( (
Ahmet Ünver
Köşe Yazarı
Ahmet Ünver
 

Asil Milletin VEKİLİ mi yoksa bir KLİĞİN Vekili mi?

TBMM çalışmalarının uzun tatile gireceği bir dönemde, Asil Milletin Vekili ve Vekil kimdir, ne iş yapar, tanımaya çalışalım! 17 Nisan Anayasa değişiklik referandum öncesi; Ülkemizde ilkokul mezunu ve 25 yaşını doldurmuş, askerlik ilişkisi bulunmayan, her Türk vatandaşı milletvekili seçilebiliyordu! 17 Nisan Anayasa değişiklik referandumu ve Cumhurbaşkanlığı Hükumet sistemi ile, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, milletvekili sayısı 600 ve seçilme yaşı da, 18 olarak belirlenmiştir! Milletvekilleri; seçilmelerinin ardından görevlerini icra etmeye başlamadan önce TBMM Meclis kürsüsünde; Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma.. Hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma.. Toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim, şeklinde yemin etmektedir! Anayasamızda milletvekili görevleri ya da yetkileri diye bir bölüm bulunmamaktadır! Ancak milletvekili görevleri ve yetkileri meclisin görev ve yetkileri bölümünde detaylı bir şekilde ele alınmıştır! Milletvekillerinin temel görevleri ve yetkileri; Kanun koymak, değiştirmek veya kaldırmak! Bakanlar Kurulunu ve Bakanları denetlemek! Bakanlar Kuruluna belli bazı konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek! Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek! Para basılmasına karar vermek! Savaş ilanına karar vermek! Milletler arası antlaşmaların onaylanmasını onaylamak! TBMM’nin üye tam sayısının beşte üçlük çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek! Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek, şeklinde kanun ile ifade edilmektedir! Yukarıda ana hatlarını çizmeye çalıştığım, vatandaşların oyları ile seçilen bir Milletvekili kimdir ve millet adına ne gibi işler yapmaktadır, şeklinde bir soru her daim tüm vatandaşlarımızın aklımıza takılmaktadır! ⦁ Peki, Millet ya da Asil Milletin VEKİLİ kimdir? Bir de kendi ve çevresine, oğlu ve kızına, gelini ve damadına, bir güç odağı, bir kliğe ve bir iş adamları grubuna VEKİL olan tipler, var mıdır? ⦁ Peki, asil Milletin VEKİLİ ve diğer VEKİL tiplemesi arasında ne gibi farklar bulunmaktadır? ⦁ Peki, Asil Milletin Vekili olarak meydana çıkanlar, seçildikten sonra vatandaş ile bağlarını koparmakta ve küçük bir KLİK ve bir azınlığın VEKİLİ mi olmaktadır? ⦁ Peki, Halkın içinden çıkan, halkla bir ve beraber olması gereken, halkın sorunlarını TBMM’de, Bakanlıklarda, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çözmek için çalışması ve mesai harcamasını beklenen vekil gerçekten bu şekilde mi çalışmaktadır? TBMM’de Millet Vekili ve Asil Milletin Vekili olarak görev yapan, vatandaşın dertleri ile hemdert olanları her daim takdir ederiz! Fakat Asil Milletin Vekili olarak meydanlara çıkıp, vatandaşın oyları ile seçilip, daha sonra küçük bir azınlık – klik – grup ve zümrenin iş takipçiliği konumuna düşen Vekilleri de, yazılarımız ve kalemimiz ile eleştirmesini de, biliriz! Meydanlarda vatandaşın oylarını alabilmek için her yolu deneyen ve daha sonra ASİL Milletin Vekili olmaktan sıyrılıp, bir zümre ya da bir sermaye grubunun temsilcisi ve bir KLİĞİN VEKİLİ gibi davrananları tanımaya çalışalım! ⦁ Vatandaştan kaçan ve vatandaşın sorunlarına bigane bir kişi; acaba kim ya da kimlerin vekili olabilir? ⦁ Vatandaş bir iş sürecek diye hafakanlar basan, seçim sürecinde kullanmakta olduğu ve meydanlarda 24 saat telefonunun açık olduğunu vurgulayan, Ankara’ya gidince telefon numaralarını değiştiren, bir daha nasıl olsa vatandaşa gitmeyecek bir kişi, acaba, kim ya da kimlerin Vekili olabilir? ⦁ Milletvekili seçim süreci ve daha sonraki süreçte, kendilerine sürekli destek olan ve her daim yanında bulunan, Bakanlık düzeyinde iş adamlarının işleri için canla başla koşturan; bir iş adamı grubunun, bir derneğin, bir vakfın, bir kliğin veya bir sermaye grubunun temsilcisi konumunda ki bir kişi; acaba, kim ya da kimlerin Vekili olabilir? ⦁ Sokakta gördüğü, en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm vatandaşlardan ‘DUA’ talep eden Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı numune-i timsal almaları gerekenler, acaba kimleri kendilerine örnek almaktadır? ⦁ Asil Milletin duasını talep etmeyen ve ihtiyacı olmayanlar, acaba kim ya da kimlerin dua ve desteklerini talep etmektedir? Yapılanları gördükçe, bazı arkadaşlardan aynı şikayet ve sitemleri duydukça, bir iletişimci ve gazeteci duyarlılığı çerçevesinde, KAMUOYU adına, sorgulamaktan kendimi alamıyorum! 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa değişiklik referandum süreci ile Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde; TBMM’den güvenoyu alarak kurulan bir hükumet ve Bakanlar Kurulu sistemi yerine, teknokrat nitelikli bir hükumet ve yürütme sistemi ile karşı karşıya kaldık! Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde; Milletvekilleri asli görevleri olan sadece kanun yapmakla yükümlü olacaktır! Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde; Vatandaş, milletvekilline işi düşmeyecek! Vatandaş, milletvekili telefonlarıma çıkmıyor, şeklinde şikayetler ve sızlanma bitecek! Vatandaş, şu işimi, şu vekil dikkate dahi almadı! Milletvekilleri, icra ile yürütme ile işleri olmayacak, derken! Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde; Devlet ve milleti ile barışık, her daim vatandaşın yanında ve milletin içinde, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bir yürütme, bir hükumet ve bir icra var, derken! Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde; Vatandaş derdini, sıkıntılarını her daim yanında hissettiği, kendisinden bildiği ve güvendiği, her zaman kolay bir şekilde erişebildiği, hükumet ve yürütmenin başı konumundaki; Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ulaşabilecek, derken! Parlamenter sistemde, Millet Vekiline erişemeyen vatandaş, Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde de, bürokrasiyi aşamamaktadır! Peki, Neden? Yerleşik oligarşik bürokrasiyi aşıp, Sayın Cumhurbaşkanına erişemeyeceğine göre! Yine olan vatandaşa olmaktadır! Vatandaş dertleri ile baş başa kalmaktadır! Vatandaş derdini anlatacak, derdini dinleyecek, derdini anlayabilecek ve dertlerine de çözüm yolları bulacak bir makama erişememektedir! Neden Acaba? ⦁ Bir yakını, oğlu, kızı, gelini ve damadını; KPSS ve diğer sınavlara girmeden tepeden inme şeklinde, ballı maaş veren bir KAMU Kurumuna işe katmak için her yolu deneyen, bir klik ve bir grubun temsilcisi VEKİL için neler demeli? ⦁ Sonra da bir KLİK ve bir GRUBUN temsilcisi, eşine ve dostuna canla başla koşturan mezkur VEKİL; vatandaşın dertlerinin sanki dinlermiş sanki çözecekmiş gibi sosyal medyadan POZ ve RESİM paylaşımlarına neler demeli? Peki, Asil Milletin Vergileri ile BALLI maaş alan VEKİL ve BÜROKRASİ; kim ya da kimlerin işlerine canla başla koşturmaktadır? Vatandaşa ne zaman sıra gelecektir? Peki, Vatandaşı muhatap almayan, dertlerini dikkate almayan, çözüm üretmek için kılını dahi kıpırdatmayan sadece bir kliğin temsilcisi; bir siyaset – siyasetçi ve hükümet sürdürülebilir olabilir mi? Bu kafadaki bir siyaset ve siyasetçi için ABBAS YOLCU ya da YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR demektir! Vatandaş; Parlamenter sistemde, Millet Vekiline erişemezken, Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde de, oligarşik bürokrasiyi aşamamaktadır! Ya sistem yanlış ya da uygulamada ve zihniyette bir yanlışlıklar silsilesi bulunmaktadır!
Ekleme Tarihi: 21 Temmuz 2024 - Pazar
Ahmet Ünver

Asil Milletin VEKİLİ mi yoksa bir KLİĞİN Vekili mi?

