek yolu ve çaresi, O'nun sevgili Peygamberine uymaktır. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de Habibim, de ki: "Cenab-ı Allah'ı seviyorsanız bana uyun, Cenab-ı Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın." 
 
Mübarek Mevlid kandilinde, Kur'an-ı Kerim okumasını bilenler Kur'an okusunlar, bilmeyenler ise bilgileri dahilinde ki, sureleri okuyup dua etsinler. Cenab-ı Allah, bu mübarek günlerde yaptığınız ibadet ve duaları kabul etsin. Amin.
 
Değerli okuyucularımız,
Bu bilgiler, Dini konuları hatırlatmadan ibarettir. Önemli olan konu bu hakka, İslam Dünyasının Türk Büyük Türk milleti olarak, sahip olmak ve onu nesilden nesile devretmektir.
 
Milli-Dini varlığımız bakımından önemi çok büyük olan Mevlid kandilini kutlarken, Diyanet İşleri Başkanlığını kuran ve bugünleri bize armağan edenleri ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, cümle vatan şehitlerini rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz.
Bir an önce COVİD-19 salgınından bizleri kurtarmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ederiz. 
 
Kaynakça: 
Dualar: Hindistan İslam Dünyasının ünlü din görevlisi hafız Omar Turhanhan
Bilecik eski müftüsü Mehmed Emre 1974
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (