Bülent Kaya krizin ağır yükünün vatandaşa yüklediğini belirterek, “Ülkemizdeki ekonomik kriz koşulları günden güne ağırlaşmaktadır. TÜİK enflasyonu gerçekte olduğundan daha düşük göstermeye devam etmektedir. AK Parti iktidarında uzun yıllar görev yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bugünkü tablonun sorumlularından biridir. Bugün kamu harcamaları adı altında yurttaşlara pazarlanan tasarruf genelgesi göz boyamaktan öteye gitmemektedir. Ülke kaynaklarını dev holdinglere, teşviklerle sermayeye ve vergi sıfırlamalarıyla yandaş firmalara aktaranlar; krizin acı faturasını asgari ücretliye, esnafa, kamu emekçisine, emekliye ve dar gelirliye ödetmektedir. İktidar 7. Dönem Toplu Sözleşmesi görüşmelerinde kamu emekçisini masada satan yandaş konfederasyon yüzünden 2024 yılı ilk altı ay için %15, ikinci altı ay için %10, 2025 yılı için ise ilk altı ay için %6, ikinci altı ay için %5 zam kabul edilmiş ve çalışanları ağır ve zorlu yaşama mahkûm etmiştir. Ne yazık ki kamu çalışanlarına zam olarak sunulan oranlar hiçbir yaraya merhem olmayacaktır. Açıklanan oranlarla tüm halkımızı enflasyona yenik düşürmüştür. Bir kez daha aynı tablo yaşanmış, kamu çalışanları ve milyonlarca çalışan enflasyona ezdirilmiştir” dedi.

Peş peşe gelen zamlar memuru ve emekliyi daha da zorlayacaktır

Peş peşe gelen zamlar memuru ve emekliyi daha da zorlayacağına dikkat çeken Bülent Kaya, “Son dönemde peş peşe gelen zamlar, memuru ve emekliyi daha da zorlayacaktır. Yüzde 38’lik elektrik zammı Haziran 2024 enflasyonunda dikkate alınmayacak ancak zam 1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe girecektir. Emekliler ve memurlar 6 ay boyunca yüzde 38'lik elektrik zammını ödeyecek ama bu hile nedeniyle zam oranı gelirlere yansımayacaktır. Akaryakıta gelen ÖTV zammı, kira zam oranının yüzde 65.07 e çıkartılması yaşadığımız acı gerçekler iken, Temmuz’dan sonra aralıksız şekilde doğalgaza, elektriğe, suya, gıda maddelerine, hijyen ürünlerine ve ulaşıma zam gelmeye devam edecektir. İktidar adeta mutfaklarımızı, dolaplarımızı ve ceplerimizi bizimle birlikte yakmayı sürdürüyor. Kamu emekçilerinin sorunlarının yüzdelik ve ek zamlarla çözülmesi mümkün değildir. Çünkü maaşlar market kasasında eridiği gibi ev kirasına karşılamakta yetersiz kalmaktadır. TÜİK eskiden enflasyon sepetini açıklarken sepetteki kalemleri ve ağırlıklı oranlarını da açıklıyordu ancak şimdi açıklamamaktadır. Hatalı enflasyon oranları açıklayarak yıllardır milyonlarda güvensizlik yaratmış verileri saklayarak da hukuka aykırı hareket etmektedir. Genel Sağlık-İş olarak siyasi iktidara sesleniyoruz! Hangi adımları atarsa atsın, rakamları ne kadar değiştirirse değiştirsin yaşanan enflasyon kontrol edilemez bir hal almıştır. Memur ve memur emeklisi her geçen gün yüksek enflasyon karşısında ezilmekte en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz duruma getirilmiştir. Kamu çalışanlarına zam olarak sunulan, altı aylık enflasyon farkının zam olmadığını haykırıyoruz. TÜİK' in uydurulmuş enflasyon oranlarını ve buna göre belirlenen maaş artış zamlarını kabul etmiyoruz. Bu maaş artışları ve yaşam şartları emekçiyi diri diri mezara gömecek politikalardır. İstedikleri sırtımıza yükledikleri zamlarla beraber sessiz sedasız mezara girmemizdir. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak, bu sefil yaşam koşullarını kabul etmiyoruz. Hakkımızı alana kadar emeğimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.