Limancı: Eğitim, İktidarın İdeolojik Hedeflerine Araç Oldu
CHP Konya İl binasında düzenlenen basın açıklamasına CHP Konya il Sekreteri Şükriye Limancı, il yönetim kurulu üyeleriyle ilçe başkanları katıldı.
CHP Konya il Sekreteri Şükriye Limancı, eğitimin mevcut iktidarın başarısızlık içinde olduğu bir alan olduğunu belirterek, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in bütçe görüşmeleri sırasında yapmış olduğu laiklik karşıtı konuşmasına yönelik Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini paylaşmak üzere gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasına hoş geldiniz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum olarak yaşatır veya bir milleti esaret ve sefalete terk eder" şeklinde ifade ederek önemini vurguladığı Milli Eğitim, mevcut iktidarın tam bir başarısızlık içinde olduğu bir alandır. AKP Genel Başkanı'nın "eğitim alanında başarısız olduk" sözleri ile bir itiraf olarak hafızalarımıza kazınan 21 yıllık dönemde, 9 bakan değişmiş, eğitim sistemi yazboz tahtasına dönmüş, bilerek ve isteyerek siyasallaştırılmış ve iktidarın ideolojik hedefleri için araç haline getirilmiştir. PISA vb. uluslararası araştırma sonuçları da eğitimin niteliğine yönelik başarısızlığı net bir biçimde ortaya koymaktadır. Oysa Milli Eğitim, ülkemizi geleceğe taşıyacak kuşakların iyi eğitimli ve donanımlı olmasını sağlayacak en önemli hizmet alanı ve ülke için bir beka sorunudur” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi sürekli düşürüldü
Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesinin yükseltilmesi gerekirken sürekli düşürüldüğüne dikkat çeken Limancı, “Meclis'te kabul edilen bütçe, öğretmenlerin, akademisyenlerin, eğitim emekçilerinin, ailelerin ve en önemlisi ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın sorunlarını çözebilecek bir akla, vicdana ve niyete sahip değildir! Merkezi Yönetim Bütçesi içerisindeki payı % 19,24'lerden % 14,56'ya gerileyen, % 81'i personel gideri olan, yatırım bütçesi 2002'de % 17,18 iken % 9,15'e kadar gerileyen Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi, Meclis Genel Kurulu'nda görüşülerek iktidar milletvekillerinin oyları ile kabul edilmiştir. Öğrencilere bilimsel ve nitelikli bir eğitim vermekten uzak, Ailelerin artan mali yüklerini ve kaygılarını azaltmayı hedeflemeyen, Öğretmenlerini yoksulluk sınırının altında maaşlara reva gören, Bir milyonu aşan atanamayan öğretmenlere bir umut vermeyen bu bütçeyi konuşmamız gerekirken, Maalesef Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in gün boyu yapılan bütçeye yönelik eleştirilere vermesi gereken cevapları değil; Türkiye'nin geleceği için çok büyük bir tehlike olan laiklik karşıtı demeçlerini konuşmak zorunda kalıyoruz. Bakan'ın verdiği rakamlara göre Milli Eğitim Bakanlığı, 1.167'si resmi kurumlarla olmak üzere 2.709 protokol imzalamış bulunuyor. Bu protokoller, okullarımızın ve milli eğitim sistemimizin gereksinim duyduğu fiziki altyapı, malzeme, yazılım ve/veya donanıma yönelik çeşitli kurumların yapacağı katkılara yönelik değildir. Aksine, Milli Eğitim Bakanlığı'nın anayasal görevi olan ve öğretmenlerimizin uzmanlığında okul yaşamında geliştirilmesi beklenen yaşam becerilerine yöneliktir. Bunu, Bakan'ın Meclis'te bu protokolleri savunurken ortaya koyduğu gerekçelerden de anlıyoruz.”
Milli Eğitim Bakanını istifaya davet ediyoruz
Milli Eğitim Bakanını istifaya çağırdıklarını dile getiren Limancı sözlerini şöyle tamamladı: “Kişiye özel bir yasal değişiklik ile rektör olan ve Milli Eğitim Bakanlığının tüm tartışmalı icraatlarının sorumluluğunu taşıyan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i istifaya davet ediyoruz. Bu çağrının karşılık bulamayacağı ve AK Parti iktidarında görevden çekilme erdemi gösteren bir bakan olmadığı öngörüsü ile kendisinin atamasını yapan AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda namusu ve şerefi üzerine ant içtiği ‘laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına’ yönelik yemini hatırlatıyor, görevlendirdiği Milli Eğitim Bakanını görevden alması çağrısında bulunuyoruz. Son sözümüz milletimizdedir. Laiklik bu ülkenin geleceği için en önemli Cumhuriyet ilkesidir. Her türlü laiklik karşıtı unsur, politika ve söylemle yasal ve toplumsal her platformda mücadele etmeye devam edeceğiz.”