( (

Ege İnci, Yazar Ali Oğuzhan Vural İle Konuştu

27.01.2021 - 15:52, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Ege İnci, Yazar Ali Oğuzhan Vural İle Konuştu

Ege İnci, Yazar Ali Oğuzhan Vural İle Hayatını ve eserlerini konuştu
İşte Ege İnci'nin Röportajı...   1-KISACA KENDİNİZİ ANLATIR MISINIZ?   1979 Sarıkamış doğumluyum. Babamın görevi gereği bulunduğumuz Sarıkamış’tan anılarımda hiç birşey yok maalesef. Üniversite için Adapazarı’nda bulunduğum zamanın dışında hayatım kadıköyde geçti. Yüksek lisans düzeyine kadar üniversitede kaldım. Okul meslek öğretiyor bunun üzerine siz bir bina koymak zorundasınız. Okulu bitirdikten sonra her insan gibi çalışmayı denedim. Ancak içimdeki yazı ve edebi yön ağır bastı. Senaryo çalıştım sonrasında ise öykü ve romanla tanıştım.   2- NE KADAR ZAMANDIR YAZIYORSUNUZ?   Yazmaya gençliğimde başladım. Şiir yazdım ilk önceleri. Değişik dönemden şairleri inceledim. Nazım Hikmet, Fuzuli, Mehmet Akif, Cahit Sıtkı gibi. Bunların dil ve hitabeti karşısında aciz kaldığımı hissederdim. Sonrasında düzyazıya geçtim. Ancak bir şeyler yazdım deme cesaretini göstermem altı yedi senemi aldı.   3- YAZMANIZDAKİ EN BÜYÜK ETKEN NEDİR?   Yazarken kendimi iyi hissediyorum. Düşündüğüm bir öykünün hayat bulması, bir karakterin canlanması beni günlük koşuşturmadan ayırıp daha derin bir dünyaya götürüyor. Hayallgücü ve kurmacanın büyülü dünyasında gezerken herşeyi unutuyorum. Hikaye bittikçe, sona yaklaştıkça benim sevincim üzüntüm yada heyecanım da artıyor. Bunlar beni yeni bir öyküye itiyor. Haydi diyor içimden bir ses; şunu bir daha yapalım.   4-YAZARKEN ÇEKTİĞİNİZ EN BÜYÜK ZORLUK NEDİR?   Türkçenin epeyce fazla sadeleştirilldiğini düşünüyorum. Arapça Farsça kelimelerin atılması elbette güzel ama onların yerine kelime bulmakta zorluk çekilmiş gibi bir izlenim oluşuyor bende. Hatta son yirmi yılda o bulunan kelimeler bile atılmış. Günlük konuşma dilinin dışında yazı dilimizin olduğunu düşünmüyorum. Yazarken olguları anlatmak gerekiyor olayları anlatırken birden fazla bakış açısı gerekiyor birden fazla duygu gerekiyor. Onlarca kelimenin eş anlamlısını bulmak lazım oluyor. Fakat bu kadar zengin bir dile sahip olduğumuz gerçekten tartışmalı. Bir iki tane kitap inceleme fırsatınız olursa, kitaplardaki kelimelerin ne kadar basit düzeyde olduklarınızı göreceksiniz. Bu olmamalı. En büyük zorluk bence bu.   5- KİTABINIZ DAHA ÇOK HANGİ YAŞ GRUPLARINA HİTAP EDİYOR.   Ben kitabımı daha ziyade genç bir kuşak için yazdım. Ancak orta ve ileri yaş gruplarından bile çok güzel eleştiriler ve tepkiler alıyorum. Dolayısıyla bir kitabın yaşı olmadığını daha iyi anlıyorum.   6- YAZARKEN İLHAM ALDIĞINIZ ŞEY NEDİR? BİR NESNE BİR KİŞİ OLABİLİR. O İLHAM PERİNİZ NE OLUNCA SİZE GELİYOR?   Kavurucu bir yazdan çıktıktan sonra esen sonbahar rüzgarı... sanırım bana bu sonbaharın sarı solgun hali çok büyük ilham veriyor. Bir de beğendiğim bir kitabın sayfalarında gezerken yazarın kullandığı kelimeleri ruhumda hmek... bu hissin bende yaratttığı o müthiş mutluluk beni çok etkiliyor.     7- BEĞENDİĞİNİZ VE KİTAPLARINI OKUDUĞUNUZ BİR YAZAR VAR MI?   Bütün kitaplar kıymetli ve bütün yazarlar değerlidir. Ancak her kitap herkese hitap etmez. Beğeniler zevkler Kişilik... hepsi etkilidir bu durumda. Ancak bazı yazarlar hepimizi yakalamayı başarmışlar. Bunlar evrenseldir. Benim için onlar büyükustadır. Benim büyükustalarımdan en sevdiğim ise Sait Faik Abasıyanıktır.  Onun dışında yabancı yerli bir çok isim sayabilirim. Ama milan kunderayı da vurgulamadan geçemem.   8-PEKİ YAZARLARLA GÖRÜŞEBİLME İMKANINIZ OLDU MU?   Pandemi sürecinden dolayı görüşmem mümkün olmadı.   9-KONULARINIZI NASIL SEÇİYORSUNUZ?   Ben değil onlar beni seçiyor adeta. Bir sokakta yürürken, odamda kahve içerken yada insanlar arasında birinin bir hareketini gözlemlerken... bir ışık göz kırpıyor bana. Gel diyor burada harika bir renk var. Elbette her konu yazılamıyor, bazıları içerde olgunlaşmayı bekliyor ama o göz kırpan ışık da Bekliyor.   10- PEKİ SON OLARAK OKURLARA SESLENMEK İSTESENİZ NE SÖYLEMEK İSTERDİNİZ?   Bir şey başarmak için, herşeyden önce hayal etmek gerekir. Hayal kurmak insanın yapabildiği en güzel eylemdir. Güzel hayaller kurmaktan vazgeçmesinler. Hayat insana herşeyi gösteriyor. Biz yazarlar sadece onu taklit edebiliyoruz. Oysaki en büyük yazar hayatın kalemini ellerinde tutan kaderdir. Kaderin yazdıkları her gün sahnelenmektedir. Hayatlarının kalemini bir başkasına verenler bu hayatın figüranı olabilirler sadece. O yüzden hayal kurmak bir insan için uyumak kadar gereklidir. Hayal kurmak ise okumak ve düşünmekle gerçekleşir. Bu yüzden okumaya bir dakika bile ara vermesinler. Okumadan geçen ömürlere bir dönüp baksınlar. Ondan ders alsınlar. Herkese kalemlerini ellerine alıp hayatlarını yazmaya başlayacakları bilinçli ve kitaplarla dolu rüya gibi bir ömür diliyorum. 
Ege İnci, Yazar Ali Oğuzhan Vural İle Hayatını ve eserlerini konuştu

İşte Ege İnci'nin Röportajı...

 

1-KISACA KENDİNİZİ ANLATIR MISINIZ?

 

1979 Sarıkamış doğumluyum. Babamın görevi gereği bulunduğumuz Sarıkamış’tan anılarımda hiç birşey yok maalesef. Üniversite için Adapazarı’nda bulunduğum zamanın dışında hayatım kadıköyde geçti. Yüksek lisans düzeyine kadar üniversitede kaldım. Okul meslek öğretiyor bunun üzerine siz bir bina koymak zorundasınız. Okulu bitirdikten sonra her insan gibi çalışmayı denedim. Ancak içimdeki yazı ve edebi yön ağır bastı. Senaryo çalıştım sonrasında ise öykü ve romanla tanıştım.

 

2- NE KADAR ZAMANDIR YAZIYORSUNUZ?

 

Yazmaya gençliğimde başladım. Şiir yazdım ilk önceleri. Değişik dönemden şairleri inceledim. Nazım Hikmet, Fuzuli, Mehmet Akif, Cahit Sıtkı gibi. Bunların dil ve hitabeti karşısında aciz kaldığımı hissederdim. Sonrasında düzyazıya geçtim. Ancak bir şeyler yazdım deme cesaretini göstermem altı yedi senemi aldı.

 

3- YAZMANIZDAKİ EN BÜYÜK ETKEN NEDİR?

 

Yazarken kendimi iyi hissediyorum. Düşündüğüm bir öykünün hayat bulması, bir karakterin canlanması beni günlük koşuşturmadan ayırıp daha derin bir dünyaya götürüyor. Hayallgücü ve kurmacanın büyülü dünyasında gezerken herşeyi unutuyorum. Hikaye bittikçe, sona yaklaştıkça benim sevincim üzüntüm yada heyecanım da artıyor. Bunlar beni yeni bir öyküye itiyor. Haydi diyor içimden bir ses; şunu bir daha yapalım.

 

4-YAZARKEN ÇEKTİĞİNİZ EN BÜYÜK ZORLUK NEDİR?

 

Türkçenin epeyce fazla sadeleştirilldiğini düşünüyorum. Arapça Farsça kelimelerin atılması elbette güzel ama onların yerine kelime bulmakta zorluk çekilmiş gibi bir izlenim oluşuyor bende. Hatta son yirmi yılda o bulunan kelimeler bile atılmış. Günlük konuşma dilinin dışında yazı dilimizin olduğunu düşünmüyorum. Yazarken olguları anlatmak gerekiyor olayları anlatırken birden fazla bakış açısı gerekiyor birden fazla duygu gerekiyor. Onlarca kelimenin eş anlamlısını bulmak lazım oluyor. Fakat bu kadar zengin bir dile sahip olduğumuz gerçekten tartışmalı. Bir iki tane kitap inceleme fırsatınız olursa, kitaplardaki kelimelerin ne kadar basit düzeyde olduklarınızı göreceksiniz. Bu olmamalı.

En büyük zorluk bence bu.

 

5- KİTABINIZ DAHA ÇOK HANGİ YAŞ GRUPLARINA HİTAP EDİYOR.

 

Ben kitabımı daha ziyade genç bir kuşak için yazdım. Ancak orta ve ileri yaş gruplarından bile çok güzel eleştiriler ve tepkiler alıyorum. Dolayısıyla bir kitabın yaşı olmadığını daha iyi anlıyorum.

 

6- YAZARKEN İLHAM ALDIĞINIZ ŞEY NEDİR? BİR NESNE BİR KİŞİ OLABİLİR. O İLHAM PERİNİZ NE OLUNCA SİZE GELİYOR?

 

Kavurucu bir yazdan çıktıktan sonra esen sonbahar rüzgarı... sanırım bana bu sonbaharın sarı solgun hali çok büyük ilham veriyor. Bir de beğendiğim bir kitabın sayfalarında gezerken yazarın kullandığı kelimeleri ruhumda hmek... bu hissin bende yaratttığı o müthiş mutluluk beni çok etkiliyor.

 

 

7- BEĞENDİĞİNİZ VE KİTAPLARINI OKUDUĞUNUZ BİR YAZAR VAR MI?

 

Bütün kitaplar kıymetli ve bütün yazarlar değerlidir. Ancak her kitap herkese hitap etmez. Beğeniler zevkler Kişilik... hepsi etkilidir bu durumda. Ancak bazı yazarlar hepimizi yakalamayı başarmışlar. Bunlar evrenseldir. Benim için onlar büyükustadır. Benim büyükustalarımdan en sevdiğim ise Sait Faik Abasıyanıktır.

 Onun dışında yabancı yerli bir çok isim sayabilirim. Ama milan kunderayı da vurgulamadan geçemem.

 

8-PEKİ YAZARLARLA GÖRÜŞEBİLME İMKANINIZ OLDU MU?

 

Pandemi sürecinden dolayı görüşmem mümkün olmadı.

 

9-KONULARINIZI NASIL SEÇİYORSUNUZ?

 

Ben değil onlar beni seçiyor adeta. Bir sokakta yürürken, odamda kahve içerken yada insanlar arasında birinin bir hareketini gözlemlerken... bir ışık göz kırpıyor bana. Gel diyor burada harika bir renk var. Elbette her konu yazılamıyor, bazıları içerde olgunlaşmayı bekliyor ama o göz kırpan ışık da Bekliyor.

 

10- PEKİ SON OLARAK OKURLARA SESLENMEK İSTESENİZ NE SÖYLEMEK İSTERDİNİZ?

 

Bir şey başarmak için, herşeyden önce hayal etmek gerekir. Hayal kurmak insanın yapabildiği en güzel eylemdir. Güzel hayaller kurmaktan vazgeçmesinler. Hayat insana herşeyi gösteriyor. Biz yazarlar sadece onu taklit edebiliyoruz. Oysaki en büyük yazar hayatın kalemini ellerinde tutan kaderdir. Kaderin yazdıkları her gün sahnelenmektedir. Hayatlarının kalemini bir başkasına verenler bu hayatın figüranı olabilirler sadece. O yüzden hayal kurmak bir insan için uyumak kadar gereklidir. Hayal kurmak ise okumak ve düşünmekle gerçekleşir.

Bu yüzden okumaya bir dakika bile ara vermesinler. Okumadan geçen ömürlere bir dönüp baksınlar. Ondan ders alsınlar.

Herkese kalemlerini ellerine alıp hayatlarını yazmaya başlayacakları bilinçli ve kitaplarla dolu rüya gibi bir ömür diliyorum. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (