( (
Ahmet Ünver
Köşe Yazarı
Ahmet Ünver
 

Arap Baharı ve Suriye Meselesi!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Suriye meselesi; Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun yeniden dizayn edilmesinin ürünüdür, diyor! Suriye meselesi; Satranç Tahtası, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun yeniden dizayn edilmesi ve haritalarının yeniden çizilmesi olarak okumak gerekir! Satranç Tahtası; Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun yeniden dizayn edilmesi, Arap Baharı süreci ile başlayan yirmi iki ülkenin parçalanması ve kanton devletçiklerin kurulması meselesi, Suriye de tıkanmıştı! Büyük devletler ve küresel güçler, ekonomik kaygılarından savaşları tetiklemiştir! Hedef ülkelerde ki taşeron örgütler vasıtası ile savaş ya da dış müdahale zemini hazırlanmaktadır! Yeni bir düzen ve sistem kurulması akabinde, Eşek Arısı; Vekalet ve Vesayet örgütleri, bölgenin barış – huzur – selameti ve güvenli bir ticaret koridorları adına, tasfiye edilecektir! 2011 yılında ki Arap Baharı süreci ile Suriye İç savaşı patlak vermiştir! Savaşın gerekçesini Suriye halkına ve dünya milletlerine büyük devletler açıklayamaz! Emperyalist ülkeler; Irak, Afganistan ve başka ülkelerdeki işgal ya da dış müdahalelerin gerekçesini açıklayamaz! Yitirilen ve karartılan umutlar, talan edilen hanümanlara rağmen! Neymiş efendim! İşgal ya da dış müdahale edilen ülkelere; Barış – Huzur ve Özgürlük getireceklermiş! Peki, Irak ve diğerlerine; Barış – Huzur ve Özgürlük geldi mi? Ya da geliyor mu? Yoksa yakın bir gelecekte de gelecek gibi mi? Yeni dünya sistematiği zaviyesinden yeni bir dizayn döneminin eşiğinde olduğumuzu sürekli olarak vurgulamaya çalışıyorum! Suriye, yeni dünya düzeni ve dizayn sürecinin tıkındığı düğüm olarak on yıldır karşımızda durmaktadır! Küresel iki EKOL, son günlerde, Suriye’de yaşanılanlara göre, artık düğümü bir şekilde çözecekler! Bölgeyi de, bölgenin eski sahiplerine devir edecekler! Küresel ve Emperyalist güçler arasında, yeni dünya düzeni ve sistematiği yönünde, uzun bir dönemdir anlaşma sağlanamadığı için örtülü savaşlara, sosyal ve ekonomik, kaos ve kaotik bir döneme şahitlik ediyoruz! Vekalet orduları üzerinden yürütülen savaşta, taraflar birbirlerine kısmen zarar vermiştir! Taraflar karşılıklı olarak birbirlerine tabiri caiz ise el ense çekmiştir! Fakat sonuca taalluk eden bir ilerleme olamamıştır! İnsanlığın barışı, huzuru ve güvenliği adına bir gelişme sağlanamamıştır! Peki, Dünya ve insanlık, ne zamana kadar böyle kaotik bir dönemi yaşamaya devam edecektir?! Kaotik dönemin sonu gelecek midir? İkinci dünya savaşı akabinde kurulan ve savaşların olmadığı soğuk savaş dönem benzeri bir dönem olacak mıdır? Suriye de son günlerde yaşanılanlar, Soğuk Savaş benzeri yeni bir DÖNEM ve DENGENİN işaret fişekleri olacaktır! Yeni dünya düzeni ve dizaynı açısından Türk Devleti olmadan gelişmenin olamayacağını yazılarımızda ifade etmeye çalışıyoruz! Türk Devleti küresel ve emperyalist güçler arasında, yeni dünya düzeni ve sistematiğinin sıklet ve denge merkezi olduğunu da vurgulamıştık! Kadim Türk Devlet hafızası ve geleneği, Devlet Aklı, tarih, kültür, medeniyet ve coğrafya aklı ancak Türk Devletine bölge için böyle bir görev ve rol yüklemektedir! Sıklet ve denge Türk Devletidir! Taraflar arasındaki tercih noktasında, Türk Devletine karşı tazyik ve başkaca operasyonlara şahit olduk! Dünyanın yeni dizayn ve sistematiğinin merkezi Orta Doğu, Afrika ve Avrasya bölgesidir! Bu bölgelerin anahtarı, kilidi ve denge ülkesi, Türk Devleti ve Türk Milletinden başkası değildir! Yeni dünya düzeni ve sistematiği, yüz yıl önce olduğu gibi bu bölgede kurulacaktır! Hem de Türk Devleti öncülüğünde! Sadece ve sadece başrol ve yardımcı oyuncular değişecektir! Yirmi dört milyon kilometre karelik gönül coğrafyasına hâkim, Türk Devletleri Teşkilatı ve Türk Diasporası, Türk Devleti ve Türk Devlet Aklı olmadan hareket edemezler! Mesele seksen beş milyon devletin beka ülküsü çerçevesinde, tek yürek ve tek bilek olabilmek! İç kale sağlam olursa, dışarıdan gelebilecek her türlü operasyonları bertaraf edebiliriz! Düşman ya da hain içeriden olursa kilit tutmayacaktır! Mesele tüm farklılıklarımızı zenginlik kabul etmek ve Coğrafya kaderdir ilkesi çerçevesinde, seksen beş milyon bir ve beraber olabilmektir!
Ekleme Tarihi: 09 Aralık 2024 - Pazartesi
Ahmet Ünver

Arap Baharı ve Suriye Meselesi!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Suriye meselesi; Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun yeniden dizayn edilmesinin ürünüdür, diyor!

Suriye meselesi; Satranç Tahtası, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun yeniden dizayn edilmesi ve haritalarının yeniden çizilmesi olarak okumak gerekir!

Satranç Tahtası; Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun yeniden dizayn edilmesi, Arap Baharı süreci ile başlayan yirmi iki ülkenin parçalanması ve kanton devletçiklerin kurulması meselesi, Suriye de tıkanmıştı!

Büyük devletler ve küresel güçler, ekonomik kaygılarından savaşları tetiklemiştir! Hedef ülkelerde ki taşeron örgütler vasıtası ile savaş ya da dış müdahale zemini hazırlanmaktadır!

  • Yeni bir düzen ve sistem kurulması akabinde, Eşek Arısı; Vekalet ve Vesayet örgütleri, bölgenin barış – huzur – selameti ve güvenli bir ticaret koridorları adına, tasfiye edilecektir!

2011 yılında ki Arap Baharı süreci ile Suriye İç savaşı patlak vermiştir! Savaşın gerekçesini Suriye halkına ve dünya milletlerine büyük devletler açıklayamaz!

Emperyalist ülkeler; Irak, Afganistan ve başka ülkelerdeki işgal ya da dış müdahalelerin gerekçesini açıklayamaz! Yitirilen ve karartılan umutlar, talan edilen hanümanlara rağmen!

  • Neymiş efendim! İşgal ya da dış müdahale edilen ülkelere; Barış – Huzur ve Özgürlük getireceklermiş! Peki, Irak ve diğerlerine; Barış – Huzur ve Özgürlük geldi mi? Ya da geliyor mu? Yoksa yakın bir gelecekte de gelecek gibi mi?

Yeni dünya sistematiği zaviyesinden yeni bir dizayn döneminin eşiğinde olduğumuzu sürekli olarak vurgulamaya çalışıyorum!

Suriye, yeni dünya düzeni ve dizayn sürecinin tıkındığı düğüm olarak on yıldır karşımızda durmaktadır!

Küresel iki EKOL, son günlerde, Suriye’de yaşanılanlara göre, artık düğümü bir şekilde çözecekler! Bölgeyi de, bölgenin eski sahiplerine devir edecekler!

Küresel ve Emperyalist güçler arasında, yeni dünya düzeni ve sistematiği yönünde, uzun bir dönemdir anlaşma sağlanamadığı için örtülü savaşlara, sosyal ve ekonomik, kaos ve kaotik bir döneme şahitlik ediyoruz!

Vekalet orduları üzerinden yürütülen savaşta, taraflar birbirlerine kısmen zarar vermiştir! Taraflar karşılıklı olarak birbirlerine tabiri caiz ise el ense çekmiştir! Fakat sonuca taalluk eden bir ilerleme olamamıştır!

İnsanlığın barışı, huzuru ve güvenliği adına bir gelişme sağlanamamıştır! Peki, Dünya ve insanlık, ne zamana kadar böyle kaotik bir dönemi yaşamaya devam edecektir?! Kaotik dönemin sonu gelecek midir?

İkinci dünya savaşı akabinde kurulan ve savaşların olmadığı soğuk savaş dönem benzeri bir dönem olacak mıdır? Suriye de son günlerde yaşanılanlar, Soğuk Savaş benzeri yeni bir DÖNEM ve DENGENİN işaret fişekleri olacaktır!

Yeni dünya düzeni ve dizaynı açısından Türk Devleti olmadan gelişmenin olamayacağını yazılarımızda ifade etmeye çalışıyoruz!

Türk Devleti küresel ve emperyalist güçler arasında, yeni dünya düzeni ve sistematiğinin sıklet ve denge merkezi olduğunu da vurgulamıştık!

Kadim Türk Devlet hafızası ve geleneği, Devlet Aklı, tarih, kültür, medeniyet ve coğrafya aklı ancak Türk Devletine bölge için böyle bir görev ve rol yüklemektedir!

Sıklet ve denge Türk Devletidir! Taraflar arasındaki tercih noktasında, Türk Devletine karşı tazyik ve başkaca operasyonlara şahit olduk!

Dünyanın yeni dizayn ve sistematiğinin merkezi Orta Doğu, Afrika ve Avrasya bölgesidir! Bu bölgelerin anahtarı, kilidi ve denge ülkesi, Türk Devleti ve Türk Milletinden başkası değildir!

Yeni dünya düzeni ve sistematiği, yüz yıl önce olduğu gibi bu bölgede kurulacaktır! Hem de Türk Devleti öncülüğünde! Sadece ve sadece başrol ve yardımcı oyuncular değişecektir!

Yirmi dört milyon kilometre karelik gönül coğrafyasına hâkim, Türk Devletleri Teşkilatı ve Türk Diasporası, Türk Devleti ve Türk Devlet Aklı olmadan hareket edemezler!

Mesele seksen beş milyon devletin beka ülküsü çerçevesinde, tek yürek ve tek bilek olabilmek! İç kale sağlam olursa, dışarıdan gelebilecek her türlü operasyonları bertaraf edebiliriz! Düşman ya da hain içeriden olursa kilit tutmayacaktır!

Mesele tüm farklılıklarımızı zenginlik kabul etmek ve Coğrafya kaderdir ilkesi çerçevesinde, seksen beş milyon bir ve beraber olabilmektir!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (