Uyuşturucu İle Topyekün Mücadele’de Gelecek Eylem Modeli Açıklandı
Uyuşturucu İle Topyekün Mücadele’de Gelecek Eylem Modeli Açıklandı
Gelecek Paartisi Genel Merkezinde düzenlenen programda, Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı programda “Uyuşturucu İle Topyekün Mücadele ve Gelecek Eylem Modeli” Açıklandı.
İşte Gelecek Partisi tarafından açıklanan Uyuşturucu İle Topyekün Mücadele ve Gelecek Eylem Modeli…
27 Ekim 2022 tarihinde açıkladığımız Gençlikte Gelecek Modeli Acil Eylem Kalıcı Vizyon belgemizden çok kısa bir süre sonra gençliğimizi ve gelecek nesilleri yakından ilgilendiren Uyuşturucu ile Topyekün Mücadele Gelecek Eylem Modelimizi de kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Bir mekanla, nesille veya sektörle sınırlı sorunları sınırlamak ve o sınırlar içinde çözmeye çalışmak mümkündür. Belli bir mekanla ilgili sorunu o mekanı kontrol altına alan bir yaklaşımla, bir nesille ilgili sorunları o neslin yaşadığı tarihi kesitte alınacak tedbirlerle, bir sektörle ilgili olan sorunları o sektörün etkileşim içinde olduğu diğer sektörlerle birlikte ele alıp belli bir eylem planı çerçevesinde önce etkisini azaltacak, sonra kontrol edecek bir yöntemle çözüme kavuşturabilirsiniz.
Ancak belli bir mekanla, nesille ya da sektörle sınırlı olmayan öyle sorunlar vardır ki bireyler ve toplumlar için varoluşsal bir niteliğe dönüşürler. Her şeyden önce bilinmelidir ki, uyuşturucuyla mücadele böylesi varoluşsal bir sorun alanıdır. Kontrol altına alınmadığı ve etkin mücadele edilmediği takdirde mekan, nesil ve sektör aşarak yıkıcı etkiler yapan bu sorunla mücadele kapsayıcı, kuşatıcı ve süreç odaklı bir yöntemle ele alınmak zorundadır.
Bu sorun bir mekanla sınırlı değildir, çünkü İstanbul’un bir sokağı ile bir Latin Amerika ülkesinin uyuşturucu üretim alanı arasında mekan ve kıta aşan bir ilişkiler ağı bulunmaktadır. Bu ağın her aşaması etkin bir süzgeç yöntemi ile kontrol edilmeden ve ilişki geçiş süreçleri kırılmadan kalıcı bir başarı sağlamak mümkün değildir.
Öte yandan, uyuşturucu kullanımının neredeyse ilkokullara kadar inme riski taşıması nesilleri ve toplum kesimlerini yatay kesen stratejiler uygulamayı gerekli kılmaktadır. Uyuşturucu maddelerin mahiyeti ve maliyetinin çeşitliliği alım gücü en düşük toplum kesimlerinden alım gücü en yüksek toplum kesimlerine kadar her toplum katmanını kuşatan aşamalı bir mücadeleyi gerekli kılmaktadır. Bu sorun hiçbir kişinin, ailenin veya toplum kesiminin uzağında değildir. Aksine herkes bir gün bu sorunun yakıcı yüzüyle karşılaşabileceği gerçeğiyle yüzleşmedikçe toplumun tümüyle katılarak paydaş olduğu bir mücadele yürütülemez.
Adalet Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 2021’de ceza infaz kurumlarındaki 297.726 kişiden 100.140’ının uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan tutuklu ya da hükümlü olması bu sorunun yaygınlığını göstermesi bakımından son derece çarpıcıdır. Ayrıca uyuşturucu sorunu “suçların anası” niteliği taşımaktadır. Uyuşturucu kullanımı hırsızlık, gasp, cinayet vb. birçok soruna beşiklik eden bir bilinç kaybına da yol açmaktadır.
Öte yandan, Türkiye’nin uyuşturucu ticaretinin merkezi, hedef ülkesi ya da narko-devlet gibi engin devlet tecrübelerimize gölge düşüren tanımlarla anılır hale gelmesi konunun ne kadar ivedilikle ele alınması gereken ulusal bir güvenlik meselesi haline dönüşmekte olduğunu göstermektedir. Karşı karşıya kaldığımız bu sorunun sadece ülkemize ait bir sorun olmadığı, uluslararası nitelikler taşıdığı ve yalnızca ülke içinde alınacak tedbirlerle çözülemeyeceğinin farkındayız.
