Dr. Seyit Karaca sağlık hizmetlerinde sorunların çoğaldığını belirterek, “Ülkemizin sağlık hizmetlerinde gelinen süreçte hekimlik mesleğini icra etmek gittikçe zorlaşmış. Tıp eğitimine girişten bir branşta uzmanlaşmaya kadar tüm süreçte ciddi savrulmalar var. Hızlı bir şekilde yeni açılan fakültelerle kontenjanların artması usta çırak ilişkisini bozdu. Usta sayısının yetersizliği öğrenci hekimlerin yetişme şartlarını zorlaştırdı. 3 Tıp Fakültesi olan ilimizde, 5 Tıp Fakültesi eğitim görür oldu. Öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayıları hızla arttı. Sıkılgan, bireyselliği seven genç profili nedeniyle öğretim üyelerine ulaşanlar şanslı, diğerleri kenardan dolaşarak mezun olma yolunu seçti. Bir şekilde tamamlanan ilk aşama tıp eğitimini takip eden uzmanlık eğitim süreçlerinde radikal değişimler oldu. Sağlıkta şiddet hekimlerin gündemine girdi. Bunun yanı sıra ekonomik şartların zorlamasıyla tercih edilen uzmanlık dalları tamamen yer değiştirdi. Yetişen meslektaşlarımız ya hasta ile mümkün olduğu kadar az muhatap olunan laboratuvar branşlarını ya da girişimsel işlemlerin mümkün olduğu kadar az olduğu branşları tercih eder hale geldiler. Bu durum bizi birçok cerrahi branşta yakın gelecekte ülkemizde iyi cerrahların yetişmeyeceği gerçeği ile karşı karşıya bırakacaktır” dedi.

Aile Hekimlerimizin çalışma ortamlarının iyileştirilmesi temel hedefimiz olacaktır

Aile hekimlerinin çalışma ortamını iyileştirmenin temel hedefleri olacağını kaydeden Dr. Seyit Karaca, “Sağlık hizmetlerinde Aile Hekimliği sistemi devreye girdi. Nüfus yoğunluğu nedeniyle sevk zincirinin kurulamaması yüzünden koruyucu hekimlik öncelikli yürümesi gereken hizmetler tedavi edici hizmetler ağırlıklı yürütülmeye devam ediyor. Artan talep nedeniyle de hizmet birim sayılarında olağanüstü artışlar yaşandı. Hekim özlük haklarında iyileştirmeler çok ağır bir şekilde emekliliğe yansımayacak tarzda yapıldı. Performans sistemi, eğitim başta olmak üzere birçok alanı olumsuz etkiledi. Yaşadığımız salgın süreci mesleğimizin önemini bir kez daha ortaya çıkardı. Ancak nadir de olsa sonrasında yaşanan şiddet olayları bizleri yine derinden üzdü. Belediyelerimizin sağladığı ayrıcalıklar kısa süreli de olsa bizleri mutlu etti. Yeni bir seçim süreci arifesindeyiz. Tüm aile hekimlerimizin çalışma ortamlarının iyileştirilmesi temel hedefimiz olacaktır. Son yıllarda bozulan ekonomik dengeler meslektaşlarımızı zorlamaktadır. Yerel yönetimler hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarının verdikleri hizmetlerin standardını yükseltmeye katkı vermelidir. Kira sorunu yaşayan hekimlerimizin devlet vatandaş iş birliği ile yapılacak Aile Sağlığı Merkezlerinde hizmet vermeleri sağlanacaktır. Aile sağlığı merkezlerinde su fiyatları indirimli olacaktır. İndirimli toplu ulaşım imkânları tüm sağlık çalışanları için tesis edilecektir. Bu vesile ile meslektaşlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum” diye konuştu.