( (

Yıllar Önce Uyarmıştık

Gündem 27.12.2020 - 13:48, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Yıllar Önce Uyarmıştık

Gelecek Partisi Selçuklu İlçe Başkanı Osman Başaran ve Kültür&Sanat Politikaları Başkanı Fatih Talo yayımladıkları basın bildirisi ile yerine, usulüne ve manasına uygun düzenlenmeyen “Sema” gösterileri ile ilgili düşünce ve eleştirilerini kamuoyu ile paylaştılar.
Gelecek Partisi Selçuklu İlçe Başkanı Başaran şu açıklamalarda bulundu: “Aslında bu konu hakkında fikirlerimizi basın ile paylaşmaya gerek duymamıştık ancak; son günlerde siyasilerimizin yaptığı açıklamaları ve bir gazeteci kardeşimizin “muhalefet partilerinin yetkililerinden bir açıklama ve ortak bir duruş beklerdim” eleştirisini okuyunca bu konuda bir açıklama yapma gereği htik. “KİMSE SESİNİ ÇIKARMADI” Konu hakkında tevazu gösteremeyeceğim. Bu şehirde, Şeb-i Arus törenlerinin başka şehirlerde yapılmasına ilk tepkiyi gösteren ve en çok mücadeleyi veren kişi benim! Hatırlayanlarınız vardır. Şeb-i Arus törenlerinin ilk kez Aralık 2012 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi organizasyonu ile İstanbul’da gerçekleştirileceğini öğrendik. (Sema gösterileri yıllardır değişik mekanlar, şehirler ve ülkelerde yapılmaktadır. Ancak Şeb-i Arus diye bilinen Düğün Gecesi programı 17 Aralık’ta sadece Konya’da yapılmakta idi.) Şeb-i Arus etkinliğinin, aynı tarihlerde, başka şehirlerde yapılmasının şehrimiz açısından, ekonomik ve maneviyat anlamında iki temel olumsuzluğa sebebiyet vereceğini düşündük ve soluğu derhal şehrimizi yönetenlerin yanında aldık. Bu durumun şehrimiz ve Hz. Pir’in maneviyatı konusunda olumsuzluklara sebebiyet vereceğini anlattık. Hatta dertleştik desek daha doğru olur sanırım. Çünkü; kapısını çaldığımız siyasilerde bizimle aynı fikirdelerdi ve endişeli idiler. Ancak tepkilerini ne kamuoyu ne de daha üst mercilerle paylaşamıyorlardı. Çünkü dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a bu talimatı veren bizzat dönemin başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dı ve başbakanın bu talimatını ne sorgulandı ne de talimatın yanlış olduğu dile getirildi. “ENDİŞELERİMİZİ PAYLAŞMIŞTIK” Bunun üzerine 18 Nisan 2013 tarihinde, o dönem görev yaptığım sivil toplum kuruluşu vasıtası ile, bir basın toplantısı düzenledim. Açıklamamız o dönem basında yer almıştı. Şeb-i Arus bir eğlence değildir! başlığı ile tepkimizi ve endişelerimizi kamuoyu ile paylaştık ve yetkilileri göreve davet ettik. 2013 yılında gerçekleştirdiğimiz basın toplantısında özetle şunları söyledik: “Konya’nın harman diyebileceğimiz iki önemli etkinliği vardır. Bunlardan bir tanesi Tarım Fuarı ikicisi ise Şeb-i Arus etkinlikleri. Zaten çadırların çökmesi nedeniyle tarım fuarı basında uzun süre olumsuz haberlerle yer aldı. Bir de Şeb-i Arus etkinlikleri başka şehirlerde yapılırsa hizmet sektörü bu işten ciddi yara alır ve koca bir şehir ekonomik açıdan ciddi manada olumsuz etkilenir.” Daha da önemlisi, üzerine mevlevi kıyafeti giyen kişilerin yapacağı folklorik etkinliklerin maneviyata zarar verebileceğini ve Mevlana’yı incitmekten başka bir işe yaramayacağını aktardık ve kelimesi kelimesine şunları söyledik: “Usulüne ve manasına aykırı yapılabilecek uygulamalar Mevlana felsefesinin ve mesnevinin anlaşılması ile ilgili çelişkilere neden olabilir” Yine aynı toplantıda alkollü mekanlarda sema gösterileri yapılması ile alakalı üzüntümüzü de kamuoyu ile paylaşmıştık.” “TEPKİ İÇİN GEÇ KALDILAR” Bu çabamız en az bir yıl kadar devam etti. Ancak dar çerçevede beninle aynı fikirde olduğunu beyan eden kişiler bile maalesef bize destek olmadılar, ortak bir tepki vermediler ve kamuoyu önünde bu tepkilerini paylaşamadılar. Paylaşamazlardı da, çünkü kimse reisin lafı üstüne laf konuşamazdı. Peki bugün ne oldu? Muhalefet partili İBB tarafından düzenlenen programda kadın-erkek birlikte sema yapılarak ve Türkçe Kuran okunarak büyük bir usül hatası yapıldı. Bu hata sonucu Cumhurbaşkanımız, Diyanet, Büyükşehir ve Karatay belediye başkanlarımız haklı olarak bu duruma tepki gösterdiler. Hatta büyükşehir belediye başkanımız “her yıl sema törenlerinin aslına uygun olarak değil de bir şov olarak yapılmasından kaynaklı sıkıntılar yaşıyoruz.” dedi.  Yani bir anlamda yıllar evvel söylediğimize geldiler. Ancak İBB bugün hala AKP tarafından idare ediliyor olsaydı tepki verirler miydi acaba?” “ŞEB-İ ARUS SADECE KONYA’DA OLMALI” Gelecek Partisi Selçuklu İlçe Teşkilatı Kültür&Sanat Politikaları Başkanı Fatih Talo, teşkilat olarak çözüm önerilerini şu şekilde paylaştı: “Mevlana Sema Gösterileri UNESCO tarafından 2007 yılında “Başyapıt” ilan edildi, 2008 yılında “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesine” Türkiye adına kayıt edildi. 2008 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından söz konusu etkinliklerle ilgili bir “genelge” yayımlanmıştır. Malumunuz sadece genelgeyi yayımlamakla iş bitmiyor. Uygulamaların genelgeye uygun olarak yapılıp yapılmadığının kontrolü de bakanlık tarafından yapılmalıdır.” dedi ve ekledi: “Sema gösterileri kurallara uyulması koşulu ile her yerde yapılabilir ancak 7-17 Aralık tarihleri arasında yapılacak tüm etkinlikler sadece Konya’da yapılmalıdır. Şayet bahsettiğimiz çerçevede bir tepki verilecek ise biz iktidar, muhalefet, parti ya da grup ayrımı yapmadan şehrimize ve değerlerimize sahip çıkmaya hazırız” diyerek sözlerini tamamladı.
Gelecek Partisi Selçuklu İlçe Başkanı Osman Başaran ve Kültür&Sanat Politikaları Başkanı Fatih Talo yayımladıkları basın bildirisi ile yerine, usulüne ve manasına uygun düzenlenmeyen “Sema” gösterileri ile ilgili düşünce ve eleştirilerini kamuoyu ile paylaştılar.

Gelecek Partisi Selçuklu İlçe Başkanı Başaran şu açıklamalarda bulundu: “Aslında bu konu hakkında fikirlerimizi basın ile paylaşmaya gerek duymamıştık ancak; son günlerde siyasilerimizin yaptığı açıklamaları ve bir gazeteci kardeşimizin “muhalefet partilerinin yetkililerinden bir açıklama ve ortak bir duruş beklerdim” eleştirisini okuyunca bu konuda bir açıklama yapma gereği htik.

“KİMSE SESİNİ ÇIKARMADI”

Konu hakkında tevazu gösteremeyeceğim. Bu şehirde, Şeb-i Arus törenlerinin başka şehirlerde yapılmasına ilk tepkiyi gösteren ve en çok mücadeleyi veren kişi benim! Hatırlayanlarınız vardır. Şeb-i Arus törenlerinin ilk kez Aralık 2012 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi organizasyonu ile İstanbul’da gerçekleştirileceğini öğrendik. (Sema gösterileri yıllardır değişik mekanlar, şehirler ve ülkelerde yapılmaktadır. Ancak Şeb-i Arus diye bilinen Düğün Gecesi programı 17 Aralık’ta sadece Konya’da yapılmakta idi.) Şeb-i Arus etkinliğinin, aynı tarihlerde, başka şehirlerde yapılmasının şehrimiz açısından, ekonomik ve maneviyat anlamında iki temel olumsuzluğa sebebiyet vereceğini düşündük ve soluğu derhal şehrimizi yönetenlerin yanında aldık. Bu durumun şehrimiz ve Hz. Pir’in maneviyatı konusunda olumsuzluklara sebebiyet vereceğini anlattık. Hatta dertleştik desek daha doğru olur sanırım. Çünkü; kapısını çaldığımız siyasilerde bizimle aynı fikirdelerdi ve endişeli idiler. Ancak tepkilerini ne kamuoyu ne de daha üst mercilerle paylaşamıyorlardı. Çünkü dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a bu talimatı veren bizzat dönemin başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dı ve başbakanın bu talimatını ne sorgulandı ne de talimatın yanlış olduğu dile getirildi.

“ENDİŞELERİMİZİ PAYLAŞMIŞTIK”

Bunun üzerine 18 Nisan 2013 tarihinde, o dönem görev yaptığım sivil toplum kuruluşu vasıtası ile, bir basın toplantısı düzenledim. Açıklamamız o dönem basında yer almıştı. Şeb-i Arus bir eğlence değildir! başlığı ile tepkimizi ve endişelerimizi kamuoyu ile paylaştık ve yetkilileri göreve davet ettik. 2013 yılında gerçekleştirdiğimiz basın toplantısında özetle şunları söyledik: “Konya’nın harman diyebileceğimiz iki önemli etkinliği vardır. Bunlardan bir tanesi Tarım Fuarı ikicisi ise Şeb-i Arus etkinlikleri. Zaten çadırların çökmesi nedeniyle tarım fuarı basında uzun süre olumsuz haberlerle yer aldı. Bir de Şeb-i Arus etkinlikleri başka şehirlerde yapılırsa hizmet sektörü bu işten ciddi yara alır ve koca bir şehir ekonomik açıdan ciddi manada olumsuz etkilenir.” Daha da önemlisi, üzerine mevlevi kıyafeti giyen kişilerin yapacağı folklorik etkinliklerin maneviyata zarar verebileceğini ve Mevlana’yı incitmekten başka bir işe yaramayacağını aktardık ve kelimesi kelimesine şunları söyledik: “Usulüne ve manasına aykırı yapılabilecek uygulamalar Mevlana felsefesinin ve mesnevinin anlaşılması ile ilgili çelişkilere neden olabilir” Yine aynı toplantıda alkollü mekanlarda sema gösterileri yapılması ile alakalı üzüntümüzü de kamuoyu ile paylaşmıştık.”

“TEPKİ İÇİN GEÇ KALDILAR”

Bu çabamız en az bir yıl kadar devam etti. Ancak dar çerçevede beninle aynı fikirde olduğunu beyan eden kişiler bile maalesef bize destek olmadılar, ortak bir tepki vermediler ve kamuoyu önünde bu tepkilerini paylaşamadılar. Paylaşamazlardı da, çünkü kimse reisin lafı üstüne laf konuşamazdı. Peki bugün ne oldu? Muhalefet partili İBB tarafından düzenlenen programda kadın-erkek birlikte sema yapılarak ve Türkçe Kuran okunarak büyük bir usül hatası yapıldı. Bu hata sonucu Cumhurbaşkanımız, Diyanet, Büyükşehir ve Karatay belediye başkanlarımız haklı olarak bu duruma tepki gösterdiler. Hatta büyükşehir belediye başkanımız “her yıl sema törenlerinin aslına uygun olarak değil de bir şov olarak yapılmasından kaynaklı sıkıntılar yaşıyoruz.” dedi.  Yani bir anlamda yıllar evvel söylediğimize geldiler. Ancak İBB bugün hala AKP tarafından idare ediliyor olsaydı tepki verirler miydi acaba?”

“ŞEB-İ ARUS SADECE KONYA’DA OLMALI”

Gelecek Partisi Selçuklu İlçe Teşkilatı Kültür&Sanat Politikaları Başkanı Fatih Talo, teşkilat olarak çözüm önerilerini şu şekilde paylaştı: “Mevlana Sema Gösterileri UNESCO tarafından 2007 yılında “Başyapıt” ilan edildi, 2008 yılında “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesine” Türkiye adına kayıt edildi. 2008 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından söz konusu etkinliklerle ilgili bir “genelge” yayımlanmıştır. Malumunuz sadece genelgeyi yayımlamakla iş bitmiyor. Uygulamaların genelgeye uygun olarak yapılıp yapılmadığının kontrolü de bakanlık tarafından yapılmalıdır.” dedi ve ekledi: “Sema gösterileri kurallara uyulması koşulu ile her yerde yapılabilir ancak 7-17 Aralık tarihleri arasında yapılacak tüm etkinlikler sadece Konya’da yapılmalıdır. Şayet bahsettiğimiz çerçevede bir tepki verilecek ise biz iktidar, muhalefet, parti ya da grup ayrımı yapmadan şehrimize ve değerlerimize sahip çıkmaya hazırız” diyerek sözlerini tamamladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (