( (

Selçuk Üniversitesinden Bilim Dünyasına Önemli Katkı

Gündem 16.12.2020 - 22:08, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Selçuk Üniversitesinden Bilim Dünyasına Önemli Katkı

Bilimsel çalışmalarıyla pek çok konuda öncülük eden Selçuk Üniversitesi, bitkilerin tıp dünyası ve kozmetik sektörüne kazandırılmasında da önemli adımlar atıyor. Bu adımlardan birini de Eczacılık Fakültesi attı. Farmasötik Botanik ABD Başkanı Prof. Dr. Yavuz Bağcı’nın bilim dünyasına kazandırdığı 14 yeni bitki türü var. Tıbbi özellik taşıyan bitkiler, laboratuvar ortamında analiz edilerek, içeriğine göre kategorize ediliyor ve belli aşamalardan geçtikten sonra birçok alanda değerlendirilebiliyor.
Türkiye’de yaklaşık 12 bin bitki türü bulunduğunu ve bunların 3778 tanesinin endemik olduğunu belirten Selçuk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik ABD Başkanı Prof. Dr. Yavuz Bağcı, “Hem endemik hem de tıbbi bitkiler açısından oldukça zengin bir coğrafyaya sahibiz.  Özellikle son zamanlarda bu alandaki çalışmaların arttığını görüyoruz. Biyoloji, Kimya Tıp ve Veteriner Fakülteleri ile yaptığımız ortak çalışmalar neticesinde başarılı sonuçlar elde edildiğini görüyoruz. Bazı bitkiler, yüzyıllardır tıbbi, gıda, süs ve boya olarak kullanılıyor. Eczacılık Fakültesi olarak daha çok tıbbi bitkilere ağırlık veriyoruz. Bilim dünyasına kazandırdığımız 14 yeni bitki türü var. Bunlar : Acantholimon doganii Y. Bağcı, Doğu & Akaydın, Allium yildirimlii Dural, Y.Bağcı & Ertugrul, Linum ertugrulii Tugay, Y. Bağcı & Uysal, Muscari vuralii Y. Bağcı & Doğu, Ornithogalum nurdaniae Y.Bağcı & Savran, Ornithogalum beyazoglui Y. Bağcı, Savran & O. D. Düşen, Rhaponticoides aytachii Y. Bağcı, Doğu & Dinc, Silene duralii Y. Bağci, Silene kucukodukii Y. Bağcı & Uysal, Barbarea duralii Y. Bağci & Savran, Genista ünalii Dinç &Y. Bağcı, Stachys ahmet-savranii Doğu & Y. Bağcı, Bunium sivasicum Çelik & Y. Bağcı ve Viola yildirimlii Dinç & Y. Bağcı.” dedi.     “BİTKİLER, BİRÇOK HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE DE KULLANILIYOR”   Bitki türleri üzerinde yapılan çalışmalardaki en önemli özelliklerden birinin de bitkilerin tayin edilmesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Bağcı, “Bu aşamada sıkıntı yaşandığı zaman ileriki aşamalarda da aksamalar gündeme gelebiliyor. Uzman olmayan kişilerin yaptığı çalışmalarda bunlar bariz şekilde ortaya çıkıyor ve hata silsilesini beraberinde getiriyor. Onun için mümkün olduğunca farmasötik botanik alanındaki kullanılacak bitkilerin teşhislerinin uzman kişiler tarafından yapılması gerekiyor. Dünyada 21 bin tane tıbbi bitki var. Türkiye’de ise yaklaşık 500 tıbbi bitki kullanımda. Üzerinde çalıştığımız bitkileri laboratuvarlarımızda analiz ediyoruz.  Bazı bitkiler şeker, obezite, Alzheimer ve parkinson gibi hastalıkların tedavisinde kullanılabiliyor. Laboratuvarımızda çalışmak üzere toplamda yaklaşık 200’e yakın bitki var ve bunlarla ilgili çalışmalarımız devam etmektedir. Çalışmalarımızda bitki neslinin tükenmemesine özen gösteriyoruz. Bunun için daha çok bitki toprak üstü kısımlarını veya bitki örneği çok az ise sadece analiz için gereken miktar kadar örnek alıyoruz” diye konuştu.   “BİTKİLERİ, BİLİM HEYETİ DEĞERLENDİRİYOR”   Üzerinde çalıştıkları bitkileri kayıt altına aldıklarını ifade eden Prof. Dr. Yavuz Bağcı, “bitkileri özel kurutma yöntemleriyle kurutup,  toz haline getirdikten sonra uygun şartlar oluşturarak günlerce saklayabiliyoruz, gerekli olan çalışmalar yapıldıktan sonra preklinik aşamaya hazır hale geliyoruz. Her bitkide antioksidan olabilir ama miktarı az ise bir anlam ifade etmeyebilir. Çalışma sonucunda hazırlanan makalelerimiz, o konuda yayın yapan prestijli dergilere gönderilerek, makale haline dönüştürülmüş oluyor” şeklinde konuştu.
Bilimsel çalışmalarıyla pek çok konuda öncülük eden Selçuk Üniversitesi, bitkilerin tıp dünyası ve kozmetik sektörüne kazandırılmasında da önemli adımlar atıyor. Bu adımlardan birini de Eczacılık Fakültesi attı. Farmasötik Botanik ABD Başkanı Prof. Dr. Yavuz Bağcı’nın bilim dünyasına kazandırdığı 14 yeni bitki türü var. Tıbbi özellik taşıyan bitkiler, laboratuvar ortamında analiz edilerek, içeriğine göre kategorize ediliyor ve belli aşamalardan geçtikten sonra birçok alanda değerlendirilebiliyor.