Ancak bizim öncelikli görevimiz bunun uluslararası bir sorun olduğunu söyleyip kendimizi rahatlatmamız değil ülkemizi yukarıda ifade ettiğimiz utanç verici tanımlamaların çerçevesi dışına çıkarmak için her türlü iç ve dış tedbirleri almak ve bu konuda bir transit ve hedef ülke olarak anılmamıza neden olan iktidardan hesap sormak olmalıdır. Demokratik yollarla işbaşına gelmiş bir iktidarın böylesi kirli bir uluslararası sektörün parçası olarak anılması ülkemiz için gerçekten utanç vericidir. Geçmişte Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlarını, Başbakanlarını ve bakanlarını taşımış ATA uçağına bu uçağın satılması sonrasında geçen sene Brezilya’da içinde kokain bulunması sebebiyle el konmuş olması devlet itibarımıza kara bir leke olarak düşmüştür.
Uyuşturucu tehlikesi pandemi kadar hızla yayılma, terör kadar yıkıcı ve tahrip edici etki yapma kapasitesine sahiptir. Dolayısıyla bu tehdide karşı mücadelede pandemi tehdidine karşı verilen mücadelede sergilenen tek tek bireylere kadar inen bir farkındalık ve bilinçlendirme çabasına, terörle mücadelede ön şart olan alan hakimiyeti kadar etkin bir alan hakimiyetine ihtiyaç bulunmaktadır.
Toplumsal olarak yaşadığımız deprem tecrübesi de bu konuda ışık tutucudur. 1999 yılında yaşadığımız Marmara depremine kadar bizden uzak bölgelerde o bölgeleri etkileyen bir olgu gibi algılanan deprem gerçeğiyle yüzleşmemize yol açmıştı. Unutmayalım ki bugün uyuşturucu tehdidi de bizden uzak mahallelerde ve toplum kesimlerinde yaşanan bir sorun değil her evin kapısında her odanın eşiğinde karşı karşıya kaldığımız varoluşsal bir sorundur.
Bu bağlamda Uyuşturucuyla Eylem Planımızı kademelendirilmiş bir şekilde koruyucu, önleyici ve tedavi edici aşamalardan oluşan bir süreç mantığı içinde kurguladık. Koruyucu aşama aileden başlayıp, okul ve çevresi ile devam edecek şekilde içten dışa doğru yayılırken, önleyici aşama uyuşturucu merkezlerinden tüketim noktalarına doğru dıştan içe gelen bir alan kontrolü mantığına dayanmaktadır.
Aileden başlayarak okul ve çevresine doğru genişleyen ve nihayet bütün toplum katmanlarına yayılan koruyucu tedbirler farkındalık ve bilinçlendirme odaklı bir eğitim süreci olarak çocuklarımızın ve gençlerimizin bulunduğu ortamlarda bu yıkıcı uyuşturucu virüsüne karşı toplumsal direnci artırmaya yöneliktir.
Önleyici tedbirler ise uyuşturucunun çıkış noktasında engellenmesi, oralarda engellenemeyenlerin uyuşturucu rotası üzerinde durdurulması, bu rotayı geçenlerin ülkemize kara, hava ve deniz giriş noktalarında etkin denetim ile yakalanması, bütün bu
kademeleri geçenlerin ise ülke içinde kullanıcıya erişim kanallarının kapatılması şeklinde bir “süzgeç stratejisi”ne dayanmaktadır.
Bütün bu koruyucu ve önleyici tedbirlere rağmen uyuşturucu virüsüne yakalananların etkin ve kalıcı bir rehabilitasyon sürecine tabi kılınması ve topluma kazandırılması ise süreç yönetimimizin üçüncü boyutunu oluşturmaktadır.
Bu bağlamda uyuşturucuyla mücadelede bir zihniyet dönüşümünü, geçmiş tecrübelerimizden ve küresel yeni arayışlardan faydalanan kurumsal bir yeniden yapılanmayı ve eğitim, yargı, güvenlik, sağlık ve finans başta olmak üzere bütün sektörleri kapsayan bütüncül bir stratejiyi hayata geçireceğiz.
Uyuşturucuyla Mücadele Merkezi (UYUM) ve Bağımlılık İzleme ve İyileştirme Merkezleri (BİZİM) gibi yeni kurumsal yapılar üzerine oturan bu eylem planı çerçevesinde uyuşturucuyla mücadele sorunu Gelecek Partisi iktidarında öncelikli bir milli güvenlik meselesi olarak ele alınacaktır.
Kapsayıcı ve bütüncül bir yaklaşımla kurgulanan ve toplumun bütün katmanlarını paydaş kılan bir süreç mantığı içinde işlemesi planlanan eylem planımızı kamuoyumuza sunmaktan onur duyarız.
TÜRKİYE’DE UYUŞTURUCU İLE ETKİN MÜCADELE EYLEM PLANI
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE MERKEZİ (UYUM)
- Uyuşturucu ile mücadelede ilgili tüm kurumların katılımı ile etkin ve sürdürülebilir ulusal politikaların oluşturulması
- Uyuşturucu ile mücadelede görevli tüm kuruluşların çalışmalarının tek merkezde toplanması, koordine edilmesi
- Kurumlar arası kopuklukların önlenmesi
- Yetki çatışmalarına, lüzumsuz rekabete, birbirinden kopuk çalışmalardaki gereksiz tekrarların önlenmesi sureti ile kaynak ve bilgi israfına mani olunması
- Gayret ve güç birliği sağlanması
- İstihbaratın süratle icraata dönüştürülmesi, uyuşturucu ile mücadelede etkili ve kalıcı bir yapının oluşturulması
amacıyla İçişleri Bakanlığına bağlı Uyuşturucu İle Mücadele Merkezi (UYUM) kurulacaktır.
- UYUM, olağan üstü durumlarda ve kriz yönetiminde kullanılabilecek nitelikte alt yapıya ve fiziki şartlara sahip olacaktır.
- Uyuşturucu ile Mücadele Merkezine bağlı olarak faaliyet gösterecek Eğitim Akademisi yurtiçi ve yurt dışında, uyuşturucu sorununa maruz bölgelerde görev yapacak tüm birimlerin personeli her düzeyde eğitilecektir.
BMYK
- Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu Cumhurbaşkanı/Başbakan Başkanlığında iki ayda bir düzenli olarak toplanarak uyuşturucu ile mücadele politika ve hedeflerini belirleyecek, uygulama sonuçlarını etkin bir şekilde izleyecek ve değerlendirecektir.
- UYUŞTURUCUNUN ÜLKEMİZE ULAŞMASININ ZORLAŞTIRILMASI
- Ülkemize yönelmiş uyuşturucu üretici ülkelerde takip edilip engellenecektir.
- Bu amaçla kaynak ve güzergah ülkelerde uyuşturucu konusunda uzman, Uyuşturucu ile Mücadele Müşaviri/Ataşesi görevlendirilecek ve güçlü personel ve ödenekle desteklenecektir.
- UYUM bünyesinde kaynak ülke durumunda olan ülkelerden bir kaçını içine alacak Bölge Ofisleri ve İrtibat Büroları oluşturulacak ve bu ofislerde konusunda uzman personel istihdam edilecektir.
- MİT’in yurtdışında uyuşturucu ile mücadele alanında yürüttüğü faaliyetler, UYUM ile koordinasyon içinde yürütülecektir.
- YOLA ÇIKMIŞ UYUŞTURUCUNUN ROTASINDA YAKALANMASI
- Ülkemize yönelik uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerinde kaynak ve rota ülkelere ilişkin alınan istihbarat bilgileri ülkemizin yasal mevzuatı çerçevesinde ilgili ülkelerle paylaşılacaktır.
- Ülkemizde görev yapan yabancı ülke ve uluslararası kurum irtibat görevlileri ile istihbarat ve bilgi paylaşımı konusunda işbirlikleri artırılacaktır.
- ÜLKE SINIRLARIMIZDA MÜCADELE -
- Sahil Güvenlik
- Sahil Güvenlik Komutanlığı bünyesinde kısım amirliği düzeyinde örgütlenen ancak herhangi bir personelin uyuşturucu ile bağıntılı personelin görevlendirilmediği yapı daire başkanlığı düzeyinde yeniden yapılandırılacak, personel, araç-gereç imkanları bakımından takviye edilecektir.
- Sahil Güvenlik Komutanlığı İstihbarat Birimine teknik takip imkan ve yetkisi verilecektir.
- Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından yürütülen ancak henüz tamamlama aşamasına getirilemeyen Sahil Gözetleme Radar Sistemi (SGRS) Projesi acilen bitirilerek deniz sınırlarımızın daha etkin denetim ve gözetimi sağlanacaktır.
- Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı ilgili birimleri ile mevcut bilgi ve istihbarat paylaşımı daha üst seviyeye çıkarılarak, denizlerde icra edilecek operasyonların hem sayısı, hem de başarı düzeyi arttırılacaktır.
- Havalimanları
- Havaalanlarının uyuşturucu türleri bakımından risk durumu belirlenecek risk durumunun gerektirdiği her türlü tedbir alınacaktır.
- Bütün havalimanları gelişmiş X-Ray cihazları ile donatılacaktır.
- PTT Kargonun fiziki şartları iyileştirilecek ve X-Ray cihazlarıyla takviye edilecektir.
- Bütün kargo şirketlerinin ana depolarında X-Ray kontrol zorunluluğu getirilecek bu kontrole ait onay etiketi olmayan kargoların dağıtıma girmesi yasaklanacaktır.
- Hudut Kapıları
- Bütün Hudut kapılarında uyuşturucu ile mücadeleye yönelik personel ve narkotik köpek sayısı ile teknik teçhizat yönünden takviye edilecek ve risk analizleri yapılacak gerekli tedbirler alınacaktır.
- Hudut Kapılarında yakalanan uyuşturucuları ülke içine sokmaya çalışan şirketler ve şirket ortakları ile ilgili ortak bir veri tabanı oluşturulacaktır.
- Kara Sınırları
- 295 km’lik İran Sınırı ve 911 km’lik Suriye Sınırında yapımı halen devam eden sınır güvenlik duvar sisteminin tamamlanacak, herhangi bir engel bulunmaksızın insan geçişine elverişli uydu sistemleri, drone ve kolluk gücü takviyesi yapılarak sınırlarımız güvenlik altına alınacak ve kaçak göçmenlerle beraber uyuşturucu girişi engellenecektir.
- ÖNLEYİCİ MÜCADELE
- Her ilde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Bağımlılık İzleme ve İyileştirme Merkezleri (BİZİM) kurulacak, bu merkezler öncelikle illerdeki risk haritalarını çıkartarak, riski yüksek bölgelerdeki ailelere ulaşmak için bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışılacaktır.
- BİZİM, kendisine ulaşan vakaları; kişinin tedavisi, rehabilitasyonu, toplumsal uyumu ve iş gücüne katılım sürecinin sonuna kadar organize edecek, izleyecek ve her aşamada duruma müdahil olacaktır.
- BİZİM, bağımlı bireyi öncelikle ayakta ya da yataklı tedavi kurumlarına sevkini yapıp tedavi ettirecek sonra kendi bünyesinde veya başka kuruluşlarda (sosyal hizmet merkezleri, belediyelere ait rehabilitasyon merkezleri) rehabilitasyon ve uyum programlarını yürütecektir.
- Uyuşturucu ile mücadelede gönüllü katılım özendirilecektir
- Yerel yönetimler başta olmak üzere kurum ve kuruluşların mahallinde hizmet veren personeli ile işbirliği yapılacaktır.
- Emekli olmuş güvenlik personellerinden aktif olarak yararlanılacaktır.
- Camilerde görev yapan din görevlileri ile yakın iletişim içinde bulunulacaktır.
- Mahalle muhtarlarının istihbarat çalışmalara dahil edilmesi sağlanacaktır.
- Tedavi edilen bağımlıların gönüllü olarak mücadeleye katılımları teşvik edilecektir
- İl ve büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000 üstündeki belediyelerin belirli bir bölümü, (%03) bağımlı bireylerin rehabilitasyon ve sosyal uyumuna yönelik yatırım yapmak ve programları uygulamak için tahsis edilecektir.
- Belediyeler, şehirlerdeki metruk ve yıkılmaya yüz tutmuş binaları ya güvenlik altına alması veya yıkması temin edilecektir.
- Güvenlik kapsamında kamera ve mobese sayısı artırılacaktır.
- Uyuşturucuya başlama nedeninin %82 oranında merak ve arkadaş yönlendirmesi olduğu görülmektedir. Çocuklarıyla yeterince ilgilenmeyen ve farkındalığı düşük ailelerin çocuklarının bu tuzağa düşme riski daha yüksektir. Özellikle bu nitelikteki
nüfusun yoğun olduğu bölgelerde anaokullarının sayısı hızla artırılarak, bu bölgelerde anaokullaşma oranının %100’e çıkarılması için faaliyetler yürütülecektir.
- Bu bölgelerde spor ve yeşil alan sahaları artırılacak, kültür merkezleri açılacak, kültürel ve sosyal faaliyetlere ağırlık verilecektir.
- Özendirici medya ve sosyal medya içerikleri ile etkin mücadele yapılacaktır.
- Sosyal medya üzerinden pazarlama faaliyetleri titizlikle takip edilecektir.
- Her aile sağlık merkezinde psikolog, sosyal hizmet uzmanı görevlendirilecek, aile sağlık merkezleri AMATEM, ÇEMATEM ve ilgili sağlık ve rehabilitasyon merkezleri ile irtibatlandırılacaktır.
- Eğitim kurumlarında görev yapan yönetici, eğitimci ve okul aile birliği üyeleri ile işbirliği yapılarak, mücadeleye etkin katılımları sağlanacaktır.
- Okullarda, okul yöneticileri ve rehberlik bölümü öğretmenleri, risk altındaki çocukların ve ailelerinin izlenmesi ve olumsuz bir durumda yetkili mercilere bilgi verilmesinde görevli ve sorumlu olacaktır.
- Yapılan bütün araştırmalarda okullarda öğrencilere yönelik uyuşturucu ile ilgili bilgilendirme çalışmalarının ters etki yarattığı, uyuşturucu maddelere yönelik merakı arttırdığı tespit edilmiştir. Bu nedenle ailelere uyuşturucu ve bağımlılıkla ilgili uyarıcı nitelikteki eğitim ve destekleyici materyaller verilecektir.
- Araştırmalara göre uyuşturucu kullanımının en yüksek olduğu toplum kesimleri, eğitim ve gelir düzeyi düşük ailelerdir. Şehirlerin sosyal riski yüksek bölgelerinde, tüm aileler uyuşturucu bağımlılığına karşı yoğun bir bilgilendirme ve bilinçlendirme sürecine dahil edilecektir.
- Bunun için Milli Eğitim, Halk Eğitim, Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlükleri, belediyeler, Yeşil Ay ve diğer sivil toplum örgütleri, gönüllüler ve üniversitelerin ilgili bölümleri ile anne, babalara yönelik; toplantı, kurs, sempozyum tertip edilerek, bu konuda ulaşılamayan aile bırakılmayacaktır.
- Türkiye 2021 yılında kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusunda yükümlülüklerini yeterince yerine getirmediği için Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından gri listeye alınmıştır. Mart 2023 tarihine kadar uzatılan Varlık Barışı Yasası sona erdirilip kirli paranın Türkiye’ye girişini önleyecek şekilde yeniden düzenlenecektir.
- Adeta satılık hale getirilen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının kriterleri yeniden belirlenerek, uyuşturucu baronlarının, organize suç örgütü üyelerinin ülkemizde faaliyet yürütmelerinin önüne geçilecektir.
- BAĞIMLILIKLA MÜCADELE
- Yapılan bütün araştırmalarda ayakta ve yatarak tedavilerde başarı oranı %10-15 olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle Avrupa’da da örnekleri çokça olan ve içinde tıbbi tedavi, rehabilitasyon, meslek ve hobi edindirme programlarının da uygulandığı merkezlerinden, ülkemizin her bölgesinde en az bir adet olmak üzere bağımlılıkla mücadele kompleksi/köyü kurulacaktır.
- AMATEM ve ÇEMATEM’lerin yetersiz olan sayı ve yatak kapasiteleri arttırılacaktır
- Özel sektör ve sivil toplum örgütleri bağımlılıkla mücadeleye yönelik faaliyetlere yönlendirilecek ve desteklenecektir.
- Sentetik uyuşturucu maddelerin tespit edildiği laboratuvarlar modernize edilerek, sayıları arttırılacaktır.
- Rehabilitasyon aşamasında, eş güdümlü olarak gencin iş sahibi olması için süresi en az üç ay olmak üzere halk eğitim merkezleri, esnaf odaları ve ticaret ve sanayi odaları ile koordineli olarak meslek edindirme kursları yürütülecektir.
- Meslek edindirme kurslarını başarıyla tamamlayan gençlere işe alımlarda öncelik tanınacak, bu çerçevede kamu kurumlarındaki işe alımlarda kontenjan miktarı artırılacaktır. Ayrıca Toplum Yararına Çalışma Programlarının %5’i bu nitelikteki kişilere tahsis edilecektir.
- Bağımlılıktan kurtulmuş ve rehabilitasyon tedavilerine devam eden kişileri işe alan özel işletmelerin sosyal güvenlik primleri devlet tarafından karşılanacaktır.
- Bağımlı gencin, tedavi ve rehabilitasyon sürecinde gerektiğinde ailesine maddi katkı yapılacak, ailede olumsuz rol model söz konusu olduğu takdirde yaşı küçük olanlar için koruma tedbirleri alınacaktır.
- Uyuşturucu kullanan kişilere hasta anlayışı ile yaklaşılacak, gerekli hallerde zorunlu tedavi ve rehabilitasyon programları uygulanacaktır.
- İllerde Denetimli Serbestlik Müdürlükleri yeniden organize edilecek; tedavi, rehabilitasyon, sosyal uyum ve iş edindirme süreçleri çerçevesinde yeniden yapılandırılacaktır.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.