Siyaset, insanların yaşamlarını düzene sokan, bununla ilgili genel kuralları koyan ve bu kuralları hem koruyan hem de yeri geldiğinde değiştiren faaliyetlerin tümü olarak ifade edilmektedir!
Siyaset, devlet çatısı etrafında toplanan sosyal bir örgütlenme biçimi olarak bakanlar kurulu, devlet daireleri, meclis ve pek çok devlet organı tarafından şekillenmektedir!
Devlet çatısı dışında, toplumda var olan siyasal partiler ve siyasal aktörler tarafından da gerçekleştirilen iktidara yönelik faaliyetlerin bütünüdür!
Siyaset kavramının temellerini iktidara yönelik faaliyetler oluşturmaktadır! İktidar kavramının olduğu her yerde siyasetten söz edilebilir!
Siyasi iktidarın odak noktasında bir tarafta toplumu yöneten hükümet varken, diğer tarafta siyasal aktörler tarafından yürütülen siyasi faaliyetler ve halk bulunmaktadır! Bu iki taraf sürekli olarak birbiriyle siyasi anlamda iletişim halindedir!
Siyaset, toplumu yönetme sanatı olarak da iade edilebilir! Siyaset farklı çıkar gruplarını uzlaştırarak gelirleri ve serveti hakkaniyet ölçüleri içinde paylaşmak olarak görülür!
Siyaseti aynı toplum içinde yaşayan insanların iktidarı ele geçirmek için mücadele etme yöntemi olarak da ifade edebiliriz!
Siyaset; bir toplumda siyasi aktörlerin kendi aralarında yürüttükleri bir iktidar mücadelesidir!
Siyasal iletişim kavramı, “siyasal süreçler ile iletişim süreçleri arasındaki ilişkileri ele alan araştırmalardan oluşan, disiplinler arası bir akademik alan” olarak tanımlamaktadır!
Siyasal iletişim; “siyasal aktörlerin belli ideolojik amaçlarını, belli gruplara, kitlelere, ülkeye ya da bloklara kabul ettirmek ve gerektiğinde eyleme dönüştürmek, uygulamaya koymak üzere çeşitli iletişim tekniklerini kullanmaları” olarak da tanımlamaktadır!
Burada, önemli olan siyasal iletişimin nasıl yapılacağı, hangi teknik ve yöntemlerin kullanılacağı ve hedef kitlelere nasıl ulaşılacağıdır!
İletişimin temeli; ne söylediğiniz veya ne yaptığınızdan daha çok, nasıl yaptığınız ve nasıl iletişim kurduğunuz çok önemlidir!
Siyasal iletişim; insanların birbirini anlama ve anlatma biçimi olarak gören düşünce ile asıl amacının iktidarı ele geçirmek ve devlet olanaklarından yararlanmak olarak gören düşünce, birbirine zıt iki düşünce olarak ortaya çıkmaktadır!
Siyasal iletişim; toplumsal hayatın her alanını kapsayan bir eylem biçimi olarak gören düşüncelere de rastlanmaktadır!
İnsanların birbirini anlama biçimi açısından bakıldığında siyasal iletişim, siyasette tarafların birbirini anlama çabası olarak görülmektedir!
Siyasal iletişim, iktidarı ele geçirme mücadelesi ve bu kapsamda her türlü reklam ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin yürütülmesi, olarak da ifade edilmektedir!
Siyasal iletişim, sadece belirli bir zaman ya da toplum parçası değil, sürekli bir faaliyet olarak ele alınmaktadır!
Mezkur ifadeler ve açıklamalar çerçevesinde, genel bir seçim arifesinde, siyasi parti başkan ve üyelerinin toplumu kucaklayıcı mı yoksa ayrıştırıcı bir siyasi iletişim kampanyası mı yürütmekte olduğunu takdirlerinize bırakıyorum!
Bu millet; ayrıştırıcı söz ve ifadelerden çok çekmiştir! Artık yeter! Türk Devletleri Teşkilatı ile birlikte; dünyanın her bir bölgesinde ki; TÜRKLER bir ve beraber olmak zorundadır! TÜRK, dünya insanlığının vicdanıdır!
Türk medeniyet asrının başlamak üzere olduğu bir zamanın ruhunda; ayrıştırıcı bir siyasi iletişim kampanyası yürütmekte olan siyasi parti lider ve üyeleri; farkında olmadan veya bilinçli olarak, yeni dünya sistematiği çerçevesinde, yeni döneme matuf, iç siyasette; KONSOLİDE işlemi ve görevini mi yapaktadır?! Ehline malumdur!