TBMM çalışmalarının uzun tatile gireceği bir dönemde, Asil Milletin Vekili ve Vekil kimdir, ne iş yapar, tanımaya çalışalım!

17 Nisan Anayasa değişiklik referandum öncesi; Ülkemizde ilkokul mezunu ve 25 yaşını doldurmuş, askerlik ilişkisi bulunmayan, her Türk vatandaşı milletvekili seçilebiliyordu!

17 Nisan Anayasa değişiklik referandumu ve Cumhurbaşkanlığı Hükumet sistemi ile, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, milletvekili sayısı 600 ve seçilme yaşı da, 18 olarak belirlenmiştir!

Milletvekilleri; seçilmelerinin ardından görevlerini icra etmeye başlamadan önce TBMM Meclis kürsüsünde; Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma.. Hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma.. Toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim, şeklinde yemin etmektedir!

Anayasamızda milletvekili görevleri ya da yetkileri diye bir bölüm bulunmamaktadır! Ancak milletvekili görevleri ve yetkileri meclisin görev ve yetkileri bölümünde detaylı bir şekilde ele alınmıştır!

Milletvekillerinin temel görevleri ve yetkileri; Kanun koymak, değiştirmek veya kaldırmak! Bakanlar Kurulunu ve Bakanları denetlemek! Bakanlar Kuruluna belli bazı konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek! Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek! Para basılmasına karar vermek! Savaş ilanına karar vermek! Milletler arası antlaşmaların onaylanmasını onaylamak! TBMM’nin üye tam sayısının beşte üçlük çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek! Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek, şeklinde kanun ile ifade edilmektedir!

Yukarıda ana hatlarını çizmeye çalıştığım, vatandaşların oyları ile seçilen bir Milletvekili kimdir ve millet adına ne gibi işler yapmaktadır, şeklinde bir soru her daim tüm vatandaşlarımızın aklımıza takılmaktadır!

⦁ Peki, Millet ya da Asil Milletin VEKİLİ kimdir? Bir de kendi ve çevresine, oğlu ve kızına, gelini ve damadına, bir güç odağı, bir kliğe ve bir iş adamları grubuna VEKİL olan tipler, var mıdır?

⦁ Peki, asil Milletin VEKİLİ ve diğer VEKİL tiplemesi arasında ne gibi farklar bulunmaktadır?

⦁ Peki, Asil Milletin Vekili olarak meydana çıkanlar, seçildikten sonra vatandaş ile bağlarını koparmakta ve küçük bir KLİK ve bir azınlığın VEKİLİ mi olmaktadır?

⦁ Peki, Halkın içinden çıkan, halkla bir ve beraber olması gereken, halkın sorunlarını TBMM’de, Bakanlıklarda, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çözmek için çalışması ve mesai harcamasını beklenen vekil gerçekten bu şekilde mi çalışmaktadır?

TBMM’de Millet Vekili ve Asil Milletin Vekili olarak görev yapan, vatandaşın dertleri ile hemdert olanları her daim takdir ederiz!

Fakat Asil Milletin Vekili olarak meydanlara çıkıp, vatandaşın oyları ile seçilip, daha sonra küçük bir azınlık – klik – grup ve zümrenin iş takipçiliği konumuna düşen Vekilleri de, yazılarımız ve kalemimiz ile eleştirmesini de, biliriz!

Meydanlarda vatandaşın oylarını alabilmek için her yolu deneyen ve daha sonra ASİL Milletin Vekili olmaktan sıyrılıp, bir zümre ya da bir sermaye grubunun temsilcisi ve bir KLİĞİN VEKİLİ gibi davrananları tanımaya çalışalım!

⦁ Vatandaştan kaçan ve vatandaşın sorunlarına bigane bir kişi; acaba kim ya da kimlerin vekili olabilir?

⦁ Vatandaş bir iş sürecek diye hafakanlar basan, seçim sürecinde kullanmakta olduğu ve meydanlarda 24 saat telefonunun açık olduğunu vurgulayan, Ankara’ya gidince telefon numaralarını değiştiren, bir daha nasıl olsa vatandaşa gitmeyecek bir kişi, acaba, kim ya da kimlerin Vekili olabilir?

⦁ Milletvekili seçim süreci ve daha sonraki süreçte, kendilerine sürekli destek olan ve her daim yanında bulunan, Bakanlık düzeyinde iş adamlarının işleri için canla başla koşturan; bir iş adamı grubunun, bir derneğin, bir vakfın, bir kliğin veya bir sermaye grubunun temsilcisi konumunda ki bir kişi; acaba, kim ya da kimlerin Vekili olabilir?

⦁ Sokakta gördüğü, en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm vatandaşlardan ‘DUA’ talep eden Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı numune-i timsal almaları gerekenler, acaba kimleri kendilerine örnek almaktadır?

⦁ Asil Milletin duasını talep etmeyen ve ihtiyacı olmayanlar, acaba kim ya da kimlerin dua ve desteklerini talep etmektedir?

Yapılanları gördükçe, bazı arkadaşlardan aynı şikayet ve sitemleri duydukça, bir iletişimci ve gazeteci duyarlılığı çerçevesinde, KAMUOYU adına, sorgulamaktan kendimi alamıyorum!

16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa değişiklik referandum süreci ile Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde; TBMM’den güvenoyu alarak kurulan bir hükumet ve Bakanlar Kurulu sistemi yerine, teknokrat nitelikli bir hükumet ve yürütme sistemi ile karşı karşıya kaldık!

Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde; Milletvekilleri asli görevleri olan sadece kanun yapmakla yükümlü olacaktır!

Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde; Vatandaş, milletvekilline işi düşmeyecek! Vatandaş, milletvekili telefonlarıma çıkmıyor, şeklinde şikayetler ve sızlanma bitecek! Vatandaş, şu işimi, şu vekil dikkate dahi almadı! Milletvekilleri, icra ile yürütme ile işleri olmayacak, derken!

Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde; Devlet ve milleti ile barışık, her daim vatandaşın yanında ve milletin içinde, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bir yürütme, bir hükumet ve bir icra var, derken!

Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde; Vatandaş derdini, sıkıntılarını her daim yanında hissettiği, kendisinden bildiği ve güvendiği, her zaman kolay bir şekilde erişebildiği, hükumet ve yürütmenin başı konumundaki; Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ulaşabilecek, derken!

Parlamenter sistemde, Millet Vekiline erişemeyen vatandaş, Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde de, bürokrasiyi aşamamaktadır! Peki, Neden?

Yerleşik oligarşik bürokrasiyi aşıp, Sayın Cumhurbaşkanına erişemeyeceğine göre! Yine olan vatandaşa olmaktadır! Vatandaş dertleri ile baş başa kalmaktadır!

Vatandaş derdini anlatacak, derdini dinleyecek, derdini anlayabilecek ve dertlerine de çözüm yolları bulacak bir makama erişememektedir! Neden Acaba?

⦁ Bir yakını, oğlu, kızı, gelini ve damadını; KPSS ve diğer sınavlara girmeden tepeden inme şeklinde, ballı maaş veren bir KAMU Kurumuna işe katmak için her yolu deneyen, bir klik ve bir grubun temsilcisi VEKİL için neler demeli?

⦁ Sonra da bir KLİK ve bir GRUBUN temsilcisi, eşine ve dostuna canla başla koşturan mezkur VEKİL; vatandaşın dertlerinin sanki dinlermiş sanki çözecekmiş gibi sosyal medyadan POZ ve RESİM paylaşımlarına neler demeli?

Peki, Asil Milletin Vergileri ile BALLI maaş alan VEKİL ve BÜROKRASİ; kim ya da kimlerin işlerine canla başla koşturmaktadır? Vatandaşa ne zaman sıra gelecektir?

Peki, Vatandaşı muhatap almayan, dertlerini dikkate almayan, çözüm üretmek için kılını dahi kıpırdatmayan sadece bir kliğin temsilcisi; bir siyaset – siyasetçi ve hükümet sürdürülebilir olabilir mi? Bu kafadaki bir siyaset ve siyasetçi için ABBAS YOLCU ya da YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR demektir!

Vatandaş; Parlamenter sistemde, Millet Vekiline erişemezken, Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde de, oligarşik bürokrasiyi aşamamaktadır!

Ya sistem yanlış ya da uygulamada ve zihniyette bir yanlışlıklar silsilesi bulunmaktadır!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (