Prof. Dr. Akgül: “Arvasi İslâm’ı Yeryüzüne Egemen Kılma Fikrine Sahipti”
Konya Aydınlar Ocağı'nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetleri'nde bu hafta, vefatının 35. yılında sosyolog, pedagog, eğitimci-yazar Seyyid Ahmet Arvasi anıldı. Programda Prof. Dr. Mehmet Akgül Arvasi Hocanın hayatı, kişiliği, kitapları, fikir ve düşünceleri hakkında bilgiler verdi.
İl Halk Kütüphanesi Konferans Salonunda yapılan programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Arvaslar sülalesine mensup olan Seyyid Ahmet Arvasi’nin Seyyid kökenli olduğunu; Türk kültürüne, düşünce hayatına önemli katkılar sunduğunu söyledi.
Daha sonra kürsüye gelen Prof. Dr. Mehmet Akgül Seyyid Ahmet Arvasi’nin İslâm’ı anlatma biçimine, metoduna dikkat çekerek, “Din eğitiminin olmadığı ya da az olduğu dönemde Ahmet Arvasi siyasetin dışında bir din anlatmıştır. (Türklüğün İslâm’la şeref bulması) ifadesi de ona aittir” dedi.
15 Şubat 1932 tarihinde Doğubeyazıt’ın Doğanyayla köyünde dünyaya gelen Ahmet Arvasi’nin mensup olduğu Arvaslar sülalesinin yörede hatırı sayılır ve güçlü bir aile olduğuna vurgu yapan Akgül, “Ahmet Arvasi ilkokulu Doğubeyazıt’ta, ortaokulu Van’da bitirdikten sonra 1952’de Erzurum Öğretmen Okulu’ndan mezun oldu ve bir süre ilkokul öğretmenliği yaptı. İlk görev yeri Konya’nın Doğanbey kasabasıydı. Sonra Ağrı’nın Tutsak ilçesi Molla Çepni (Şemdin) köyü ilkokulunda üç yıl ilkokul öğretmenliği yaptı ve girdiği Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümü’nü 1958’de bitirince sırayla Balıkesir, Bursa ve İstanbul’daki eğitim enstitülerinde hocalık yaptı” diye konuştu.
1979 yılında kendi isteği ile emekli olan Arvasi’nin 1977 yılında kurduğu Türk Gençlik Vakfı’nın başkanlığını ölümüne kadar sürdürdüğünü hatırlatan Akgül, yazı hayatından da bahsederek, “İlk yazılarını 1967 yılında “Yeni İstanbul” gazetesinde yayımlamaya başladı. 1970’li yıllarda Hergün, 1980’li yıllarda da Türkiye gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Haftalık Yeni Düşünce gazetesinde, Devlet gazetesinde; Ülkü-Bir, Genç Arkadaş, Hasret, Nizam-ı Alem, Milli Eğitim ve Kültür, Ülkücü Kadro dergilerinde yazılar yazdı” diyerek sözlerini sürdürdü.
Arvasi’nin emekli olduktan sonra Necip Fazıl, Erol Güngör, Taha Akyol gibi insanlarla birlikte MHP’nin fikir kadrosunda yer aldığını söyleyen Akgül, “Onlar Türk milliyetçiliğinin içine saf ve temiz İslâm anlayışını yerleştirdiler. Milliyetçi Hareket Partisi’nde Genel İdare Kurulu üyeliğine seçilen Arvasi 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar bu görevini sürdürdü. İstanbul’dan senatör adayı da oldu. 12 Eylül darbesi günlerinde bir süre tutuklu kaldı, yargılandı. Mamak Cezaevi’ndeyken ilk kalp krizini geçirdi” dedi.
Fikriyatıyla Türk kültürüne çok önemli hizmetlerde bulunan Arvasi’nin toplumsal kaosun egemen olduğu 1970 ve 80’li yıllarda yol ve istikamet gösterici başucu eserler kaleme aldığına işaret eden Akgül, “Arvasi bütün eserlerinde, bugünkü neslin dahi muhtaç olduğu kıymetli bilgiler veriyor. Üslubu asla sıkıcı değil, sade ve akıcıdır. Din ve edebiyat arasında kuvvetli bir bağ vardır ve Arvasi’nin eserlerinde bu kuvveti görürüz” diyerek sözlerini sürdürdü.
Lütfi Doğan, Korkut Özal gibi Milli görüşçü kimliğe sahip insanlarla cezaevi döneminde tanışan Arvasi’nin bu insanları övgüyle, hayırla yâd ettiğine dikkat çeken Akgül, “Arvasi’nin eserlerinde kırgınlıklarını da görürüz. Vefasızlığa atıfta bulunduğu yazılar yazmıştır. Fikirleri, düşünceleri, ilhamları ve duygularıyla İslâm’a, Türklüğe hizmet etmiştir. İslâm’ı ve Türklüğü yeryüzüne egemen kılma fikrine sahipti” dedi.
Arvasi’nin eserleri hakkında bilgiler de veren Akgül, “İlk eseri Sır isimli şiir kitabını Ahmet Cezar Arvasi imzasıyla 19552de yayımladı. 1965’de basılan İleri Türk Milliyetçiliğinin İlkeleri adlı kitabı çok kıymetlidir. 1968’de yayımladığı Kendini Arayan İnsan, 1970’de yayımladığı İnsan ve İnsan Ötesi, 1975’de yayımladığı Dünyadaki Kaynaşmalar ve Milli Eğitimimiz, 1976’de yayımladığı Eğitim Sosyolojisi, 1982’de yayımladığı Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz,1983’de Hergün gazetesinde yazılarının derlediği üç ciltlik Türk-İslâm Ülküsü, 1986’da yayımladığı Doğu Anadolu Gerçeği, 1989’da yayımladığı Türkiye gazetesindeki yazılarından oluşan Size Sesleniyorum, 1991’de yayımladığı yine aynı gazetedeki yazılarından oluşan altı ciltlik Hasbihal, 2008’de yayımladığı İlm-i Hal, gazete yazılarından oluşan Hasbihal’de bize çok önemli bilgiler, fikirler aktarmaktadır. Hasbihal daha sonra konularına göre tasnif edilip Emperyalizmin Oyunları, Devletin Dini Olur mu?, Kadın Erkek Üzerine ve İnsanın Yalnızlığı adlarıyla yayımlandı. Tüm şiirleri de 1989’da Şiirlerim adıyla basıldı. 31 Aralık 1988’de İstanbul’da vefat etti. Hayır ve rahmetle anıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Program sonunda Aydınlar Ocağı başkanı Dr. Mustafa Güçlü günün anısı olarak Prof. Dr. Mehmet Akgül’e kitap takdiminde bulundu.