( (

Ülkü Ocakları Başkanından 12 Eylül Açıklamsı

Gündem 12.09.2019 - 14:37, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Ülkü Ocakları Başkanından 12 Eylül Açıklamsı

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Konya İl Başkanı Yusuf Kasın Akta 12 Eylül nedeni ile açıklama yaptı.
Başkan Yusuf Kasım Akta Türkiye’yi tarihi süreç içerisinde topyekün bir karanlığa sürüklemek isteyen odaklar, 12 Eylül 1980’de bir şeyi daha yaptı: Ülkemizin, gençliğimizin, ideallerimizin geleceğine kastettiler. 12 Eylül’de; Türkiye’yi politik, ekonomik ve sosyal olarak çürümeye götüren bir süreci durdurmaya yönelik değil, çürümeyi derinleştiren ve kurumsallaştıran bir hadiseyi yaşadık. Darbenin üstünden geçen 39 yıl bu gerçeği açığa çıkarmıştır. Diyerek sözlerine şöyle devam etti;  Başkan Akta; ‘’Darbe sürecinde 100 binlerce kişi gözaltına alınmış, açılan davalarda 200 binden fazla kişi yargılanmıştır. 7 binden fazla kişi için idam cezası istenmiş 517 kişi hakkında idam kararı çıkarılmış ve 50'si uygulanmıştır. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarılmış yaklaşık 100 bin kişi örgüt üyesi olma suçundan yargılanmıştır. Haklıyı haksız ayırt etmemek ve kurunun yanındaki yaşı yakmak yapılan darbenin esasını teşkil etmiştir. 12 Eylül 1980’de milli iradeye zincir vurulmuştur. Partiler kapatılmıştır. Hukuk askıya alınmıştır. Yargısız infaz esas haline getirilmiştir. İnsanlar işkence altında can vermiştir. Türkiye’nin geleceği darağaçlarında sallandırılmıştır. Türkiye bir açık hava cezaevine çevrilmiştir.  12 Eylül Darbecileri tarafından, merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’le birlikte ülkücülere kurduğu tuzağın, öyle basit bir kurgu olmadığını ortaya koymuştur.  Türk milliyetçiliğine düşman kişilerin öncülüğünde yapılan yargılama sonucunda, ülküdaşlarımızdan Ahmet Kerse, Ali Bülent Orkan, Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, İsmet Şahin, Mustafa Pehlivanoğlu ve Selçuk Duracık idam edilmiş, nice dava arkadaşlarımız çeşitli cezalara çarptırılmış ve bazıları da yargılanma sona ermeden ilahi rahmete kavuşmuşlardır. 12 Eylül faillerinin iddia ettikleri üzere “kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek amacıyla” değil, Ülkücü hareketin bayraktarlığını yaptığı devlet otoritesini bertaraf etmek amacıyla yapılmıştır. 12 Eylül 1980’den 15 Temmuz 2016’ya uzanan süreçte aynı kirli odaklar farklı çehreler içerisinde Türkiye’yi varoluş kararlılığından alıkoymak istemiştir. Fakat başarılı olamamışlardır. Milletimizin maşeri vicdanında mahkum olmaktan kaçamamışlardır.  Ülkemizin var olma azmine, milletimizin milli birlik ve dayanışma ruhuna karşı koyamamışlardır. Şahit olduğumuz gerçeklik şudur: O gün can veren ülküdaşlarımız, bugün mücadelemizin geleceğine ışık tutmaktadır. Bu şuur içerisinde şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Bütün darbeleri ve darbecileri lanetliyorum.’’dedi
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Konya İl Başkanı Yusuf Kasın Akta 12 Eylül nedeni ile açıklama yaptı.

Başkan Yusuf Kasım Akta

Türkiye’yi tarihi süreç içerisinde topyekün bir karanlığa sürüklemek isteyen odaklar, 12 Eylül 1980’de bir şeyi daha yaptı: Ülkemizin, gençliğimizin, ideallerimizin geleceğine kastettiler. 12 Eylül’de; Türkiye’yi politik, ekonomik ve sosyal olarak çürümeye götüren bir süreci durdurmaya yönelik değil, çürümeyi derinleştiren ve kurumsallaştıran bir hadiseyi yaşadık. Darbenin üstünden geçen 39 yıl bu gerçeği açığa çıkarmıştır. Diyerek sözlerine şöyle devam etti;

 Başkan Akta; ‘’Darbe sürecinde 100 binlerce kişi gözaltına alınmış, açılan davalarda 200 binden fazla kişi yargılanmıştır. 7 binden fazla kişi için idam cezası istenmiş 517 kişi hakkında idam kararı çıkarılmış ve 50'si uygulanmıştır. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarılmış yaklaşık 100 bin kişi örgüt üyesi olma suçundan yargılanmıştır. Haklıyı haksız ayırt etmemek ve kurunun yanındaki yaşı yakmak yapılan darbenin esasını teşkil etmiştir.

12 Eylül 1980’de milli iradeye zincir vurulmuştur. Partiler kapatılmıştır. Hukuk askıya alınmıştır. Yargısız infaz esas haline getirilmiştir. İnsanlar işkence altında can vermiştir. Türkiye’nin geleceği darağaçlarında sallandırılmıştır. Türkiye bir açık hava cezaevine çevrilmiştir.  12 Eylül Darbecileri tarafından, merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’le birlikte ülkücülere kurduğu tuzağın, öyle basit bir kurgu olmadığını ortaya koymuştur.  Türk milliyetçiliğine düşman kişilerin öncülüğünde yapılan yargılama sonucunda, ülküdaşlarımızdan Ahmet Kerse, Ali Bülent Orkan, Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, İsmet Şahin, Mustafa Pehlivanoğlu ve Selçuk Duracık idam edilmiş, nice dava arkadaşlarımız çeşitli cezalara çarptırılmış ve bazıları da yargılanma sona ermeden ilahi rahmete kavuşmuşlardır.

12 Eylül faillerinin iddia ettikleri üzere “kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek amacıyla” değil, Ülkücü hareketin bayraktarlığını yaptığı devlet otoritesini bertaraf etmek amacıyla yapılmıştır. 12 Eylül 1980’den 15 Temmuz 2016’ya uzanan süreçte aynı kirli odaklar farklı çehreler içerisinde Türkiye’yi varoluş kararlılığından alıkoymak istemiştir.

Fakat başarılı olamamışlardır. Milletimizin maşeri vicdanında mahkum olmaktan kaçamamışlardır.  Ülkemizin var olma azmine, milletimizin milli birlik ve dayanışma ruhuna karşı koyamamışlardır.

Şahit olduğumuz gerçeklik şudur: O gün can veren ülküdaşlarımız, bugün mücadelemizin geleceğine ışık tutmaktadır. Bu şuur içerisinde şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Bütün darbeleri ve darbecileri lanetliyorum.’’dedi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (