Korona virüsle mücadelede sağlıkçılar kadar polis ve jandarma teşkilatımız da canını hiçe sayan çalışmanın içerisinde olmuştur.
Sadece Konya’yı anlatmaya çalışırken Emniyet Müdürü Mustafa Aydın dahil karakollarda ve idari bürolarda çalışan tüm ekiplerin tedbirlerin uygulanması noktasındaki gayretleri, hastalığın kontrol altına alınmasında görülür.
Şehrin giriş ve çıkışları ile ana arterlerdeki sıkı denetimleriyle birlikte nezaketli davranışları, devletimizin vatandaşına olan koruyucu ve kollayıcı gücünü de göstermiştir.
O zaman polisimiz ve jandarmamız bir duayı hak etmiştir. Tarlası sürülen çiftçi, hayvanına yem atılan köylü, evine kadar ihtiyaç duyduğu erzakları getirilen dar gelirli aileler karşısında polisi veya jandarmayı görünce “Yavrum bize anne” deyin sözüyle Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti dünya ya bir ders daha vermiştir.
Bizde devlet babadır. Millet anadır.
Millet babadır. Devlet anadır.
Arif Nihat Asya’nın Bayrak şiirinde dediği gibi;
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter
Gölgesi bile tüm dünya ya yetiyor.
Ve bunu da gördük.
Hatta yaşadık.
Bilindiği gibi ülkemizde 2-8 Mayıs arası Trafik Haftası olarak kutlanır.
Daha açık ifadeyle Trafik düzeni ve güvenliği bakımından karayolunu kullananların kurallara uymaları yönündeki farkındalığı, çeşitli kurum ve kuruluşların trafik eğitimine olan katkılarını artırmak amacıyla her ilde program yapılır.
Biz de Konya Emniyet Müdürlüğünün davetiyle Alaaddin Tepesi yanındaki Kılıçarslan Parkı’nda Emniyet Müdürü Mustafa Aydın başta olmak üzere Trafik Şube Müdürü ve ekiplerinin ev sahipliğinde düzenlenen programa katıldık.
Programın amacını sorduğum Emniyet Müdürü Aydın’ın bilgilendirmesi şöyle oldu.
Konya sosyo-ekonomik ve coğrafi yapısı itibariyle bisiklet, motorlu bisiklet ve motosikletlerin yoğun olarak kullanıldığı bir şehirdir. Özellikle yaz aylarında bu tür araçların trafikteki sirkülasyonu önemli derecede artmaktadır.
Bu tür araçların bazı donanımlarında yapılan farklı teknik işlemlerle vatandaşın rahat ve huzurunun bozulmasına fırsat vermemek için denetimlerimiz yapılır. Ancak sürücülerinin can güvenliği de bizim için önemlidir. Karıştıkları kazalarda koruma başlığı olmayan sürücülerin kafa yaralanmalarının başlıklı olana karşı yüzde 75’e yakın fazla olduğu görüldü.
Net ifadesi şöyle: Koruma başlığı kullanmayanlar kullananlarla karşılaştırıldığında; 5 kat daha fazla ölümcül kafa travmasına maruz kalıyorlar. Onun için bizim ekiplerimizle birlikte yaptığımız mücadele ölümlerin ve yaralanmaların olmadığı güvenli ve huzurlu bir trafik ortamı sağlamaktır.
Cümlelere ve amaca baktığınızda Emniyet Müdürü bize devlet babayı anlattı.
Yetmedi.
Koruyucu başlığı olmayan motosiklet sürücülerine bizzat kendi eliyle koruyucu başlık hediye etti.
Dedik ya; ‘Bizde devlet babadır. Millet anadır’ diye.
Birileri tarafından dünyanın en gelişmiş ülkesi, demokrasinin beşiği, insan haklarının merkezi diye takdim edilmeye çalışılan ülkelerde polis en ufak bir hareketinde masum vatandaşına kurşun sıkarken, bizim polisimiz de, kafası yaralanmasın, soğuktan etkilenmesin diye motosiklet sürücüsüne koruma başlığı hediye ediyor.
Bizim devletimizin farkı bu.
Şair boşuna demiş.
‘Gölgende bana da, bana da yer ver’ diye.