Kılıçdaroğlu: "Hep Birlikte El Ele Vererek Bu Memlekette Yoksulluğu bitireceğiz' Dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi ziyaretler gerçekleştirmek üzere Konya’ya gitti.

 

İlk önce Mevlana Türbesi’ni ziyaret eden Kılıçdaroğlu, Mevlana Celaleddin Rumi'nin kabri başında dua etti.

 

Kılıçdaroğlu, daha sonra Mevlana Müzesi’ni gezerek incelemelerde bulundu ve yapılan tadilatlar hakkında bilgi aldı.

 

CHP lideri ardından, ‘Tarımda Çalışan Kadınlar ile Bölge Toplantısı’na katıldı.

 

Burada konuşan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

“BÜTÜN MÜCADELEM…”

*Türkiye’yi değiştirecek olan sizlerinsiniz sevgili anneler, sevgili hanımlar. Türkiye’ye huzuru, bereketi sizler getireceksiniz. Her evde bereketin olması, tencerenin kaynaması lazım.

 

*Her bir annenin huzuru için huzurunuzdayım. Bunun mücadelesini vereceğim. Bunun kavgasını vereceğim. Hiç endişe etmeyin.

 

*Bütün mücadelem bu topraklarda hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi. Bütün mücadelem; emeğiyle çalışan, alın teri döken herkesin gelir sahibi olmasını sağlamak.

 

“NASIL ÜRETECEKSİNİZ?”

*Konya’dan küçük bir devlet olan Hollanda’nın yıllık tarım ürünü ihracatı 180 milyar doların üzerinde. Biz niye yapmıyoruz? Bize niye yaptırmıyorlar her şeyimiz varken? İktidardaki siyaset anlayışı bizim çiftçimizin, bizim üreticimizin kazanmasını istemiyor.

 

*Bunun önündeki tek engel siyaset kurumudur. Bu siyasetle Türkiye büyüyemez. Bu siyasetle Türkiye gelişemez. Zam üzerine zam…

 

*Ya Allah aşkına çiftçiden ne istiyorsunuz siz? Gübreye zam, elektriğe zam, ilaca zam, fideye zam, tohuma zam, her şeye zam… Ne üretecek bu insan? Nasıl üretecek bu insan?

 

“HİÇ KİMSE ENDİŞE DUYMASIN”

İnadına üretiyorsunuz. Teşekkür ederim. İnadına çalışıyorsunuz. Teşekkür ederim. Ama göreceksiniz, milletin iktidarında kim alın teri döküyorsa hakkını teslim edeceğiz. Hukukunu teslim edeceğiz. Adaletini teslim edeceğiz. Hiç kimse endişe duymasın.

 

KILIÇDAROĞLU’NDAN KONYALI ÇİFTÇİLERE “BEDAVA ELEKTRİK” VAADİ

*Elektriğe büyük paralar verdiğinizi biliyorum. Şanlıurfa’ya gittim, ‘Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını bize verin, Şanlıurfa’daki bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz’ dedim. En başta 6 ile.

 

*Aynı şeyi Konya’da da söylüyorum. Ama onların yaptığı gibi değil. 5’li çetelere Allah’ın güneşini teslim etmek değil; 5’li çeteler yerine bu ülkenin tarım kooperatifleri var, çiftçileri var, ziraat odası var, ticaret odası var.

 

*Bütün bunların ortak olduğu bir kooperatifle kurulacak. Çiftçi kendi elektriğini kendisi üretecek.

 

*Ürettiği elektriğin bir kısmını bedava kullanacak, artan kısmını satacak; çiftçi ektiği üründen pay alacak, ayrıca elektrikten de kar elde edecek.

 

“DEĞİŞİMİ YAPACAK OLAN SİZLERSİNİZ”

*Benim verilmeyecek hesabım yoktur. Birileri gibi değilim ben. Ben sizden birisiyim. Halktan birisiyim. Ben onlar gibi saraylarda yaşamıyorum. Saraylara gideceğim diye bir çabam da yok.

 

*Mütevazi, sizler gibi yaşayan bir insanım ben. Benim evlatlarım öyle parayla pulla oynamıyorlar. Benim evlatlarım öyle sarayları arkalarına almıyorlar. Dönem değişiyor, zaman değişiyor. Değişimi yapacak olan sizlersiniz.

 

“KENDİ ÜLKELERİNE GİTMELERİ İÇİN HER TÜRLÜ TEŞFİĞİ YAPACAĞIZ”

*Şundan emin olmanızı isterim hanım kardeşlerim: Sıkıntılarınız var biliyorum. Mutfaklarda yangın var bunun da farkındayım. Gelen zamların ne kadar büyük olduğunun da farkındayım.

 

*Devletin yönetilmediğinin de farkındayım. İktidar sahiplerinin gaflet içinde olduğunun da farkındayım.

 

*Sınırların sınır olmaktan çıktığını da biliyorum. Elini kolunu sallayan herkesin Türkiye’ye geldiğini de biliyorum.

 

Bizim evlatlarımız asgari ücretle iş bulamazken onların asgari ücretin yarısıyla çalıştığını da biliyorum. Onların da hakkını hukukunu koruyarak onların kendi ülkelerine gitmeleri için her türlü teşviki yapacağız.

 

“BİR AVUÇ TEFECİYE VERİYORLAR”

*Bir sözüm daha var. Bu memlekette yoksulluğu bitireceğim. Bu memlekette fakirliği bitireceğim. Hiçbir anne, ‘benim mutfağımda tencere kaynamıyor’ demeyecek.

 

*O tencere kaynayacak. O tencere kaynamıyorsa o anne bilecek ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun evindeki tencere de kaynamıyor.

 

*Bunu yapacağız. Herkesin huzur içinde yaşamasını istiyorum. Türkiye düşündüğünüzden daha zengin bir ülke.

 

*Türkiye’nin çok sayıda imkanları var ama bu imkanlar bir avuç kişiye veriliyor. Bir avuç tefeciye veriliyor.

 

“FAKİR AİLELERİN ÇOCUKLARI DA BU ÜLKEDE ADALET OLDUĞUNA İNANACAK”

*Aile Destekleri Sigortası’ndan yararlanan aileler çoğu zaman belediye başkanına ulaşamazlar, milletvekiline ulaşamazlar, bakanlara ulaşamazlar, başbakanlara ulaşamazlar, birilerine ulaşamazlar… Haklarını, hukuklarını, sıkıntılarını anlatamazlar.

 

*Eğer devlet bir eleman alacaksa önce fakir ailelerin çocuklarını işe alacak. Bunun da düzenlemesini yapacağız. Böylece göreceksiniz, fakir ailelerin çocukları da bu ülkede adalet olduğuna inanacaklar.

 

KONYALILAR KILIÇDAOĞLU’NA DERT YANDI

Kılıçdaroğlu’nun Konya’daki 3’üncü durağı Karapınar ilçesi oldu. Kılıçdaroğlu burada esnafı ziyaret ederek sorunlarını ve taleplerini dinledi. Esnaf, CHP liderine dert yandı.

 

“BİZE ‘YAŞAMAYIN’ DİYORLAR”

Bir işçi, “Bakın ellerim boyalı, sizi görebilmek için işi gücü bıraktım, geldim” diyerek Kılıçdaroğlu’na, şöyle seslendi:

*Bizi bu ucube sistemden kurtarın. (Kılıçdaroğlu’nun elini sıkarak) Lütfen bizi bu ucube sistemden kurtarın. Biz bıktık, (eliyle boğazını göstererek) buraya kadar geldi. Daha dün elektriğe, doğalgaza, yakıta zam geldi.

 

*Resmen bize ‘yaşamayın’ diyorlar bu ülkede. Biz bu ülkenin öz evlatlarıyız. Bize ‘yaşamayın’ diyorlar bu ülkede.

 

“BERABER HALLEDECEĞİZ”

Kılıçdaroğlu, “Moralinizi bozmayın. Umudunuzu kaybetmeyin. Halledeceğiz. Beraber halledeceğiz ama, tek başıma ben değil” diyerek karşılık verdi.

 

“AÇIZ AÇ”

Bir vatandaş da Kılıçdaroğlu’na dert yanarak, “Ben emekliyim, karnım aç. Oğlum üniversite imtihanına girecek, üniversiteyi kazansa bile ben onu okutamam, durumum yok. Açız yani açız. Allah aşkına bunlara bir çare. Hoş geldin, sefalar getirdin Karapınar’a” diye konuştu.

 

“FİYAT İSTİKRARSIZLIKLARINDAN MUZDARİBİZ”

Bir esnaf da zamlardan şikayet ederek, “Fiyat istikrarsızlıklarından muzdaribiz. Vatandaş bilmiyor, bize kızıyor. ’10 liraydı sen bunu 20 lira yaptın’ diyor. Biz de aldığımız yerden o şekilde yüksek alıyoruz” dedi.