( (
Yusuf Keskin
Köşe Yazarı
Yusuf Keskin
 

21.yy’da Gazze Metaforu

Hani Rabbin meleklere şöyle demişti: “Ben pişmemiş kuru çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım.” Hicr Suresi / 28. Ayet Kendilerine: "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın" dendiği zaman, "Bizler sadece ıslah edicileriz" derler. Bakara Suresi /11. Ayet Söylenecek ne çok söz varda, insanın boğazında takılı kalıyor kelimeler. Yutkunamıyor insan.  Susturmaya çalışsa da bastıramıyor vicdanını. Bilimin teknolojinin bu denli gelişmesine rağmen şaşırmaktan alamıyor kendini hayretler içinde izliyor insanın insana yaptığı bu vahşeti ve zulmü. Kabullenemiyor bir toplumun inancından dolayı bu denli sistemli bir vahşete maruz bırakılmasını. 2024 yılının mayıs ayının ilk haftası itibariyle 15 bin çocuk atılan bombalarla enkaz yığınlarının altında can verdi.   35 bin Filistinli öldürüldü. 80 bin Filistinli ağır bir biçimde sakat kaldı. 7 ekim den bu yana 2 milyon Filistinli mülteci konuma düşürüldü. 2,5 milyar dolar maddi zarar verildi, hastaneleri bombalandı ve evleri yağmalandı. İşkence, açlık ve bütün dünyanın gözü önünde bir soykırıma uğramaya devam ediyorlar Filistinliler. En çokta bu savaştan mazlum çocuklar zarar gördü, dilleri dönmedi, konuşamadılar, haykıramadılar sağır kulaklara. Bütün bu aşılan hadsizliklere söylediği tek kelime biz ıslah edicileriz demek oldu Siyonist devletin. Bu karne zaten onların değildi. Bu karne bütün İslam Alemi’nindi. Bize kesilmişti bu fatura ve sadece Gazze örnek teşkil ediyordu. Tüm dünyaya meydan okurcasına  siz kimsiniz diyordu. Sesiniz çok çıkarsa sıradakinin biz olacağını söylüyordu. Siyonist devlet bu vahşeti işlerken Ortadoğu’da 100 milyon Arap nüfusu seyirci kalıyor, İslam liderleri sesini çıkarıp çıkarmama hususunda ikilemde kalıyordu. Hemen yakınında 80 milyon Mısır devleti refah kapısını açmayarak iki ateşin arasındaki 3. taraf olmayı seçiyordu. En büyük karne de iki milyar nüfuslu İslam Alemine verildiğinde İslam Alemi sınıfta kalıyordu. Peki neydi bizi böyle aciz bırakan, sesimizi kısan şey neydi ? Savaşları yürüten teknolojiler vardır. Artık savaş teknolojileri ve savaş ekonomileri vardır görünmeyen arka planda. Tabi muhakkak 7 milyonluk İsrail’i güçlü bir avcı yapan bizi ise zayıf düşüren sebepler muhakkak vardır. İsrail oğulları, Hz. Yakup’un diğer adı İsrail olmakla birlikte beni İsrail kavmi Hz Yakup’un diğer 10 oğlunun soyundan gelmektedirler. Hz. Yusuf dönemi kıtlık yıllarında mısıra yerleşmiş olsalar da, Hz Musa ile Filistin diyarına geri döndüler. Hz Davut döneminde Yahudi krallığını kurup Hz Süleyman döneminde Kudüs’te Süleyman mabedini inşa ettiler ve en parlak dönemlerini yaşadılar. Hz. Yahya Hz. Zekeriya’yı şehit ettiler. Hz. İsa’yı çarmığa germek istediler. Peygamberimizi zehirlemek istediler. Tarihte 3 kez büyük sürgün yediler. Toprak satın almadılar. Altın gümüş para ticareti yaptılar. Merkantilizm’i kurdular dünyanın dört bir yanında dağılmış ama birbirlerinden ve Siyonizm’den kopmadan yaşadılar. Dünyadaki bankacılık sistemini ellerinde tuttular. Rothshild rockfeller ailesi astor, mars ve diğerleri bütün dünyayı para ile yönetmek istediler. Bretton woods kongresi ile fed bankasının temellerini attılar. Tek gayeleri eski ahitte vaat edilmiş kutsal topraklardı. Nil ve Fırat nehirlerini sınır kabul eden Tevrat’taki kutsal saydıkları ve Kudus’ü başkent kabul etikleri bu topraklarda ilk kez theodor herzl  2. Abdülhamit ile görüşüp bir devlet kurmak istediler. 1897 yılında 1. Siyonist kongrede Filistin İsrail sorunu başlamış oldu.1945 yılında 2. Dünya savaşının bitmesiyle Filistin’e hızla göç ettiler. Almanlar hayallerimizi çaldı siz çalmayın dediler. 1948  yılında İsrail devletinin kurulmasıyla 6 gün savaşları yom kippur savaşları ve birçok savaşta Filistin’i işgal ettiler. Ve hala günümüzde Ortadoğu’dan kan hiç eksik olmadı. Bizi böyle zayıf düşüren sebeplere gelince içimizde yer edinmiş üç büyük hastalıkla boğuşmaktayız. İslam dünyası 3 büyük hastalığı aşamadıkça asla zayıflığından kurtulamayacaktır. İçimizdeki cahilliği bilgiyle ve teknolojiyle yenmeliyiz. İçimizde ki en büyük ikinci hastalık ekonomik sebeplerden kaynaklanmaktadır. Çalışmalıyız, üretmeliyiz. Savaşlar ekonomiyle kazanılır. En büyük son hastalığımız işi ehline verip, idareyi İslami bir vücut yapacak idarecilere vermek zorundayız. Gazze metaforu İslam dünyasının küçük bir halidir. Bizim mutlak gerçeğimizdir. Bugün batı dünyasında Gazze eylemleri oluyor. Batıda İslam’a merak başladı. İnsanlar  İslam’ı merak ediyor. Çok geç kaldık. Güneş batıdan doğmaya başladı bile. Bugün 3 kez bu yazıyı yazmak için bilgisayar başına oturdum lakin başlayamadım. Hiç bir şey yapamasak bile Hz. İbrahim’in ateşine su taşıyan karınca misali tarafımız belli olsun.
Ekleme Tarihi: 29 Mayıs 2024 - Çarşamba
Yusuf Keskin

