Aileyi Sevgi Kurtaracak

Aile ve Dostluk Kampı’nda ‘Aile ve Toplum’u ele alan Şehr-i Yâr Turizm Genel Müdürü Âdem Bilensarı, “Sevgi asrımızın en güzel ilacıdır. Ailemizde sevgi çiçekleri açtırmalıyız. Aileyi ancak sevgi kurtarır” dedi

Merkezi Konya’da olan Şehr-i Yâr Turizm, her sene başka şehirlerde düzenlediği Aile ve Dostluk Kampı’nı bu sene Ankara – Kızılcahamam’da gerçekleştirdi. Farklı illerden çok sayıda ailenin katıldığı ve Kızılcahamam’da beş yıldızlı termal bir otelde gerçekleştirilen Aile Kampı’nda, “Aile ve Toplum” konusu ele alındı. Hayrat İnsanî Yardım Derneği yetkilisi Adnan Haydaroğlu’nun derneği Afrika’daki faaliyetleriyle ilgili açıklamalarından sonra kürsüye çıkan Şehr-i Yâr Turizm Genel Müdürü Âdem Bilensarı, geçtiğimiz sene düzenlenen Aile Kampı’nda “Helâl ve Haram Gıda” konusunu uzmanlarıyla birlikte masaya yatırdıklarını belirterek “Son zamanlarda özellikle kadın cinayetleri, kadına yapılan zulüm,  zulmün de ötesinde caniliklerle aile müessesesi ciddi anlamda yara aldı. Hemen her sene Türkiye gündemine oturan aile vakalarıyla çalkalanıyoruz” dedi. Ailede ilk öğretmen ‘anne’dir “Aileyi koruma adına, evlatlarımızı koruma adına, kendimizi asrın kötülüklerinden koruma adına neler yapmalıyız?” diye soran Âdem Bilensarı, kadına ve aileye yönelik olumsuzluklar karşında insanımız ve insanlığın seyirci durumunda kaldığını belirterek “Peki ne oldu da bizler bu hale geldik? Ne oldu da aile bu çalkantılı haberlerle anılır oldu? Ne oldu da aile bireylerinin en önde gelenleri olan anne ve baba birer câni ve canavar olarak tanınır oldu? Dün yaşanılır olan, gıpta edilen, sevgiyle ve muhabbetle anılan Müslüman aile yuvası, nasıl oldu da bugün bu tarz hadiselerle anılır oldu” diye konuştu. Ailede ilk öğretmenin “anne”, ilk hocanın “baba” olduğunu hatırlatan Bilensarı, anne ve babanın ilköğretim yaşına gelen çocuklarına karşı asıl yapması gereken görevlerden kendilerini azat ederek o görevleri öğretmenlere tevdi ettiğimizden beri yalpaladığımızı, evlenen gençlerin kısa zamanda boşandıklarını ve boşanma rakamlarının Türkiye’de dehşet boyutlara ulaştığını belirterek şu ifadelere yer verdi. Her 100 kişiden 38’i boşanıyor “Yapılan bir ankete göre, bir ilimizin boşanma oranı yüzde 38. Bu oran çok büyük ve dehşet bir oran. 100 kişi evleniyor ve aynı yıl 38’i boşanıyor. Bu araştırmaya göre bunların %90’ı üniversite mezunu. Ve en acıtanı da şu; üniversite mezunlarının boşanma aralığı 3-6 ay. Burada kabahat kimde? Elbette anne ve baba olarak bizde. Onlara nasıl eş seçilir, nasıl evlenilir, nasıl geçimdirlik sağlanır? Nasıl çocuk yetiştirilir? Medeniyet nedir? Sevgi, saygı, sadakat, hürmet nedir? Bütün bunları biz öğretecektik. Biz bu sorumlulukları kazanmadığımız müddetçe ne kendi aile yapımızı, ne de toplumu düzeltemeyiz. ” “Aileyi ancak sevgi kurtarır” Bir yerlerden tutarak ailenin ayağa kaldırılması gerektiği söyleyen Bilensarı, ailede asıl üzerinde durulması gereken hususun sevgi olduğuna dikkati çekerek şunları dile getirdi: “Sevgi asrımızın en güzel ilacıdır. Ailemizde sevgi çiçekleri açtırmalıyız. Aileyi ancak sevgi kurtarır. Yâni derdimiz sevgi olmalı. İslam’ın bize öğütlediği ilk şey sevgidir. Allah-u Teâlâ bilinmek istedi, tanınmak istedi, sevilmek istedi. Biz deforme olmuş ailenin düzelmesi adına gerçek adımlar atmamız lâzım. Mevlâna’nın dediği gibi “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lâzım.” Yâni aile adına yeni şeyler söylemeliyiz. Yeni metotlar geliştirmeli, yeni planlar ve programlar yapmalı. İslâm ne diyor? İslâmî bir hayat nasıl olmalı?  İslâmî bir aile nasıl olmalı? İslâmî bir düğün nasıl olmalı? Buna dönmeliyiz.” Bilensarı ayrıca, hac, umre, tatil, otel, tur ve bilet hizmetlerini yerine getiren turizmden ayrı olarak insana ve insanlığa yardım amacıyla Dertli Yârenler Derneği’ni kuracaklarını belirterek hedef büyüttüklerini, niyetlerinin hayra vesile olmak olduğunu söyledi.