Türkiye-Almanya Arasında Seyahat Kısıtlaması Kalkacak mı?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB'nin zorunlu olmayan seyahat kısıtlamalarının kaldırılmasının tavsiye edildiği listede Türkiye'ye yer verilmemesinin ardından dönem başkanı Almanya'ya gitti. Alman mevkidaşı Heiko Maas'la görüşen Çavuşoğlu, "Almanya'nın seyahat uyarısını gözden geçirmesi gerekiyor" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Almanya’nın başkenti Berlin’de Alman mevkidaşı Heiko Maas’la görüştü.
AB’nin zorunlu olmayan seyahat kısıtlamalarının 1 Temmuz itibariyle kaldırılmasının tavsiye edildiği listede Türkiye’ye yer verilmemesinin ana gündem maddesi olduğu görüşme sonrası iki bakan bir basın toplantısı düzenlendi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Almanya’nın seyahat uyarısını gözden geçirmesi gerekiyor. Alman dostlarımız da Türkiye’ye tatile gelmek istiyor. Almanya turizm sektörü için de çok önemli” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise “Seyahat kısıtlamalarının kaldırılması açısından önemli bir adım atıldı. Bir liste hazırlandı, bu bir adımdır. Daha başka adımlar da olacaktır” diye konuştu.
ÇAVUŞOĞLU ÖNEMLİ ADIM ATILDI
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Almanya'da Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile yaptığı görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, AB'nin Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısını kaldırmamasını 'hayal kırıklığı' olarak niteledi. Çavuşoğlu ayrıca Fransa ile yaşanan gerilimle ilgili olarak "Gemilerimizin (Fransız gemilerine) kilit attığı iddiası doğru değildir. Fransa'nın bizden özür dilemesi gerekir" dedi.
Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise "Seyahat kısıtlamalarının kaldırılması açısından önemli bir adım atıldı. Bir liste hazırlandı, bu bir adımdır. Daha başka adımlar da olacaktır. Brüksel'in ve Almanya'nın tabi hep verilere bakarak, enfeksiyon verilerine bakıyoruz. Her bir ülkenin hangi tedbirleri aldığına bakıyoruz. Bugün bu konuda birçok bilgiyi edindik." diye konuştu. Bir soruyu yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, "Gemilerimizin (Fransız gemilerine) kilit attığı iddiası doğru değildir. Fransa'nın bizden özür dilemesi gerekir." diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Almanya'nın AB dönem başkanlığını tebrik ediyorum. Üye olmasak da bu önceliklerin hayata geçirilmesi konusunda müzakere eden bir ülke olarak biz de elimizden gelen desteği vereceğiz. Heiko'nun da söylediği gibi Almanya'nın dönem başkanlığı sürece Türkiye-AB ilişkilerini daha sağlıklı şekilde geliştirmek istiyoruz.
Üye ülkelerin de Almanya'dan beklentisi çok. Müzakere eden ülkelerin de Almanya'dan beklentileri var. Birlikte çalışırsak önemli mesafeler kat edebiliriz.
Bugünkü toplantımızda AB ile olan ilişkilerimizi samimi bir ortamda dile getirdik, konuştuk. Gümrük birliği anlaşmasının güncellenmesi her iki tarafın yararına, vize serbestisinin hayata geçmesi, göç ve mülteci konusunda işbirliğimizin geliştirilmesi gibi konuları ele aldık.
"SURİYE'DE KALICI BARIŞI GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ"
Daha pozitif bir ortamda bu konularda ilerleme kat etmek istiyoruz. Bu ilişkileri zehirleyen konular var mı? Var. Doğu Akdeniz, Ege, Kıbrıs konusu...
Biz kimsenin hakkını hukukunu inkar etmiyoruz. Kimse de Türkiye'yi dışlamaya çalışmasın, her zaman bu yaklaşımı savunuyoruz.
Suriye'de kalıcı bir barış önemli. AB'nin insani yardımlar başta olmak üzere oynayabileceği roller var.
BM çatısı altında, AB'nin de destekleriyle Suriye'de kalıcı barışı getirmeye çalışıyoruz.
"ÇOK ÖNEMLİ ROLLER ÜSTLENDİK"
Libya'da da tek çözüm siyasi çözümdür. Bugüne kadar tüm çabalarımıza rağmen ateşkese yanaşmayan bir Hafter'i gördük. Net bir şekilde Berlin'de gördük. Türkiye olarak ateşkesin tesis edilmesi konusunda Sarrac yönetiminin ikna edilmesi konusunda çok önemli roller üstlendik.
Berlin konferansında neler olduğunu Heiko ve Merkel gördüler. En iyi çözüm siyasi çözümdür. Bir an önce ateşkesin tesis edilmesi gerekiyor. Kalıcı, bağlayıcı olması gerekiyor. Bunun için de meşru yönetimin tabi bazı şartları var.
İşte tüm bu konularda, biraz önce de söyledim. Almanya ile Heiko ile, diğer ülkelerle çalışmak isteriz. Buna Fransa da dahil. Yeter ki darbecileri desteklemeyelim. NATO'nun endişelerini de bizim iyi anlamamız lazım. Bunu da karşılayacak bir istikrara, huzuru Libya'yı kavuşturmamız gerekiyor.
"ALMANYA'NIN SEYAHAT UYARISINI GÖZDEN GEÇİRMESİ GEREKİYOR"
Tabi yeni dönemde ikili ilişkilerimizi her alanda geliştirmemiz gerekiyor.
Turizm önemli bir sektör. Bugün bunu da enine boyuna ele aldık. Biz güvenli bir ortamda sağlıklı bir ortamda Almanya'dan ve diğer ülkelerden gelecek misafirlerimizi ağırlamaya hazırız. Tüm tedbirlerimizi aldık. Ve tüm tesislerimiz; havaalanları, oteller, transferler dahil hepsinin sertifikasyonu yapıldı. Almanya'dan uzmanlardan oluşan heyeti de davet etmiştik.
Zaten uçuşlar başladı, 8 şehre THY uçuyor. Özel şirketlerimiz uçmaya başladı. Turistler de yavaş yavaş gelmeye başladı.
Önemli olan Almanya'nın seyahat uyarısını gözden geçirmesi gerekiyor. Alman dostlarımız da Türkiye'ye tatile gelmek istiyor. Almanya turizm sektörü için de çok önemli.
"AB'NİN LİSTESİNİN DE OBJEKTİF OLMASI GEREKİYOR"
DSÖ de hakkını teslim ediyor. Herkes Türkiye'nin başarısını takdir ediyor. AB'nin listesinin de objektif olması gerekiyor. Şimdi ismini vermeyeceğim. Hiçbir verinin, şeffaflığın olmadığı bazı ülkeler bu listede var. Türkiye yok. Burada görüyoruz ki siyasi saiklerle karar alınmış. Geçen sene 5 milyondan fazla Alman turisti ülkemizde ağırladık. Hepsi de büyük bir memnuniyetle Almanya'ya geri döndüler. Ben inanıyorum ki bugün faydalı görüşmemizden sonra, verilerimiz şeffaf, AB ile de paylaşıyoruz. Bu konudaki kararları birlikte alacağız.
Evet turizm önemli, sektör önemli, gelir de elde etmemiz lazım. Ama hepimiz için en önemli şey insanımızın sağlığıdır. Bizim için başka ülkelerin vatandaşları arasında bir ayrım olamaz. Hepsinin sağlığı önemli. Tedbirlerimizi aldık, hazırız. İnşallah yakın zamanda turistleri ülkemizde ağırlayacağız.
Almanya Dışişleri Bakanı Maas'ın açıklamaları şöyle:
SURİYE KONUSU
Suriye'de söz konusu ateşkesin İdlib'de geniş bağlamda sürdüğünü görüyoruz. Ama yine de askeri çatışmalar var. Bunun gerçek anlamda bunun yeni bir taarruza dönüşmemek için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekiyor.
Almanya olarak biz mağdurlara 8 milyar avro sunmuş bulunuyoruz. Bu yardımın gerçekten Suriye'ye erişebilmesi için BM Güvenlik Konseyi'ndeki bu kararın kapsam alanını daha da sürdürmemiz gerekiyor. Amacımız da budur.
Suriye'deki bu sorunun çözümü tabi ki büyük önem taşımaktadır. Siyasi süreçteki ilerlemelerin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Sorunun sona ermesinin şartı siyasi çözümdür. Bunu ele almamız da çok iyi oldu bugün.
LİBYA KONUSU
5+5 görüşmeleri Libya'da ateşkesin sağlanması için prensip olarak aynı görüşleri taşıyoruz. Çalışma taraflarının sadece genel açıklamalarda bulunmayıp somut olarak da uygulaması gerekiyor. Silah ambargosunun yerine getirilmesi gerekiyor.
Bunun için Berlin - Libya konferansında kararlaştırdığımız gibi ele alınması gerekiyor.
SEYAHAT KISITLAMALARI
Birçok konuyu ele aldık. Turizm konusunu ele aldık. Güvenli bir turizmin, korona krizi kapsamında nasıl sağlanabileceğini ele aldık. Bu konunun ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.
Birçok insanın bunu kaldırılmasını istediğini biliyoruz. Almanya bunu AB kapsamında ele almak istiyor. Ancak Avrupa genelinde görüş birliği sağlayabilirsek, virüsün yayılmasını kontrol altına alabiliriz.
Seyahat kısıtlamalarının kaldırılması açısından önemli bir adım atıldı. Bir liste hazırlandı, bu bir adımdır. Daha başka adımlar da olacaktır. Brüksel'in ve Almanya'nın tabi hep verilere bakarak, enfeksiyon verilerine bakıyoruz. Her bir ülkenin hangi tedbirleri aldığına bakıyoruz. Bugün bu konuda birçok bilgiyi edindik.
Bölgesel rakamların gelecekte çok önemli olacağından hareket ediyoruz. Yeni vakalar nerede, nerede hiç yok, bunların dikkate alınması gerekiyor. Avrupa genelinde bir çerçeve oluşturmuş bulunuyoruz. Karantina şartları da bu şekilde belirleniyor. Yani Almanya'da hem içe hem dışa yönelik risk bölgeleri kategorisi de dikkate alınmak zorundadır. İki haftalık aralarla olmak üzere AB'de bu konu sürekli yeniden incelenecektir.
Burada tabi ki belli açılımların olmasını istiyoruz. Bugün bu açıdan bu kadar bilgiyi edinmiş olmamız da bizi çok mutlu etti.
Ailelerini, yakınlarını ziyaret etmek isteyen insanların tabi ki Dışişleri Bakanlığının seyahat uyarısı bu insanlar için geçerli değildir. Onlar rahatlıkla gidip gelebilirler. Ama biz daha fazla imkan sağlamak istiyoruz. Yakın irtibatta bulunacağız. Uzmanlar düzeyinde de bunu yapacağız.
Sevgili Mevlüt çok teşekkür ediyorum Berlin'deki ziyaretinden ötürü. Ve bizim dönem başkanlığımız kapsamında AB'nin Türkiye ile ilişkilerini sürdürüyor olmaktan çok büyük mutluluk duyuyorum.
SORU-CEVAP
Heiko Maas: (Doğu Akdeniz'den Fransa-Türkiye gerilimi) Doğu Akdeniz'deki olayı biliyoruz. İki taraftan da bilgiler toplanıyor. Fransa ile Türkiye arasında yapıcı ilişkilerin olması çok önemli. Birçok konuda karşılaşıyoruz. AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin nasıl devam edeceği konusunda da önemli. Sağlam bir diyalogla bunu ortadan kaldırabiliriz.
"FRANSA BU ÇİZGİYE GELMELİ"
Mevlüt Çavuşoğlu: (Libya) Libya konusunda bizim tutumumuz net. Bizim ilişkilerimiz de BM'nin tanıdığı meşru hükümetle. Bizim Libya'yla angajmanımız meşru yönetimle. Bizim Libya'ya verdiğimiz danışmanlık. Bir taraftan Suriye'den, Abu Dabi'den uçaklarla silah geliyor, Fransa aynı şekilde silah veriyor. Bunlar konuşulmuyor, Türkiye'nin meşru yönetimle ilişkileri konuşuluyor. Aynı dürüstlüğü Fransa konusunda da göstermemiz gerekiyor. Burada Fransa doğru söylememiştir. Bizim gemilerimizin kilit attığı iddiası doğru değildir. Biz de bunu kanıtladık. NATO bunu gördü. Fransa'nın özür dilemesi gerekiyor.
Ben Heiko'ya Fransa da gelsin beraber çalışalım dedim. Müttefikler olarak biz birlikte çalışmalıyız. Fransa da bu çizgiye gelmeli.
Mevlüt Çavuşoğlu: (Seyahat uyarısı) Daha önce sorulan soruları cevapladık. Bugün bu konuda duyduğumuz hayal kırıklığına ilaveten nasıl çözebiliriz konusunu görüştük. Bugünkü görüşmelerimizin olumlu netice getireceğine inanıyorum.
Heiko Maas: (Seyahat Uyarısı) Korona pandemisinin henüz geride bırakılmadığını bilmek gerekiyor. Genel olarak bir iyileşme olduğu için belli seyahatlere izin verme kararı verdik. Tatile çıkıp çıkmayacakları kendi kararları olacaktır. Yaz boyunca birçok seyahat olacaktır. Gittikleri yerde bizim açımızdan takip edilebilir olmalarını istedik. AB'yi bu açıdan sınır olarak koyduk. AB genelinde bunu daha iyi takip edebileceğimizi düşündük. Seyahat uyarılarının kaldırılmadığı bazı AB üyeleri de var. Mesela İsveç.
Almanya'da izin verilmeyen ilaçların kullanılmasıyla ilgili durumu yeniden ele aldık. Türkiye'de enfeksiyon olduğu zaman, hastanın isteği dışında hiçbir zorlama olmadığı konusunda kesin teyit aldık.
MAAS: FRANSA'YA OLAĞANÜSTÜ MÜTEŞEKKİRİM
Heiko Maas: (Libya) Libya konusunda bulunduğumuz aşama, çatışma taraflarının 5+5 formatında masaya oturabileceği bir durumdayız. Türkiye'nin Serrac hükümetine olan yoğun etkisini kullanarak bu tarafın masaya oturmasını sağlamasını istedik. Hafter tarafında etkisi olanlarla da konuşuyoruz. Olayı daha da komplike hale getirmek istemiyoruz. IRINI operasyonu daha da gelişecek önümüzdeki günlerde. Çatışan taraflar masaya oturmadan bu savaş dışardan yürütülmeye çalışılmalıdır. Bu açıdan Fransa'ya da olağanüstü müteşekkirim. Orada omuz omuza, son derece net bir görüş birliğine sahibiz, el birliğiyle orada ilerliyoruz.
Çavuşoğlu: (Libya) Bana göre Hafter Libya'da şansını kaybetti. Berlin'de Moskova'da masadan kalkarak. Ama biz Türkiye olarak tarafları ateşkes için cesaretlendirmeye devam edeceğiz. Serrac hükümetinin 5+5 formatında masaya oturmak isteyeceğine de eminiz.
Çavuşoğlu: (Seyahat Uyarısı) Biz Alman turistlerin ve Almanya'daki Türklerin ailelerini ziyaret etmelerini isteriz. Ama 14 günlük karantina onları da korkutuyor. Antalya'da evi olan, benim de komşum olan Almanlar da gelmeye başladılar. Bunun sebebi de Türkiye'yi güvenli olarak görmeleri. Esas bu seyahat uyarısı ve engeller kalkarsa gelişler artacaktır. Bugün korona ile mücadelede tek bir aşı, tek bir ilaç ve tek bir tedavi yöntemi yok. Her ülkenin çeşit çeşit tedavileri var. Burada önemli olan hastanın tedavi olmadan önce ne tür bir tedavi istediğinin sorulması ve hastanın kendisinin bu tedaviye yazılı bir şekilde onay vermesi. Hiçbir hastaya veya turiste illa bu ilacı kullanacaksın diye bir dayatma yok. Bu konuda sağlık bakanlığından uzmanların da gelip bizim tedavi yöntemlerimizi görmesini teklif ettim. Geldi turist pozitif vaka ve durumu ağır değil. O turist hastanede değil de otelde 14 günü geçirmek istedi. Bunun için de hazırlığımız var. Otellerde izole bölümler oluşturuldu. Her türlü şartı düşündük ve tedbirlerimizi aldık.