İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne Ekrem İmamoğlu başkan seçildi. Troller rahat durmuyor. Adam yanlışlıkla şekersiz çay içse yazıyorlar. “Acaba şekeri mi var?” diye yazıyorlar. İmamoğlu belediyedite israfın tavan yaptığını seçim öncesinden beri defalarca tekrarladı. Seçildikten sonra sözünde durdu. İsarf otomobillerini Yenikapı’ya dizdi. “Vay neden böyle yapıyor?” diye ortalığı karıştırdılar. Neden yapmasın ki? Seçim öncesi söz vermişti ve yaptı. 15 Temmuz günü Erdoğan tatildeydi… Onu unuttular. Yağmurda İmamoğlu neden tatildeydi diye sorgulamaya başladılar. Hele seçim sırasında içinde benim de bulunduğum babadan Trabzonlulara ‘pontus’ dediler. Bu lafın yenilir yutulur hali yoktu. O lafı diyen adamın hiç yüzü yokmuş. Meclis toplantılarına katılmış pişkin pişkin hala konuşuyor. Ben İmamoılu’nun sabrını ve zekasını kutluyorum. Rakipleri için en önemli sövüşleme kaynağı İstanul olduğu için ona saldırıyorlar. Ankara’yı bıraktılar. Ona saldırıyorlar. Çünkü Ankara’da İstanbul gibi kaynak yok. Çünkü İstanbul Avrupa’da 7 ülkeye bedel bir şehir. Konstantin’in şehri kurduğundan beri kaynağı tükenmiyor. Bunu keşfeden Ak Parti kimsenin bilmediği atraksiyonlarla şehrin kaynaklarını kullanmış ve adeta kurutmuş. Seçim sırasında İBB’nin paralarıyla İstanbul’u israf panolarıyla doldurarak “İstanbul’a hizmet sraf değildir” diye yazdılar. Ama seçim sonrası foyaları meydana çıktı. Reklamların bile israfın ağababası olduğu görüldü. ‘İşten atıldık’ diye yaygara koparanlara gelince o da içler acısı… Buna bir örnek futbol hakkında örnek verelim. Örneğin bir futbol takımı o yıl başarısız olmuş. Neredeyse küme düşecek. Ligin sonuna doğru kıl payı bu durumdan kurtulmuş, Yeni sezon için yeni antrenör gelmiş. Takımı bu hale düşüren futbolculara bakmış. Takımı batırdıklarını görmüş ve yeni oyuncularla yola devam etmek istemiş. Nitekim hedefine ulaşmak için görevini yapmayan ve takımı batıran oyuncuları birer birer tasfiye etmiş. Acaba tasfiye olan futbolcular, futbol kulübünün önünüe gelip “Biz işimizi isteriz. Biz oynamalıyız” diye eylem mi yapıyorlar? Antrenör bu… İstediği oyuncuyla oynar. İşte, İmamoğlu halka söz verdiğiu başarıyı yakalamak için… Kendi bildiği oyuncuları takıma getiriyor. Takımı batıran oyuncularla devam ederse halka verdiği sözleri yerine getiremeyeceğini biliyor. İmamoğlu için her türlü israf israftır. Bu söz işten ayrıldıktan sonra bir arkadaşımın “israf’ hakkındaki sözünü hatırlattı. “Tasarruf, tasarruf dediler, sonunda benden tasarruf ettiler” demişti. İmamoğlu başarı içinve İstanbul halkına verdiği söz için tasarruf yapıyor.