Küresel ve Emperyalist güçler ve içerideki taşeron işbirlikçileri; önceki yıllarda, sağ – sol kavgası bahanesi ile bölünmeye çalışılan Türkiye; bu gün, farklı etnik gruplar ya da terör örgütleri üzerinden aynı hedefler doğrultusunda, gelmeye devam ediyor!
Gelecekler! Fakat bu defa geldikleri gibi tek parça olarak gidemeyecekler! Artık eski TÜRK DEVLETİ yoktur! Türk Asrı ve medeniyeti başlıyor! Tüm dertleri bunu engelleyebilmektir!
Türk Devleti; ne zaman ki, Amerika özellikle de Avrupa Birliğinin şımarık çocuğu Fransa, tarafından öngörülemeyen ve yazılı olmayan kod dışına çıkmaya başlar; kaos ve karışıklıklar ile baş başa kalıyor! Neden acaba?
Türk Devleti; Avrupa ve Amerika ile arasında yazılı olmayan kod ne olabilir ki? Bu kodları kim veya kimler, ne zaman ve nasıl yazmıştır? Sonsuza kadar devam edecek midir? Silip atacağımız bir tarih gelmeyecek midir? Yoksa yırtıp atmanın vakti saati gelmiş ve geçiyor mudur?
Türk Devleti; Amerika ve AB arasında nasıl bir müttefiklik antlaşması olabilir ki? Benzer, sorular ve sorular! Bu sorulara artık yeni nesil, açık ve şeffaf, cevaplar bekliyor!
Türkiye kuruluşundan itibaren, yönetim kademesinde, küresel taşeron işbirlikçi EKOL temsilcileri, etkin olmuştur! Bu dönem ve devir, artık kapanmıştır!
Türk Devleti, Anadolu’yu; Türk ve İslam yurdu yapan, Selçuklu ve Horasan Temsilcileri tarafından yönetilecektir! Türk bir lider başkanlığında kamuda ki; restorasyon akabinde, yeni bir devir başlıyor!
Türkiye de; ne zaman ki; dışarıdan müdahaleler ve taşeron işbirlikçiler yönetimde devreden çıkmaya başlar; içeride kaos ve kargaşanın da ardı arkası kesilmez hale geliyor! Peki, neden?
Anadolu evlatları, kanla elde etmiş oldukları bu asil vatan toprağında, artık taşeron ve işbirlikçi ekol temsilci müdahalelerine asla izin vermeyecektir!
Anadolu Evlatları; ülkesi ve bölgesinde, VAR OLMAK ve YOK olmak meselesi vermektedir! Peki, müttefik bildiklerimiz maharetiyle, çevremiz neden kuşatılmaktadır?
Ülke ve bölgemizde dönen kirli dolaplar ve kavgaların tek sebebi budur! Gelmeye devam ettikleri, gerekçeler ve parametreleri, çok değişik olsa da!
Türkiye Cumhuriyeti. Devleti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Afrika’ya bakmadan ve Güney Amerika’yı incelemeden Batı uygarlığı gerçekten anlaşılamaz!
Batı başkentlerinin şık kaldırımlarına hayran kalanlar, o kaldırım taşlarının altındaki milyonlarca Afrikalı ve Güney Amerikalının; teri, kanı, canı, emeği olduğunu bilmek zorundadır!
Parçalanmış aileler, yerlerinden sürülmüş kabileler, dokusu tahrip edilmiş çevre ve sömürülen kaynaklar, beyaz adamın, bu bölgelerdeki utanç vesikalarıdır!
Türk Devleti; bu ülkelere giderken tertemiz bir sicille gidiyor! Dünyanın her yerinde, her topluma tarihin ve kültürümüzün bize işaret ettiği şekilde, karşılıklı saygı ve dayanışma temelinde, herkesin kazandığı ilişkilerin kurulabileceğini gösteriyor!
Biz siyaha sarılırken, Acaba ne derler, demiyoruz! Sadece Allah için seviyoruz! Farkımız bu, vurgusunu, daha önceki bir konuşmalarında, yapmıştır!
Avrupa; dünyanın her bir bölgesinde; iki asırdır devam ettirdikleri; sömürüden kaynaklı, rahat yaşamanın bedelini, ÖDEME vakti saati gelmiştir! Hayat, Men dakka dukka üzerine kurulmuştur! Eden ettiğini mutlaka yaşayacaktır!
Avrupa; Afrikalı ve Güney Amerikanlının; teri, kanı, gözyaşı, canı ve emeği üzerine bina etikleri BUZDAN kaleleri, bir bir yıkılacaktır!
Avrupa, neden çok bağırıyormuş! Avrupa, neden çok tepiniyormuş! Anladık mı, şimdi! Eskilerin ifadesi ile eden bulacaktır! Dünyanın kuralı ve düzeni böyle!