Çelik: Tasarruftan önce adalet sağlanmalıdır
Çelik: Tasarruftan önce adalet sağlanmalıdır
Türkiye Kamu-Sen Konya İl Temsilcisi İsmail Çelik, Türkiye Kamu-Sen olarak tek bir kamu çalışanın dahi kazanılmış hakkının elinden alınmasına müsaade etmeyecek, haklarının korunması için her türlü mücadeleyi yapacaklarına dikkat çekti
Türkiye Kamu-Sen Konya İl Temsilcisi İsmail Çelik ve Kamu- Sen’e bağlı sendika başkanları Konya Vergi Dairesi önünde açıklanan kamuda tasarruf paketine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çelik, Türkiye Kamu-Sen olarak tek bir kamu çalışanın dahi kazanılmış hakkının elinden alınmasına müsaade etmeyecek, haklarının korunması için her türlü mücadeleyi yapacaklarına dikkat çekti.
‘TOPLU SÖZLEŞME HÜKÜMLERİNİN YOK SAYILMASINA KARŞIYIZ’
Kamu kaynaklarının etkili ve verimli bir biçimde kullanılmasının ve israftan kaçınılmasının yalnızca belli dönemler için değil her zaman uyulması gereken bir kural olduğuna inandıklarına dikkat çeken Türkiye Kamu-Sen Konya İl Temsilcisi İsmail Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü, “ Bu çerçevede kamu kaynaklarının tasarruflu kullanılmasına bizler de destek veriyoruz. Ancak tasarruf tedbiri adı altında çalışanlarımızın kazanılmış haklarının kısıtlanmasına, toplu sözleşme hükümlerinin yok sayılmasına karşıyız. Kamu çalışanlarının haklarına yönelik düzenlemelerin kamu bütçesine katkı yapmayacağı aksine olumsuz sonuçlar doğuracağı inancındayız. Özellikle kamuda servis hizmetlerinin kaldırılması hem ekonomik hem de hukuki boyutları bakımından sorunlu bir uygulama olacaktır. Servis hizmeti lüks değildir. Bir ihtiyaçtan doğmuştur. Ulaşımı zor olan kurumlara erişimi kolaylaştırmak, verimliliği ve etkinliği artırmak ve ulaşım giderlerinden tasarruf etmek amacıyla getirilmiş bir uygulamadır. Servis hizmetlerini kaldırdığınızda, bu hizmetten faydalananlara toplu taşım kartı verilecektir. Bunun bir maliyeti vardır. Bazı kamu çalışanlarımız özel araçlarını kullanmayı tercih edecektir. Bu durumda hem ulaşım masrafları devam edecek hem özel araçlar nedeniyle şehrin trafiğine olumsuz etkisi olacak hem de büyük oranda dışa bağımlı olduğumuz akaryakıt tüketimi artacaktır. Bu uygulamanın ekonomik olarak hiçbir katkısı olmayacağı açıktır. Bunun yanında servis hizmetlerine ve toplu taşım kartlarına ilişkin olarak toplu sözleşme ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları bulunmaktadır. Bu kararlar, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın uygulanırlar. Dolayısıyla kanun hükmündedirler. Kanun hükmündeki bir uygulamanın normlar hiyerarşisinde daha aşağıda bulunan genelge ile kaldırılması hukuki değildir. Kaldı ki, toplu sözleşme ile karar altına alınmış bir konunun, tek taraflı olarak idari bir kararla iptal edilmesi toplu sözleşmenin özerkliğine de aykırıdır. O halde bütün toplu sözleşme hükümlerini iptal etmek mümkün hale gelecek, toplu sözleşmelerin hiçbir geçerliliği kalmayacaktır. Kamu çalışanlarımızın kazanılmış hakkı olan servis hizmetlerinin kaldırılmasının önüne geçmek, sendikacılığın geleceğini korumak ve toplu sözleşmenin hukuki gücünün korunmasını sağlamak adına, bu hükmün iptal edilmesi için geçtiğimiz gün yargıya başvurduk. İnşallah yüce Türk adaleti, en hakkaniyetli kararı verecek ve on binlerce kamu çalışanımızın mağdur edilmesini, hukuka uygun olmayan düzenlemelerle hakların geriletilmesini önleyecektir. Kamu görevlilerimizin kazanılmış hakları olan giyim yardımının kısıtlanması, fazla mesailere sınır getirilmesi gibi uygulamalar da doğru olmamıştır. Bundan sonra da uygulama aşamasına geçildiğinde yine tasarruf genelgesinde yer alan lojman kiraları, giyim yardımlarının kısıtlanması, kamuda en önemli konulardan bir tanesi olan hizmet araçları alımının durdurulması gibi konularda da yargı yoluna başvuracağız. “
‘MİLYONLARCA MEMUR VE MEMUR EMEKLİSİNİN BEKLENTİLERİ KARŞILANMALI’
Türkiye Kamu-Sen olarak kamuda daha etkili ve verimli hizmet üretmenin yolunun hakkaniyet ve adaletten geçtiğine inandıklarına dikkat çeken Çelik, Kamu çalışanlarının hakları üzerinden tasarruf sağlama imkân ve ihtimali bulunmamakta olduğunu ifade ederek, “Tasarruftan önce adalet sağlanmalıdır. Külfeti kamu çalışanına ödetmeden önce nimetten de çalışanlarımıza pay verilmelidir. Yemediği yemeğin faturasını ödemek ne derece hakkaniyetlidir? Bu nedenle milyonlarca memur ve
memur emeklisinin beklentilerinin karşılanmasını verilen sözlerin hayata geçirilmesini istiyoruz. Kamu çalışanlarının ve emeklilerimizin sorunu çok, tasarruf tedbirlerine dayanacak gücü yoktur. Bu ekonomik şartlar karşısında tasarruf değil bir an önce ek tedbirler alınarak memurlar ve emekliler rahatlatılmalıdır. Özellikle hayatın gerçekleriyle uyuşmayan, çalışma hayatıyla ilişiği kalmayan memur emekli maaşlarının iyileştirilmesini, 12 bin TL tutarındaki ilave ek ödemenin emekli maaşlarına da yansıtılmasını bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da taahhüdü olan birinci dereceye gelen tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi için gerekli çalışmanın bir an önce yapılmasını, Cumhurbaşkanımızın sözünün daha fazla sürüncemede bırakılmamasını istiyoruz. Anayasa Mahkemesince haksız bir kararla iptal edilen toplu sözleşme ikramiyesinin, sendika üyesi kamu çalışanlarına tekrar ödenerek ortaya çıkan mağduriyetin giderilmesini, 2 milyon kamu çalışanının elinden alınan aylık 345 TL ödemenin iadesini istiyoruz. Vergi dilimlerindeki adaletsizliğin giderilmesini ve çalışanlarımızın gelir vergisi oranlarının yüzde 15’e sabitlenmesini bekliyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfındaki personelin genel idare hizmetleri sınıfına alınarak, bu sorunun bütünüyle gündemden çıkarılmasını istiyoruz. Hem ilk atamalarda hem de görevde yükselme sınavlarında mülakatın kaldırılmasını, atama, görevde yükselme ve unvan değişikliklerinde adalet, hakkaniyet ve liyakate göre hareket edilmesini bekliyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak yargıya taşıdığımız tasarruf genelgesinin hukuka uygun olmayan maddelerinin mahkemelerimizce iptal edileceğine ve adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz.”
Konya HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.