24 Kasım öğretmenler günü münasebetiyle, Site ailesi olarak, Öğretmenler gününü kutlar. Cümle şehit öğretmenlerimizi Rahmetle, Gazileri minnetle anıyoruz.
İnsan zaafı olan bir çeşit varlıktır. Peygamberler hariç herkes hata yapabilir. Hatasız kul olmaz. Ama bile bile de hatalara teşebbüs etmek, riyakarlık duyguları ile Cenab-ı Allah a olan inançsızlığın ta kendisidir.
Değerli okuyucularımız,
Cenab-ı Allah nasip ederse Mart ayında mahalli idareler seçimi yapılacak. Şimdiden Türk Milleti için, hayırlı olmasını Cenab-ı Allah tan niyaz ediyorum.
Üzülerek ifade etmeliyim k, şimdiden belediye başkanı seçilecek kişilerin etrafında toplanıp seçildikten sonra, ihale ve iş kapma yarışı başlamıştır. Bunun diğer bir adı: Seçim borsasında hise senedi almaktır. Bu borsaya, parti liderleri ve Türk Milleti çok ama çok dikkat etmelidirler!
Hangi parti nin belediye başkan adayı, zamanın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek in, "Yolsuzluk yapanın, Allah belasını versin."Milli seslenişi gibi, topluma seslenmesi gerekir.
Mehmet Şimşek gibi, sesleniş yapan belediye başkan adayına oy verilmelidir. Çıkar amaçlı iş verdikleri iş adamlarının, Allah korkusu, Milli duygu ve düşüncelerini araştırdıktan sonra iş ve ihale versinler.
Bir zamanlar Fetö denen riyakar "İhanet şebekesi" ne de her türlü iş ve stratejik makamlar verildi ve bunun karşılığını 15 Temmuz da gördük. Eğer ki, vatan haini olanlara iş verildiği zaman, o vatan hainlerinin kazandığı para nın, silah ve mermi olarak, bize karşı kullanılacağının bilincinde olmamız gerekiyor. Allah korusun.
Bazı belediye başkanları, Hacca ve Umreye giderek dürüstlük mesajı vermektedirler. Acaba parti genel başkanları, bunun bilincindeler mi?
Bazı mevcut belediye başkanları, yeniden seçilebilmek için, çıkar amaçlı yaptıkları işlerde, dikkat çekmemek ve riyakarlık zihniyetleriyle dürüstlük mesajını vermektedirler. Bu zihniyette olan riyakarlara, dikkat edilmesi gerekir!
Özellikle, 23-63 ekseni bölgesinde, belediye başkanı seçilenlerin iş verdiği iş adamlarının, vatanseverliklerine, çok ama çok dikkatli olmaları gerekiyor!
1972 yılında Muhabere Korgeneral rütbesinde iken, Silifkeli 1974 yılında da Orgeneral olan, Hamza Günalp paşa diyor ki:"Düşmana karşı Zafer kazanmanın en kolay ve ekonomik yolu, düşmanlarınızı ekonomik darboğaza sürüklerseniz, düşmana karşı Zaferi kazanırsınız." özdeyişinden, her Türk vatandaşı ders almalıdır.
Onun içindir ki, Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, belediye başkan adaylarında çıkar amaçlı rüşvet ve işi ehline vermeyecek kişileri belediye başkan adayı yapmamalıdırlar. Sonra hem ülkeye hem de parti liderlerine zarar verirler.
Erdoğan-Bahçeli-Kılıçdaroğlu-akşener dörtlüsü, Başbakanlığı döneminde Mühendis Binali Yıldırım diyor ki: "Gün dostunu düşmanını tanıma günüdür." ve "Lafla Millilik olmaz." milli seslenişlerini esas alarak, belediye başkan adaylarını tespit etmelidirler. Aday yaptıkları kişilerin şu an ki, mal varlıkları ile belediye başkanı olduktan sonra ki, mal varlıklarına baksınlar.
Bu dört lider, aday yaptıkları kişilerin belediye başkanı seçildikleri zaman, her türlü faaliyetlerine ortak olmak istiyorlarsa, çok ama çok dikkat etmelidirler! Dürüstlükten bahseden hangi makam ve mevkide olursa olsun, önce kendisi dürüst ve fetö gibi riyakar olmamalıdır ki, dürüslük mesajları ile Türk Milletinden destek istesin. Cenab-ı Allah, Fetö gibi riyakar olan ve çıkar amaçlı rüşvet yiyenleri, kahr-ı perişan etsin ve yaptıkları her türlü işlerin bin kat karşılığını kendilerine versin. Amin.Velhamdulillahirabbilalemin.
Değerli okuyucular,
İtimat kazanmanın en belli başlı yolu, ona layık olmaktır. İtibar kazanmanın en büyük elemanı, karekterdedir. Aynı şey, sizi değerlendirip itimatı kazanmanın en büyük alimidir. Bir insanı gerçekten tanımak mı istiyorsunuz? Onun, alışkanlık ve maneviyat yerine çıkar amaölı maddiyata önem verdiği ve işi ehline verip vermediği ilgilerine eğiliniz, onları öğreniniz.
Alışkanlıklarımız, ilgilerimiz kişilik yapımızın temel öğelerinin belirtilerdir. Yaşantımızı biçimlendiren tepkilerimizin, tümü, bunlarla bütünleşir.
Çok kez kişilerle ilgili yargılarda bulunur, başkalarını tanımlamaya girişirken, günlük ilişkilerimizle edindiğimiz değişik, çok kez de birbirleriyle çelişik davranışları ele alırız. Bunlardan sonuçlar çıkarıp kişilerin gerçek değerlerini, değersizliklerini belirtmeye çalışırız. Bu yol yetersiz, aldatıcıdır. Karşılıklı ilişkilerimize bağlı davranışlarımızın çoğunda sürekli olmayan, koşullara göre sık sık değişen tepkilerimiz vardır. Değişken davranışlardan genel sonuçlar çıkarıp kişilikle ilgili yargılara varmak geçerli yol değildir. Değişmeleri de bir değişmezlik olarak görmedikçe bu böyledir.
Yaşam görüşü, yönelişi kişiden kişiye değişir. Alışkanlıklarımız, ilgilerimiz, güncel davranışlarımız ve bencil oluşumuz, bunda büyük röl oynarlar. Görüş bilinçlerimiz başka da olsa, dünyayı alışkanlıklarımız ve ilgilerimiz açısından yaşarız. Türk İslam aleminin iyi niyet, Türk gelenek ve kültürü alışkanlıklarına göre, yararsız olduğunu bildiğimiz yolda yürümeyi sürdürdüğümüz, deneylerimiz arasındadır.
Alışkanlıkları değiştirmek en güç uğraşlardan birisidir. Bunu başarmak irademizi güçlendirerek nefsimizi yenmektir. Kişinin kendisini yenmesi başarıların en güçlüsü ve yücesidir. Orduları yenenlerden değil, kendilerini yenenlerden korkmalıdır. Bir orduyu yenen güç, başka bir orduya yenilebilir. Kendisini yenen , tüm doğal ve toplumsal engelleri yıkacak gücü kendisinde görebilen kişidir ki, böylelerinden korkulur. Beğenilir, alkışlanır. Her soydan övgüye değerler. Bu yönleriyle bir dev insanlardır. Bu nedenle, ilgi ve alışkanlıkların üzerine gidebilmek büyük güç ve İman kuvveti ister. Ama kişiliğimize katmak gerektiğini saptamak, kişiliğimizi değiştirmede ön girişim olması gerekir.
Bir düşüncesi ve vijdanı olduğu, hüriyete bağlandığı, daima iyiye ve Allah dan korktuğuna, güncel ve bencil davranmayıp, kabiliyetli olduğu, sulhu özlediği, Cenab-ı Allah ın haram kıldığı ve T.C Kanunlarının yassakladıklarına teşebbüs etmeyen, onurlu, şerefli ve varlıkların daima en mükemmeli olmaya layıktır.
Özellikle 23-63 ekseninde yer alan, Elazığ merkez, Siverek, Hilvan ve Brecik belediye başkanı seçilecek olanlar, stratejik önem taşımaktadır. Bu belediye başkanlarının, Altın yumurtlayan toprakları, beton yığını haline getirmemelidir. Eğer ki, beton yığını haline gelindiği zaman, maddi gücü olan vatan hainlerinin, tarım da modernleşmeyi engelleme de en kolay yoldur.
23-63 ekseninde ki, belediye başkanları, eğer ki ekonomik-anarşik terörün oluşmasını istemiyorlarsa o zaman, tarım arazilerinin, betonlaşmasına kesinlikle izin vermemelidirler. Tarım arazisinin, imara açılması demek, her türlü terörün yuvalanması olduğunun bilincinde olmalıyız.
Acilen Elazığ, Siverek ve Hilvan da tarımın modernleşmesi gerekir. Ekonomik-anarşik terörün, her türlü faaliyetlerini durdurmamız için, Milli tarıma önem vermemiz gerekir.
On yıl içerisinde petröle ihtiyaç azalacaktır. En büyük ihtiyaç protein (Temel gıda maddesi) ihtiyacı olacaktır. Türk milleti olarak, iyibilmemiz gereken stratejik bir konu var: 20 ci asrın ilk yarısı demirçelik, ikinci yarısı plastik devri olmuştur. 21 ci asır ise, protein devri olacaktır.
Bugün dünyada ve özellikle Türkiye nin komşu ülkelerdinde ve Türkiye nin doğu ve Güneydoğu illerinde yaşanan olayların başında, sanayi ötesi toplum ülkelerin (Dış güçlerin) gizlice protein sorunlarını teminat altına alma kavgası var.
ÖZDEYİŞLER:
1- Siyasal güvenliğimiz eğitime bağlıdır. (Horace Mann)
2- Siyasetçi gelecek seçimi, devlet adamı gelecek kuşakları düşünür.. (J. F. Clark)
3- Allah tan korkup, haram yememek zaferlerin en büyüğüdür. (Hafız Feyzullah Değerli)
4- Kötü politikacıları kazandıranlar, oy vermeyen iyi yuttaşlardır. (Gorge Jean Nath
5- Politikacıyı anlaşmazlıklar, fikir ayrılıkları ve menfaatler besler. (Tarık Buğra)
6- Ahlak bakımından yanlış olan bir şey, politika açısından da doğru olmaz. (W. E. Gladstone)
7- Partiler gemideki yolculara benzerler, eğer gemiyi devirecek olurlarsahepisi de yok olur. (Andre Maurois)