Türkiye’de yaklaşık 12 bin bitki türü bulunduğunu ve bunların 3778 tanesinin endemik olduğunu belirten Selçuk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik ABD Başkanı Prof. Dr. Yavuz Bağcı, “Hem endemik hem de tıbbi bitkiler açısından oldukça zengin bir coğrafyaya sahibiz.  Özellikle son zamanlarda bu alandaki çalışmaların arttığını görüyoruz. Biyoloji, Kimya Tıp ve Veteriner Fakülteleri ile yaptığımız ortak çalışmalar neticesinde başarılı sonuçlar elde edildiğini görüyoruz. Bazı bitkiler, yüzyıllardır tıbbi, gıda, süs ve boya olarak kullanılıyor. Eczacılık Fakültesi olarak daha çok tıbbi bitkilere ağırlık veriyoruz.

Bilim dünyasına kazandırdığımız 14 yeni bitki türü var. Bunlar : Acantholimon doganii Y. Bağcı, Doğu & Akaydın, Allium yildirimlii Dural, Y.Bağcı & Ertugrul, Linum ertugrulii Tugay, Y. Bağcı & Uysal, Muscari vuralii Y. Bağcı & Doğu, Ornithogalum nurdaniae Y.Bağcı & Savran, Ornithogalum beyazoglui Y. Bağcı, Savran & O. D. Düşen, Rhaponticoides aytachii Y. Bağcı, Doğu & Dinc, Silene duralii Y. Bağci, Silene kucukodukii Y. Bağcı & Uysal, Barbarea duralii Y. Bağci & Savran, Genista ünalii Dinç &Y. Bağcı, Stachys ahmet-savranii Doğu & Y. Bağcı, Bunium sivasicum Çelik & Y. Bağcı ve Viola yildirimlii Dinç & Y. Bağcı.” dedi.

 

 

“BİTKİLER, BİRÇOK HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE DE KULLANILIYOR”

 

Bitki türleri üzerinde yapılan çalışmalardaki en önemli özelliklerden birinin de bitkilerin tayin edilmesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Bağcı, “Bu aşamada sıkıntı yaşandığı zaman ileriki aşamalarda da aksamalar gündeme gelebiliyor. Uzman olmayan kişilerin yaptığı çalışmalarda bunlar bariz şekilde ortaya çıkıyor ve hata silsilesini beraberinde getiriyor. Onun için mümkün olduğunca farmasötik botanik alanındaki kullanılacak bitkilerin teşhislerinin uzman kişiler tarafından yapılması gerekiyor. Dünyada 21 bin tane tıbbi bitki var. Türkiye’de ise yaklaşık 500 tıbbi bitki kullanımda. Üzerinde çalıştığımız bitkileri laboratuvarlarımızda analiz ediyoruz.  Bazı bitkiler şeker, obezite, Alzheimer ve parkinson gibi hastalıkların tedavisinde kullanılabiliyor. Laboratuvarımızda çalışmak üzere toplamda yaklaşık 200’e yakın bitki var ve bunlarla ilgili çalışmalarımız devam etmektedir. Çalışmalarımızda bitki neslinin tükenmemesine özen gösteriyoruz. Bunun için daha çok bitki toprak üstü kısımlarını veya bitki örneği çok az ise sadece analiz için gereken miktar kadar örnek alıyoruz” diye konuştu.

 

“BİTKİLERİ, BİLİM HEYETİ DEĞERLENDİRİYOR”

 

Üzerinde çalıştıkları bitkileri kayıt altına aldıklarını ifade eden Prof. Dr. Yavuz Bağcı, “bitkileri özel kurutma yöntemleriyle kurutup,  toz haline getirdikten sonra uygun şartlar oluşturarak günlerce saklayabiliyoruz, gerekli olan çalışmalar yapıldıktan sonra preklinik aşamaya hazır hale geliyoruz. Her bitkide antioksidan olabilir ama miktarı az ise bir anlam ifade etmeyebilir. Çalışma sonucunda hazırlanan makalelerimiz, o konuda yayın yapan prestijli dergilere gönderilerek, makale haline dönüştürülmüş oluyor” şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (