Zaman eskisinden daha hızlı akıyor. Göz açıp kapayıncaya kadar değişen manzaralarda, yollar artık her yerde. Ancak bu yolların bir kısmı kalplere, diğerleri ise ekrana çıkıyor. Gözlerimizi gerçek bir bakışta mı kaybettik, yoksa sahte bir yakınlıkta mı bulduk? Dijitalleşen dünyada romantizm, ince bir sis perdesi gibi giderek daha çok görünmez hale mi geliyor?
Bir zamanlar sevgililer birbirlerine mektuplar yazardı, zamana dokunan cümleler saklanırdı. Bugün, sevgi emojilere, kısa mesajlara sığdırılmaya çalışılıyor. "Nasılsın?" diye başlayan diyaloglar, ekranın soğuk mavi ışığıyla şekilleniyor. Artık romantizmin mecrası sosyal medya. Bir 'beğeni' tuşuna basarken, duygularımız da bir o kadar yüzeysel mi kaldı? Yoksa dijital dünya sadece bir araç, duygular ise hala derin mi?
Sosyal medya, kişilerin en parıltılı yanlarını sunarken, eksiklikleri ve gölgeleri perde arkasında tutar. Âşık olmak, kimi zaman en güzel fotoğrafı beğenmek, en tatlı yorumu yapmak haline geldi. Ancak sevginin en saf hali, sahnenin arkasında mı gizli? Belki de ekran arkasındaki görünmeyen gözyaşlarında ya da beklenmedik bir mesajın kalp çarpıntısında… Gerçekten orada mı, yoksa bir algoritmanın getirdiği sanal bir teselli mi?
Yazar André Gide, "Aşk iki kişilik bir sırdır," demişti. Peki bu sır, ekranlar açıldıkça ne kadar korunabilir? Mahremiyetin inceldiği bir çağda, ilişkiler de şeffaflaşıyor. Her anı paylaşma arzusu, bir yandan ilişkilere açıklık getirirken, diğer yandan iki kişi arasında kalması gereken o sessiz sırrı biraz daha görünür kılıyor.
Ekranlar birbirimize olan mesafemizi kapatmak için var gibi görünse de, aslında derinlerde büyük bir boşluk bırakıyor. Çünkü gerçek bir dokunuşun sıcaklığı, bir mesajın cümlelerinde kayboluyor. Dijital çağda âşık olmak, belki de aşkı farklı bir boyutta anlamak demek. Sevgi, her zamankinden daha ulaşılabilir ama bir o kadar da soyut.
Sonuçta, dijital dünyada romantik ilişkiler, tıpkı eski zamanlardaki gibi çaba ve sabır gerektirir. Belki de sevgi, en azından gerçek olmayı arzuladığında, bir 'like' tuşundan fazlasını ister. Teknoloji hızla değişse de, kalbin ritmi hala aynı.