21.yy’da Gazze Metaforu

Hani Rabbin meleklere şöyle demişti: “Ben pişmemiş kuru çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım.”

Hicr Suresi / 28. Ayet

Kendilerine: "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın" dendiği zaman, "Bizler sadece ıslah edicileriz" derler.

Bakara Suresi /11. Ayet

Söylenecek ne çok söz varda, insanın boğazında takılı kalıyor kelimeler. Yutkunamıyor insan.  Susturmaya çalışsa da bastıramıyor vicdanını. Bilimin teknolojinin bu denli gelişmesine rağmen şaşırmaktan alamıyor kendini hayretler içinde izliyor insanın insana yaptığı bu vahşeti ve zulmü. Kabullenemiyor bir toplumun inancından dolayı bu denli sistemli bir vahşete maruz bırakılmasını.

2024 yılının mayıs ayının ilk haftası itibariyle 15 bin çocuk atılan bombalarla enkaz yığınlarının altında can verdi.   35 bin Filistinli öldürüldü. 80 bin Filistinli ağır bir biçimde sakat kaldı. 7 ekim den bu yana 2 milyon Filistinli mülteci konuma düşürüldü. 2,5 milyar dolar maddi zarar verildi, hastaneleri bombalandı ve evleri yağmalandı. İşkence, açlık ve bütün dünyanın gözü önünde bir soykırıma uğramaya devam ediyorlar Filistinliler. En çokta bu savaştan mazlum çocuklar zarar gördü, dilleri dönmedi, konuşamadılar, haykıramadılar sağır kulaklara. Bütün bu aşılan hadsizliklere söylediği tek kelime biz ıslah edicileriz demek oldu Siyonist devletin. Bu karne zaten onların değildi. Bu karne bütün İslam Alemi’nindi. Bize kesilmişti bu fatura ve sadece Gazze örnek teşkil ediyordu. Tüm dünyaya meydan okurcasına  siz kimsiniz diyordu. Sesiniz çok çıkarsa sıradakinin biz olacağını söylüyordu.

Siyonist devlet bu vahşeti işlerken Ortadoğu’da 100 milyon Arap nüfusu seyirci kalıyor, İslam liderleri sesini çıkarıp çıkarmama hususunda ikilemde kalıyordu. Hemen yakınında 80 milyon Mısır devleti refah kapısını açmayarak iki ateşin arasındaki 3. taraf olmayı seçiyordu. En büyük karne de iki milyar nüfuslu İslam Alemine verildiğinde İslam Alemi sınıfta kalıyordu. Peki neydi bizi böyle aciz bırakan, sesimizi kısan şey neydi ? Savaşları yürüten teknolojiler vardır. Artık savaş teknolojileri ve savaş ekonomileri vardır görünmeyen arka planda. Tabi muhakkak 7 milyonluk İsrail’i güçlü bir avcı yapan bizi ise zayıf düşüren sebepler muhakkak vardır.

İsrail oğulları, Hz. Yakup’un diğer adı İsrail olmakla birlikte beni İsrail kavmi Hz Yakup’un diğer 10 oğlunun soyundan gelmektedirler. Hz. Yusuf dönemi kıtlık yıllarında mısıra yerleşmiş olsalar da, Hz Musa ile Filistin diyarına geri döndüler. Hz Davut döneminde Yahudi krallığını kurup Hz Süleyman döneminde Kudüs’te Süleyman mabedini inşa ettiler ve en parlak dönemlerini yaşadılar. Hz. Yahya Hz. Zekeriya’yı şehit ettiler. Hz. İsa’yı çarmığa germek istediler. Peygamberimizi zehirlemek istediler. Tarihte 3 kez büyük sürgün yediler. Toprak satın almadılar. Altın gümüş para ticareti yaptılar. Merkantilizm’i kurdular dünyanın dört bir yanında dağılmış ama birbirlerinden ve Siyonizm’den kopmadan yaşadılar.

Dünyadaki bankacılık sistemini ellerinde tuttular. Rothshild rockfeller ailesi astor, mars ve diğerleri bütün dünyayı para ile yönetmek istediler. Bretton woods kongresi ile fed bankasının temellerini attılar. Tek gayeleri eski ahitte vaat edilmiş kutsal topraklardı. Nil ve Fırat nehirlerini sınır kabul eden Tevrat’taki kutsal saydıkları ve Kudus’ü başkent kabul etikleri bu topraklarda ilk kez theodor herzl  2. Abdülhamit ile görüşüp bir devlet kurmak istediler. 1897 yılında 1. Siyonist kongrede Filistin İsrail sorunu başlamış oldu.1945 yılında 2. Dünya savaşının bitmesiyle Filistin’e hızla göç ettiler. Almanlar hayallerimizi çaldı siz çalmayın dediler. 1948  yılında İsrail devletinin kurulmasıyla 6 gün savaşları yom kippur savaşları ve birçok savaşta Filistin’i işgal ettiler. Ve hala günümüzde Ortadoğu’dan kan hiç eksik olmadı.

Bizi böyle zayıf düşüren sebeplere gelince içimizde yer edinmiş üç büyük hastalıkla boğuşmaktayız. İslam dünyası 3 büyük hastalığı aşamadıkça asla zayıflığından kurtulamayacaktır. İçimizdeki cahilliği bilgiyle ve teknolojiyle yenmeliyiz. İçimizde ki en büyük ikinci hastalık ekonomik sebeplerden kaynaklanmaktadır. Çalışmalıyız, üretmeliyiz. Savaşlar ekonomiyle kazanılır. En büyük son hastalığımız işi ehline verip, idareyi İslami bir vücut yapacak idarecilere vermek zorundayız.

Gazze metaforu İslam dünyasının küçük bir halidir. Bizim mutlak gerçeğimizdir. Bugün batı dünyasında Gazze eylemleri oluyor. Batıda İslam’a merak başladı. İnsanlar  İslam’ı merak ediyor. Çok geç kaldık. Güneş batıdan doğmaya başladı bile. Bugün 3 kez bu yazıyı yazmak için bilgisayar başına oturdum lakin başlayamadım. Hiç bir şey yapamasak bile Hz. İbrahim’in ateşine su taşıyan karınca misali tarafımız belli olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (