08 Mayıs Cumartesi günü'nü Pazar gününe bağlayan Ramazan-ı şerifin 27'ci gecesi, gece Kadir Gecesidir.
Şüphesiz Cenab-ı Allah'ın tevhidi: İbadetlerin aslı, hidayetlerin kaynağı ve mü'min ile müşrik arasında ayırıcı bir unsurdur.
Kadir gecesi Cenab-ı Allah'ın kainatı yüzü suyu hürmetine yarattığı, ulu adıyla adını yanyana yazdığı, en büyük insan Hz. Muhammed'e (s.a.v.) bağışlamış kutsi ilahi hediyesidir.
Kadir gecesinin önemi, Kadir Suresi’nde izah edilmektedir…
Bu gecenin mana derinliğinde, bu müberek gecenin ehemiyetine inanarak, sabah namazına kadar, Kuran okuyarak, namaz kılarak eda etmeliyiz.
Kadir gecesinde Kur'an okumalıyız. Geçmiş namazları kılmalı, Cenab-ı Allah'ı zikretmeli, dua, tevbe ve istiğfar etmeliyiz. O gece yapılan dualar makbuldur. Tevbeler kabüldür. O gecede yapılan zikirlerin ve duaların kıymetini ne biz ne de melekler...
"Ya Rabbi, sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet." duasını çokça yapılmalıdır.
Kadir gecesi demek, azamet ve şeref gecesi demektir. Kur'an-ı Kerim de başka hiç bir geceye bu denli önem atfedilmemiştir. Çünkü bir bakıma Kadir, kıyamet ve üstün değer manasını ifade eder.
Bu gecenin kadrini bilen ve onu iyilikler ve ibadetleriyle ihya eden kimse Allah katında yüksek değer ve şeref sahibi olur. Bu gecede yapılan ibadetler, için de Kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır.
Türk İslam dünyası olarak, dinimize ve dünyamıza ait görevlerimizi eksiksiz yapmalıyız. İyilik ve yardım bakımından akraba ve etrafımızdaki insanları gözetmeliyiz.
Yaptığımız her işte Cenab-ı Hakkın rızasını aramalıyız. Her gecemizi Kadir gecesi ve her günümüzü Cuma günü gibi mübarek bilmeli ve bu vakitleri de ihya etmeliyiz.
İşte o zaman dünyanın gerçek huzurunu ve Ahiretin ebedi saadetini elde edebiliriz.
Dua; ibadetin özüdür, hatta kendisidir.
Keşke insanlar şu gaflet perdesini yırtsalar da hiç bir kapıya baş vurmadan doğrudan doğruya ellerini Cenab-ı Allah'a açsalardı... O zaman bu manevi buhran olmayacak ve insanoğlu huzura kavuşacaktı.
İnsan en çok bir felakete uğradığı ve ümitsizliğe düştüğü ve Cenab-ı Allah'ı en çok o zaman hatırlayıp dua eder.
Hindistan da İslam dünyasının önde gelen din görevlilerinden, Hafız, (Mevlevi) Seyyid Asaf Ali hoca diyor ki: "Kadir gecesi, 11 (On bir) defa Ayetel Küsü'yü, 100 (yüz) defa Kadir Suresini, ayrıca 1000 (bin) defa da İhlas Suresini okumalıyız" önerileri de anlamlıdır…
Bu mübarek gece Türk İslam dünyasının, birliği, beraberliği yönündeki dualarımızın kabulüne, büyük bir fırsattır.
Kur'an-ı Kerim, Müslümanlara inanmışlığın verdiği bir histir ki; Kur'an-ı Kerim'in verdiği bu his, İslam dünyasını ilerleme-gelişmeye sevk eden en büyük kudret kaynağıdır...
Kur'an fakirlere teselli verir. Haksızları ayıplar. Mevki makam ve zenginlik imtiyazı (Ayrıcalık) tanımaz. Kur'an, riyakarlık duygularıyla Müslüman görünüp makamlarını, çıkar amaçlı kullananlara ve devletin malını talan edenlere karşı Kur'an, korkusuz doğru yolu gösterir...
Huzur islamda, Allah’ın emir ve yasaklarına uyma samimiyetindedir.
İnsanlar daima huzurlu olmak, temel hedeftir.
Zengin-fakir demeden herkes onun için mücadele eder…
Yalnız bu dünya için değil, ahiret için de aynı duygu ve düşüncedeyiz. Huzur ve sağlığı arayalım ve huzura nasıl ulaşabileceğimizi bulmaya çalışalım.
İlaçla tedavisi mümkün olmayan ''ruhi ve bedeni'' hastalıklar için yedi gün, yedişer defa hulusu (Gönül temizliği) kalp ile okuyan kimseyi Cenab-ı Allah, o mübtela olduğu hastalıklara şifa verir, buyuruyor.
DUA: ''Ya mubdielberaya ve muidefa bade fenaiha bikudretihi bihürmeti Muhammedin ve ehli beyti Muhammed.''
Hindistan'nın ünlü din görevlilerinden hafız-Mevlevi Seyyid Asaf ali hoca diyor ki: Hastalığı yenmek için, "7 Ayetel Kürsü, bir Kureyş, üç İhlas, bir Felek, Bir Nas Suresini okuyup daha sonra, şu duayı yapınız. Dua: "Allahümme rabben nasi ezhibil be'se eşfi enteş şafi la şifae illa şifaüke şifaen la yüğadiru sekamen"
Meali: "Allah'ım! Sen bütün insanların rabbisin. Bunun ızdırabını gider. Şifayı veren sensin. Senden başka şifa veren yoktur. Buna hiçbir hastalık bırakmayacak şekilde şifa ver." diye dua ediniz.
Kur'an-ı Kerim de bazı şifa ayetleri:
1- "Ve iza meridtü fe hüve yeşfiyn."
2- "Fihi şifaün linnasi inne fi zalike le-ayeten likavmin yetefekkerun."
3- "Ve şifaün lima fissuuduri ve hüden ve rahmetün lil mü'miniyn."
4- Ve yeşfi sudure kavmin mü'miniyn."
Bu Sureleri daima okumayı alışkanlık haline getirelim ki, Cenab-ı Allah şifa versin.
Cenab-ı Allah'a inanan ve maneviyatları güçlü olan insanlar hastalıkların sebep olduğu acıları daha az hmekte ve şükür edip hastalıklarıyla yaşamaya daha çabuk adapte olmaktadırlar. Allah'a inanan hastaların hastalıkların sebep olduğu acılarla daha kolay mücadele ettiklerini, bunun da hastalığın tedavisi için önemli bir etken olduğunu unutmamalıyız. İradeyi güçlendirmek, hastalığın yarısını tedavi etmek demektir."
Onun içindir ki, Kur'an okumasını bilenler ve dinlemeye özen göstern hastalar için, Kadir gecesi bir fırsattır.
Kur’an-ı Kerimin öğrettiği esaslar, bireysel ve toplumsal huzurun, adaletin, birlik ve beraberliğin, eşitliğin kaynağıdır.
Bu kaynaktan nasiplendiğimiz kadar, huzurlu, birlik ve beraberlikte sorunsuz, adil bir toplum olmanın güzelliklerini yaşayacağız.
1- Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde: Kadir gecesinde okunacak dua: ''Allahümme inneke afüvvün tuhibül afve fa'fi anni'' dusını okuyun buyuruyor.
Manası: (Allah'ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet.) diye dua et buyurdu.
2- Bu Mübarek Kadir gecesinde, kaza namazı kılmalı, Kur'an-ı Kerim okumalı ve okuyan varsa dinlemelidir.
3- Bin aydan hayırlı olmak ile beraber meleklerin yeryüzüne inerek şafak zamanına kadar Kur'an okuyarak, namaz kılarak, dua ederek, imkanlarımız kadar fakirlere hayır hasenat yapmak ve yardımda bulunma çok sevaptır.
Böyle mübarek geceleri fırsat bilerek her zaman'kinden daha fazla Cenab-ı Allah'a karşı vazifelerimizi, sadakat ve samimiyetle yapmalıyız. Kadir gecesi, dünya ve ahiretimiz için en büyük fırsat ve saadet kaynağı olduğunu hiç bir zaman unutmamalıyız.
Resulullah Efendimiz'in ruhuna salat-ü selamlar göndermeli, bu geceyi sahur ve sabah namazına kadar eda etmeliyiz.
Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde: ''Kim inanarak ve mükafatını da yalnız Cenab-ı Allah'tan umarak Kadir Gecesini ihya ederse, geçmiş günahları affedilir.''
NOT: Haram yiyen çıkarcılar, bu hadis-i şerif-i okuyup ve Kadir gecesini fırsat bilerek, edindikleri her türlü haram olan şeyleri iade etmelidirler ki, Cenab-ı Allah dualarını kabul edip, günahlarını affetsin.
Her türlü ahlaksızlıkların ana aktif maddesi, rüşvet, riyakarlık (İkiyüzlülük), raf bedeli şartı ve kara paradır.
Utancı giden kimsenin kalbi de ölür. (Hz. Ömer r.a.)
Ne söylediğine ve hangi zamanda söylediğine dikkat et. (Hz. Ebubekir)
Cahillerin kalbi dudaklarında, alimlerin ağzı kalplerindedir. (Hz. Ali r.a.)
Değerli okuyucular,
''İnsana en yakın zaman atidir'' kelamı, ne kadar yerinde bir söz! Dün denecek kadar yakın bir tarihte, Mübarek Ramazan-ı şerifi eda etmenin heyecanı ile sevinirken, bayrama yaklaşmışız. Bu Mübarek aydan ayrılmanın üzüntüsü, bayramın sevinci kadar büyüktür.
İslamın şartlarından bulunan Orucun farz kılındığı, Kur'an gibi muhteşem bir kitabın indirildiği Ramazan-ı şeriften ayrılmak çok zor oluyor. Lakin bin aydan hayırlı bir geceye kavuşmak için bu ayrılığa katlanmak gerekiyor. Ayrılıkta kavuşma, kavuşmakta ayrılış, üzücü ve tad, birlikte ve iç içe sunulmuş bulunmaktadır.
Kadir'in bu yüce değeri nereden gelmektedir?
Cenab-ı Allah'ın kitabı olan Kur'an-ı Kerim, Kadir'de indirilmiştir. Kadir, gerçekten değeri yüksek bir gecedir. Kur'an'ın bu gecede inmeye başlaması ile kıymeti bir kat daha arttı.
Kadir'in, kadri bilinirse, ondan istifade edilir. Değeri bilinmedikçe her gece Kadir olsa ne istifademiz olur. Bunun içindir ki ''Her gördüğünü Hızır bil, her geceni Kadir bil'' buyruluyor. Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde: ''Kim (faziletine) inanarak ve (Allah'ın rızasını) umarak Kadir gecesinde (İbadet için) kalkarsa geçmiş günahları affolunur'' buyuruyor.
Üzüntüyü, sadece kendi ümmetinin kısa ömürde fazla hayra koşmayacağından ileri gelmekte idi. Cenab-ı Allah, Habibi'nin kalbini hoş etmek için bu geceyi ikram etti. Bir gecede bin ayın sevabını lütfedeceğini vaad buyurdu.
Değerli müslüman kardeşler,
Cenab-ı Allah sabredenleri huzur, sağlık ve saadetle müjdeliyor. Oruç tutarak sabredenlerin dünyada ve kendi huzurunda nail olacakları yüksek mevkiden ve saadetten çok bahsediyor. Allah'ın bu methine layık olmak vicdan sahibi insan için en büyük şeref değil midir?
Cenab-ı Allah nice Kadir Gecesine Emsal-i Azisesiyle tekrar bizleri eriştirmesini feyiz ve bereketilerinden faydalandıran kullarının kervanına cümle İslam aleminie nasip etsin. Amin...
Niyetlendiğimiz her şeyde, Cenab-ı Allah bizleri muvaffak kılsın. Eğer başarırsak, fazilet tek olan Cenab-ı Allah'a aittir.
Allahım!. Bizi, sana sana kalben kulluk eden hayırlı kimselerin arasına kat.. Nefsin ve şeytanın esiri kılma, bizi senin yolundan ayırma.. Doğru yola, nimetine ve rahmetine erenlerin yoluna ilet...
Allah’ım!. Biz insanız, yanılabilir, hata edebiliriz. Yanılarak hata ederek günah işlersek bizi suçlu tutma, merhametinle karşıla...
Allah’ım!. Sen affedicisin, kerem sahibisin, çok merhametlisin ve affetmeyi seversin Bizleri de affediver. Rabbim..
NOT: COVİD-19 salgını münasebetiyle, mezarlıklara gitme imkanımız yok. Atalarımızın ve Vatan Şehitlerinin ruhuna, evde bilgimiz dahilinde Kur'an okuyup ruhlarına bağışlamalıyız.
Cenab-ı Allah, Vatanımıza, Bayrağımıza, toprağımıza göz dikenleri, ayrım yaparak çıkar amaçlı makamlarını kullanan Riyakarları, kahr-ı perişan etsin, bu çıkarcılara fırsat vermesin. Amin...
Cümle vatan şehitlerini, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, 15 gün önce Hakkın rahmetine kavuşan manevi babam Orgeneral (Hafız) Necdet Üruğ'u rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hasta ve yaralılara acil şifalar dileriz.
Kaynakça:
Hindistan'nın, ünlü İslam alimi hafız Mevlevi Seyyid Asaf Ali
Diyanet işleri Başkanlığı 207 No'lu yayını
Bazı Hadis-i şerif'lerin kaynakçası, Erzurumlu Hafız Abdullah Aldır Hoca