( (

Selçukya'da Pandemi Dönemi ve Medyanın Toplum Üzerindeki Etkisi Konuşuldu

Bölge 20.01.2021 - 14:27, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Selçukya'da Pandemi Dönemi ve Medyanın Toplum Üzerindeki Etkisi Konuşuldu

Selçukya Kültür Sanat Derneği tarafından düzenlenen online Selçukya Sohbetlerinin bu haftaki konuğu Doç.Dr. Yağmur Küçükbezirci oldu.
Koordinatörlüğünü Devriş Ahmet Şahin'in yapmış olduğu programda konuşan Küçükbezirci,pandemi dönemi ve sosyal medyanın toplum üzerindeki etkisii konulu sunumunda şu görüşlere yer verdi;Ekranların atası diye tabir edebileceğimiz televizyonun sosyal hayatımıza etkilerini daha yeni yeni hazmetmeye çalışırken bilgisayar, tablet ve özellikle de kolay ulaşılabilirlik anlamında akıllı cep telefonunun hayatımızın tam merkezinde yer alması ile birlikte yeni bir çağa bir anda geçiş yaptık.    Bu dijital çağda birçok gelenek, görenek, kültürel öğelerimiz değişikliğe uğruyor,  insanlar özellikle de çocuklarımız vakitlerinin büyük bir kısmını ekranlar karşısında geçiriyor, hiç kimse kafasını kaldırıp şöyle bir etrafına bakınmıyor, karşılıklı olarak sohbet ederken bile göz teması kurmadan elinde telefon karşısında televizyon diye hayıflanırken kendimizi salgın sürecinin içinde bulduk.  Bu süreçte internet ve sosyal medya kullanımı korkunç derecede yükselirken bazıları için alışkanlık olan ekranlar bağımlılık haline geldi, daha önceden bağımlı olanları saymıyorum bile.     Yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada özellikle sokağa çıkma yasakları, sosyal mekânların kapalı ya da kısıtlı olması sosyal medya kullanımının artmasını tetikledi diyebiliriz.   Daha önceki yıllarda sosyal medya hastalıklarından biri olan FOMO (Fear of missing out) yani sosyal medya uygulamaları üzerinden takip edilen kişinin ne yaptığı, nereye gittiği, ne ile meşgul olduğu gibi özel hayatı ile ilgili hususları takip edememe, kaçırma korkusu yaygınlaşırken, NOMOFOBİ (No mobile phobia) yani cep telefonundan ayrı kalma dolayısı ile uygulamalara ulaşamama korkusu artmıştır.  Bu korkulara ek olarak salgın sürecinde ortaya çıkan ve belki de en az virüs kadar tehlikeli olan İNFODEMİ (İnformation ve Epidemic) kavramı yani bilginin bir salgın gibi yayılması, salgınla ilgili sosyal medyada dolaşıma sokulan bilgi kirliliğini ifade ediyor.    Dünya Sağlık Örgütü bu aşırı ve asılsız bilgi veya haber salgınının toplumda korku, panik oluşturarak asıl hastalık ile mücadeleyi güçleştirdiğini dile getirmektedir.  Bu bağlamda baktığımızda sosyal medya inanın ordudan çok daha kuvvetli görünüyor, tüm dünyada bir anda insanlar istendik doğrultuda yönlendirilebiliyor.  Bu süreçte incelemiş olduğum bazı sosyal medya sitelerindeki grupların ki bunların uzaktan yakından tıp ile ilgili olarak uzmanlıkları yok, kulaktan duyma bilgiler ile “şu otları, çöpleri kullanın sakın bu ilaçları kullanmayın”  gibi paylaşımları var, asıl bu paylaşımların altında yer alan üye yorumlarını görseniz onlar gerçekten çok daha korkunç! Hani derler ya, “yarım imam dinden, yarım doktor candan eder” diye eğer sosyal medya kullanıcısının medya okuryazarlığı yoksa Maazallah hem dininden olur hem de canından.  Hatta bazı sosyal medya paylaşımlarında eğitimli, yüksek öğrenim görmüş kişilerin bile sahte haberlere inanıp kendi hesaplarından bu yalan yanlış bilgileri yaygınlaştırdığını görmek mümkün.   Olumsuz örnekler inanın saymakla bitmez asıl önemli olan konu tüm bu olumsuzluklardan nasıl korunabiliriz? Kullanıcısı olduğumuz ve birebir etkileşim içerisinde bulunduğumuz bu sosyal medya dünyasında yer alan tüm paylaşımlara eleştirel olarak bakabilmek, çok yönlü düşünebilmek, haber kaynağının güvenilirliğini ve haberin doğruluğunun teyidini yapabilmek kısacası iyi bir medya okuryazarı olmak gerekmektedir dedi   Program,Doç.Dr.Yağmur Küçükbezirci'ye dernek icra heyeti başkanı Tayyar Yıldırım,dernek yöneticisi Elife Mısral ve Program Koordinatörü Devriş Ahmet Şahin tarafından günün anısına plaket takdim edilmesi ile sona erdi  
Selçukya Kültür Sanat Derneği tarafından düzenlenen online Selçukya Sohbetlerinin bu haftaki konuğu Doç.Dr. Yağmur Küçükbezirci oldu.

Koordinatörlüğünü Devriş Ahmet Şahin'in yapmış olduğu programda konuşan Küçükbezirci,pandemi dönemi ve sosyal medyanın toplum üzerindeki etkisii konulu sunumunda şu görüşlere yer verdi;Ekranların atası diye tabir edebileceğimiz televizyonun sosyal hayatımıza etkilerini daha yeni yeni hazmetmeye çalışırken bilgisayar, tablet ve özellikle de kolay ulaşılabilirlik anlamında akıllı cep telefonunun hayatımızın tam merkezinde yer alması ile birlikte yeni bir çağa bir anda geçiş yaptık.

 

 Bu dijital çağda birçok gelenek, görenek, kültürel öğelerimiz değişikliğe uğruyor,  insanlar özellikle de çocuklarımız vakitlerinin büyük bir kısmını ekranlar karşısında geçiriyor, hiç kimse kafasını kaldırıp şöyle bir etrafına bakınmıyor, karşılıklı olarak sohbet ederken bile göz teması kurmadan elinde telefon karşısında televizyon diye hayıflanırken kendimizi salgın sürecinin içinde bulduk.  Bu süreçte internet ve sosyal medya kullanımı korkunç derecede yükselirken bazıları için alışkanlık olan ekranlar bağımlılık haline geldi, daha önceden bağımlı olanları saymıyorum bile.  

 

Yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada özellikle sokağa çıkma yasakları, sosyal mekânların kapalı ya da kısıtlı olması sosyal medya kullanımının artmasını tetikledi diyebiliriz.   Daha önceki yıllarda sosyal medya hastalıklarından biri olan FOMO (Fear of missing out) yani sosyal medya uygulamaları üzerinden takip edilen kişinin ne yaptığı, nereye gittiği, ne ile meşgul olduğu gibi özel hayatı ile ilgili hususları takip edememe, kaçırma korkusu yaygınlaşırken, NOMOFOBİ (No mobile phobia) yani cep telefonundan ayrı kalma dolayısı ile uygulamalara ulaşamama korkusu artmıştır.  Bu korkulara ek olarak salgın sürecinde ortaya çıkan ve belki de en az virüs kadar tehlikeli olan İNFODEMİ (İnformation ve Epidemic) kavramı yani bilginin bir salgın gibi yayılması, salgınla ilgili sosyal medyada dolaşıma sokulan bilgi kirliliğini ifade ediyor. 

 

Dünya Sağlık Örgütü bu aşırı ve asılsız bilgi veya haber salgınının toplumda korku, panik oluşturarak asıl hastalık ile mücadeleyi güçleştirdiğini dile getirmektedir.  Bu bağlamda baktığımızda sosyal medya inanın ordudan çok daha kuvvetli görünüyor, tüm dünyada bir anda insanlar istendik doğrultuda yönlendirilebiliyor.  Bu süreçte incelemiş olduğum bazı sosyal medya sitelerindeki grupların ki bunların uzaktan yakından tıp ile ilgili olarak uzmanlıkları yok, kulaktan duyma bilgiler ile “şu otları, çöpleri kullanın sakın bu ilaçları kullanmayın”  gibi paylaşımları var, asıl bu paylaşımların altında yer alan üye yorumlarını görseniz onlar gerçekten çok daha korkunç! Hani derler ya, “yarım imam dinden, yarım doktor candan eder” diye eğer sosyal medya kullanıcısının medya okuryazarlığı yoksa Maazallah hem dininden olur hem de canından.  Hatta bazı sosyal medya paylaşımlarında eğitimli, yüksek öğrenim görmüş kişilerin bile sahte haberlere inanıp kendi hesaplarından bu yalan yanlış bilgileri yaygınlaştırdığını görmek mümkün.

 

Olumsuz örnekler inanın saymakla bitmez asıl önemli olan konu tüm bu olumsuzluklardan nasıl korunabiliriz? Kullanıcısı olduğumuz ve birebir etkileşim içerisinde bulunduğumuz bu sosyal medya dünyasında yer alan tüm paylaşımlara eleştirel olarak bakabilmek, çok yönlü düşünebilmek, haber kaynağının güvenilirliğini ve haberin doğruluğunun teyidini yapabilmek kısacası iyi bir medya okuryazarı olmak gerekmektedir dedi

 

Program,Doç.Dr.Yağmur Küçükbezirci'ye dernek icra heyeti başkanı Tayyar Yıldırım,dernek yöneticisi Elife Mısral ve Program Koordinatörü Devriş Ahmet Şahin tarafından günün anısına plaket takdim edilmesi ile sona erdi

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (