İsa Mesih Şahin’den Çarpıcı Dış Politika Mesajları: "Adil Bir Dünya Düzeni Şarttır!"
İsa Mesih Şahin’den Çarpıcı Dış Politika Mesajları: "Adil Bir Dünya Düzeni Şarttır!"
Gelecek Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, TBMM Genel Kurulunda görüşülmekte olan Dışişleri Bakanlığı Bütçe konuşmasında dış politika ve uluslararası ilişkilerde yaşanan gelişmelere dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Şahin, güçlü bir diplomasi ve stratejik bir dış politikanın, itibarlı ve gelişmiş bir ülke için vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Konuşmasında, mevcut dünya düzeninin yetersizliğine dikkat çeken Şahin, yeni ve adil bir dünya düzenine duyulan ihtiyacı dile getirdi.
"Mevcut Dünya Düzeni Çökmüş Durumda"
Şahin, günümüz dünya düzeninin artan ihtiyaçları ve karmaşık sorunları karşılamaktan uzak olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Adil bir düzenin tesis edilmesi şarttır. Güçlülerin kendi çıkarlarına hizmet eden politikalar yerine, her devletin hakkını ve onurunu koruyan adil bir mekanizma gereklidir. 'Dünya beş’ten büyüktür' ilkesini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Temsili gücü yüksek, daha adil ve şeffaf bir uluslararası sisteme ihtiyacımız var. Aksi halde, bugün dillendirilen üçüncü dünya savaşını yaşayan nesil biz olacağız."
Şahin, savaşlar, yoksulluk ve iklim değişikliği gibi sorunların milyonlarca insanı yerinden ettiğini, ancak mevcut sistemin bu sorunlara kalıcı çözümler sunamadığını ifade etti. Birleşmiş Milletler sisteminin soğuk savaş dönemine dayanan yapısının, bugünün çok kutuplu dünyasına uyum sağlayamadığını belirterek, yeni bir dünya düzeninin kurulmasının zorunlu olduğunu söyledi.
"Suriye’nin Geleceği Türkiye’nin Sorumluluğundadır"
Suriye’deki gelişmelere geniş yer ayıran Şahin, Türkiye’nin Suriye’de hem insani yardım hem de bölgenin güvenliği açısından tarihi bir sorumluluk üstlendiğini belirtti. Şahin, Suriye’nin barışı, bütünlüğü ve istikrarı için Türkiye’nin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerektiğini ifade ederek, şu sözleri kaydetti:
"Suriye, Suriyelilerin olmalıdır. Hiçbir emperyalist aklın Suriye’nin bütünlüğünü parçalamasına müsaade edilmemelidir. DEAŞ, PKK ve uzantıları gibi terör örgütlerinin milli güvenliğimizi tehdit eden adımlarına asla izin verilmemelidir. Suriyelilerin güvenli ve onurlu geri dönüşlerini sağlamak da önemli bir görevimizdir."
Şahin, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve refahı için her türlü sorumluluğu üstlenmeye devam edeceğini belirtti.
"Rusya-Ukrayna Savaşı: Barışın Anahtarı Türkiye’de"
Rusya-Ukrayna savaşına da değinen Şahin, bu savaşın hem bölgesel hem de küresel istikrarsızlığa yol açtığını belirtti. Şahin, savaşın kazananı olmayacağını vurgulayarak, Türkiye’nin tarafları kalıcı bir barış masasında buluşturma misyonunu üstlenmesi gerektiğini söyledi.
"Savaşın kazananı, barışın ise kaybedeni olmaz. Bu savaşı bitirmek ve tarafların kalıcı bir barış masasında buluşmasını sağlamak en çok da Türkiye’ye yakışır."
"Avrupa Birliği ile İlişkilerde Çifte Standartlara Son Verilmeli"
Avrupa Birliği üyelik sürecine de değinen Şahin, bu sürecin sadece stratejik bir hedef değil, aynı zamanda barış, istikrar ve refahın paydaşı olma arzusu olduğunu ifade etti. Ancak, üyelik sürecindeki çifte standartların ve siyasi engellerin ilerlemeyi zorlaştırdığını belirtti. Şahin, şu ifadeleri kullandı:
"AB’nin standartlarını benimsemeli, bu yolda reformlara kararlılıkla devam etmeliyiz. Ancak üyelik sürecindeki çifte standartlar ve siyasi engeller, ilerlemeyi zorlaştırmaktadır. Daha adil, şeffaf ve yapılandırılmış bir müzakere ortamı şarttır."
"NATO Müttefiklerine Çağrı: Dayanışma ve Saygı Şart"
NATO ile ilişkilerde dayanışma ve müttefiklik hukukuna vurgu yapan Şahin, tüm NATO müttefiklerini ittifakın ruhuna uygun şekilde hareket etmeye davet etti. Şahin, şu ifadeleri kullandı:
"Tüm NATO müttefiklerimizi, ortak güvenlik ve savunma hedeflerimize zarar verebilecek tek taraflı adımlardan kaçınmaya ve müttefiklik hukukunun gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmeye davet ediyoruz."
"Filistin Meselesi: Başkenti Doğu Kudüs Olan Tam Bağımsız Filistin tanınmalı"
Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çeken Şahin, Filistin meselesinin Türkiye için insani, inançsal ve tarihi bir sorumluluk olduğunu belirtti. Şahin, adil ve kalıcı bir barışın ancak Filistin halkının temel haklarının teslim edilmesiyle mümkün olacağını ifade ederek, şu sözleri kaydetti:
"1967 sınırlarına dayanan, başkenti Doğu Kudüs olan tam bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’nin tanınması şarttır. Gazze’de akan kanın durması için Türkiye daha fazla sorumluluk üstlenmelidir."
"Kıbrıs Türk Halkı Adanın Eşit Sahibidir ve Egemenlik Hakları Tescil Edilmelidir"
Kıbrıs meselesine de değinen Şahin, Kıbrıs Türk halkının adanın eşit sahibi olduğunu ve egemen bir devlet olarak haklarının tescil edilmesi gerektiğini belirtti. Şahin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin silahlanma harcamalarındaki artışa dikkat çekerek, Türkiye’nin milli çıkarlarına aykırı zorlama tezleri kabul etmeyeceğini vurguladı.
"Kıbrıs Türk halkı, adanın eşit sahibidir. Egemen bir devlet ve eşit uluslararası statü, Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarıdır. Bu hakların tescil edilmesi elzemdir. Aksi takdirde adada kalıcı bir çözümden bahsetmek mümkün olmayacaktır."
"Türk Dünyasının Geleceği Parlak"
Türk dünyasının birliğine de değinen Şahin, 300 milyonluk Türk dünyasının ekonomik, siyasal ve politik alanlarda iş birliğini güçlendirmesi gerektiğini ifade etti. TÜRKSOY’un işlevlerinin artırılmasını ve ortak alfabe çalışmalarını olumlu bulduklarını belirten Şahin, Türk dünyasının geleceğinin parlak olduğunu söyledi.
"Türk dünyası olarak farklı egemen devletleriz ama tek bir milletiz; atamız bir, töremiz bir, özümüz bir. Birlikteliğimizi güçlendirmek öncelikli dış politika hedeflerimizden biri olmalıdır."
"Güçlü Diplomasi, Güçlü Türkiye"
Şahin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"İtibarlı bir dış politika ve güçlü bir Türkiye için yapıcı diyalog, kararlı diplomasi ve evrensel değerlere bağlılık çözüm yollarının anahtarıdır.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.