Hasan Ekici: Enflasyonist Ortam Üretim Ahlakını da Bozdu!

Gelecek Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, CHP’nin tağşişli ürünler ve gıda güvenliği ile ilgili TBMM’ye verdiği araştırma önergesi üzerine Gelecek-Saadet Grubu adına söz aldı.

“ENFLASYONİST ORTAM ÜRETİM AHLAKINI DA OLUMSUZ ETKİLEDİ”

Hasan Ekici, iktidarın yanlış ekonomi uygulamaları sonucu rekor seviyeye ulaşan enflasyonun üretim ahlakını da denetim süreçlerini de olumsuz etkilediğini söyledi. Ekici, şöyle konuştu:

“Konuşmama geçtiğimiz günlerde basından öğrendiğimiz bir haberle başlamak istiyorum. Meğer Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri, eritme peynirlerin kaşar peyniri olarak satışını engellemek ve tüketici haklarını korumak maksadıyla yeni analiz yöntemlerini hayata geçireceklermiş. Yeni önlemlerin başlama tarihi de 30 Eylül imiş. Demek ki küflenmiş eritme peynirlerinin toplanıp kaşar üretiminde kullanılması bir şehir efsanesi değilmiş.!  Bu meseleyi on yıllar öncesinden biliyoruz bilmesine de, insan ‘hala mı bunu engellemek için gerekli tedbirler alınmadı; yeni analiz yöntemleri denen şey neden daha önce hayata geçmedi’ diye sormadan edemiyor! Aslında birazdan değineceğim üzere, bu ve benzeri soruların cevabı, suistimaller ve alınmayan önlemlerin ötesinde, enflasyonist ortamın yarattığı ve katmerleştirdiği ahlaksızlıklardır.  Devlet eliyle patlatılan enflasyonist ortam, üretim ahlakını da denetim süreçlerini de olumsuz etkilemektedir.”

“ENFLASYONİST ORTAMIN AHLAKSIZ FIRSATÇILARI ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARIYOR”

Maliyetlerin artmasıyla kimi fırsatçıların halka aromalı gıdalar verdiğine dikkati çeken Ekici, Keşke meselemiz sadece küflü peynirler, içine margarin konan ürünler ve patates püreleriyle sınırlı olsaydı, bir de bu işin aromalar yönü var. Ya kıyma aromasına, tavuk derisine, öğütülmüş tavuk kemiklerine, soya gibi maddelere ne demeli? Un beyazlatıcılara, maya besleyicilere, kimyon, keçi sütü aromalarına kadar daha neler neler? Hangimiz dışarıda yediğimiz yemeklerde, internetten verdiğimiz siparişlerde, konaklama tesislerinde bunların olup olmadığından şüphe içerisinde değiliz ki?  Elbette işlerini düzgün yapan üreticilere değil sözümüz ama bunlar sadece gazete haberleri değil, maalesef ülke gerçeğimiz! Fiyatlar uçunca, üretim maliyetleri artınca, ucuz ürün almak isteyen halkımıza, fırsatçıların sunduğu imkan buydu! Aromalar!! Birileri ithal peynirlerle beslenirken, gerçeğini alamayanlara, yiyemeyenlere enflasyonist ortamın ahlaksız fırsatçıları şapkadan tavşan çıkarıyorlardı!  Peki suçlu sadece bu ahlaksız simsarlar mı? Bundan 20 yıl önce Ege bölgesinde iyi faiz politikaları sayesinde tefeciliği önleyen hükümete övgü için ‘bütün tefeciler zeytinci oldu’ diye bir tabir kullanılırdı. Yani doğru sistemi kurduğunuzda yasa dışı tefecileri bile üretime kaydırabiliyorsunuz! Ama sistemi çökerttiğinizde ve gayrı ahlakilik gömleğini giydirdiğinizde, dürüst üreticileri de vuran, haksız rekabet ortamları oluşturan bir habitatı bütün bir topluma dayatmış oluyorsunuz” diye konuştu.

“ESAS MESELEMİZ BATAKLIĞIN KENDİSİ”

“Esas meselemiz sinekler değil arkadaşlar, bu bataklığın kendisi!” diyen Gelecek Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, açıklamalarını şöyle noktaladı:

“Zira bataklık büyüdüğünde artık denetimler de yapsanız, ciddi önlemler aldığınızı da iddia etseniz bunlar devede kulak kalmakta. Elbette CHP önergesinde yer alan bilgiler ve öneriler çok değerli, bu konularda üretime dayalı farklı makro planlar işletmek gerekiyor. Lakin devlet eliyle hırsızlık anlamına gelen enflasyonist ortama kalıcı biçimde son vermedikçe, gelir ve vergide adaleti sağlamadıkça, yani bataklığı kurutmadıkça sineklerin çoğalmasını ve halkın “ucuz” (!) ürün adı altında gıda terörüne maruz bırakılmasını engelleyemeyeceğiz!“