HKP’den Konya’da Eylem: Ders Zili Değil Dert Zili Çalıyor

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Konya’da iktidarın eğitim politikalarını eleştirdi. HKP Konya il yöneticisi Nurgül Kuşçu, “Devlet okullarının ihtiyaçları, Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrıl(may)an bütçeyle değil, velilerin yapmak zorunda bırakıldığı ‘bağış’lardan karşılanır oldu” dedi.

Konya Alaaddin Tepesi’nde bir araya gelen HKP üyeleri, “Ders değil, dert zili çalıyor! Eğitim asgari ücrete sığmıyor!” yazılı pankart ve “Parasız, eşit, laik bilimsel eğitim istiyoruz” yazılı döviz taşıdı. HKP üyeleri, yeni eğitim öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala artan yaşam pahalılığına dikkat çekti. MAHZUNİ ŞERİF ANIMSATMASI HKP üyeleri adına basın açıklamasını HKP Konya il yöneticisi Nurgül Kuşçu okudu.Aşık Mahzuni Şerif’in, “Yoksulun sırtından doyan doyana, bunu gören yürek nasıl dayana…” dizelerini anımsatan Kuşçu, “Evet, dayanamıyor yüreklerimiz. Yine okulların açıldığı Eylül ayı geldi çattı. Halkımız bir yandan çocuklarını okula göndermek için heyecanlanırken bir yandan okul masraflarının altından nasıl kalkacağını düşünüyor kara kara” diye konuştu. BAKANLIĞA ‘BAĞIŞ’ ELEŞTİRİSİ Okul kıyafetlerine, kırtasiye malzemelerine, servis ücretlerine zam geldiğini belirten Kuşçu, “TÜİK verilerine göre yıllık enflasyon oranının yüzde 74’ü geçtiğini, alım gücünün hızla düştüğünü düşündüğümüzde; emekçi halkımızın bu pahalılıkla baş etmesinin imkansız olduğunu görüyoruz” dedi. Kuşçu, bir ilkokul öğrencisi için okul kıyafeti, çanta ve temel kırtasiye malzemesi alacak bir ailenin ortalama 3000 ile 7000 TL arasında bütçe ayırması gerektiğini söyledi. Kuşçu, “Devlet okullarının ihtiyaçları, Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrıl(may)an bütçeyle değil, velilerin yapmak zorunda bırakıldığı ‘bağış’lardan karşılanır oldu” ifadesini kullandı. “HALK ÇOCUKLARINA ÜNİVERSİTE KAPILARI KAPANDI” “Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okula başlama giderinin geçtiğimiz seneye göre yaklaşık iki katına çıktığını görüyoruz. Hele üniversitelerde durum daha da vahim” diyen Kuşçu, şunları kaydetti: “Aylık 11 bin 402 lira alan asgari ücretli bir çalışan ya da 7 bin 500 lira emekli aylığı alan birinin çocuğunu üniversitede okutması kesinlikle mümkün değil. Halk çocuklarına tamamen kapandı artık üniversite kapıları. KYK yurtlarının aylık ücretleri 570 liraya dayanmış. Tabi bu yurtlara ulaşmak da oldukça zor... Çok az sayıda olan devlet yurduna yerleşemeyen öğrenciler barınmanın yollarını arıyorlar. Ya özel yurda ya da eve çıkıyorlar. Bilim yuvası olması gereken üniversitelerde çocuklarımız maalesef nasıl geçineceklerini, ne yiyip ne içeceklerini, hayatlarını nasıl idame ettireceklerini düşünüyorlar. Ev kirası, faturalar, beslenme, ulaşım, ders kitapları, araç gereçleri derken; sinema, konser, tiyatro, kitap gibi kalemlerin üstünü her defasında yeniden çiziyorlar.” “AKP’LİLER SERVETLERİNE SERVET KATARKEN...” Nurgül Kuşçu, açıklamasını “AKP’giller’in Reisi ve avaneleri, kendi servetlerine servet katarken, işçi sınıfımız, emekçilerimiz ay sonunu getiremiyor uzun süredir. Et girmiyor nicedir milyonlarca insanımızın sofrasına. Kıt kanaat maaşlar, kiraya mı, beslenmeye mi, faturalara mı yoksa çocukların eğitimine mi yetsin? İsyan ediyoruz böyle bir yaşam tarzına, yaşamak denirse buna!” diyerek sonlandırdı.