( (

Stresi Yönetmek Elinizde

Gündem 28.03.2020 - 10:15, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Stresi Yönetmek Elinizde

Konya Ticaret Odası Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Hatice Harmancı, koronavirüs (covid-19) salgını nedeniyle evde kaldığımız bu günlerde sürecin belirsizliğinin ve can korkusunun getirdiği umutsuzluk, sinirli olma, öfke patlamaları gibi duygusal değişimlere karşı bireylerin nelere dikkat etmesi gerektiğini açıkladı.
Çin’de başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (COVID-19) salgını, fiziksel sağlığımızı olduğu kadar ruh sağlığımızı da etkiliyor. Özellikle evde kalmak zorunda kaldığımız bu günlerde, bir yandan korunma güdüsü, hastalanmaktan korkma, sevdiğimiz kişilere hastalığı bulaştırma endişesine bir yandan da stres ve kaygı eşlik ediyor. Stres sürecinde yaşanılan ruhsal belirtiler bireylerde farklılık gösterirken, en çok görülen ruhsal yakınmalardan biri ise kaygı hissidir. Konya Ticaret Odası Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Hatice Harmancı, “Kaygı hissi, sürekli endişeli hme, tedirgin hme, her an bir şey olacakmış gibi hme şeklinde açıklanabilir. İnsan fıtratı gereği belirsizliklere tahammül edemez ve kontrolün kendi elinde olmasını ister. Varlığı itibariyle getirdiği bu ihtiyacın tamamen ortadan kalktığı bu dönemde, kaygının yaşanması da oldukça doğaldır. Burada dikkat edilmesi gereken faktör, kaygının yaşanması doğal bir beklentidir ancak artan ve yönetilemeyen kaygı, bireylerin organizasyonunu bozarak gündelik yaşamlarını olumsuz etkiler.” açıklamalarında bulunurken, ruhsal hastalığı olmayan kişilerde kirlilik ve bulaş obsesyonuna, sürekli el yıkama, diğer insanların temizliğine müdahale etme, insanlardan uzak durma belirtilerinin eklendiğini söylüyor. Obsesif kompulsif bozukluğu olan kişilerde ise kaygı hissinin daha da arttığına dikkat çeken Harmancı, sürekli evde yaşanılan süreçte bireyler arasında iletişim sorunlarının da baş gösterebileceğini sözlerine ekliyor. “Sürecin belirsizliğinin ve can korkusunun getirdiği umutsuzluk, mutsuz hme, sinirli olma, öfke patlamaları gibi duygusal değişimler bireylerin ilişkilerini olumsuz olarak etkileyebilmektedir. İnsanların çoğunun ilk defa böyle bir dönemi yaşadığını kabul edersek, sürece uyum aşamasında ruhsal şikayetlerin yaşanması beklenen bir durumdur, ancak ortaya çıkan yakınmalara teslim olmak her alandaki işlevselliği çok daha fazla bozacaktır.” diyen Dr. Hatice Harmancı, kendilerinin süreci yönetemedikleri noktada mutlaka profesyonellerden destek almaları gerektiğini ifade ediyor.     Ruh sağlığımızı nasıl koruyacağız? Kendimiz ve yakınlarımız adına korktuğumuz bu dönemde ruhsal değişimlerin yaşanması oldukça normaldir. Öncelikle bunu kabul etmeliyiz. Yaşanılan ruhsal yakınma normal olsa bile yaşam kalitemizi artırmak için sürece tamamen teslim olmamalıyız. Ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilmeliyiz. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli şey kirli bilgiden uzak durmaktır. Özellikle sosyal medya hesaplarından yayılan fantastik paylaşımlardan ziyade işin uzmanlarının verdiği doğru ve bilimsel bilgileri dikkate almakta yarar var. Sürekli yeni bilgi arayışına kısıtlama getirilmelidir. Tek bir alanda sürekli araştırmalara boğulmak da kaygıyı tetikleyebiliyor. Virüsün hem kendimize bulaşması hem de çevreye yayılımını önlemek için sosyal mesafemize dikkat etmeliyiz. Fiziksel sağlığımız oldukça önemli. Bu konuda en çok dile getirilen el yıkama, kişisel hijyene dikkat etme, sıvı alımına dikkat etme, bağışıklık sistemini güçlendirme gibi önerileri uygulamalıyız. Bağışıklık sistemimiz için beslenme kadar önemli bir faktör olan uyku kalitemizi de gözden kaçırmamalıyız. Yeterli sürede ve kalitede uyumalıyız. Bu sürecin bize katabileceği sevdiklerimize daha çok zaman ayırma, hobilerimizle uğraşma, tamamlanmamış işlerimizi bitirme gibi olumlu taraflara odaklanmalıyız. Gevşemeyi sağlayan yoga, meditasyon gibi egzersizler rahatlamaya yardımcı olacaktır. Her şeye rağmen ruhsal sıkıntı devam ediyorsa mutlaka profesyonel destek alınmalı. Şimdiye kadar hiç değişmeyecekmiş gibi yaşadığımız hayatın farkına varıp sonrasına kıymet verelim.
Konya Ticaret Odası Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Hatice Harmancı, koronavirüs (covid-19) salgını nedeniyle evde kaldığımız bu günlerde sürecin belirsizliğinin ve can korkusunun getirdiği umutsuzluk, sinirli olma, öfke patlamaları gibi duygusal değişimlere karşı bireylerin nelere dikkat etmesi gerektiğini açıkladı.

Çin’de başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (COVID-19) salgını, fiziksel sağlığımızı olduğu kadar ruh sağlığımızı da etkiliyor. Özellikle evde kalmak zorunda kaldığımız bu günlerde, bir yandan korunma güdüsü, hastalanmaktan korkma, sevdiğimiz kişilere hastalığı bulaştırma endişesine bir yandan da stres ve kaygı eşlik ediyor. Stres sürecinde yaşanılan ruhsal belirtiler bireylerde farklılık gösterirken, en çok görülen ruhsal yakınmalardan biri ise kaygı hissidir. Konya Ticaret Odası Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Hatice Harmancı, “Kaygı hissi, sürekli endişeli hme, tedirgin hme, her an bir şey olacakmış gibi hme şeklinde açıklanabilir. İnsan fıtratı gereği belirsizliklere tahammül edemez ve kontrolün kendi elinde olmasını ister. Varlığı itibariyle getirdiği bu ihtiyacın tamamen ortadan kalktığı bu dönemde, kaygının yaşanması da oldukça doğaldır. Burada dikkat edilmesi gereken faktör, kaygının yaşanması doğal bir beklentidir ancak artan ve yönetilemeyen kaygı, bireylerin organizasyonunu bozarak gündelik yaşamlarını olumsuz etkiler.” açıklamalarında bulunurken, ruhsal hastalığı olmayan kişilerde kirlilik ve bulaş obsesyonuna, sürekli el yıkama, diğer insanların temizliğine müdahale etme, insanlardan uzak durma belirtilerinin eklendiğini söylüyor. Obsesif kompulsif bozukluğu olan kişilerde ise kaygı hissinin daha da arttığına dikkat çeken Harmancı, sürekli evde yaşanılan süreçte bireyler arasında iletişim sorunlarının da baş gösterebileceğini sözlerine ekliyor. “Sürecin belirsizliğinin ve can korkusunun getirdiği umutsuzluk, mutsuz hme, sinirli olma, öfke patlamaları gibi duygusal değişimler bireylerin ilişkilerini olumsuz olarak etkileyebilmektedir. İnsanların çoğunun ilk defa böyle bir dönemi yaşadığını kabul edersek, sürece uyum aşamasında ruhsal şikayetlerin yaşanması beklenen bir durumdur, ancak ortaya çıkan yakınmalara teslim olmak her alandaki işlevselliği çok daha fazla bozacaktır.” diyen Dr. Hatice Harmancı, kendilerinin süreci yönetemedikleri noktada mutlaka profesyonellerden destek almaları gerektiğini ifade ediyor.  

 

Ruh sağlığımızı nasıl koruyacağız?

  • Kendimiz ve yakınlarımız adına korktuğumuz bu dönemde ruhsal değişimlerin yaşanması oldukça normaldir. Öncelikle bunu kabul etmeliyiz.
  • Yaşanılan ruhsal yakınma normal olsa bile yaşam kalitemizi artırmak için sürece tamamen teslim olmamalıyız.
  • Ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilmeliyiz. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli şey kirli bilgiden uzak durmaktır. Özellikle sosyal medya hesaplarından yayılan fantastik paylaşımlardan ziyade işin uzmanlarının verdiği doğru ve bilimsel bilgileri dikkate almakta yarar var.
  • Sürekli yeni bilgi arayışına kısıtlama getirilmelidir. Tek bir alanda sürekli araştırmalara boğulmak da kaygıyı tetikleyebiliyor.
  • Virüsün hem kendimize bulaşması hem de çevreye yayılımını önlemek için sosyal mesafemize dikkat etmeliyiz.
  • Fiziksel sağlığımız oldukça önemli. Bu konuda en çok dile getirilen el yıkama, kişisel hijyene dikkat etme, sıvı alımına dikkat etme, bağışıklık sistemini güçlendirme gibi önerileri uygulamalıyız.
  • Bağışıklık sistemimiz için beslenme kadar önemli bir faktör olan uyku kalitemizi de gözden kaçırmamalıyız. Yeterli sürede ve kalitede uyumalıyız.
  • Bu sürecin bize katabileceği sevdiklerimize daha çok zaman ayırma, hobilerimizle uğraşma, tamamlanmamış işlerimizi bitirme gibi olumlu taraflara odaklanmalıyız.
  • Gevşemeyi sağlayan yoga, meditasyon gibi egzersizler rahatlamaya yardımcı olacaktır.
  • Her şeye rağmen ruhsal sıkıntı devam ediyorsa mutlaka profesyonel destek alınmalı.
  • Şimdiye kadar hiç değişmeyecekmiş gibi yaşadığımız hayatın farkına varıp sonrasına kıymet verelim.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (